TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
ALİ ŞEN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2023/19216)
Karar Tarihi: 26/3/2025
Başkan
:
Basri BAĞCI
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Kenan YAŞAR
Ömer ÇINAR
Raportör
Hüseyin Özgür SEVİMLİ
Başvurucular
1. Ali ŞEN
Vekilleri
Av. Utku Coşkuner SAKARYA
Av. Kemal İLDEMİR
2. Vahit Ömer OCAK
Av. Merve KOÇ ÇAKMAK
3. Veysel EKER
Av. Şule GÖKMEN
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, ceza davasında sanıklar (başvurucular) hakkında yürütülen soruşturma/kovuşturma işlemleri ve mahkûmiyet kararları verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının çeşitli güvenceleri ile suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
2. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar şöyledir:
A. Bireysel Başvuru Süreçleri
3. Aralarında başvurucuların da bulunduğu sanıklar hakkında 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda meydana gelen eylemler nedeniyle Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesinde (Mahkeme) yargılama yapılmıştır. Yargılama sonucunda 26/6/2019 tarihinde başvurucu Ali Şen hakkında Anayasayı ihlal suçundan müebbet hapis cezası verilmiştir. Başvurucular Vahit Ömer Ocak ile Veysel Eker hakkında da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) silahlı terör örgütüne üye olma suçundan altışar yıl üçer ay hapis cezaları verilmiştir. Anılan mahkûmiyet kararlarına yönelik istinaf kanun yolu başvuruları Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin (Daire) 28/9/2021 tarihli kararıyla esastan reddedilmiş; temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Ceza Dairesi (Ceza Dairesi) 23/12/2022 tarihinde Dairenin esastan ret kararlarını onamıştır.
4. Nihai kararı başvurucu Vahit Ömer Ocak 16/3/2023 tarihinde öğrendikten sonra 22/3/2023 tarihinde 2023/19216 numaralı, başvurucu Ali Şen 20/3/2023 tarihinde öğrendikten sonra 29/3/2023 tarihinde 2023/20605 numaralı, başvurucu Veysel Eker de 17/3/2023 tarihinde öğrendikten sonra 14/4/2023 tarihinde 2023/25076 numaralı bireysel başvuruda bulunmuştur.
5. Komisyon, tüm başvurular yönünden adli yardım taleplerinin kabulünün yanı sıra;
i. Başvurucu Vahit Ömer Ocak yönünden suçta ve cezada kanunilik ilkesi ile adil yargılanma hakkı kapsamındaki tanık dinletme ve sorgulama, gerekçeli karar ve hakkaniyete uygun yargılanma hakları dışındaki,
ii. Başvurucu Ali Şen yönünden adil yargılanma hakkı kapsamındaki tanık dinletme ve sorgulama, gerekçeli karar ve hakkaniyete uygun yargılanma hakları ile silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri dışındaki,
iii. Başvurucu Veysel Eker yönünden de suçta ve cezada kanunilik ilkesi ile adil yargılanma hakkı kapsamındaki tanık dinletme ve sorgulama, gerekçeli karar ve hakkaniyete uygun yargılanma hakları ile silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri dışındaki ihlal iddialarının kabul edilemez olduğuna, anılan hak ve ilkelere ilişkin şikâyetlerin incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
6. Başvurucular yönünden 2023/20605 ile 2023/25076 numaralı başvuru dosyalarının konu bakımından hukuki irtibat nedeniyle 2023/19216 numaralı başvuru dosyası ile birleştirilmesine, incelemenin 2023/19216 numaralı dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
B. Bireysel Başvurularda Bulunulmasından Sonraki Süreç
7. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Ceza Dairesi kararına karşı 17/7/2023 tarihinde, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 308. maddesi uyarınca aralarında başvurucuların da bulunduğu bazı sanıklar lehine itiraz talebinde bulunmuştur. Anılan itiraznamede, başvuruculara atılı suçların işlenip işlenmediğinin ve bu suçların niteliğinin belirlenebilmesi açısından bazı delillerin toplanması ya da bu kararlara dayanak alınan delillere karşı başvuruculara bazı usulî güvencelerin sağlanmasına yönelik muhakeme işlemlerinin yapılması gerektiği belirtilerek Ceza Dairesi kararının kaldırılması ve Dairenin esastan ret kararının bozulması talep edilmiştir.
8. Bu talep üzerine Ceza Dairesi 19/9/2023 tarihinde tüm başvurucular yönünden itirazı yerinde görmemiş ve itiraz hakkında karar verilmek üzere dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna (Genel Kurul) göndermiştir. Genel Kurulun E.2023/533 numarasında kayıtlı bulunan dosya hakkında, inceleme tarihi itibarıyla henüz karar verilmemiş olup dava derdest durumdadır.
II. DEĞERLENDİRME
9. Başvurucular; yargılandıkları davaya ilişkin muhakeme sürecindeki adli işlemler ve verilen mahkûmiyet kararları itibarıyla adil yargılanma hakkının çeşitli güvencelerinin, başvuruculardan Vahit Ömer Ocak ile Veysel Eker ayrıca suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
10. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, konuya ilişkin yargısal içtihatlara değindikten sonra ihlal iddiaları değerlendirilirken anılan kararların yanı sıra somut olayların kendine özgü koşullarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Başvurucular, Bakanlık görüşüne karşı beyanlarında, bireysel başvuru formlarında dile getirdikleri itirazlarını yinelemiştir.
11. Başvurucular Vahit Ömer Ocak ile Veysel Eker'in iddiaları Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı ile 38. maddesinde güvence altına alınan suçta ve cezada kanunilik ilkesi, başvurucu Ali Şen'in iddiaları da adil yargılanma hakkı yönünden incelenmiştir.
12. Temyiz incelemesinden geçen kararlara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisinin bir olağanüstü kanun yolu olarak düzenlendiği açıktır. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınca bu yetki kullanılmış ise ilgili ceza dairesince veya Kurulca kararın kaldırılabilme ihtimali de görmezden gelinemez. Olağanüstü bir kanun yolu olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisini kullanmasının geldiği aşama dikkate alındığında bu yolun somut olayın özel koşullarında etkili olarak değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Bu durumda aynı dava sürecinin farklı düzlemlerde hem Anayasa Mahkemesince hem de Yargıtay Dairesince veya Kurul tarafından yargısal incelemeye tabi tutulması, Anayasa Mahkemesinin bireysel başvurudaki ikincil nitelikteki rolüne uygun olmayacağından başvurucunun adil yargılanma hakkının ihlal edildiği yönündeki iddialarının öncelikle yargı makamlarınca incelenmesi gerekmektedir (benzer yöndeki karar için bkz. Fuat Karaosmanoğlu [1. B.], B. No: 2013/9044, 5/11/2014, § 46).
13. Somut olayda, başvurucular hakkında verilmiş olan karar temyiz incelemesi sonucunda Ceza Dairesinin 23/12/2022 tarihli kararı ile onanarak kesinleşmiştir (bkz. § 3). Bireysel başvuru sonrasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, başvurucular yönünden anılan onama kararına karşı lehe itiraz kanun yoluna 17/7/2023 tarihinde müracaat etmiştir. Ancak Ceza Dairesi, itirazı yerinde görmemiş ve itiraz hakkında karar verilmek üzere dosyayı Genel Kurula göndermiştir. Genel Kurul ise inceleme tarihi itibarıyla henüz itiraz hakkında karar vermemiş olup dosya hâlen derdest durumdadır (bkz. §§ 7, 8). Bu durumda, bireysel başvuru sonrası süreç itibarıyla etkili hâle gelen olağan kanun yolu tüketilmeksizin bireysel başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
14. Açıklanan gerekçelerle birleştirilen başvuruların başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucuların yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMALARINA 26/3/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.