logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Murat Kuşlar [2.B.], B. No: 2022/38312, 7/3/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MURAT KUŞLAR BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2022/38312)

 

Karar Tarihi: 7/3/2024

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Kadir ÖZKAYA

Üyeler

:

Engin YILDIRIM

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

 

 

Kenan YAŞAR

Raportör

:

Ferhat YILDIZ

Başvurucu

:

Murat KUŞLAR

Vekili

:

Av. Olgun YILDIZ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, özel bir şirkette çalışan başvurucunun işveren ile arasındaki güven ilişkisinin bozulduğu gerekçesiyle iş sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, özel bir şirket (işveren) bünyesinde işçi olarak çalışmaktadır. Başvurucunun Bank Asya hesap hareketleri gerekçe gösterilerek işveren tarafından 27/1/2020 tarihinde iş sözleşmesi aralarındaki güven ilişkisinin zedelendiğinden bahisle feshedilmiştir.

3. Başvurucu, feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade talebiyle 24/2/2020 tarihinde İzmir 2. İş Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır. Mahkeme 10/6/2021 tarihinde davanın reddine karar vermiştir. Kararda başvurucu hakkında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yardım etme suçundan dolayı kamu davası açıldığı ve yapılan ceza yargılaması sonucunda başvurucunun beraatine karar verildiği belirtilmiştir. Kararda ceza yargılamasında başvurucunun Bank Asya hesabında 2014 ve 2015 yıllarında artış olduğunun ve kapatılan Pak-Eğitim İş Sendikasına (Sendika) üyelik kaydının bulunduğunun tespit edildiği ancak anılan delillerin mahkûmiyete yeterli bulunmadığı vurgulanmıştır.

4. Başvurucu, söz konusu karara karşı sunduğu istinaf dilekçesinde, işverenin maaşlarını Bank Asya aracılığıyla ödediğini, ceza yargılaması sonucunda banka hesap hareketlerinin şüpheli olmadığının tespit edildiğini, Mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi (İstinaf Mahkemesi) 26/10/2021 tarihinde ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğunu belirterek istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar vermiştir.

5. Başvurucu, nihai hükmü 8/11/2021 tarihinde öğrendikten sonra 6/12/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

6. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

7. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

8. Başvurucu; ceza yargılaması sonucunda hakkında beraat kararı verildiğini, buna rağmen Mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, Bank Asya hesap hareketlerinin incelenmesi ve delil olarak kullanılması nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

9. Bakanlık görüşünde öncelikle; somut olayda bireysel başvuru süresinin İstinaf Mahkemesi tarafından verilen ret kararının öğrenildiği tarihten itibaren başlatılması gerekip gerekmediğinin dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. Görüşte ayrıca başvurucu tarafından ileri sürülen iddiaların kanun yolu şikâyeti niteliğinde olup olmadığının da değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Görüşte son olarak mevcut başvuruda başvurucunun adil yargılanma hakkı ile özel hayata saygı hakkının ihlal edilip edilmediği konusunda inceleme yapılırken görüşte yer verilen Anayasa ve ilgili mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi içtihatları ve somut olayın kendine özgü koşulları dikkate alınarak bir inceleme yapılması gerektiği ifadelerine yer verilmiştir.

10. Başvurucunun iş sözleşmesinin feshedilmesine yönelik işlem, özel hayata saygı hakkının otomatik olarak uygulanabilirliğini sağlamamakla birlikte mevcut başvuruda mesleki hayata yönelik müdahalenin başvurucunun özel hayatına ciddi şekilde etki ettiği ve bu etkinin belirli bir ağırlık düzeyine ulaştığı değerlendirildiğinden başvuru özel hayata saygı hakkı yönünden uygulanabilir bulunmuş ve bu kapsamda incelenmiştir (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. C.A. (3), §§ 97-101; Ayla Demir İşat, §§ 106-110).

11. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

12. Başvuru konusu olayda uyuşmazlık, özel bir şirkette çalışan başvurucunun iş sözleşmesinin güven ilişkisinin bozulduğu gerekçesiyle feshedilmesine ilişkindir. Dolayısıyla söz konusu uyuşmazlıkta kamu makamlarının herhangi bir müdahalesi söz konusu değildir. Bununla birlikte devletin, özel hayata saygı hakkını etkili olarak koruma ve saygı gösterme şeklinde pozitif yükümlülüğü de bulunmaktadır. Bu yükümlülük bireylerin birbirlerine karşı eylemleri bakımından da anılan hakkın korunması için gerekli önlemlerin alınmasını da içerir (Adnan Oktar (3), B. No: 2013/1123, 2/10/2013, § 32; Ömür Kara ve Onursal Özbek, B. No: 2013/4825, 24/3/2016, §§ 45-46).

13. Pozitif yükümlülükler özel hukuk kişilerinin birbirleri ile olan uyuşmazlıklarının çözümüne ilişkin yasal altyapının oluşturulmasını, söz konusu uyuşmazlıkların adil yargılanma hakkının gereklerine uygun ve usul yönünden güvenceleri haiz bir yargılama kapsamında incelenmesini ve bu yargılamalarda temel haklara ilişkin anayasal güvencelerin gözetilip gözetilmediğinin denetlenmesini gerektirir (Ömür Kara ve Onursal Özbek, §§ 47, 48).

14. Bu doğrultuda, özel hukuk iş ilişkisi kapsamında çalışan bireylerin Anayasa ile güvence altına alınan haklarına yönelik müdahale iddiası içeren uyuşmazlıklarının karara bağlandığı davalarda derece mahkemelerince söz konusu güvenceler gözardı edilmemeli, işveren ve çalışanlar arasındaki çatışan çıkarlar adil biçimde dengelenmeli, müdahalenin işverenin meşru amacıyla ölçülü olup olmadığı değerlendirilmeli ve ulaşılan sonuç hakkında hüküm kurulurken ilgili ve yeterli gerekçeler sunulmalıdır (Ömür Kara ve Onursal Özbek, § 50).

15. Somut olaydaki uyuşmazlığın kamu gücü ayrıcalığına sahip olmayan bir özel hukuk tüzel kişisi niteliğindeki işveren ile başvurucu arasında gerçekleşmesi nedeniyle başvurunun devletin pozitif yükümlülükleri bağlamında ele alınması gerekir.

16. İşveren tarafından başvurucunun iş sözleşmesi, başvurucuya ait Bank Asya hesap hareketlerinde ve kredi kartı ekstrelerinde FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisak kapsamında olduğu değerlendirilen para hareketleri gerekçe gösterilerek feshedilmiştir. Mahkemece, başvurucu hakkında FETÖ/PDY'ye yardım etme suçundan dolayı delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verildiği vurgulanmıştır. Buna rağmen gerçekleştirilen soruşturma ve kovuşturma sonucunda başvurucunun Bank Asya hesabında 2014 yılı Ağustos ile 2015 yılı Mayıs tarihleri arasında artış olduğunun ve başvurucunun KHK ile kapatılan Sendikaya üyelik kaydının bulunduğunun tespit edildiği ifade edilmiştir. Dolayısıyla Mahkemece işveren açısından makul şüphenin oluştuğu, feshin haklı fesih niteliğinde olup olmadığının alacak davasıyla değerlendirilebileceği, feshin geçerli olduğu belirtilmiştir.

17. İşverence fesih gerekçesi olarak başvurucunun Bank Asya hesap hareketliliği gösterilmiştir. Mahkemece ise başvurucu hakkında Bank Asya hesap hareketliliği ve Sendika üyeliği tespiti yapılmasına rağmen beraat kararı verildiği belirtilmiş ve işveren açısından makul şüphenin oluştuğu vurgulanmıştır. Aktarılan bu bilgilere karşın Mahkeme tarafından, başvurucunun Bank Asya hesap hareketliliğinin şüpheli olduğuna dair bir araştırma yapılmamış, başvurucun işveren tarafından maaşlarının Bank Asya aracılığıyla ödendiğine dair iddiası değerlendirilmemiş, bu hususlarda yeterli bir gerekçeye yer verilmemiştir. Yine Mahkemece başvurucunun kapatılan Sendikaya üyeliğine dayanılmış ancak bu durumun feshi hangi yönden geçerli hâle getirdiği tartışılmamıştır. Dolayısıyla iş sözleşmesinin feshinin işverenin amacına uygun ve orantılı olup olmadığı hususunda bir inceleme yapılarak işveren ile çalışanın çıkarları arasında adil bir denge kuracak, başvurucunun esaslı iddialarının değerlendirildiği özenli bir yargılama yapıldığı söylenemez.

18. Açıklanan gerekçelerle özel hayata saygı hakkına ilişkin Anayasa'da belirtilen güvencelerin gözetildiği özenli bir yargılama yapılmadığı, dolayısıyla anayasal güvencelerin korunması açısından pozitif yükümlülüklerin yerine getirilmediği anlaşıldığından başvurucunun Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

III. GİDERİM

19. Başvurucu, ihlalin tespiti ile yeniden yargılama yapılması ve toplam 100.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

20. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan GK, B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) GK, B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

21. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

IV. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

C. Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan özel hayata saygı hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

D. Kararın bir örneğinin özel hayata saygı hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İzmir 2. İş Mahkemesine (E.2020/93, K.2021/218) GÖNDERİLMESİNE,

E. Başvurucunun tazminat taleplerinin REDDİNE,

F. 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

G. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

H. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 7/3/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Murat Kuşlar [2.B.], B. No: 2022/38312, 7/3/2024, § …)
   
Başvuru Adı MURAT KUŞLAR
Başvuru No 2022/38312
Başvuru Tarihi 6/12/2021
Karar Tarihi 7/3/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, özel bir şirkette çalışan başvurucunun işveren ile arasındaki güven ilişkisinin bozulduğu gerekçesiyle iş sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Özel hayatın ve aile hayatının korunması hakkı Meslek (atama, disiplin, OHAL hariç işten çıkarma) İhlal Yeniden yargılama
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi