TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
HASAN ÇELEN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2012/73)
|
|
Karar Tarihi: 5/3/2013
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
Muammer TOPAL
|
Raportör
|
:
|
Canbulut ŞAŞMAZ
|
Başvurucu
|
:
|
Hasan ÇELEN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvurucu,
engelli çocuğunun kullanması amacıyla satın aldığı motorlu araç için ödediği
katma değer vergisinin tarafına iade edilmesi istemiyle yaptığı idari
başvurunun reddedildiğini, idarenin bu işlemine karşı başvurduğu yargısal
yollardan sonuç alamadığını belirterek, anayasal haklarının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2.
Başvuru, 26/9/2012 tarihinde Manisa Vergi Mahkemesi
vasıtasıyla yapılmış; belirlenen eksikliklerin tamamlanmasının ardından başvuru
dilekçesi ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinde Komisyona
sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı belirlenmiştir.
3. İkinci Bölüm İkinci Komisyonunca, 25/12/2012
tarihinde başvurunun karara bağlanması için Bölüm tarafından ilke kararı
alınması gerekli görüldüğünden, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün
33. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca, kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru
dilekçesindeki ilgili olaylar özetle şöyledir:
5.
Başvurucu, vasisi olduğu özürlü oğlu adına 27/1/2012
tarihinde 22.327,15 TL bedelle binek otomobil satın almıştır. Alınan aracın
katma değer vergisi 3.405,84 TL’dir.
6. 25/10/1984 tarih ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanunu’nun 17. maddesinin (4) numaralı fıkrasına 1/7/2005 tarih ve 5378 sayılı
Kanun’un 32. maddesiyle eklenen (s) bendi ile özürlülerin eğitimleri,
meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve
özel bilgisayar programları katma değer vergisinden istisna tutulmuştur.
7.
Özürlü oğlu için satın aldığı otomobilin 3065 sayılı Kanun’un 17. maddesinin
(4) numaralı fıkrasının (s) bendinde belirtilen, özürlüler için üretilmiş her türlü
araç-gereç kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini iddia eden başvurucu,
ödediği katma değer vergisinin tarafına iade edilmesi istemiyle 2/2/2012 tarihinde idareye yazılı başvuruda bulunmuştur.
İdarece, teslime konu otomobilin üretim özellikleri itibariyle toplumdaki tüm
bireylerin kullanımına sunulan binek otomobil olduğu, dolayısıyla özürlülerin
eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü
araç-gereç kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı belirtilerek başvurunun
reddine karar verilmiştir.
8.
Başvurucu, idarenin ret işleminin iptali ve ödediği katma değer vergisinin
iadesine karar verilmesi istemiyle Manisa Vergi Mahkemesinde dava açmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda anılan Mahkemenin 5/6/2012
tarih ve E.2012/131, K.2012/472 sayılı kararı ile işlem hukuka uygun bulunarak
dava reddedilmiştir.
9.
Bu karara karşı Manisa Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itirazda bulunulmuş,
anılan Mahkemenin 7/9/2012 tarih ve E.2012/361,
K.2012/253 sayılı kararıyla itirazın reddine ve kararın onanmasına karar
verilmiştir.
10.
Manisa Bölge İdare Mahkemesince verilen onama kararı, 24/9/2012
tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş ve bu karara karşı karar düzeltme
isteminde bulunulmamıştır.
B. İlgili Hukuk
11.
Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası, geçici 18. maddesinin yedinci
fıkrası, 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrası, geçici
1. maddesinin (8) numaralı fıkrası, 3065 sayılı Kanun’un 17. maddesinin (4)
numaralı fıkrasının (s) bendi.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12.
Mahkemenin 5/3/2013 tarihinde yapmış olduğu
toplantıda, başvurucunun 26/9/2012 tarihli ve 2012/73 numaralı bireysel
başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
13.
