logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Savaş Çiftçi [1.B.], B. No: 2022/97523, 10/12/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

SAVAŞ ÇİFTÇİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2022/97523)

 

Karar Tarihi: 10/12/2024

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Muhterem İNCE

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Yusuf Enes KAYA

Başvurucu

:

Savaş ÇİFTÇİ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, tutukluluğun makul süreyi aşması ve tutukluluk incelemelerinde alınan savcılık görüşünün tebliğ edilmemesi nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Olaylar sırasında er olan başvurucu, 15 Temmuz darbe girişimi kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi binasının ele geçirilmesine yönelik eylemler kapsamında 16/7/2016 tarihinde tutuklanmıştır.

3. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi 25/5/2018 tarihinde başvurucunun anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs etme suçundan müebbet hapis, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kasten öldürme suçundan 14 kez müebbet hapis, öldürmeye teşebbüs suçundan ise (182 kez) 13 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.

4. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi 9/7/2019 tarihinde istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.

5. Yargıtay 3. Ceza Dairesi 7/3/2022 tarihinde mahkûmiyet hükümleri yönünden bozma kararı vermiştir.

6. Bozma sonrası yapılan yargılamada İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi 5/10/2022 tarihinde başvurucunun tutukluluk hâlinin devamına karar vermiştir. Başvurucunun bu karara yaptığı itiraz İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesince 13/10/2022 tarihinde reddedilmiştir.

7. Başvurucu 10/11/2022 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

8. 27/9/2023 tarihinde başvurucunun tahliyesine karar verilmiştir.

9. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi 10/5/2024 tarihinde başvurucunun anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs etme suçundan müebbet hapis, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kasten öldürme suçundan 14 kez müebbet hapis, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 181 kez13 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. Mahkeme, aynı duruşmada başvurucunun hükmen tutuklanmasına yönelik yakalama emri çıkarılmasına da karar vermiştir. Başvurucu 6/6/2024 tarihinde tutuklanmıştır.

10. Bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla temyiz incelemesi devam etmektedir.

11. Komisyon, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiası dışındaki şikâyetlerin kabul edilemez olduğuna, anılan hakka ilişkin şikâyetlerin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. DEĞERLENDİRME

12. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

A. Tutukluluğun Makul Süreyi Aştığına İlişkin İddia

13. Başvurucu, tutukluluğun makul süreyi aşması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

14. Başvurucunun şikâyetinin özü, tutukluluğun makul süreyi aştığına ilişkindir. Dolayısıyla başvurucunun iddiasının Anayasa'nın 19. maddesinin yedinci fıkrası bağlamında kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmesi gerekir.

15. Anayasa Mahkemesi, tutukluluğun kanunda öngörülen azami süreyi veya makul süreyi aştığı iddiasıyla yapılan bireysel başvurular bakımından bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla başvurucu tahliye edilmiş veya hükümlü hâle gelmiş ise asıl dava sonuçlanmamış da olsa -ilgili Yargıtay içtihatlarına atıf yaparak- 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesinde öngörülen tazminat davası açma imkânının tüketilmesi gereken etkili bir hukuk yolu olduğu sonucuna varmıştır (Erkam Abdurrahman Ak, B. No: 2014/8515, 28/9/2016, §§ 48-62; İrfan Gerçek, B. No: 2014/6500, 29/9/2016, §§ 33-45; Ahmet Kubilay Tezcan, B. No: 2014/3473, 25/1/2018, § 26). Somut olayda 26/9/2023 tarihinde suç isnadına bağlı tutukluluğu sona eren ve 10/5/2024 tarihinde mahkûmiyetine karar verilen başvurucu yönünden anılan kararlardan ayrılmayı gerektiren bir durumun olmadığı anlaşılmıştır.

16. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

B. Tutukluluk İncelemelerinde Alınan Savcılık Görüşünün Bildirilmediğine İlişkin İddia

17. Başvurucu; soruşturma, kovuşturma, istinaf ve temyiz aşamasında tutukluluğun devamı kararlarında alınan savcılık görüşlerinin kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürmüştür.

18. Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda, başvuru konusu olaylarla ilgili delilleri sunmak suretiyle olaylar hakkındaki iddialarını kanıtlamak ve dayanılan Anayasa hükmünün kendilerine göre ihlal edildiğine dair açıklamalarda bulunarak hukuki iddialarını ortaya koymak başvurucuya düşer. Başvurucunun kamu gücünün işlem, eylem ya da ihmali nedeniyle ihlal edildiğini ileri sürdüğü hak ve özgürlük ile dayanılan Anayasa hükümlerini, ihlal gerekçelerini, dayanılan deliller ile ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem veya kararların neler olduğunu başvuru dilekçesinde belirtmesi şarttır. Başvuru dilekçesinde başvurucu, kamu gücünün ihlale neden olduğunu iddia ettiği işlem, eylem ya da ihmale dair olayların tarih sırasına göre özetini yapmalı; bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklerden hangisinin hangi nedenle ihlal edildiğini, buna ilişkin gerekçeler ve delilleri açıklamalıdır (Veli Özdemir, B. No: 2013/276, 9/1/2014, §§ 19, 20; Ünal Yiğit, B. No: 2013/1075, 30/6/2014, §§ 18, 19).

19. Somut olayda başvurucu, tutukluluğun devamı kararlarında alınan Cumhuriyet savcılığı görüşünün kendisine bildirilmediğini ileri sürmüştür. Ancak başvurucu bu iddiasını soyut bir şekilde ileri sürmüş, hangi tarih ya da tarihlerde savcılık görüşü alındığına ve bu görüşün içeriğine dair hiçbir kanıtlayıcı bilgi ya da belgeyi bireysel başvuru dosyasına eklememiştir. Bu itibarla başvuruya konu ihlal iddialarıyla ilgili deliller sunarak olaya ilişkin iddialarını kanıtlamak ve hangi Anayasa hükmünün ihlal edildiğine ilişkin açıklamalarda bulunmak suretiyle hukuki iddialarını ortaya koymak yükümlülüğü başvurucuya ait olmasına rağmen başvurucu bu yükümlülüğü yerine getirmemiştir.

20. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının temellendirilmediği anlaşıldığından açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. 1.Tutukluluğun makul süreyi aştığına ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Tutukluluk incelemelerinde alınan savcılık görüşünün bildirilmediğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA10/12/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Savaş Çiftçi [1.B.], B. No: 2022/97523, 10/12/2024, § …)
   
Başvuru Adı SAVAŞ ÇİFTÇİ
Başvuru No 2022/97523
Başvuru Tarihi 10/11/2022
Karar Tarihi 10/12/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, tutukluluğun makul süreyi aşması ve tutukluluk incelemelerinde alınan savcılık görüşünün tebliğ edilmemesi nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Tutukluluk (süre) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Tutulan kişinin yargı merciine başvuru hakkı (hakim önüne çıkarılma) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi