TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
HALİL TUNÇ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2024/6)
Karar Tarihi: 28/5/2025
Başkan
:
Basri BAĞCI
Üyeler
Engin YILDIRIM
Rıdvan GÜLEÇ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Metin KIRATLI
Raportör
Hüseyin Özgür SEVİMLİ
Başvurucu
Halil TUNÇ
I. BAŞVURUNUN ÖZETİ
1. Başvuru, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) ihlal kararına dayanılarak yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
2. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı (Başsavcılık) başvurucu hakkında Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olduğu iddiasıyla yürüttüğü soruşturma sonucunda başvurucunun bu suçtan cezalandırılması talebiyle iddianame düzenlemiştir.
3. Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesi (Mahkeme) 25/9/2017 tarihinde başvurucunun silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. Mahkûmiyet gerekçesinde, aleyhe delil olarak diğerlerinin yanı sıra ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı'nda aktarılan veriler doğrultusunda başvurucunun örgütsel amaçla ByLock programını kullandığına dair tespitlere dayanılmıştır. Anılan karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi (Daire) duruşmalı olarak yaptığı inceleme sonucunda 14/5/2018 tarihinde istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. Başvurucu, Daire kararını temyiz etmiş ve bu karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin 17/1/2019 tarihli onama kararıyla kesinleşmiştir.
4. Başvurucu, AİHM Yüksel Yalçınkaya ([BD], B. No: 15669/20, 26/9/2023) kararını gerekçe göstererek 23/10/2023 tarihinde yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur. Mahkeme 24/10/2023 tarihinde başvurucunun talebinin kabule değer bulunmadığına karar vermiştir. Başvurucunun anılan karara itirazı Konya 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 7/11/2023 tarihli kararıyla kesin olmak üzere reddedilmiştir.
5. Başvurucu, nihai kararı 17/11/2023 tarihinde öğrendikten sonra 7/12/2023 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
6. Komisyon, başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetin kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
II. DEĞERLENDİRME
7. Başvurucu; ByLock programını kullandığına dair tespitin kendisi hakkındaki mahkûmiyet kararında aleyhe delil olarak kabul edildiğini, AİHM'in ByLock deliline ilişkin olarak Yüksel Yalçınkaya başvurusunda adil yargılanma hakkı yönünden ihlal kararı verdiğini, bu karar kendisi açısından da emsal teşkil ettiği hâlde ve Anayasa Mahkemesinin İbrahim Er ve diğerleri ([GK], B. No: 2019/33281, 26/1/2023) kararında değinilen, ihlal kararlarının objektif işlevine ilişkin değerlendirmelere aykırı olarak yargılamanın yenilenmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
8. Başvurucunun iddiaları adil yargılanma hakkı kapsamında incelenmiştir.
9. Suç isnadına ilişkin uyuşmazlıklarda Anayasa Mahkemesi Nihat Akbulak ([GK], B. No: 2015/10131, 7/6/2018) kararıyla yargılamanın yenilenmesine karar verilmeden önceki aşamalarda başvurucunun suç isnadı altında olmadığı, dolayısıyla bu aşamalarda verilen kararların konu bakımından yetkisizlik nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamında incelenemeyeceği sonucuna varmıştır (Nihat Akbulak, §§ 30-39). Diğer yandan Anayasa Mahkemesi İbrahim Er ve diğerleri kararında, Yılmaz Çelik ([GK], B. No: 2014/13117, 19/7/2018) başvurusunda ve devamında verdiği aynı nitelikteki ihlal kararlarından sonra Türk yargı sistemi içinde Hizb-ut Tahririn neden bir terör örgütü olarak kabul edildiğine ilişkin bir değerlendirme yapılmadığını ve meselenin Anayasa Mahkemesince ortaya konan kriterler gözetilerek çözüme kavuşturulmadığını tespit etmiştir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi, ihlal kararının gereklerinin yargı mercilerince yerine getirilmeyerek başvurucuların cezalarının infaz edilmeye devam edilmesinin daha önce verilen ihlalin devam ettiği anlamına geldiğini vurgulamış ve aynı olguyla ilgili olarak verilen ihlal kararlarının gereklerinin yerine getirilmediğine ilişkin iddiaları incelemenin görev alanına girdiği sonucuna ulaşmıştır (İbrahim Er ve diğerleri, § 53).
10. Bununla birlikte Anayasa Mahkemesi Naciye Çoruh ([GK], B. No: 2024/15819, 21/11/2024) kararında, İbrahim Er ve diğerleri kararının olayın kendi özel şartları değerlendirilerek verildiğini kabul etmiştir. Bu nedenle eldeki başvuruda Anayasa Mahkemesinin Nihat Akbulak ve Naciye Çoruh kararlarından ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır. Dolayısıyla başvurucunun yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin olarak dile getirdiği ihlal iddiaları suç isnadının değerlendirildiği bir yargısal sürece ilişkin olmaması nedeniyle adil yargılanma hakkı kapsamı dışında kalmaktadır (benzer yöndeki değerlendirme için bkz. Fatih Dilbaz [GK], B. No: 2024/11, 17/4/2025).
11. Açıklanan gerekçelerle başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
III. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 28/5/2025 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.