Başvurucu, hakkında tesis edilen idari işlem ile bu işleme karşı açılan dava
sonucu verilen mahkeme kararlarının, Türkiye tarafından imzalanan ve taraf olan
devletlere, engellilere karşı ayrımcılığı ortadan kaldırma ve onların yaşam
standartlarını yükseltme yükümlülüğü getiren Birleşmiş Milletler Engellilerin
Haklarına İlişkin Sözleşme ile yine Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca kabul
edilen Sakat Kişilerin Hakları Beyannamesine aykırı olduğunu, özürlü oğlu için
satın aldığı otomobilin 3065 sayılı Kanun’un 17. maddesinin (4) numaralı
fıkrasının (s) bendinde belirtilen, özürlüler için üretilmiş her türlü
araç-gereç kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, anayasal
haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve satın aldığı otomobil için ödediği
3.405,84 TL katma değer vergisinin yasal faiziyle tazminini talep etmiştir.
B. Değerlendirme
14.
Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6216 sayılı Kanun’un 45.
maddesinin (1) numaralı fıkrasında herkesin, Anayasada güvence altına alınmış
temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki
herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa
Mahkemesine başvurabileceği hükmüne yer verilmiştir. Anayasa’nın geçici 18.
maddesinin yedinci fıkrasında bireysel başvuruya ilişkin düzenlemelerin iki yıl
içinde tamamlanacağı ve uygulama kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
bireysel başvuruların kabul edileceği, 6216 sayılı Kanun’un 76. maddesinin (1)
numaralı fıkrasında ise Kanunun 45 ilâ 51 inci maddelerinin 23/9/2012
tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
15.
6216 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinin (8) numaralı fıkrası şöyledir:
“Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden
sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel
başvuruları inceler.”
16.
Anılan Anayasa ve Kanun hükümleri uyarınca Anayasa Mahkemesinin zaman
bakımından yetkisinin başlangıcı 23/9/2012 tarihi
olup, Mahkeme, ancak bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar
aleyhine yapılan bireysel başvuruları inceleyebilecektir. Bu açık düzenlemeler
karşısında, anılan tarihten önce kesinleşmiş nihai işlem ve kararları da
içerecek şekilde yetki kapsamının genişletilmesi mümkün değildir.
17.
Öte yandan, Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi için kesin bir
tarihin belirlenmesi ve Mahkemenin yetkisinin geriye yürür şekilde
uygulanmaması hukuk güvenliği ilkesinin bir gereğidir. (B. No: 2012/51, § 18, 25/12/2012)
18.
Başvuru konusu olayda başvurucu, başvurusunun idarece reddedilmesi işleminin
iptali ile ödediği katma değer vergisinin iadesine karar verilmesi istemiyle
Manisa Vergi Mahkemesinde dava açmış ve dava anılan Mahkemenin 5/6/2012 tarih ve E.2012/131, K.2012/472 sayılı kararı ile
reddedilmiş, bu karara karşı Manisa Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itirazda
bulunmuş, anılan Mahkemenin 7/9/2012 tarih ve E.2012/361, K.2012/253 sayılı
kararıyla itiraz isteminin reddine ve Manisa Vergi Mahkemesinin kararının
onanmasına karar verilmiştir. Karar, 24/9/2012
tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir. Başvurucu bu karara karşı karar
düzeltme yoluna başvurmamıştır. Böylece hukuk yolları bireysel başvuru yönünden
Manisa Bölge İdare Mahkemesinin 7/9/2012 tarihli
kararıyla tüketilmiştir.
19. Açıklanan
nedenlerle, olayda iç hukuk yolunu tüketen nihai kararın, Anayasa Mahkemesinin
zaman bakımından yetkisinin başladığı 23/9/2012
tarihinden önce verildiği anlaşıldığından başvurunun, diğer kabul edilebilirlik
şartları yönünden incelenmeksizin “zaman
bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Başvurunun,
“zaman
bakımından yetkisizlik” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama
giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 5/3/2013
tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar
verildi.