logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Murat Sancak [1. B.], B. No: 2022/105576, 7/1/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MURAT SANCAK BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2022/105576)

 

Karar Tarihi: 7/1/2025

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Muhterem İNCE

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Tolga BAŞBOZKURT

Başvurucu

:

Murat SANCAK

Vekili

:

Av. Çiğdem AKIŞ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1-  Başvuru, ulusal yayın yapan bir gazetede yapılan haberler nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesinin ifade ve basın özgürlüğü ile adil yargılanma hakkını ihlal ettiği iddialarına ilişkindir.

2-  Başvurucu, başvuruya konu olayların gerçekleştiği tarihte Star Medya Yayıncılık Anonim Şirketinin Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapmıştır.

3-  Ulusal yayın yapan Star gazetesinin (gazete) 20/2/2015 tarihli nüshasında "CHP İle Korkunç İttifak", "Pensilvanya'dan Sümeyye'ye Suikast emri", "İttifakı da Aynı Hesapla Yönetiyor", "7 Haziran Seçimleri Öncesi Kanlı Plan", "Sümeyye'yi vur emri" başlıklı haberler yayınlanmıştır. Yine aynı gazetenin 21/2/2015 tarihli nüshasında ise "Türkiye'yi sarsan Belgeler", "Kork ve Titre", "Paralel Savunma", "Kanlı Planlar Deşifre Oldu...", "CHP ve Paralel Yapı Aynı Ağızla Açıklama Yaptı" başlıklı haberler yayınlanmıştır.

4-  Yapılan haberlerin gerçek dışı olduğu ve kişilik hakkına saldırı niteliği taşıdığı iddiasıyla 20/2/2015 tarihli nüshaya yönelik Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 21/02/2015 tarihli nüshaya karşı olarak ise CHP ve olay tarihinde CHP Genel Başkanı K.K. tarafından başvurucuya karşı ayrı ayrı manevi tazminat davası açılmıştır.

5-  Her iki manevi tazminat davası, Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Mahkeme) birleştirilerek görülmüştür. Yapılan yargılama sonucunda, Mahkeme yukarıda belirtilen haberlerin davacıların kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

6-  Mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna gidilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi (Bölge Adliye Mahkemesi) tarafından istinaf talebi kabul edilerek ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesi, birleşen her iki dava bakımından taleplerin kısmen kabulüne karar vererek başvurucunun yönetim kurulu üyesi olduğu basın şirketi aleyhine manevi tazminata hükmetmiştir.

7-  Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı başvurucu, temyiz talebinde bulunmuştur. Ayrıca davalı vekili Star Medya Yayıncılık Anonim Şirketi vekili temyiz sürecinin tamamlanmasına kadar icranın geri bırakılması talebinde bulunmuş ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 3/11/2020 tarihinde icranın geri bırakılması kararı vermiştir.

8-  Yargıtay 4. Hukuk Dairesi3/10/2022 tarihinde temyiz talebinin reddine karar vermiştir.

9-  Başvurucu, mahkeme kararını 15/11/2022 tarihinde öğrendiğini belirtmiş; 15/12/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

10-  Başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

11-  Başvurucu vekili; başvuruya konu haberlerin görünür gerçekliğe uygun, güncel ve kamu yararı içeren haberler olduğunu ileri sürerek başvurucu hakkında hükmedilen manevi tazminatın basın ve ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini iddia etmiştir. Başvurucu vekili ayrıca karar duruşmasında mazeret dilekçesi vermelerine rağmen nedensiz şekilde mazeret talebinin reddedildiğini, bu nedenle adil yargılanma hakkı kapsamında savunma hakkının kısıtlandığını ileri sürmüştür. Son olarak söz konusu haberler ile ilgili Küçükçekmece Başsavcılığının soruşturma yürüttüğünü ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdiğini, Mahkeme tarafından bu kararın gözetilmediğini ve yine söz konusu haberler nedeniyle Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanan yazı işleri müdürü hakkındaki -beraat kararıyla sonuçlanan- kararı beklenmeden hüküm verilmesinin adil yargılanma hakkı kapsamında hakkaniyete uygun yargılanma hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.

12-  Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, temel hak ve hürriyetlerin ihlal edilip edilmediği konusunda yapılacak incelemede Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri ile somut olayın kendine özgü koşullarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanında başvuru formundaki iddialarını yinelemiştir.

13-  30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru hakkına sahip olanlar” kenar başlıklı 46. maddesinde kimlerin bireysel başvuru yapabileceği sayılmış olup anılan maddenin (1) numaralı fıkrasına göre; bir kişinin Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmesi için iki temel ön koşul bulunmaktadır. Bunlardan birincisi başvuruya konu edilen ve ihlale yol açtığı ileri sürülen kamu gücü eylem veya işleminden ya da ihmalinden dolayı, “güncel bir hakkının ihlal edilmesi” ve bunun sonucunda başvurucunun kendisinin “mağdur” olduğunu ileri sürmesi, ikincisi ise bu ihlalden dolayı kişinin “kişisel olarak ve doğrudan” etkilenmiş olması gerekir.

