TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
SİLAH DÜNYASI SAVUNMA SANAYİ GÜVENLİK SİSTEMLERİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2022/10471)
Karar Tarihi: 21/5/2024
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Selahaddin MENTEŞ
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Mustafa Eyyub DEMİRBAŞ
Başvurucu
Silah Dünyası Savunma Sanayi Güvenlik Sistemleri
Danışmanlık Hizmetleri Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.
Vekili
Av. Fatih AVŞAR
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru; resen tarh olunan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve özel usulsüzlük cezası nedeniyle yapılan tarhiyatın ve kesilen cezanın yasaya aykırı olduğunun tespiti ve terkini talebiyle açılan davada içtihadı birleştirme kararına aykırı karar verilerek içtihat birliğinin bozulması nedeniyle hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucunun vergi inceleme aşamasında ibraz edemediği defter ve belgelerini mahkeme safhasında ibraz edebileceğini belirterek açtığı iptal davasında İstanbul 10. Vergi Mahkemesi, başvurucunun 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ait defter ve belgelerini mücbir neden olmaksızın incelemeye ibraz etmediği sabit olduğundan 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesine ve 341. maddesinin 2. fıkrasına göre ziyaa uğratılan verginin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının bir katından fazlaya ilişkin kısmında hukuka aykırılık görmemiş ve 27/9/2018 tarihinde davanın reddine karar vermiştir.
3. Anılan karara karşı başvurucunun temyizi üzerine Danıştay Dördüncü Dairesi; 4/2/2020 tarihinde temyiz talebinin reddi ile kararın onanmasına, 8/12/2021 tarihinde de kanunda belirtilen hâllerden hiçbirine uymadığından karar düzeltme talebinin reddine karar vermiştir.
4. Başvurucu, nihai hükmü 4/1/2022 tarihinde öğrendikten sonra 2/2/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
5. Başvurucu; vergi müfettişine sunulmayan defter ve belgelerin, mahkeme safhasında ibraz edilmesi halinde incelenemeyeceği gerekçesiyle, tarhiyatların iptal talebinin reddedildiğini belirtmiştir. Ne var ki defter ve belgelerin dava sırasında mahkemeye sunulması durumunda mahkeme tarafından incelenerek karar verilmesi gerektiği yönündeki Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 8/2/2019 tarihli kararı değerlendirilmeden karar verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar ve hakkaniyete uygun yargılanma hakkının, ayrıca kanun önünde eşitlik ilkesi ile çalışma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
6. Başvuru adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkı yönünden incelenmiştir.
7. Anayasa Mahkemesi, olay ve olguları somut başvuru ile benzer nitelikteki iddiaları Tasfiye Halinde Dis Reklam Elek. Bilg. Turz. San. ve Tic. Ltd. Şti. (B. No: 2016/55435, 8/9/2020) kararında incelemiş ve uygulanacak ilkeleri belirlemiştir. Anılan kararda, başvuru konusuna ilişkin olarak Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun (İBK) 25/7/2019 tarihli ve 30842 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 8/2/2019 tarihli ve E.2013/3, K.2019/1 sayılı kararının bir çözüm getirdiği saptanmıştır. Buna göre İBK; defter ve belgelerini, incelemeye yetkili olan inceleme elemanlarına ibraz etmeyen katma değer vergisi mükellefleri adına yapılan cezalı tarhiyatlara karşı açılan davalarda; davacılar tarafından, vergilendirme dönemine ilişkin yasal defterler ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülmesi hâlinde, bu defter ve belgeler davacıdan istenilip, defterlerdeki kayıtlar incelenip, bu kayıt ve belgeler hakkında davanın diğer tarafı olan vergi idaresinin görüşü ve saptamaları da alınarak yapılacak hukuki değerlendirmeye göre karar verilmesi gerektiği yönünde içtihatları birleştirmiştir.
8. Anayasa Mahkemesinin anılan kararında; Anayasa'da güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkı gereği; defter ve belgelerin incelenip incelenemeyeceği hususuna ilişkin içtihadın yerleşmesi ve yeknesaklık kazanması bakımından geçen otuz yılı aşkın süre zarfında kanunun yorumunda yeknesaklığın sağlanamamış olmasının Dairelerin görev sahasına bağlı olarak farklı kararların verilmesi sonucunu doğurduğuna, içtihadın birleştirildiği tarihten önceki dönemde kişilerin bu kadar uzun bir süre belirsiz bir hukuka maruz bırakılmalarının yargılamanın hakkaniyetini zedelediğine ve bu nedenle başvurucunun hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmedilmiştir. Somut başvuruda, anılan kararda açıklanan ilkelerden ve ulaşılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamıştır. Bu doğrultuda başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
III. GİDERİM
9. Başvurucu, ihlalin tespiti ile yeniden yargılama yapılması talebinde bulunmuştur. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).
IV. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Kararın bir örneğinin hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İstanbul 10. Vergi Mahkemesine (E.2018/1259, K.2018/2697) GÖNDERİLMESİNE,
D. 664,10 TL harç ve 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 19.464,10 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 21/5/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.