TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
HÜSEYİN ASLAN BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2022/108785)
Karar Tarihi: 11/12/2024
Başkan
:
Basri BAĞCI
Üyeler
Engin YILDIRIM
Kenan YAŞAR
Ömer ÇINAR
Metin KIRATLI
Raportör
Yusuf Enes KAYA
Başvurucu
Hüseyin ASLAN
Vekili
Av. Nuran AYDIN
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, tutukluluğun makul süreyi ve kanunda öngörülen azami süreyi aşması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
2. Başvurucu, hakkında yürütülen bir soruşturma kapsamında 11/2/2020 tarihinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan tutuklanmıştır.
3. Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada 3/11/2022 tarihinde başvurucunun tutukluluk hâlinin devamına karar verilmiştir.
4. Başvurucu tutukluluğun devamı kararına itiraz etmiştir. Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi 15/11/2022 tarihli kararıyla itirazı kesin olarak reddetmiştir.
5. Bu karar 21/11/2022 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.
6. Başvurucu 22/12/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
7. Bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla başvurucunun yargılanması Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam etmektedir ve başvurucu hâlen tutukludur.
8. Komisyon başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne, yargılama giderlerini ödemekten geçici olarak muaf tutulmasına, ayrıca başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
9. Başvurucu tutukluluğunun makul süreyi ve kanunda öngörülen azami süreyi aşması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
10. Bakanlık görüşünde, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilip edilmediği konusunda Anayasa Mahkemesi tarafından yapılacak incelemede Anayasa ve mevzuat hükümleri doğrultusunda somut olayın kendine özgü koşullarının gözönüne alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında tutukluluğunun hâlen devam ettiğini belirtmiş; ihlal iddialarını yinelemiştir.
11. Bireysel başvuruların, 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca, başvuru yollarının tüketildiği tarihten, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekmektedir.
12. Bir suç isnadına bağlı olarak tutuklulukta geçen sürenin başlangıcı, başvurucunun ilk kez yakalanıp gözaltına alındığı durumlarda bu tarih; doğrudan tutuklandığı durumlarda ise tutuklama tarihidir. Sürenin sonu ise kural olarak kişinin serbest bırakıldığı ya da ilk derece mahkemesince hüküm verildiği tarihtir (Murat Narman, B. No: 2012/1137, 2/7/2013, § 66). Dolayısıyla suç isnadına bağlı şikâyetlere ilişkin iddiaların dile getirildiği bir bireysel başvurunun ilk derece yargılaması devam ederken tutukluluğun devamına karar verilen her aşamada başvuru yolları tüketildikten sonra başvuru süresi içinde yapılması gerekir (Mehmet Emin Kılıç, B. No: 2013/5267, 7/3/2014, § 28).
13. Bu bağlamda bir suç isnadına bağlı olarak tutuklulukla ilgili şikâyetleri içeren bireysel başvurunun tutukluluk hâlinin devamı kararı sonrasında yapılması durumunda söz konusu karara itiraz edilmiş ise itiraz merciince verilen kararın öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekmektedir (Hüseyin Yıldırım (2), B. No: 2016/32116, 19/11/2020, § 47).
14. Somut olayda Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 3/11/2022tarihinde verilen tutukluluk hâlinin devamına dair karara başvurucunun yaptığı itirazın Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 15/11/2022 tarihinde reddedildiği ve anılan kararın 21/11/2022 tarihinde başvurucuya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle bireysel başvurunun nihai karar olan itirazın reddine dair kararın öğrenildiği 21/11/2022 tarihinden itibaren otuz gün içinde en geç 21/12/2022 tarihinde yapılması gerekmektedir. Buna göre nihai kararın öğrenilmesinden itibaren otuz gün geçtikten sonra 22/12/2022 tarihinde yapılan bireysel başvuruda süre aşımı olduğu sonucuna varılmıştır (Benzer yönde bkz. Hüseyin Yıldırım (2), §§ 48-49; Ahmet Turan Alkan, B. No: 2018/9800, 4/11/2020, § § 32-33).
15. Hâlen tutukluluğu devam eden başvurucunun herhangi bir tutukluluğun devamı kararına yaptığı itirazın reddedilmesinden sonra otuz gün içinde tekrar bireysel başvuruda bulunması mümkündür.
16. Açıklanan gerekçelerle başvurunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA11/12/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.