logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Nadir Yetkin İlhan [2. B.], B. No: 2022/2963, 11/6/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

NADİR YETKİN İLHAN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2022/2963)

 

Karar Tarihi: 11/6/2025

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Basri BAĞCI

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Kenan YAŞAR

 

 

Ömer ÇINAR

Raportör

:

İsmail ŞAHİN

Başvurucu

:

Nadir Yetkin İLHAN

Vekili

:

Av. Umut DAYANAN

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, tıbbi ihmal sonucu zarara uğranılması nedeniyle maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. 1982 doğumlu olan başvurucu 2/1/2009 tarihinde kulakta şekil bozukluğu şikâyetiyle Özel B.M. Hastanesine (Hastane) başvurmuştur. 2/1/2009 ve 4/2/2009 tarihlerinde doktor Z.A. tarafından başvurucuya kepçe kulak ameliyatı yapılmıştır.

3. Başvurucu 24/1/2012 tarihinde sol kulakta şişlik, kitle ve ağrı şikâyetiyle tekrar Hastaneye başvurmuştur. Başvurucunun sol kulak arkasında apse ve yırtık (muhtemel dikiş açılması) sebebiyle Hastanede genel anestezi altında daha önceden kulağın yeni şeklini koruması için konulan prolene dikişleri alınarak apse temizlenmiş ve eski kesi yeri düzeltilerek tekrar dikilmiştir.

4. Başvurucu kepçe kulak ameliyatını gerçekleştiren doktorun kalitesiz ameliyat ipi kullandığını ve gerekli dikkat ve özeni göstermediğini beyan ederek hatalı estetik ameliyat nedeniyle ilgili doktor, Hastane ve sigorta şirketi aleyhine uğradığı maddi ve manevi zararların tazmini için 8/3/2012 tarihinde tazminat davası açmıştır. Dava dilekçesinde başvurucu; kulağındaki şekil bozukluğu nedeniyle başvurduğu Hastanede estetik ameliyat olduğunu, kalitesiz ameliyat ipiyle operasyonun yapıldığını, ameliyattan belirli bir süre geçtikten sonra şekil bozukluğunun gitmemiş olduğunu ve kulağında ağrılar oluşmaya başladığını belirterek 5.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

5. Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Mahkeme) tarafından konu ile ilgili ilk olarak Adli Tıp Kurumu Başkanlığı (ATK) 2. İhtisas Dairesinden bilirkişi raporu alınmıştır. 28/8/2013 tarihinde düzenlenen raporda; başvurucunun sol kulak kepçesinin forme edilmesi isteği nedeniyle yapılan rekonstrüksiyon ameliyatının endikasyonu bulunduğu, ameliyat sonrasında gelişen enfeksiyon nedeniyle yapılan tıbbi ve cerrahi tedavilere karşın iyileşmesindeki gecikmenin her türlü özene rağmen ortaya çıkabilen ve kusur izafe edilemeyen komplikasyon olduğu belirtilerek ameliyatı gerçekleştiren hekime atfı kabil ihmal ya da kusur bulunmadığı kanaati bildirilmiştir.

6. Anılan rapora karşı itiraz dilekçesinde başvurucu; tıbbi müdahale öncesinde geçerli şekilde aydınlatılmış onamın alınmadığını, operasyonun olası riskleri konusunda bilgilendirilmediğini ve bu hususların raporda irdelenmediğini vurgulamıştır. Mahkeme, başvurucunun itirazlarını da dikkate alarak ATK'dan ek bilirkişi raporu aldırmıştır. 21/5/2014 tarihli ek raporda, tıbbi müdahalelerin tamamında alınması gereken aydınlatılmış onam formunun başvurucudan alınmadığı belirtilmiştir.

7. Mahkeme 9/10/2014 tarihinde davanın reddine karar vermiştir. Kararda, ATK raporlarındaki tespitlere yer verildikten sonra bilgilendirme formunun yasal olarak düzenlenmesi gereken standart bir belge olduğu, bilgilendirme formundan ziyade ameliyatın kusurlu ve hatalı olup olmadığının önemli olduğu ve başvurucunun ameliyatını gerçekleştiren doktorun kusurunun bulunmadığı vurgulanarak davanın sübut bulmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

8. Başvurucu bu karara karşı 4/12/2014 tarihinde temyiz başvurusunda bulunmuştur. Temyiz dilekçesinde başvurucu; tıbbi müdahale öncesinde aydınlatılmış onamın alınmadığını, ameliyatın komplikasyonları hakkında bilgilendirilmediğini ve bu durumun davalının kusuru üzerindeki etkisi değerlendirilmeden karar verildiğini ifade etmiştir.

9. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi (Daire) 7/11/2017 tarihinde eksik inceleme gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir. Daire kararında; başvurucunun herhangi bir tıbbi rahatsızlıktan bahsetmeksizin estetik amaçlı kepçe kulak ameliyatı yaptırdığı, kepçe kulak diye tabir edilen kulağın görünümündeki normal dışı büyüklüğün giderilip kulak ve yüze güzel bir görünüm kazandırılması işleminin estetik bir işlem olduğu ve sonuç olarak tedavi değil güzelleşme amaçlandığından tarafların arasındaki ilişkinin hizmet ilişkisi değil eser sözleşmesi ilişkisi olduğu vurgulanmıştır. Mahkemece yeniden oluşturulacak üniversitelerin plastik ve rekonstrüktif cerrahi kürsüsü öğretim üyesi uzmanlardan oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor alınması gerektiği ifade edilmiştir.

10. Yeniden yapılan yargılamada bozma kararı doğrultusunda alınan bilirkişi raporunda; dosyada onam formunun bulunmadığı, gerçekleştirilen ameliyatın tıbbın gereklerine uygun olarak yapıldığı ve amacına ulaştığı, muayene olgularında ayıp oluşturacak herhangi bir kusura rastlanılmadığı ifade edilmiştir.

11. Başvurucu, anılan rapora itiraz etmiştir. 1/7/2019 tarihli itiraz dilekçesinde, bilirkişi raporunun Yargıtay bozma kararında belirtilen hususları karşılar nitelikte olmadığını ve tıbbi müdahale öncesinde aydınlatılmış onam formunun alınmamış olması sebebiyle davalıların hukuki sorumluluklarının bulunduğunu ifade etmiştir.

12. Mahkeme 18/11/2020 tarihinde maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın başvurucuya ödenmesine karar vermiştir. Kararda, ATK ve bilirkişi raporlarındaki tespitlere yer verildikten sonra başvurucuya yapılan ameliyatın tıbbın gereklerine uygun olarak yapıldığı ve amacına ulaştığı, muayene olgularında ayıp oluşturacak herhangi bir kusura rastlanılmadığı ancak davalıların dava konusu olayla ilgili başvurucudan aydınlatılmış onam formu almadan tıbbi işlemi gerçekleştirdiği belirtilmiştir. Aydınlatılmış onam alınmadan yapılan işlemden dolayı oluşan sonuçtan davalıların sorumlu tutulması gerektiği ancak başvurucu tarafından maddi tazminata yönelik herhangi bir belge sunulmadığından maddi tazminat talebinin reddine ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

13. Davalı doktor Z.A. Mahkemenin manevi tazminat yönünden kısmen kabule dair verdiği hükme karşı 11/2/2021 tarihinde temyiz başvurusunda bulunmuştur. Başvurucu, davalı Z.A. tarafından yapılan temyiz başvurusuna cevap dilekçesi yoluyla katılma talebinde bulunmamıştır. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 6/12/2021 tarihinde davalı Z.A.nın temyiz başvurusunun reddine ve Mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.

14. Başvurucu, nihai hükmü 26/12/2021 tarihinde öğrendikten sonra 11/1/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

15. Komisyon; başvurunun makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia yönünden başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna, maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkı yönünden kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

16. Başvurucu; aydınlatma yükümlülüğü yerine getirilmeden estetik ameliyata alındığını, başarısız ameliyat nedeniyle derin üzüntü ve travma yaşadığını ayrıca tıbbi ihmal nedeniyle açtığı tazminat davasında ileri sürdüğü itirazların dikkate alınmadan maddi tazminat talebinin redddedildiğini ve düşük miktarda manevi tazminata hükmedildiğini belirtmiştir. Başvurucu, bu bağlamda maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

17. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca bireysel başvuru yoluna başvurabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt [2. B.], B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 16).

18. Somut olayda Mahkemece 18/11/2020 tarihinde maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın başvurucuya ödenmesine karar verilmiştir. Buna karşın başvurucu tarafından anılan Mahkeme kararına karşı temyiz başvurusunda bulunulmamış, sadece davalı Z.A. tarafından Mahkemece hükmedilen manevi tazminatın ortadan kaldırılması talebiyle temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Yargıtay 6. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir (bkz. §§ 12,13).

19. Sonuç olarak somut olayda Mahkemenin maddi tazminat talebinin reddi ile manevi tazminatın kısmen kabulü kararına karşı başvurucu tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmamıştır. Dolayısıyla başvurucunun olağan kanun yollarını usulüne uygun olarak tüketmeksizin bireysel başvuruda bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.

20. Açıklanan gerekçelerle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 11/6/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Nadir Yetkin İlhan [2. B.], B. No: 2022/2963, 11/6/2025, § …)
   
Başvuru Adı NADİR YETKİN İLHAN
Başvuru No 2022/2963
Başvuru Tarihi 11/1/2022
Karar Tarihi 11/6/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, tıbbi ihmal sonucu zarara uğranılması nedeniyle maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Maddi ve manevi varlığın korunması hakkı Tıbbi ihmal-Tıbbi uygulamalar Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi