logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Sami Özkoyuncu [1.B.], B. No: 2024/6350, 18/12/2024, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

SAMİ ÖZKOYUNCU BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2024/6350)

 

Karar Tarihi: 18/12/2024

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Mehmet ALTUNDİŞ

Başvurucu

:

Sami ÖZKOYUNCU

Vekili

:

Av. Mürsel EKİCİ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan idari başvurunun ve sonrasında açılan davanın reddedilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ile hakkaniyete uygun yargılama hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Başvurucu, Hakkâri'nin Şemdinli ilçesi, Boğazköy köyünde artan şiddet eylemleri nedeniyle ve güvenlik gerekçesiyle köylerini terk etmek zorunda kaldıklarını, başvuru tarihine kadar dönmediklerini, meydana gelen zararlarının ödenmediğini belirtmiştir. Bu kapsamda 11/06/2020 tarihinden sonraki zararın 5233 sayılı Kanun uyarınca tazmini istemiyle 10/06/2021 tarihine yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin Hakkâri Valiliği Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı işleminin iptali talebiyle dava açmıştır.

3. Van 4. İdare Mahkemesi (İdare Mahkemesi) 20/5/2022 tarihinde davanın reddine karar vermiştir. Mahkeme davacının Hakkâri'nin Şemdinli ilçesi, Boğazköy köyünde terör olaylarından kaynaklanan güvenlik kaygısı nedeniyle köye dönüşleri ve mal varlığına ulaşmayı engelleyecek herhangi bir durum olmadığını belirtmiş; kararda yasaklı bölge/askerî güvenlik bölgesi ilanı olmadığını, terör olaylarının meydana gelmediğini, söz konusu köyde ikamet eden bir kısım vatandaşın köyü terk etmesi üzerine daha sonrasında toplumsal, sosyal, ekonomik ve coğrafi nedenlerden ötürü köylerine geri dönmediğini, mal varlığına ulaşmalarının da önünde bir engel bulunmadığını ve köy boşaltma faaliyetinin olmadığını vurgulamıştır.

4. Başvurucu, İdare Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi (Bölge İdare Mahkemesi) 27/11/2023 tarihinde ek gerekçeyle istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar vermiştir. Bölge İdare Mahkemesi ek gerekçesinde Boğazköy köyünde sağlık çalışanı ve din görevlisi olmadığı anlaşılmakla birlikte anılan köye öğretmen görevlendirmesi yapılıp eğitim öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirildiğini, ayrıca gerçekleştirilen en son mahallî idareler seçiminde oy sandığı kurulduğunu ve diğer mezralardan gelen vatandaşların da Boğazköy köyünde oy kullandıklarını, yine vatandaşların doğrudan gelir desteği veya mazot, gübre desteklemesi gibi tarımsal destek hizmetlerinden faydalandıklarını açıklamıştır.

5. Başvurucu, nihai kararı 6/1/2024 tarihinde öğrendikten sonra 23/1/2024 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

6. Ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşılan başvurucunun adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekir.

7. Başvurucu; ikamet ettikleri köyde yaşanan terör olayları nedeniyle bu yerleri terk etmek zorunda kaldıklarını ve mal varlıkları ile geçim kaynaklarını kullanmaktan mahrum kaldıklarını, 5233 sayılı Kanun kapsamında yapılan başvurunun ve açtığı davanın reddedildiğini, Mahkemece verilen ret kararlarının yeterli araştırmaya dayanmadığını, mülkiyet hakkının ve hakkaniyete uygun yargılama hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, köyün terör ve terörle mücadele faaliyetleri kapsamında boşaltılmadığı ifade edilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı önceki beyanlarını yinelemiştir.

8. Başvuru, adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılama hakkı bağlamında incelenmiştir.

9. 5233 sayılı Kanun’un 2. maddesinde, terör dışındaki ekonomik ve sosyal sebeplerle uğranılan zararlar ile güvenlik kaygıları dışında kendi istekleriyle bulundukları yerleri terk edenlerin bu sebeple uğradıkları zararların kapsam dışında olduğu açıkça belirtilmiştir. 5233 sayılı Kanun’un uygulanması bağlamında daha önce bireysel başvuru konusu yapılmış olan bu taleplere ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan değerlendirmeler neticesinde de belirtilen hususlara ilişkin iddiaların maddi olayın ve hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması bağlamında mahkemelerce değerlendirilmesi gereken hususlara ilişkin olduğu belirtilerek açıkça dayanaktan yoksun olduğu sonucuna varılmıştır (Sabri Çetin, B. No: 2013/3007, 6/2/2014, §§ 45-50; benzer yöndeki karar için bkz. Akbayır/Türkiye, B. No: 30415/08, 28/6/2011, § 88). Bu konudaki takdir mahkemelere ait olmakla beraber mahkeme kararlarının bariz takdir hatası içermesi durumunda anayasal bir temel hak veya özgürlüğün ihlal edilip edilmediğinin tespiti noktasında farklı bir değerlendirme yapılması gerekebilir (Mesude Yaşar, B. No: 2013/2738, 16/7/2014, § 93; Cahit Tekin, B. No: 2013/2744, 16/7/2014, § 88).

10. Başvuru konusu olayda açılan dava boşaltıldığı iddia edilen köylerin güvenlik kaygısı nedeniyle boşaltılmadığı, başvurunun köye dönüşü ve mal varlığına ulaşmayı engelleyecek herhangi bir durumun bulunmadığı, yasaklı bölge/askerî güvenlik bölgesi ilanı olmadığı, terör olaylarının meydana gelmediği, söz konusu köyde ikamet eden bir kısım vatandaşın köyü terk etmesi üzerine daha sonrasında toplumsal, sosyal, ekonomik ve coğrafi nedenlerden ötürü köylerine geri dönmediği ve mal varlığına ulaşmalarının da önünde bir engel bulunmadığı, köy boşaltma faaliyetinin olmadığı gerekçesiyle Mahkemece reddedilmiş ve bu karar istinaf incelemesinden geçerek kesinleşmiştir (bkz. §§ 3, 4).

11. Anayasa Mahkemesi Abdurrahman Gültekin ve Sadullah Doysak (B. No: 2013/3528, 24/3/2016) kararında 5233 sayılı Kanun’un 2. maddesinin yorumu kapsamında başvurucuların zararının tazmin edilebilmesi için köyün ya da mezranın tamamen boşalmış/boşaltılmış olması veya Danıştayın anılan yerleşim yerlerinde sadece geçici köy korucularının kalması şartını arayan yerleşik içtihatlarının keyfîlik içermediğine karar vermiştir (Abdurrahman Gültekin ve Sadullah Doysak, § 28). Somut başvurularda da Anayasa Mahkemesinin yukarıda anılan kararda varılan sonuçtan ayrılmayı gerektiren bir yön bulunmamaktadır.

12. Açıklanan gerekçelerle mahkeme kararlarının bariz takdir hatası veya açık keyfîlik içermediği anlaşıldığından adil yargılanma hakkı kapsamında hakkaniyete uygun yargılama hakkının ihlal edildiği iddiasının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

13. Öte yandan başvurucunun mülkiyet hakkı kapsamındaki mal varlıklarını terör ve terörle mücadele faaliyetleri kapsamında terk etmediği, kesinleşen yargılama süreci sonunda belirlenmiştir. Bu bağlamda başvurucunun mülkiyet hakkına 5233 sayılı Kanun kapsamında bir müdahalede bulunulmadığı görülmüştür. Bu sebeple mülkiyet hakkı açısından ayrı bir değerlendirme yapılması olanaklı değildir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Adli yardım talebinin KABULÜNE,

B. Adil yargılanma hakkı kapsamında hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca tahsil edilmesi mağduriyetine neden olacağından adli yardım talebi kabul edilen başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA, 18/12/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Sami Özkoyuncu [1.B.], B. No: 2024/6350, 18/12/2024, § …)
   
Başvuru Adı SAMİ ÖZKOYUNCU
Başvuru No 2024/6350
Başvuru Tarihi 23/1/2024
Karar Tarihi 18/12/2024

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, 17/7/2004 tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yapılan idari başvurunun ve sonrasında açılan davanın reddedilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ile hakkaniyete uygun yargılama hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı (bariz takdir hatası, içtihat farklılığı vs.-idare) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi