logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Vahit Eren Koçak [1.B.], B. No: 2022/69463, 11/6/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

VAHİT EREN KOÇAK BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2022/69463)

 

Karar Tarihi: 11/6/2024

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Muhterem İNCE

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Burak GÜNGÖR

Başvurucu

:

Vahit Eren KOÇAK

Vekili

:

Av. Tuğçe YILMAZ DAMCI

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, idari para cezası ve sürücü belgesinin geçici olarak alınmasına ilişkin işleme karşı yapılan itiraz başvurusunda deliller değerlendirilirken kolluk tutanağına aksi ispat edilemeyecek seviyede üstünlük tanınması nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ile çelişmeli yargılama ilkelerinin, mülkiyet ile kişi özgürlüğü ve güvenliği haklarının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucu, Karşıyaka ilçesi Devriye Ekipler Amirliğine bağlı ekip tarafından yapılan uygulama esnasında alkol miktarını belirleyen cihazı kullanmayı kabul etmediği gerekçesiyle 5.224 TL idari para cezasıyla cezalandırılmış ve sürücü belgesine iki yıl el konulmuştur.

3. Kolluk görevlileri tarafından 26/4/2022 tarihinde yapılan trafik uygulaması esnasında kontrol noktasına belli bir uzaklıkta durup aracını park eden başvurucunun sonrasında yola yaya devam etmesi üzerine görevlilerce durdurulduğu ve aracını neden park ettiğinin sorulduğu, verdiği cevabın şüpheli bulunması üzerine kendine alkol kontrolü yaptırılmak istendiği, başvurucunun ise kontrol yapılmak istenen an sürücü konumunda olmadığını belirterek kontrole karşı çıktığı ve bu suretle ölçümün yapılamadığı hususları hem başvurucu tarafından süreçte belirtilmiş hem de aynı tarihte uygulama noktasında görev yapan yedi kolluk görevlisince tutulan tutanakta (Olay Tutanağı) yer almıştır.

4. Başvurucu, idari para cezasına karşı Karşıyaka 1. Sulh Ceza Hâkimliğine (Hâkimlik) itiraz etmiştir. İtiraz dilekçesinde; yaya olarak hareket hâlinde olduğu süreçte öncelikle kimlik belgesinin, sonrasında ise sürücü belgesinin istendiğini ve ardından alkol ölçüm cihazına üflemesinin söylendiği; bahse konu işlem anında araç kullanmadığını belirterek cihazla ölçüm yapılmasını reddettiği gerekçesiyle hakkında tutanak tanzim edildiğini belirtmiştir.

5. Kararına itiraz edilen kurum tarafından Hâkimliğe sunulan 17/5/2022 tarihli cevap yazısında, trafik uygulamasını fark eden başvurucunun uygulama noktasına yaklaşık 50 metre uzaklıkta aracını durdurarak geri manevra ile park ettiği, ardından yürüyerek görevlilerinin yanından geçtiği süreçte kendisinin durdurularak sorular sorulduğu, bu sorulara verdiği kaçamak ve tutarsız cevaplar üzerine kendine alkol kontrolü yapılmak istendiği ancak buna karşı çıktığı belirtilmiş ve tüm bu sürece ilişkin görüntü kayıtlarının yine anılan cevap yazısının ekinde sunulduğu görülmüştür.

6. Hâkimliğin 30/5/2022 tarihli gerekçeli kararının ilgili kısmı şöyledir:

"...gönderilen CD ile olaya ilişkin tutulan tutanakların incelenmesinde... tutulan 26/04/2022 tarihli tutanakta muterizin uygulama noktasına 50 metre uzaklıkta aracını durdurup geri geri gelmek suretiyle uzaklaştığı, akabinde aracı park edip araçtan inerek görevlilere doğru yürüdüğü, şahsın bu esnada durdurulup kimlik istendiğinde [başvurucu] olduğunun anlaşıldığı belirtilmiş ve tutanağı 7 farklı kolluk görevlisinin imza etmiş olduğu görülmüş olup; muterizin her türlü hukuki dayanaktan yoksun beyanlarına itibar edilmeyerek karar yerinde esas alınmamış ve olayın hemen anında tanzim edilen tutanak ve tüm dosya kapsamında mevcut delillere itibarla, uygulanan cezada usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı..."

7. Başvurucunun Hâkimliğin kararına yaptığı itirazı inceleyen Karşıyaka 2. Sulh Ceza Hâkimliği de 13/6/2022 tarihli kararında, itiraza konu karardaki gerekçeler gözetildiğinde kararda hukuka aykırılık tespit edilmediği gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiş ve idari yaptırım kararı kesinleşmiştir.

8. Başvurucu, nihai kararı 18/6/2022 tarihinde öğrendikten sonra 29/6/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

9. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

A. Silahların Eşitliği ve Çelişmeli Yargılama İlkelerinin İhlal Edildiğine İlişkin İddia

10. Başvurucu; alkol kontrolünün kanundaki düzenleme gereği otomobil sürücülerine yapılabileceğini, olay sırasında sürücü olarak otomobil kullanmadığını ve yaya olarak hareket hâlinde olmasına rağmen kolluk görevlilerince alkol kontrolü yapılmak istendiğini belirtmiştir.

