Başkan
|
:
|
Basri BAĞCI
|
Üyeler
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Kenan YAŞAR
|
|
|
Ömer ÇINAR
|
Raportör
|
:
|
İsmail ŞAHİN
|
Başvurucu
|
:
|
Abdullah Burak YÜKSELEN
|
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, infaz hâkimliğine yapılan şikâyetin esasa girilmeden reddedilmesi nedeniyle özel hayata saygı hakkı ile bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan Kayseri T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda (İnfaz Kurumu) hükümlü olarak bulunmaktadır.
3. Başvurucu, İnfaz Kurumuna 3/9/2018 tarihli dilekçesi ile üç kişilik ziyaretçi listesine eklenmek üzere İ.Y., N.A. ve H.K.yı bildirmiştir. Başvurucu, daha sonra İnfaz Kurumuna bildirdiği ziyaretçi görüş listesindeki H.K. hakkındaki araştırmanın iki yılı aşmasına rağmen tamamlanmadığını belirterek değiştirilmesi talebiyle 14/12/2020 tarihli dilekçeyle Kayseri İnfaz Hâkimliğine (İnfaz Hâkimliği) başvurmuştur. Başvurucu; dilekçesinde üç kişilik ziyaretçi görüş listesi oluşturulması talebiyle İnfaz Kurumuna isim verdiğini, bildirdiği isimlerden biri olan H.K. hakkında Başsavcılığın onay cevabının gelmediğinin kendisine bildirildiğini, Başsavcılığın iki yılı aşmasına rağmen araştırmayı tamamlamadığını belirtmiştir.
4. İnfaz Hâkimliği 24/12/2020 tarihinde başvurucunun talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş; karar gerekçesinde başvurucunun ziyaretçi değişikliği talebinde bulunduğu H.K. hakkında Başsavcılık tarafından araştırma raporunun gönderilmediğini, başvurucunun ziyaretçi listesine eklemek istediği kişinin araştırılması tamamlanmadığından bu konuda karar alınması için koşulların oluşmadığını, Başsavcılık tarafından H.K. hakkında olumsuz bir rapor gönderildiğinde başvurucunun itiraz etmesi durumunda İnfaz Kurumunun ziyaretçi listesini değiştirilmesine ilişkin karar alabileceğini, başvurucunun bu karara karşı İnfaz Hâkimliğine başvurabileceğini belirtmiştir.
5. Başvurucunun bu karara yaptığı itiraz, Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin (Ağır Ceza Mahkemesi) 12/1/2021 tarihli kararıyla İnfaz Hâkimliği kararının usule ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle kesin olarak reddedilmiştir.
6. Başvurucu, nihai kararı 28/1/2021 tarihinde tebellüğ ettikten sonra 12/2/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
7. Komisyonca kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
8. Bireysel başvuru tarihinden sonra 14/9/2021 tarihli ve 31598 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan düzenleme ile 17/6/2005 tarihli ve 25848 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik'in (Ziyaret Yönetmeliği) 5. maddesinin (h) fıkrası değiştirilmiştir. Bu değişikliğe göre "Hükümlü ve tutuklular ... üç ziyaretçisinin açık kimlik ile bilmesi halinde adreslerini kuruma bildirir. İsimleri bildirilen ziyaretçiler ancak ölüm, ağır hastalık, doğal afet, hükümlü ve tutukluların nakli ya da ziyaretçinin ziyaret olanağını ortadan kaldıracak yerleşim yeri değişikliği gibi zorunlu hallerde veya ziyaretçinin en son ziyarette bulunduğu tarihten itibaren 6 ay içinde ziyarete gelmemesi halinde değiştirilebilir." hükümlü ve tutuklulara altı ay ziyarete gelmeyen kişilerle ilgili ziyaretçi listesi değiştirme imkânı tanınmıştır. Başvurucu 13/3/2022 tarihinde ziyaretçi listesinde değişiklik yapılması için yeniden talepte bulunmuştur. Başvurucunun bu talebi İnfaz Kurumu tarafından 21/3/2022 tarihinde kabul edilerek ziyaretçi listesinden H.K.nin çıkarılarak yerine A.Y.nin eklenmesine karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
9. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
10. Başvurucu, ziyaretçi listesinde bulunan H.K. hakkındaki araştırmanın iki yılı aşmasına rağmen tamamlanamaması nedeniyle değiştirme talebinde bulunduğunu ancak talebinin olumlu sonuçlanmadığını belirterek görüşme hakkının kısıtlandığını, dış dünya ile sağlıklı ilişki kurmasının engellendiğini ve bu çerçevede özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
11. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde; İnfaz Kurumu tarafından gerekli görülmesi hâlinde bildirilen ziyaretçiler hakkında ziyarette bulunmalarında sakınca bulunup bulunmadığı hakkında kolluk aracılığıyla araştırma yaptırılabileceği ve başvurucunun şikâyeti konusunda yapılacak incelemede Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri ile somut olayın kendine özgü koşullarının da dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir. Başvurucu; Bakanlık görüşüne karşı sunduğu cevap dilekçesinde başvuru tarihinden uzun bir süre sonra Ziyaret Yönetmeliği'ndeki değişiklik neticesinde ziyaretçi değişiklik talebinin kabul edildiğini, bu süreç boyunca mağdur edildiğini ve özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini öne sürmüştür.
12. Başvuru, infaz hâkimliğinin davanın esasına ilişkin inceleme yapmaktan imtina ettiği anlaşıldığından özel hayata saygı hakkı ile bağlantılı olarak etkili başvuru hakkı kapsamında incelemiştir.
13. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
14. Etkili başvuru hakkı, anayasal bir hakkının ihlal edildiğini ileri süren herkese, hakkın niteliğine uygun olarak iddialarını inceletebileceği makul, erişilebilir, ihlalin gerçekleşmesini veya sürmesini engellemeye ya da sonuçlarını ortadan kaldırmaya (yeterli giderim sağlama) elverişli idari ve yargısal yollara başvuruda bulunabilme imkânının sağlanması olarak tanımlanabilir (Y.T. [GK], B. No: 2016/22418, 30/5/2019, § 47; Meral Danış Beştaş (3) [2. B.], B. No: 2017/34087, 13/10/2020, §37).26.
15. Bu bağlamda ceza infaz kurumlarındaki birtakım uygulamaların temel hak ve hürriyetlere müdahale teşkil ettiği ve kaldırılması gerektiği konusunda ileri sürülecek iddiaların esasının incelenmesine imkân sağlayan ve gerektiğinde uygun bir telafi yöntemi sunan etkili hukuk yollarının olması ilgililere etkili başvuru hakkının sağlanması bakımından bir gerekliliktir. Bu bağlamda infaz hâkimliklerine şikâyet yoluyla başvurma imkânının mevzuatta yer alması yalnız başına yeterli olmayıp bu yolun aynı zamanda pratikte de başarı şansı sunması gerekir. Anılan yola başvurulabilmesi için öngörülen koşullar somut olaylara tatbik edilirken dayanak işlem, eylem ya da ihmallerden kaynaklanan savunulabilir nitelikteki iddiaların bu doğrultuda geniş şekilde değerlendirilmesi, koşulların oluşmadığı sonucuna ulaşılması durumunda ise bu durumun yargı makamları tarafından ilgili ve yeterli gerekçelerle açıklanması gerekir Ayrıca mevzuatın yargı merciine başvurma imkânını ortadan kaldıracak şekilde dar yorumlanmaması, yargı makamlarınca temel hak ve özgürlükleri önceleyen bir yaklaşım içinde olunması etkili başvuru hakkının gereklerinin sağlanması açısından önem arz etmektedir ( İlkelerin detayı için bkz Meral Danış Beştaş (3), §§ 35-42).
12. Bununla birlikte 6/5/2001 tarihli ve 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanunu'nun 4. maddesine göre infaz hâkimlikleri; hükümlü ve tutuklularınceza infaz kurumları ve tutukevlerine kabul edilmeleri, yerleştirilmeleri, barındırılmaları, ısıtılmaları ve giydirilmeleri, beslenmeleri, temizliklerinin sağlanması, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla muayene ve tedavilerinin yaptırılması, dışarıyla ilişkileri, çalıştırılmaları gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikâyetleri inceler ve karara bağlar. Anayasa Mahkemesi hükümlü ve tutukluların bu konularda infaz hâkimliğine yaptığı şikâyetlerin esasa girilmeden reddedilmesini temel hak ve hürriyetlerle bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlaledildiğine kararvermiştir ( Bir çok karararasından bkz. özel hayata saygı hakkı yönünden, Meral Danış Beştaş (3); aile hayatın saygı hakkı yönünden, Fatih Elgin [1. B.], B.No:2019/38512,16/11/2022; Meryem Akay [2. B.], 2021/56509,24/10/2024; kişinin maddi ve manevi varlığının korunması ve geliştirilmesi hakkı yönünden, Uğur Eldemir (2) [1. B.], B. No: 2018/26139, 15/3/2022; haberleşme hürriyeti yönünden, Fatih Yarımbaş[1. B.], 2019/39172,4/10/2023).
13. Somut olayda İnfaz Hâkimliği, başvurucunun ziyaretçi değişikliği talebi hakkında ziyaretçi listesine bildirdiği kişinin Başsavcılık tarafından araştırmasının tamamlanmadığı ve İnfaz Kurumunca ziyaretçi değişikliği konusunda verilmiş bir karar bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Bu karara yapılan itirazı da Ağır Ceza Mahkemesi usule ve kanuna uygun olduğunu belirterek reddetmiştir. Diğer bir ifadeyle somut olayda başvurucunun şikâyeti esasına girilmeden yargı makamları tarafından reddedilmiştir. Red kararının ilgili mevzuatı gözeten yeterli gerekçeler içermediği, ayrıca başvurucunun iddialarının incelenmesine ve uygun bir telafi şansı sunmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. İtiraz üzerine karar veren Ağır Ceza Mahkemesi de bu eksikliği gidermeye yönelik bir karar vermemiştir. Bu bağlamda somut başvuruda yukarıda aktarılan ilkeler ve karar sonuçlarından ayrılmayı gerektiren bir durum olmadığı anlaşılmıştır. Neticede başvurucuya, özel hayata hakkı kapsamında olduğunu ileri sürdüğü müdahalenin ortadan kaldırılması talebiyle başvurabileceği ve asgari güvenceleri içeren, pratikte de işleyen etkili bir hukuk yolunun sunulmadığı sonucuna varılmıştır.
14. Açıklanan gerekçelerle özel hayata saygu hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
15. Başvurucu, ihlalin giderilmesi ile 20.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
16. 14/9/2021 tarihli ve 31598 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenleme ile Ziyaret Yönetmeliği'nin 5. maddesinin (h) fıkrası değiştirilmiş ve altı ay ziyarete gelmeyen kişilerle ilgili ziyaretçi listesi değiştirme imkânı tanınmıştır. Dolayısıyla ihlale neden olan düzenleme, ihlalin sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde sonradan revize edildiğinden ve başvurucunun ziyaretçi değişikliği talebi de daha sonradan kabul edildiğinden yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar kalmamıştır.
17. Eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılabilmesi için başvurucuya manevi zararları karşılığında talebine bağlı kalınarak net 20.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,
B. Özel hayata saygı hakkıyla bağlantılı etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
C. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkıyla bağlantılı olarak Anayasa’nın 40. maddesinde güvence altına alınan etkili başvuru hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
D. Başvurucuya net 20.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin bilgi için Kayseri 1. İnfaz Hâkimliğine (E.2020/4704, K.2020/4875), Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesine (2021/32 D. İş) ve Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 26/3/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.