TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
G.S. BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2012/832)
|
|
Karar Tarihi: 12/2/2013
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
|
|
Muammer TOPAL
|
Raportör
|
:
|
Serhat ALTINKÖK
|
Başvurucu
|
:
|
G.S.
|
Vekili
|
:
|
Av. Adem DEMİR
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu, yetkili amirin kararıyla hakkında herhangi bir
mahkeme kararı bulunmaksızın oda hapsi cezası verilmesinin eşitlik ilkesini,
kişi hürriyeti ve güvenliği hakkını ve hak arama hürriyetini ihlal ettiğini
ileri sürmüştür.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 29/11/2012 tarihinde
Anayasa Mahkemesine şahsen yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı
tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca, 25/12/2012
tarihinde başvurunun karara bağlanması için Bölüm tarafından ilke kararı
alınması gerekli görüldüğünden, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün
33. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca, kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru dilekçesindeki ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, TCG (Türkiye Cumhuriyeti Gemisi) Gaziantep
Komutanlığı’nda topçu astsubay kıdemli çavuş olarak görev yapmaktadır.
6. Başvurucu, 6 ila 8 Nisan 2012 tarihleri arasındaki “nöbet vardiya topçu astsubaylığı” görevini
ve 6/4/2012 tarihinde 16.00 ila 20.00 saatleri
arasında “güverte nöbet astsubaylığı”
görevini talimat ve yönergelere uygun olarak icra etmediği gerekçesiyle,
30/5/2012 tarihinde 15/6/1930 tarih ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 171.
maddesi uyarınca disiplin amiri tarafından 6 gün oda hapsi cezası ile
cezalandırılmıştır.
7. Başvurucunun, 1632 sayılı Kanun’un 188. maddesi uyarınca
aynı gün yaptığı itiraz ise 15/6/2012 tarihinde
reddedilmiştir.
8. Başvurucuya verilen oda hapsi cezası 30/10/2012
ila 5/11/2012 tarihleri arasında Aksaz Disiplin Ceza
Tutukevinde infaz edilmiştir.
B. İlgili Hukuk
9. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası, geçici 18.
maddesinin yedinci fıkrası, 30/3/2011 tarihli ve 6216
sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un
45. maddesinin (1) numaralı fıkrası, geçici 1. maddesinin (8) numaralı fıkrası,
76. maddesi, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 171 ve 188. maddeleri.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
10. Mahkemenin 12/2/2013 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 29/11/2012 tarih ve 2012/832 numaralı
bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
11. Başvurucu, hakkında hiçbir mahkeme
kararı bulunmaksızın yetkili amirin kararıyla 6 gün süreyle kişisel özgürlükten
yoksun bırakıldığını, disiplin tecavüzü ve kabahatlere karşı bir ay içinde ceza
verilmesi gerekirken bu süre geçtikten sonra kendisine ceza verildiğini, bu tür
cezaların yargı makamlarınca verilmesi gerektiğini ve bu nedenle Anayasa’nın
10. maddesindeki eşitlik ilkesinin, 19. maddesindeki kişi hürriyeti ve
güvenliği hakkının ve 36. maddesindeki hak arama hürriyetinin ihlal edildiğini
ileri sürmüş ve tazminat talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
12. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6216 sayılı
Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasında herkesin, Anayasada güvence
altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin
kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine
başvurabileceği hükmüne yer verilmiştir. Anayasa’nın geçici 18.
maddesinde uygulama kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bireysel
başvuruların kabul edileceği, 6216 sayılı Kanun’un 76. maddesinin (1) numaralı
fıkrasında ise Kanunun 45 ila 51. maddelerinin 23/9/2012
tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
13. 6216 sayılı Kanun’un geçici
1. maddesinin (8) numaralı fıkrası şöyledir:
“Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden
sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel
başvuruları inceler.”
14. Anılan Anayasa ve 6216 sayılı Kanun
hükümleri uyarınca Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başlangıcı 23/9/2012 tarihi olup, Mahkeme, ancak bu tarihten sonra
kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvuruları
inceleyebilecektir. Mahkemenin zaman bakımından yetkisine ilişkin bu
düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, anılan tarihten önce kesinleşmiş nihaî
işlem ve kararları da içerecek şekilde yetki kapsamının genişletilmesi mümkün
değildir.
15. Anayasa Mahkemesinin zaman
bakımından yetkisi için kesin tarihin belirlenmesi ve Mahkemenin yetkisinin
geriye yürür şekilde uygulanmaması hukuk güvenliği ilkesinin bir gereğidir (B.
No: 2012/51, § 18, 25/12/2012)
16. Başvuru konusu
olayda başvurucu 30/5/2012 tarihinde 1632
sayılı Kanun’un 171. maddesi uyarınca disiplin amiri tarafından altı gün oda
hapsi cezası ile cezalandırılmış, anılan Kanun’un 188. maddesi uyarınca aynı
gün yaptığı itiraz ise 15/6/2012 tarihinde üst disiplin amiri tarafından
reddedilmiştir. Başvurucu hakkında verilen ceza, Anayasa Mahkemesinin bireysel
başvurulara ilişkin zaman bakımından yetkisinin başladığı tarihten önce
kesinleşmiştir.
17. Başvurucu hakkında verilen oda
hapsi cezası Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi başladıktan sonraki
tarih olan 30/10/2012 ila 5/11/2012 tarihleri arasında
infaz edilmiş ise de infazın verilen cezanın kesinleşmesi üzerinde herhangi bir
etkisi bulunmamaktadır.
18. Açıklanan
nedenlerle, başvuru konusu işlemin 23/9/2012
tarihinden önce kesinleşmiş olduğu
anlaşıldığından başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin “zaman bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemezliğine karar verilmesi
gerekir.
V. HÜKÜM
Başvurunun, “zaman bakımından
yetkisizlik” nedeniyle KABUL
EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama
giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına,
12/2/2013 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.