TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MEHMET HADİ TUNÇ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2013/1958)
|
|
Karar Tarihi: 7/7/2015
|
R.G. Tarih- Sayı: 17/8/2015-29448
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Muammer TOPAL
|
|
|
M. Emin KUZ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Gökçe GÜLTEKİN
|
Başvurucu
|
:
|
Mehmet Hadi TUNÇ
|
Vekili
|
:
|
Av. Güzin ÖĞRETİM
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, emekli keseneği esas aylığına (6400) ek
göstergenin uygulanması istemiyle açılan davanın reddedilmesi nedeniyle eşitlik
ilkesi ile sosyal güvenlik hakkının ihlal edildiği iddiası hakkındadır.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 15/3/2013 tarihinde
Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede
başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumunun bulunmadığı tespit
edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca 25/11/2013
tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesi Bölüm tarafından yapılmak üzere,
dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
4. Bölüm tarafından 25/2/2014
tarihinde, kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar
verilmiştir.
5. Başvuru konusu olay ve olgular ile başvurunun bir örneği
görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmiş, Adalet Bakanlığının 25/3/2014 tarihli görüş yazısına karşı başvurucu, 15/4/2015
tarihinde beyanlarını sunmuşlardır.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve
UYAP aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle
şöyledir:
7. Başvurucu, İstanbul Halk Ekmek Un ve Unlu Maddeler Gıda
San. ve Tic. A.Ş.’de genel
müdür olarak görev yapmakta iken emekli keseneği esas aylığına (6400) ek
göstergenin uygulanması istemiyle 8/8/2002 tarihinde T.C. Emekli Sandığı Genel
Müdürlüğüne (Sandık) başvurmuş, isteminin reddi üzerine Ankara 6. İdare
Mahkemesinde iptal davası açmıştır.
8. Mahkemenin 3/6/2003 tarihli ve
E.2002/1462, K.2003/885 sayılı kararıyla; başvurucunun, 8/6/1949 tarihli ve
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu’nun 12. maddesinin (I)
işaretli (İ) fıkrasında sayılan kamu kurumunda görev yaptığı, 13/12/1983
tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
hükümleri uyarınca kadro ihdasının yapılmadığı, Sosyal Sigortalar Kurumu
mevzuatına tabi İstanbul Halk Ekmek Un ve Unlu Maddeler Gıda San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdürlüğü kadrosuna müşterek kararname
ile değil anılan şirketin yönetim kurulu kararıyla atandığı, 14/7/1964 tarihli
ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi ve müşterek kararnameyle atanan
genel müdürlere uygulanan (6400) ek gösterge yerine, en son görev yaptığı
birinci (I) derece kadrolu fabrika müdürleri için ön görülen (3000) ek
göstergeden yararlandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmediği
belirtilerek, iptal isteminin reddine karar verilmiştir.
9. Temyiz üzerine, Danıştay Onbirinci
Dairesinin 14/2/2006 tarihli ve E.2003/4192,
K.2006/621 sayılı ilamıyla; 5434 sayılı Kanun’un emekli keseneklerine esas
alınacak tutara ilişkin ek 48. maddesinin, 18/5/1994 tarihli ve 527 sayılı
Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile yeniden
düzenlenen (b) fıkrasında, aylıklarını personel kanunlarına göre almayan
iştirakçilere genel idari hizmetler sınıfında görev yapan müdürler için
belirlenen ek gösterge rakamını geçmemek üzere, ifa ettikleri görevleri itibarıyla,
657 sayılı Kanun’a göre girebilecekleri sınıflardaki benzer görevlerin aynı
kadro unvan ve derecesi ile belirlenmiş ek göstergelerin uygulanacağının
düzenlendiği, ilgili Kanun hükmü dikkate alınmadan karar verildiği belirtilerek
İlk Derece Mahkemesinin kararı bozulmuştur.
10. Mahkemece, 4/10/2006 tarihli ve
E.2006/1925, K.2006/1783 sayılı kararla direnme kararı verilmiştir.
11. Temyiz üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 20/3/2008 tarihli ve E.2006/4296, K.2008/371 sayılı ilamıyla
İlk Derece Mahkemesinin kararı onanmıştır.
12. Karar düzeltme istemi, Kurulun 10/12/2012
tarihli ve E.2008/1488, K.2012/2625 sayılı ilamıyla reddedilmiştir.
13. Karar, başvurucuya 25/2/2013
tarihinde tebliğ edilmiştir.
14. Başvurucu, 15/3/2013 tarihinde
bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. İlgili
Hukuk
15. 5434 sayılı Kanun’un mülga 12. maddesi şöyledir:
“Bu kanunla tanınan haklardan aşağıda (I) işaretli
fıkrada yazılı yerlerde çalışanlardan, Türk uyruğunda olmak ve 18 yaşını bitirmiş
bulunmak şartıyla, (II) işaretli fıkrada gösterilenler faydalanırlar.