14-  Bu iki temel koşula ilave olarak 6216 sayılı Kanun’un “Bireysel başvuru hakkı” başlıklı 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre Anayasa Mahkemesine ancak Anayasa'da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin ihlal edildiği iddiasıyla başvurulabilir. Buradan çıkan sonuca göre Anayasa'da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerden, AİHS ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamında bir hakkı doğrudan etkilenmeyen kişi “mağdur” statüsü kazanamaz.

15-  Somut olayda da Star gazetesinde yayınlanan haberler nedeniyle gazetenin bünyesinde bulunduğu şirkete karşı tazminat davası açılmış ve yapılan yargılama sonucunda da söz konusu şirket aleyhine manevi tazminata hükmedilmiştir. Bunun üzerine başvurucu vekili tarafından başvurucu adına bireysel başvuru yoluna başvurulmuştur.

16-  Anayasa Mahkemesi tarafından bir başvurunun kabul edilebilmesi için başvurucunun sadece mağdur olduğunu ileri sürmesi yeterli olmayıp, ihlalden doğrudan etkilendiğini yani mağdur olduğunu göstermesi veya mağdur olduğunu ortaya koyması gerekir. Bu itibarla, mağdur olduğu zannı veya şüphesi de mağdurluk statüsünün varlığı için yeterli değildir (Mahmut Tanal, B. No: 2014/11368, 23/7/2014, § 34; Ayşe Hülya Potur, B. No: 2013/8479, 6/2/2014, § 24; Kerem Altıparmak ve Yaman Akdeniz (2), B. No: 2015/15977, 12/6/2019, § 36, Onur Doğanay, B. No: 2013/1977, 9/1/2014, § 45).

17-  Bu doğrultuda somut başvuruda başvuru formu ve ekleri incelendiğinde, başvurucu vekili tarafından sadece tazminata konu haberlerin içeriğine yer verilerek haberlerin basın ve ifade özgürlüğü ilkelerine uygunluğu ile ilk derece mahkemeleri tarafından adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin açıklamalarla yetinildiği gözlemlenmiştir. Diğer bir ifadeyle başvurucu, başvuru formunda haberlerin yapıldığı gazetede ne gibi bir görevinin olduğu, söz konusu tazminat davası sonucunda başvurucunun kişisel olarak nasıl etkilendiği veya hükmedilen tazminatın başvurucuya mağdur sıfatı kazandıracak şekilde neden doğrudan bir müdahale olduğuna ilişkin herhangi bir açıklamada bulunulmamıştır.

18-  Öte yandan somut başvuruya konu tazminat davasında, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 3/11/2020 tarihli icranın geri bırakılması kararıyla Star Medya Yayıncılık Anonim Şirketinin tazminatın infazı açısından doğrudan muhatap olarak gösterildiği dikkate alındığında, müdahalenin doğrudan söz konusu tüzel kişiliğin hakkına yönelik olduğu ve dolayısıyla bireysel başvuru hakkının da -temsilcileri aracılığıyla- tüzel kişi tarafından da kullanılabileceği kabul edilmelidir. Nitekim yargılamanın tüm safahatlarında başvurucu doğrudan davalı olarak gösterilmemiş, Star Medya Yayıncılık A.Ş. adına (temsilen) davalı olarak gösterilmiştir. Bireysel başvuru formunda ise başvurucunun anılan şirketi temsilen değil kendi adına doğrudan başvuru yaptığı görülmektedir.

19-  Sonuç olarak, başvurucunun söz konusu müdahale nedeniyle doğrudan güncel ve kişisel bir hakkının etkilendiğine dair yeterli açıklamalarda bulunmadığı, bu yönde bilgi ve belgelerin sunulmadığı görülmekle başvurucunun mağdur sıfatını haiz olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

20-  Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,

C. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE, 7/1/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Murat Sancak [1. B.], B. No: 2022/105576, 7/1/2025, § …)
   
Başvuru Adı MURAT SANCAK
Başvuru No 2022/105576
Başvuru Tarihi 15/12/2022
Karar Tarihi 7/1/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ulusal yayın yapan bir gazetede yapılan haberler nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesinin ifade ve basın özgürlüğü ile adil yargılanma hakkını ihlal ettiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
İfade özgürlüğü İfade özgürlüğü - şeref ve itibar dengesi Kişi Bakımından Yetkisizlik
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi