TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
İLKER TOKDEMİR BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2022/68720)
|
|
Karar Tarihi: 20/11/2024
|
R.G. Tarih ve Sayı: 2/6/2025 - 32918
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
Başkan
|
:
|
Basri BAĞCI
|
Üyeler
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
|
|
Kenan YAŞAR
|
|
|
Ömer ÇINAR
|
Raportör
|
:
|
Burak GÜNGÖR
|
Başvurucu
|
:
|
İlker TOKDEMİR
|
Vekili
|
:
|
Av. Yener YILMAZ
|
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, idari para cezasına ve sürücü belgesinin geçici olarak alınmasına ilişkin işleme karşı yapılan itiraz başvurusunda silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Başvurucu, İnegöl Şehit Bekir Özcan Bölge Trafik Denetleme Büro Amirliğine bağlı ekip tarafından yapılan kontrollerde kandaki alkol miktarını belirleyen cihazı kullanmayı kabul etmediği gerekçesiyle 5.224 TL idari para cezası ile cezalandırılmış ve başvurucunun sürücü belgesine iki yıl el konulmuştur.
3. Başvurucu, idari para cezasına karşı İnegöl Sulh Ceza Hâkimliğine (Hâkimlik) itiraz etmiştir. İtiraz dilekçesinde; trafik denetimi sırasında aracının durdurulduğunu, alkol ölçüm cihazını üflemesinin söylendiğini, bu işlemin neden yapılmak istendiğini ve işlemin gerekli olup olmadığı yönünde sorduğu sorulara cevap verilmeyip cihazla ölçüm yapılmasını reddettiği gerekçesiyle hakkında tutanak tanzim edildiğini belirtmiştir.
4. Başvurucu, sorularına kolluk görevlilerince cevap verilmemesinin ardından bahse konu denetime tabi tutulmasının yasal bir dayanağı olup olmadığı yönünde bilgi almak için vekili ile konu hakkında bilgisi olabileceğini düşündüğü kişileri aradığını, ardından alkol ölçüm cihazını üflemek istediğini belirttiğini ancak bu defa tutanak tutulduğu ve sürecin tamamlandığı belirtilerek talebinin reddedildiğini ifade etmiştir.
5. Başvurucu; tutanağı imzalamaktan imtina etmesi üzerine kolluk görevlilerince İnegöl Devlet Hastanesine götürüldüğünü, burada hem alkol ölçüm cihazı ile hem de kan alınmak suretiyle ölçüm yapıldığını, her iki test sonucunda da kanında alkol bulunmadığının tespit edildiğini ileri sürmüştür.
6. Hâkimlik 18/5/2020 tarihinde itirazın reddine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:
"...itiraz edenin olay tarihinde alkol metre cihazını üflemeyi reddettiği yönünde polis ekiplerince tutanak tanzim edildiği, tutanak içeriğinden polis ekipleri tarafından, araç sürücüsüne alkol metre cihazını üflememenin sonuçlarının anlatıldığının anlaşıldığı, polis ekipleri tarafından itiraz eden hakkında alkolden red çıktısının alındığı, bu haliyle kabahatlinin alkol metre cihazını üflemeyi reddettiğinin anlaşıldığı, muteriz itiraz dilekçesinde hakkında düzenlenen idari para cezasında usul ve yasaya aykırı işlem yapıldığını, kendisinin olay günü alkollü olmadığını beyan etmiş ise de 2918 sayılı yasanın 48/9 maddesinde alkollü olarak araç kullanmanın değil; alkol metre cihazına üflememenin yaptırıma bağlandığı..."
7. Başvurucunun Hâkimliğin kararına yaptığı itirazı inceleyen Bursa 1. Sulh Ceza Hâkimliği de 25/5/2022 tarihli kararında, İnegöl Sulh Ceza Hâkimliğinin 2022/2441 D. İş sayılı itiraza konu kararının hukuken geçerli gerekçeleri olduğunu belirterek itirazın reddine karar vermiş ve idari yaptırım kararı kesinleşmiştir.
8. Başvurucu, nihai kararı 30/5/2022 tarihinde öğrendikten sonra 29/6/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
9. Komisyon, adil yargılanma hakkına ilişkin şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
A. Silahların Eşitliği İlkesinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia
10. Başvurucu, Hâkimliğin delilleri incelememesinin ve olay anına ilişkin kamera görüntülerinin incelenmesi talebini kabul etmemesinin silahların eşitliği ilkesini ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
11. Başvurucunun iddialarının adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ilkesi yönünden incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
13. Anayasa Mahkemesi, deliller değerlendirilirken kolluk tutanağına aksi ispat edilemeyecek seviyede üstünlük tanınması hususuyla bağlantılı olarak eşitlik ilkesine ilişkin ilgili hukuka ve genel ilkelere Gurbet Çoban (B. No: 2019/38857, 17/11/2021, §§ 17-39) kararında yer vermiştir. Buna göre mahkemeden başvurucunun iddia ve itirazlarını dikkate alması, bunları ilgili ve yeterli gerekçe ile karşılaması, bu iddialarda da yeterli ölçüde şans tanıdığını ortaya koyması beklenmektedir. İdari işlemlerin ve bu bağlamda kamu ajanları tarafından düzenlenen tutanakların içeriğinin hukuka/gerçeğe uygunluk karinesinden yararlanacağı hukukun bilinen bir ilkesi olmakla birlikte idari işlemin hukukiliğinin veya tutanağın içeriğinin gerçekliğinin dava konusu edildiği bir yargılamada hâkimin değinilen karineyi uygulaması bu davanın açılmasını anlamsız hâle getirecektir. İdare tarafından tanzim edilen belgelerin içeriğinin gerçekliği karinesinin yargılamanın sonucu yönünden belirleyici olması bireyi devlete karşı dezavantajlı bir konuma sokacağından silahların eşitliği ilkesini zedeleyebileceği gibi suç isnadıyla ilgili yargılama söz konusu olduğunda masumiyet karinesini de ihlal edebilecektir (Gurbet Çoban, § 44).
14. Başvurucuya isnat edilen alkol ölçüm cihazını kullanmayı kabul etmeme eyleminin tek başına kolluk görevlileri tarafından düzenlenen tutanağa dayanılarak delillendirilmediğinin, başvurucunun gerek yargılama gerekse bireysel başvuru sürecinde bahse konu kontrolü yaptırmaya öncelikle rıza göstermediğini açıkça belirttiğinin altını çizmek gerekmektedir.
15. Nitekim başvurucu, rıza göstermemesini, ilgili kolluğun böyle bir yetkisi olup olmadığı ve bahse konu denetimden imtina edip edemeyeceği yönünde bilgisi olmamasına dayandırmış; olay sürecinde gerçekleştirdiği telefon görüşmeleri sonucunda alkol ölçüm cihazına üflemeyi kabul ettiğini (bkz. §§ 3, 4) ancak bu defa hakkında tutanak tanzim edilmiş olduğu gerekçesiyle talebinin reddedildiğini itiraz dilekçeleri ile başvuru formunda açıkça ifade etmiştir.
16. Başvurucu hakkındaki cezanın alkol ölçüm cihazını kullanmayı kabul etmeme eylemine ilişkin olduğu hususu karar gerekçesinde (bkz. § 6) yeterli açıklıkta ortaya konulmuştur. Başvurucu; her ne kadar olay anında alkollü olmadığını, bu durumun hastane sürecinde yapılan test ve ölçümlerle de ispatlandığını (bkz. § 5) belirterek itiraz ve başvuruda bulunmuşsa da somut olayda incelenmesi gereken eylemin hastane sürecinin öncesine ait olduğu anlaşılmıştır.
17. Sonuç olarak kamu görevlilerince düzenlenen tutanağın gerçeklik karinesinin aksi ispat edilebilir nitelikte olduğu ve bizzat başvurucunun kendi beyanlarıyla anılan tutanağın doğrulandığı, nitekim başvurucunun itiraz ve şikâyetlerinin alkol ölçüm cihazını kullanmayı kabul etmeme eylemine ilişkin olmadığı, ileri sürdüğü iddiaların tutanağın aksini ispatlamaya yönelik olmadığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda başvurucunun talebine rağmen olay anına ilişkin kamera kayıtlarının incelenmediği şikâyetini de içeren başvurusunda, somut olayda başvurucuya savunma imkânı tanınmış olduğu, Hâkimliğin kamu görevlilerince düzenlenen tutanağa üstünlük tanıyan bir yaklaşım içinde olmadığı ve sonuç olarak başvurucuyu kamu otoritesi karşısında dezavantajlı konuma düşürdüğünden bahsedilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
18. Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan silahların eşitliği ilkesinin ihlal edilmediği sonucuna ulaşılmıştır.
B. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
19. Başvurucu, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
20. Ceza yargılamasının süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (B.E., B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 29).
21. Başvurucunun yargılamanın makul süre içinde tamamlanmadığına ilişkin iddiasının, davanın iki dereceli bir yargılama sisteminde yaklaşık 2 ay sürdüğü ve yargılama sürecinin bütünü dikkate alındığında bir ihlalin bulunmadığı açık olduğundan başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ilkesinin İHLAL EDİLMEDİĞİNE,
C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,
D. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 20/11/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.