logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(İ.İ. [1. B.], B. No: 2024/29600, 26/2/2025, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

İ.İ. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2024/29600)

 

Karar Tarihi: 26/2/2025

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GİZLİLİK TALEBİ KABUL

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

Raportörler

:

Merve ARSLANTÜRK

 

 

Murat İlter DEVECİ

Başvurucu

:

İ.İ

Vekili

:

Av. Taner KILIÇ

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, sınır dışı etme işleminin iptali talebiyle açılan davanın sonucu beklenmeden kişinin rızasına aykırı olarak sınır dışı edilmesi nedeniyle kötü muamele yasağı ile aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 3/5/2024 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR

4. Başvuru formu ve ekleri ile Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP)aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler doğrultusunda tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:

5. Başvurucu 1988 doğumlu bir erkek olup Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşıdır.

6. Başvurucunun alkol veya uyuşturucu madde etkisindeyken araç kullanma suçundan UYAP kaydı olduğu gerekçesiyle İzmir Valiliği (Valilik) 16/2/2024 tarihinde,4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendi (kamu düzeni, kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar) uyarınca gidebileceği güvenli bir üçüncü ülkeye sınır dışı edilmesine veya gönüllü olması hâlinde menşe ülkesine çıkışının sağlanmasına karar vermiştir.

7. Başvurucu, sınır dışı etme kararının iptali amacıyla 21/2/2024 tarihinde İzmir 1. İdare Mahkemesinde (İdare Mahkemesi) dava açmış; dava dilekçesinde menşe ülkede savaş olduğunu, ülkesinin güvenli olmadığını, bu hususun sınır dışı kararında da açıkça kabul edilerek menşe ülkesine değil güvenli üçüncü ülkeye sınır dışı edilmesine karar verildiğini, sınır dışı kararının dayanağı olan eylemin kamu düzeni ya da kamu güvenliğini tehdit edecek ağırlıkta olmadığını ileri sürmüştür.

8. Başvurucu vekili İdare Mahkemesine gönderdiği 10/3/2024 tarihli dilekçeyle başvurucunun idari yargılama sonucuna saygı gösterilmeden rızasına aykırı olarak sınır dışı edildiğini bildirerek davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar vermek suretiyle usulden reddedilmemesini, esastan incelenmesi gerektiğini belirtmiştir. Başvurucu vekiline göre başvurucu, hâlen İzmir'de olan ailesini telefonla aramış ve ağlayarak hiçbir belgeyi imzalamadığını, imzalaması için de zorlanmadığını anlatmıştır.

9. Valilik 18/3/2024 tarihli yazıyla başvurucunun 28/2/2024 tarihinde ülkesine gönüllü olarak döndüğünü, bu nedenle başvurucu hakkındaki sınır dışı kararının Adana Valiliğinin 29/2/2024 tarihli kararıyla kaldırıldığını, başvurucu hakkında başka bir sınır dışı kararı olmadığını, başvurucuya ait gönüllü geri dönüş dilekçesinin davalı idare nezdinde bulunmadığını İdare Mahkemesine bildirmiş; ilgili belgeleri sözü edilen yazının ekinde sunmuştur.

10. İdare Mahkemesi; başvurucunun ülkesine gönüllü olarak dönmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığını değerlendirerek 27/3/2024 tarihinde karar verilmesine yer olmadığına kesin olarak karar vermiştir. Bununla birlikte İdare Mahkemesi, verdiği kararda gönüllü geri dönüş sürecine ilişkin iş ve işlemlere karşı ayrı dava açılabileceğini belirtmiştir.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

11. Anayasa Mahkemesinin 26/2/2025 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Adli Yardım Talebi Yönünden

12. Anayasa Mahkemesi tarafından adli yardım talebinin kabul edilebilmesi için gerekli şartlar Mehmet Şerif Ay ([2. B.], B. No: 2012/1181, 17/9/2013, § 23) kararında, yabancıların adli yardım talepleri konusunda benimsenen ilkeler ise Nadali Agheli Kohne Shari ([1. B.], B. No: 2014/12633, 9/9/2015, §§ 17, 18) kararında yer almaktadır. Anılan ilkelere göre adli yardım için gerekli şartlar mevcutsa karşılıklılık şartı gerçekleşmese bile yabancının adli yardım talebi kabul edilmelidir. Somut başvuruda yargılama giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

B. Kötü Muamele Yasağı ve Aile Hayatına Saygı Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

13. Başvurucu; herhangi bir belgeyi imzalamadığını ya da belgeye parmak basmadığını, sınır dışı işleminin iptali davasının sonucu beklenmeden sınır dışı edilmesine rağmen İdare Mahkemesinin esasa girmeden davayı usulden reddettiğini, ülkesinde işkence, kötü muamele veya insanlık dışı muamele görme tehlikesi olduğunu, Suriye’ye sınır dışı edilmesi nedeniyle eşi ve çocuklarından ayrı düştüğünü, aile bütünlüğünün yeniden nasıl tesis edileceğinin de belli olmadığını belirterek kötü muamele yasağı ile aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

14. Bakanlık görüşünde, öncelikle kabul edilebilirlik şartlarının karşılanıp karşılanmadığı yönünden inceleme yapılması gerektiği, kabul edilebilirlik ölçütleri yönünden sorun görülmezse yapılacak incelemede ilgili mevzuatın dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

15. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında güvenli üçüncü ülke belirlemesiyle ilgili birtakım hususları ifade etmiştir.

2. Değerlendirme

16. Yabancıların ülkeye girişleri, ülkede ikamet etmeleri ve ülkeden çıkarılmaları, uluslararası hukukta da kabul edildiği üzere devletin egemenlik yetkisi kapsamındadır ancak anılan işlemlerin Anayasa’da güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklere müdahale oluşturması hâlinde bireysel başvuruya konu edilebilmesi mümkündür (A.A. ve A.A. [GK], B. No: 2015/3941, 1/3/2017, § 54).

17. Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında kötü muamele yasağı güvence altına alınmış, yasakla ilgili herhangi bir istisna da kabul edilmemiştir. “Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması” kenar başlıklı 15. madde ise savaş, seferberlik veya olağanüstü hâllerde de kişinin maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamayacağı ifade edilmiştir. Kötü muamele yasağının mutlak niteliğini ortaya koyan sözü edilen düzenlemelere göre bir yabancının sınır dışı edileceği ülkede Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı bir muameleye uğrayacağı konusunda gerçek bir riskle karşı karşıya kalacağına inanılması için esaslı gerekçelerin gösterildiği hâllerde sınır dışı işleminin icrası kötü muamele yasağını ihlal edebilir zira böyle bir durumda yabancının kötü muamele riskiyle karşıya kalması devletin tutumunun doğrudan bir sonucudur (bazı değişikliklerle birlikte bkz. A.A. ve A.A., §§ 55, 56). Dolayısıyla bir yabancının sınır dışı edileceği ülkede öldürüleceği veya kötü muameleye uğrayacağı konusunda gerçek bir riskle karşılaşacağına inanılması için esaslı gerekçeler bulunması durumunda devlet, bu yabancıyı sınır dışı etmeme yükümlülüğü altındadır (Masoud Talebı [2. B.], B. No: 2023/26088, 19/3/2024, § 64).

18. Sınır dışı etme işleminin icra edilmesi hâlinde anılan yükümlülüğün ihlal edileceğine ilişkin bireysel başvurularda Anayasa Mahkemesinin rolü, başvurucuyu doğrudan veya dolaylı olarak kötü muamele riskiyle karşılaşacağı ülkeye gönderilmesine karşı koruyan etkili usul güvencelerinin sağlanıp sağlanmadığını tespittir. Bu güvenceler; sınır dışı etme kararlarının bağımsız bir yargı organı tarafından denetlenmesini, bu denetim süresince sınır dışı etme kararlarının icra edilmemesi ve yargılama sürecine başvurucunun etkili katılımının sağlanmasını içerir. Anayasa Mahkemesi, usul güvencelerinin sağlanmadığını değerlendirdiğinde ikincillik ilkesi gereği kural olarak yeniden yargılama yapılması amacıyla ihlal kararı verir. Usul güvencelerinin sağlandığı durumlarda ise geri gönderilen ülkede gerçek bir kötü muamele riskinin bulunup bulunmadığı ayrıca değerlendirilir. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesi, somut olayın özel koşulları altında gerekli gördüğü hâllerde geri gönderilen ülkede gerçek bir kötü muamele riski bulunup bulunmadığını istisnai olarak ilk elden kendisi de inceleyebilir. Bu durumda yabancının sınır dışı edilmesi hâlinde devletin kötü muamele yasağı kapsamındaki sınır dışı etmeme yükümlülüğünü ihlal edip etmeyeceği de ayrıca incelenir (bazı değişikliklerle birlikte bkz. A.A. ve A.A., §§ 62, 71, 72).

19. Somut olayda başvurucunun menşe ülkesine sınır dışı edilmesi Valilikçe sakıncalı bulunarak başvurucunun gidebileceği güvenli bir üçüncü ülkeye sınır dışı edilmesine veya gönüllü olması hâlinde menşe ülkesine çıkışının sağlanmasına karar verilmiştir (bkz. § 6). Başvurucu, -6458 sayılı Kanun’un 53. maddesinin (3) numaralı fıkrasının “Yabancının rızası saklı kalmak kaydıyla, dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması hâlinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı sınır dışı edilmez.” şeklinde son cümlesine rağmen- hakkında verilen sınır dışı etme kararının iptali istemiyle açtığı dava henüz derdest iken menşe ülkesine sınır dışı edildiğini iddia etmektedir.

20. Başvurucunun iddiası dikkate alındığında sınır dışı etme kararının iptali istemiyle açılan davada başvurucuya kötü muamele riskiyle karşılaşacağı ülkeye gönderilmesine karşı koruyan etkili usul güvenceleri sağlanmamıştır zira açılan dava sınır dışı işlemlerini durduramamıştır. Dolayısıyla başvurucu -iddia ettiği gibi- rızasına aykırı olarak menşe ülkesine gönderilmişse (sınır dışı edilmişse) devlet, başvurucunun sınır dışı edildiği tarihte yükümlülüğünü ihlal etmiştir. Bu tarihten sonra İdare Mahkemesince yapılan yargılamanın sınır dışı işlemine karşı başvurucuya koruma sağlaması mümkün değildir. Sözü edilen yükümlülüğün ihlal edilmesi karşısında başvurucunun etkisini kaybetmiş yargılamanın sonucunu beklemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu değerlendirme kuşkusuz aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddia yönünden de geçerlidir.

21. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir.

22. Başvurucu vekili başvurucunun sınır dışı edildiğini 10/3/2024 tarihli dilekçeyle İdare Mahkemesine bildirmiştir. Valiliğin İdare Mahkemesine verdiği bilgiye göre ise başvurucunun ülkeden çıkışı 28/2/2024 tarihinde sağlanmıştır. Başvurucu, devletin sınır dışı işlemiyle yükümlülüğünü ihlal ettiğini ve yapılan yargılamanın sınır dışı işlemine karşı kendisine hiçbir koruma sağlamayacağını bilmesine rağmen süresi içinde başvuru yapmamış;sınır dışı işleminin iptali için açılan davada verilen nihai kararı beklemiştir. O hâlde 3/5/2024 tarihli işbu başvuru süresinde yapılmamıştır (Anayasa Mahkemesinin tedbir kararı bulunmasına rağmen yabancının sınır dışı edildiğine ilişkin iddianın kural olarak yabancının ülkeden çıkışının sağlandığı tarihten itibaren başvuru süresi içinde dile getirmesi gerektiği yönündeki karar için bkz. Poorya Parva [1. B.], B. No: 2018/27830, 23/10/2024).

23. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,

C. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

D. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 26/2/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(İ.İ. [1. B.], B. No: 2024/29600, 26/2/2025, § …)
   
Başvuru Adı İ.İ.
Başvuru No 2024/29600
Başvuru Tarihi 3/5/2024
Karar Tarihi 26/2/2025

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, sınır dışı etme işleminin iptali talebiyle açılan davanın sonucu beklenmeden kişinin rızasına aykırı olarak sınır dışı edilmesi nedeniyle kötü muamele yasağı ile aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kötü muamele yasağı Kötü muamele riskine rağmen sınır dışı Süre Aşımı
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi