TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
HAMDİ DENİZ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2022/36423)
Karar Tarihi: 10/12/2024
Başkan
:
Hasan Tahsin GÖKCAN
Üyeler
Recai AKYEL
Selahaddin MENTEŞ
Muhterem İNCE
Yılmaz AKÇİL
Raportör
Mehmet ALTUNDİŞ
Başvurucu
Hamdi DENİZ
Vekili
Av. Cemal DEMİR
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru; terörle mücadele kapsamında meydana gelen zararın ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemin mahkeme kararıyla iptal edilmesine rağmen mahkeme kararının geç uygulanması nedeniyle adilyargılanma ve mülkiyet hakkınınihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
2. Başvurucu; Hakkâri'nin Çukurca ilçesi Uzundere köyünde ikamet ederken terör olayları ve terörle mücadele faaliyetleri nedeniyle 1995 yılında köyünü terk ettiğini, mal varlığına ulaşamadığından bahisle uğradığını iddia ettiği zararların 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında karşılanması istemiyle Hakkâri Valiliği Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığına (Tazminat Komisyonu) başvurmuştur. Tazminat Komisyonu, başvuruyu anılan köyde başvurucunun mal varlığı olmadığı gerekçesiyle 21/5/2008 tarihinde reddetmiştir.
3. Başvurucu, ret işleminin iptaliistemiyle Van 1. İdare Mahkemesi (Mahkeme) nezdinde dava açmıştır. Mahkeme 16/12/2013 tarihli kararıyla dava konusu işlemi iptal etmiştir. Mahkeme kararı, süresinde kanun yoluna başvurulmadığından 20/3/2014 tarihinde kesinleşmiştir.
4. Başvurucu, nihai hükmü hangi tarihte öğrendiğini başvuru formunda beyan etmemiş, 17/3/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
5. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
II. DEĞERLENDİRME
6. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
7. Başvurucu; mahkeme kararının on bir yıl sonra uygulandığını, bu sebeple mülkiyet hakkı ile makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, Hakkâri İl Özel İdaresinin 9/3/2023 tarihli yazısına atıfta bulunularak Tazminat Komisyonunun 8/9/2020 tarihli kararına istinaden başvurucu ve Hakkâri Valiliği arasında 29.409,60 TL bedel üzerinden sulhname imzalandığı belirtilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
8. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru usulü" kenar başlıklı 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası şöyledir:
"Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayanlar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren onbeş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler ... "
9. Bireysel başvurunun ön şartlarından biri otuz günlük süre kuralıdır. Süre, başvurunun her aşamasında dikkate alınmalıdır (Deniz Baykal, B. No: 2013/7521, 4/12/2013, § 32). Otuz günlük süreye ilişkin başlangıç tarihinin tespitinde kanun hükmü gereği öğrenme tarihi esas alınmalıdır.
10. Somut olayda başvurucu, bireysel başvuru formunda ihlalin öğrenme tarihi konusunda bilgi vermemiş; açıklama yapmamıştır. Başvurucu, başvuru formunda iptal kararının geç uygulanmasından yakınmış ancak net bir tarih de belirtmemiştir. Bakanlık, başvurucu ile Hakkâri Valiliği arasında 8/9/2020 tarihinde sulhname imzalandığını beyan etmiştir. Başvurucunun sulhnameye, sulhnamenin tarihine yönelik beyanı ve itirazı olmamıştır. Bu durumda başvurucunun ileri sürdüğü ihlalden en geç 8/9/2020 tarihinde haberdar olduğu kabul edilmelidir. Bu doğrultuda en geç 8/10/2020 Perşembe günü yapılması gerekirken 17/3/2022 tarihinde yapılan başvurunun süre aşımı gerekçesiyle kabul edilemez olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
11. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 10/12/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.