I–
Daire, kurum ve ortaklıklar:
…
h)
Genel bütçeye giren veya katma bütçeli dairelerle özel idare ve belediyelere
bağlı idare ve müesseseler;
i) (h)
bendinde yazılı dairelerin döner sermayeli iş ve teşekkülleri;
16. 5434 sayılı Kanun’un mülga ek 48. maddesinin (b) fıkrası
şöyledir:
“Aylıklarını personel kanunlarına göre almayan iştirakçilere, genel
idare hizmetleri sınıfında görev yapan genel müdürler için belirlenen ek
gösterge rakamını geçmemek üzere, ifa ettikleri görevleri itibariyle Devlet
Memurları Kanununa göre girebilecekleri sınıflardaki benzer görevlerin aynı
kadro, unvan veya derecesi için belirlenmiş ek göstergeler uygulanır.”
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 7/7/2015 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 15/3/2013 tarihli ve 2013/1958 numaralı
bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
18. Başvurucu, İstanbul Halk Ekmek Un ve Unlu Maddeler Gıda
San. ve Tic. A.Ş.’de genel
müdür olarak görev yapmakta iken emekli keseneği esas aylığına (6400) ek
göstergenin uygulanması istemiyle 8/8/2002 tarihinde Sandığa yaptığı başvurunun
reddi üzerine Ankara 6. İdare Mahkemesinde açtığı iptal davasının
reddedildiğini, atamasının müşterek kararname ile yapılmaması nedeniyle (6400)
ek göstergeden faydalanmamasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirterek,
Anayasa'nın 10. maddesinde düzenlenen kanun önünde eşitlik ilkesinin ve 60.
maddesinde düzenlenen sosyal güvenlik hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
B. Değerlendirme
19. Başvurucu, emekli keseneği esas aylığına (6400) ek
göstergenin uygulanması istemiyle 8/8/2002 tarihinde
Sandığa yaptığı başvurunun reddi üzerine açtığı davada iptal isteminin
reddedildiğini belirterek, Anayasa'nın 10. maddesinde düzenlenen kanun önünde
eşitlik ilkesinin ve 60. maddesinde düzenlenen sosyal güvenlik hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmüştür.
20. Adalet Bakanlığı görüşünde, sosyal
güvenlik hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin olarak; başvurunun esasının
incelenebilmesi için kamu gücü tarafından müdahale edildiği iddia edilen
hakkın, Anayasa’da güvence altına alınmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu ek protokoller kapsamında
korunan haklardan biri olması gerektiği, Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma
alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesinin mümkün olmadığı, ayrımcılık yasağının ihlal
edildiği iddiasına ilişkin olarak ise, kişinin hangi temel hak ve özgürlüğü
konusunda ayrımcılığa maruz kaldığının belirtilmesi gerektiği, başvurucu
tarafından bu konuda bir açıklama yapılmadığı hususlarının dikkate alınarak
inceleme yapılması gerektiği belirtilmiştir.
21. Adalet Bakanlığı görüşüne karşı başvurucu, başvuru
formunda ileri sürdüğü iddialarını tekrarlamıştır.
22. Anayasa’nın 10. maddesinin birinci ve beşinci fıkraları
şöyledir:
“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce,
felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun
önünde eşittir.
…
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine
uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”
23. Sözleşme’nin 14. maddesi şöyledir:
“Bu Sözleşme’de tanınan hak
ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer
kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet,
doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık
gözetilmeksizin sağlanmalıdır.”
24. Anayasa’nın 60. maddesi şöyledir:
“Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.
Devlet,
bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.”
25. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:
“Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve
özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin
kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine
başvurabilir.”
26. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin
(1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Herkes,
Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki
herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa
Mahkemesine başvurabilir.”
27. Anılan Anayasa ve Kanun hükümlerine göre, Anayasa
Mahkemesine yapılan bir bireysel başvurunun esasının incelenebilmesi için, kamu
gücü tarafından müdahale edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına
alınmış olmasının yanı sıra Sözleşme ve Türkiye’nin taraf olduğu ek
protokollerinin kapsamına da girmesi gerekir. Bir başka ifadeyle, Anayasa ve
Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren
başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).
28. Sosyal güvenlik hakkı, Anayasa’nın 60. maddesinde güvence
altına alınmış olmakla birlikte Sözleşme'de
düzenlenen bir hak olmadığı açıktır. Dolayısıyla sosyal güvenlik hakkı bağımsız
bir hak olarak Sözleşme ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller
kapsamında bulunmadığından, bu hakka yönelik ihlal iddiasının bireysel başvuru
konusu yapılabilmesi mümkün değildir.
29. Öte yandan, başvurucunun, Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen
eşitlik ilkesinin
ihlal edildiğine yönelik iddiasının, bahsi geçen maddedeki ifadeler dikkate
alındığında, soyut olarak değerlendirilmesi mümkün olmayıp, mutlaka Anayasa ve
Sözleşme kapsamında yer alan diğer temel hak ve özgürlüklerle bağlantılı olarak
ele alınması gerekir (Onurhan Solmaz, § 33).
30. Açıklanan nedenlerle başvurunun,
diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin “konu bakımından yetkisizlik” nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan
gerekçelerle;
A. Başvurucunun, eşitlik ilkesi ve sosyal güvenlik haklarının ihlal
edildiği yönündeki iddialarının “konu
bakımından yetkisizlik” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına,
7/7/2015 tarihinde OY BİRLİĞİYLE
karar verildi.