TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
BEKİR KIRBIYIK BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2022/14020)
Karar Tarihi: 27/2/2025
Başkan
:
Basri BAĞCI
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Kenan YAŞAR
Metin KIRATLI
Raportör
Tuğba YILDIZ
Başvurucu
Bekir KIRBIYIK
Vekili
Av. Mürsel EKİCİ
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, yargı kararının icra edilmemesi nedeniyle kararın icrası hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında oluşan zararları için Hakkâri Valiliği Zarar Tespit Komisyonuna (Komisyon) başvurmuş ve talebinin zımnen reddedilmesi üzerine Van 4. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır. Mahkeme 17/11/2020 tarihli kararla keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle işlemin iptaline karar vermiştir. Kanun yoluna başvurulmadan karar kesinleşmiştir.
3. Başvurucu, iptal kararının Komisyon tarafından yerine getirilmediğini ileri sürerek Van 2. İdare Mahkemesinde tazminat istemli dava açmıştır. Tazminat talebi 24/12/2021 tarihinde kesin kararla reddedilmiştir. Başvurucu, 9/2/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun uygulanmadığını ileri sürdüğü kararın gereklerinin yerine getirilip getirilmediği ve başvurucu hakkında Mahkeme kararı gereğince yeni bir karar alınıp alınmadığı hususlarında Komisyondan bilgi istemiştir.
5. Komisyon tarafından gönderilen yazı ve eklerinde 16/11/2022 tarihli kararla başvurucuya 215.475 TL tutarın ödenmesine karar verildiği, 16/12/2022 tarihinde sulhname imzalandığı ve başvurucuya ödeme yapıldığı belirtilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
6. Başvurucu, Mahkemece verilen iptal kararı üzerine oluşan zararları için Komisyon tarafından bilirkişi incelemesi yapılarak karar verilmesi gerekirken Mahkeme kararının uygulanmadığını belirterek adil yargılanma hakkının ve mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
7. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 59. maddesinin (5) numaralı fıkrasında başvuru formunda belirtilen bilgilerde ve başvuruyla ilgili koşullarda herhangi bir değişiklik olduğunda bunun Anayasa Mahkemesine bildirilmesinin gerektiği belirtilmiştir. Diğer yandan 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 51. maddesi ile İçtüzük'ün 83. maddesinde başvurucunun istismar edici, yanıltıcı ve benzeri nitelikteki davranışlarıyla bireysel başvuru hakkını açıkça kötüye kullandığının tespit edilmesi hâlinde başvurunun reddedileceği ve yargılama giderlerinin dışında ilgilinin 2.000 Türk Lirasından fazla olmamak üzere disiplin para cezasıyla cezalandırılmasına karar verileceği öngörülmüştür.
8. Genel olarak bir hakkın açıkça öngörüldüğü amaç dışında ve başkalarını zarara sokacak şekilde kullanılmasının hukuk düzenince himaye edilmeyeceğini ifade eden hakkın kötüye kullanılmasının bireysel başvuru alanında özel olarak ele alındığı görülmektedir. Bu bağlamda bireysel başvuru usulünün amacına açıkça aykırı olan ve mahkemenin başvuruyu gereği gibi değerlendirmesini engelleyen davranışların başvuru hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi mümkündür (Mehmet Güven Ulusoy [GK], B. No: 2013/1013, 2/7/2015, § 31; S.Ö. [2. B.], B. No: 2013/7087, 18/9/2014, § 28).
9. Bu kapsamda özellikle mahkemeyi yanıltmak amacıyla gerçek olmayan maddi vakıalara dayanılması veya bu nitelikte bilgi ve belge sunulması, başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan bir unsur hakkında bilgi verilmemesi, başvurunun değerlendirilmesi sürecinde vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında mahkemenin bilgilendirilmemesi suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasının engellenmesi, medeni ve meşru eleştiri sınırları saklı kalmak kaydıyla bireysel başvuru amacıyla bağdaşmayacak surette hakaret, tehdit veya tahrik edici bir üslup kullanılması ile söz konusu başvuru yolu kapsamında ihlalin tespiti ile ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin amaçla bağdaşmayacak surette içeriksiz bir başvuruda bulunulması durumunda başvuru hakkının kötüye kullanıldığı kabul edilebilecektir (Mehmet Güven Ulusoy, § 32; S.Ö., § 29).
10. Somut olayda başvurucu, Mahkemece verilen iptal kararının Komisyon tarafından uygulanmadığını ileri sürerek bireysel başvuruda bulunmuştur. Ancak yapılan yazışmalar neticesinde Komisyonun 16/11/2022 tarihli kararıyla 215.475 TL tutarın başvurucuya ödenmesine karar verildiği, başvurucu ve Komisyon arasında 16/12/2022 tarihli sulhname imzalandığı ve ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Başvurucu, gelişmelerle ilgili olarak Anayasa Mahkemesini bilgilendirmemiştir.
11. Bireysel başvurunun yapılmasından sonraki süreçte Komisyonun başvurucu lehine karar alması başvurucunun özellikle mağdur statüsünün değerlendirilmesi bağlamında kabul edilebilirlik incelemesi bakımından oldukça önemlidir. Buna karşılık başvurucu, İçtüzük'ün 59. maddesinin (5) numaralı fıkrasında belirtilen yükümlülüklerine açıkça aykırı bir şekilde yukarıda belirtilen Komisyon kararına ve sulhnameye ilişkin Anayasa Mahkemesine herhangi bir bildirimde bulunmamıştır.
12. Bu itibarla başvurucunun başvurunun değerlendirilmesi noktasında esaslı olan unsurlar hakkında bilgi vermediği, bu süreçte vuku bulan ve söz konusu değerlendirmeyi etkileyecek nitelikte yeni ve önemli gelişmeler hakkında Anayasa Mahkemesini bilgilendirmemek suretiyle başvuru hakkında doğru bir kanaat oluşturulmasını engellediği sonucuna varılmıştır.
13. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle REDDİNE,
B. Başvuru, başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle reddedildiğinden ve başvurucunun adli yardım talebinde bulunduğu anlaşıldığından yatırılmayan 664,10 TL harcın başvurucudan TAHSİLİNE 27/2/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.