11. Başvurucu; bu yöndeki itirazlarının değerlendirilmesi için arkadaşının işyerine uğradığını gösterecek kamera kayıtlarının getirtilmesini ve arkadaşının tanık sıfatıyla dinlenmesini talep ettiğini ancak Hâkimliğin Olay Tutanağı'na bağlı kalarak iptal başvurusunu reddetmesi nedeniyle adil yargılanma, mülkiyet hakkı ile özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

12. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, başvurucunun yargılama sürecinde silahların eşitliği ilkesine yönelik herhangi bir sınırlama ve müdahaleye maruz kalmadan etkili bir şekilde haklarını kullanma imkânı bulduğu ifade edilmiştir.

13. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.

14. Başvuru, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri kapsamında incelenmiştir.

15. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

16. Anayasa Mahkemesi, deliller değerlendirilirken kolluk tutanağına aksi ispat edilemeyecek seviyede üstünlük tanınması hususuyla bağlantılı olarak silahların eşitliği ilkesine ilişkin ilgili hukuka ve genel ilkelere Gurbet Çoban (B. No: 2019/38857, 17/11/2021, §§ 17-39) kararında yer vermiştir. Buna göre Mahkemeden başvurucunun iddia ve itirazlarını dikkate alması, bunları ilgili ve yeterli gerekçe ile karşılaması, bu iddialarda da yeterli ölçüde şans tanıdığını ortaya koyması beklenmektedir. İdari işlemlerin ve bu bağlamda kamu ajanları tarafından düzenlenen tutanakların içeriğinin hukuka/gerçeğe uygunluk karinesinden yararlanacağı hukukun bilinen bir ilkesi olmakla birlikte idari işlemin hukukiliğinin veya tutanağın içeriğinin gerçekliğinin dava konusu edildiği bir yargılamada hâkimin değinilen karineyi uygulaması bu davanın açılmasını anlamsız hâle getirecektir. İdare tarafından tanzim edilen belgelerin içeriğinin gerçekliği karinesinin yargılamanın sonucu yönünden belirleyici olması bireyi devlete karşı dezavantajlı bir konuma sokacağından silahların eşitliği ilkesini zedeleyebileceği gibi suç isnadıyla ilgili yargılama söz konusu olduğunda masumiyet karinesini de ihlal edebilecektir (Gurbet Çoban, § 44).

17. Kuşkusuz adil yargılanma hakkı suç isnadıyla ilgili yargılamalarda bile mahkemelerin fiilî ve hukuki karinelere dayanmasını bütünüyle yasaklamamaktadır. Ancak suç isnadına ilişkin bir yargılamada karinenin adil yargılama hakkını ihlal etmemesi için karineyle kişinin otomatik olarak suçlu ilan edilmemesi, bu bağlamda karinenin aksinin ispat edilebilir nitelikte olması ve başvurucunun karinenin aksini ispatlama gayesiyle yaptığı açıklama ve sunduğu delillerin mahkeme tarafından titizlikle ele alındığının gösterilmiş olması gerekir (Gurbet Çoban, § 47).

18. 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48. maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılmasını kabul etmeyen sürücülere idari para cezası verileceği ve ehliyetlerine iki yıl süreyle el konulacağı öngörülmüştür. Bu hüküm, başvurucunun iptal başvurusuna konu cezaların kanuni dayanağını oluşturmaktadır. Aynı Kanun'un "Tanımlar" kenar başlıklı 3. maddesinde sürücü kavramının ise; karayolunda, motorlu veya motorsuz bir aracı veya taşıtı sevk ve idare eden kişi olduğu ifade edilmiştir.

19. Somut olayda başvurucuya isnat edilen eylem, sadece kolluk görevlileri tarafından düzenlenen Olay Tutanağı'na dayanılarak delillendirilmemiştir. Hâkimlik de itirazı reddederken kurum tarafından sunulan olay sürecine ilişkin görüntü kayıtlarını içeren CD, olay ve bilgilendirme tutanakları ile başvurucunun itirazlarının soyut nitelikte olduğuna ve bu belgelerin aksine yeterli ve geçerli belge sunulamadığına vurgu yapmıştır. Başvurucu ise kolluk görevlileri tarafından otomobil kullanırken durdurulmadığına, görevlilerin kendisini yaya olarak yürüdüğü anda durdurduklarını dolayısıyla olay anında 2918 sayılı Kanun uyarınca sürücü konumunda olmadığına dair çeşitli iddialar ileri sürmüş ve bu itirazlarının delillendirilmesi için kamera kayıtlarının getirtilmesini ve arkadaşının tanık sıfatıyla ifadesinin alınmasını talep etmiştir.

20. Kamu görevlilerince düzenlenen tutanağın gerçekliği karinesi aksi ispat edilebilir nitelikte olup başvurucu olay anında otomobil kullanmadığına, yaya olarak hareket hâlinde bulunduğuna, dolayısıyla anılan cezaların kanuni muhatabı olarak öngörülen sürücü konumunda olmadığına dair argümanlar ileri sürmüştür. Bununla birlikte başvurucunun; aşamalarda ve bireysel başvuru formunda, anılan uygulama noktasına belli bir mesafe kalana kadar aracı ile geldiğini ve cadde üzerinde aracını park ettiğini, bir başka anlatımla alkol kontrolünden çok kısa bir süre önce otomobilini sevk ve idare ederek olay mahalline geldiğini açıkça belirttiğine dikkat çekmek gerekir. Ayrıca başvurucunun, kanındaki alkol miktarının tespitine karar verilmesinin olay anında sergilediği şüpheli hareketler itibarıyla kolluk görevlilerince alkollü olduğunun değerlendirilmesinden kaynaklandığına, teknik cihazın kullanılmasını kabul etmemesi hâlinde kendisine verilecek cezalar hakkında bilgilendirilmediğine ve Olay Tutanağı'nda alkol miktarının tespiti için sağlık kuruluşuna sevkini talep ettiğine ilişkin ibareye yer verilmemesine dair de herhangi bir itiraz ileri sürmediğinin altını çizmek gerekir.

21. Bu durumda, olay ve bilgilendirme tutanakları ile tespit edilen olguların başvurucunun itirazına konu olmadığı, başvurucunun bu temel olgular hakkında aşamalarda herhangi bir açıklamada da bulunmadığı birlikte değerlendirildiğinde Hâkimliğin, başvurucunun kanındaki alkol miktarının tespitine yönelik kontrol öncesinde olay yerine kendi sevk ve idaresindeki otomobille geldiğine, dolayısıyla sürücü olduğuna ilişkin kolluk görevlilerince tutulan tutanaklara ve başvurucunun bizzat kendi ikrarına dayanarak maddi olayın tespiti bakımından somut olayın özel şartları itibarıyla başlı başına bir eksiklik olmadığı vurgulanmalıdır. Dolayısıyla, başvurucunun belirtilen iddiasının ve bu husustaki delillerin toplanmasına ilişkin taleplerinin kararda karine olarak dayanılan olguların ya da belgelerin içeriğinin gerçekliğine ve itibar edilebilirliğine gölge düşürecek ve Hâkimliğin açık cevap vermesini gerektirecek mahiyette olmadığı değerlendirilmiştir.

22. Diğer yandan kendisine aleyhindeki belgelere karşı savunma imkânı da tanınan başvurucunun aşamalarda ve bireysel başvuru formunda, kolluk görevlilerince alkol ölçüm cihazı ile ölçüm yapılmak istenmesine rağmen ölçüm yapılmasına izin vermediğine ilişkin tutanak ve raporlarda yer alan olguyu açıkça kabul ettiğinin de altı çizilmelidir. Belirtilen nedenlerle; somut olaydaki uygulanma tarzı itibarıyla Hâkimliğin karineye dair bu değerlendirmesinin ispat yükünü ters çevirecek mahiyette olmadığı ve başvurucuyu otomatik olarak kabahatli hâle getirmediği, söz konusu yaklaşımın başvurucunun savunma yapmasını anlamsız hâle getirmediği ve başvurucuyu kamu otoritesi karşısında dezavantajlı konuma düşürmediği anlaşılmıştır.

23. Bu durumda başvurucunun itirazının kamu görevlilerince düzenlenen tutanakların gerçekliği karinesine dayalı olarak reddedilmesinin -somut olayın özel şartları gözetildiğinde- silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerini ihlal etmediği kanaatine varılmıştır.

24. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edilmediğine karar verilmesi gerekir.

B. Diğer İhlal İddiaları

25. Başvurucu; sürücü belgesine el konulması nedeniyle diğerlerinin yanı sıra kişi özgürlüğü güvenliği ile mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

26. Başvurucunun ihlal iddialarını temellendiremediği, temel haklara yönelik bir müdahalenin olmadığı veya müdahalenin meşru olduğu açık olan başvurular ile karmaşık veya zorlama şikâyetlerden ibaret başvurular açıkça dayanaktan yoksun kabul edilebilir (Hikmet Balabanoğlu, B. No: 2012/1334, 17/9/2013, § 24). Başvurucunun, ihlal iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ile çelişmeli yargılama ilkelerinin İHLAL EDİLMEDİĞİNE,

C. Diğer ihlal iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

D. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA,

E. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 11/6/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal Olmadığı)
Künye
(Vahit Eren Koçak [1.B.], B. No: 2022/69463, 11/6/2024, § …)
   
Başvuru Adı VAHİT EREN KOÇAK
Başvuru No 2022/69463
Başvuru Tarihi 29/6/2022
Karar Tarihi 11/6/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, idari para cezası ve sürücü belgesinin geçici olarak alınmasına ilişkin işleme karşı yapılan itiraz başvurusunda deliller değerlendirilirken kolluk tutanağına aksi ispat edilemeyecek seviyede üstünlük tanınması nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamındaki silahların eşitliği ile çelişmeli yargılama ilkelerinin, mülkiyet ile kişi özgürlüğü ve güvenliği haklarının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Silahların eşitliği ilkesi / çelişmeli yargılama ilkesi (ceza) İhlal Olmadığı
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi