logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Halil İbrahim Artın [2.B.], B. No: 2013/2635, 18/2/2016, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HALİL İBRAHİM ARTIN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2013/2635)

 

Karar Tarihi: 18/2/2016

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

Raportör

:

Okan TAŞDELEN

Başvurucu

:

Halil İbrahim ARTIN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru; kolluk görevlilerince işkence yapılması, işkence altında alınan ifadelerin hükme esas alınması, delillerin değerlendirilmesinde hata yapılması ve aynı suçtanbirden fazla yargılanılması nedenleriyle işkence yasağının ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 15/4/2013 tarihinde Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır.Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca 18/7/2013 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Bölüm Başkanı tarafından 16/3/2014 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvurunun bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlığın 4/4/2014 tarihli yazısında Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:

A. Ana Yargılamalar

7. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığının 16/11/1998 tarihli iddianamesi ile 1998 yılı Eylül-Ekim aylarında gerçekleşen bir dizi olay nedeniyle "suç işlemeye tahrik ve teşvik, sahte resmi evrak tanzim etme, dolandırıcılığa iştirak ve rüşvet alma" suçlarından başvurucu hakkında kamu davası açılmıştır.

8. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesinin E.1998/40 sayılı dosyasında yapılan yargılamanın 16/12/2008 tarihli duruşmasında, başvurucu aleyhinde beyanda bulunmuş olan ve aynı dosyada yargılanan sanıklar Ö.B. ve M.S.B. Emniyetteki ifadelerinin işkenceye ya da zora dayalı alındığını ileri sürmüşlerdir. Başvurucu da 31 Ekim 1998 tarihinde Emniyette verdiği ifadesinin işkenceyle alındığını belirtmiştir.

9. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesinin 24/5/2000 tarihli ve E.1998/40, K.2000/23 sayılı kararı ile başvurucunun resmî evrakta sahtekârlık suçundan dolayı 2 yıl ağır hapis cezasıyla, dolandırıcılık suçundan da 2 yıl 2 ay 12 gün ağır hapis ve 15.100.000.000 TL ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, diğer suçlar yönünden ise beraatine karar verilmiştir.

10. Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 9/9/2002 tarihli ve E.2002/6464, K.2002/9814 sayılı ilamı ile başvurucu hakkında verilen dolandırıcılık suçuna dair mahkûmiyet hükmübozulmuş, diğer suçlar açısından mahkeme kararı onanmıştır.

11. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi 11/6/2003 tarihli ve E.2002/70, K.2003/58 sayılı kararı ile bir kez daha başvurucunun dolandırıcılık suçundan mahkûmiyetine hükmetmiştir.

12. Yargıtay 11. Ceza Dairesi 14/7/2005 tarihli ve E.2005/2467, K.2005/5320 sayılı ilamı ile mahkûmiyet hükmünü onamıştır.

13. Başvurucu hakkında Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığının 30/6/2000 tarihli iddianamesi ile 28/9/1988 tarihinde "sahte resmî evrak tanzim etme" suçunu işlediği iddiasıyla bir ceza davası daha açılmıştır.

14. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesinin 23/5/2001 tarihli ve E.2000/28, K.2001/17 sayılı kararı ile başvurucunun atılı suçtan cezalandırılmasına karar verilmiştir.

15. Yargıtay 6. Ceza Dairesi 26/12/2002 tarihli ve E.2002/11387, K.2002/14911 sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararını onamıştır.

16. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi 30/11/2005 tarihinde E.2000/28 sayılı dosya kapsamında bir ek karar almıştır. Form ekinde kararın örneği bulunmamaktadır.

17. Başvurucu, bu ek karara ilişkin 26/12/2005 tarihli temyiz dilekçesinde aynı eylemlerden dolayı üç dosyadan yargılandığını ve kararın haksız olduğunu belirtmiştir.

18. Başvuru dosyasında, ek kararla ilgili yargılamanın ne zaman tamamlandığına vebu yargılamadaki nihai karardan başvurucunun ne zaman haberdar olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge tespit edilememiştir.

19. Başvurucu, ayrıca işkence altında verdiği ifadesine dayalı olarak mahkûm edildiği gerekçesiyle tüm yargılamalar konusunda 14/4/2005 tarihinde yeniden yargılama talebinde bulunmuştur. Başvurucu, bu talebinin ne şekilde sonuçlandığına ilişkin bir bilgi sunmamıştır.

B. Uyarlama Yargılaması (E.2002/70)

20. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı 17/6/2005 tarihinde, başvurucunun mahkûmiyet hükümleri hakkında içtima kararının çözülmesini,26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu uyarınca kesinleşmiş hükümlerin uyarlanmasını talep etmiştir.

21. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesinin 22/2/2006 tarihli ve E.2002/70, K.2003/58 sayılı ek kararı ile resmî evrakta sahtecilik suçu açısından infazın devamına, dolandırıcılık suçu bakımından ise başvurucunun 5237 sayılı Kanun'un 158. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (j) bendi gereğince 2 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

22. Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 27/6/2008 tarihli ve E.2008/8533, K.2008/6877 sayılı ilamı ile başvurucunun hukuki durumunun 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi (hükmün açıklanmasının geri bırakılması) uyarınca değerlendirilmesi için hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

23. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi 13/5/2009 tarihli ve E.2008/51, K.2009/53 sayılıkararı ile başvurucunun önceki karardaki gibi cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Kanun'un 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına hükmetmiştir.

24. Yargıtay 11. Ceza Dairesi 21/3/2013 tarihli ve E.2013/5643, K.2013/4636 sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararını belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirleri yönünden düzelterek onamıştır.

25. Başvurucu, nihai karardan 10/4/2013 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiştir. Başvurucunun, daha erken bir tarihte haberdar olduğunu gösteren herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmamıştır.

26. Başvurucu 15/4/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

27. Mahkemenin 18/2/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

28. Başvurucu; tanıkların ve kendisinin kollukta alınan ifadesinin işkence yoluyla elde edildiğini, delillerin yanlış değerlendirildiğini, aynı fiilden dolayı hakkında birden çok ceza davası açılıp (E.1998/40, E.2002/70 ve E.2000/28), kendisine birden çok ceza verildiğini, bu konudaki savunmalarının dikkate alınmadığını belirtmektedir. Başvurucu; bu nedenle adil yargılanma hakkının elinden alındığını, aynı suçtan iki kere yargılanmama yasağının ve Anayasa'nın 17., 38., 140. maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (Sözleşme) 1., 3., 6., 7., 10. ve 17. maddelerindeki haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Başvurucu, terditli olarak yeniden yargılama ve tazminat taleplerinde bulunmuştur.

29. Başvurucu; ayrıca uyarlama öncesi yargılamalara ilişkin olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurduğunu, nihai kararı sunamadığı için başvurusunun kabul edilemez bulunduğunu, uyarlama davasında verilen karar ile bireysel başvuru hakkının doğduğunu belirtmiştir.

B. Değerlendirme

30. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının işkence yasağı ve bir bütün olarak adil yargılanma hakkı kapsamında incelenmesi uygun görülmüştür.

a. İşkence Yasağının Maddi Boyutunun İhlal Edildiğine İlişkin İddia

31. Başvurucu, kolluktaki ifade alma işlemi esnasında işkence gördüğünü belirtmektedir.

32. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'ungeçici 1. maddesinin (8) numaralı fıkrası şöyledir:

"Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler."

33. 6216 sayılı Kanun hükmü uyarınca Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başlangıcı 23/9/2012 tarihi olup Mahkeme, ancak bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvuruları inceleyebilir. Bu açık düzenleme karşısında anılan tarihten önce kesinleşmiş ya da sonuçlanmış hususları da içerecek şekilde yetki kapsamının genişletilmesi mümkün değildir.

34. Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi için kesin bir tarihin belirlenmesi ve Mahkemenin yetkisinin geriye yürür şekilde uygulanmaması hukuk güvenliği ilkesinin gereğidir (Zafer Öztürk, B. No: 2012/51, 25/12/2012, § 18).

35. Somut olayda, başvurucunun 1998 yılında işkence gördüğünü ileri sürmesi, bu iddiaların farklı bir konuda yürütülen yargılama içerisinde dile getirilmesi vebaşvurucunun iddialarına yönelik bir soruşturma yapılmamış olması karşısında, bireysel başvuruların incelenmeye başlandığı tarih olarak belirlenen 23/9/2012 gününden önce gerçekleştiği belirtilen ihlal iddiasının incelenmesi olanağı bulunmamaktadır

36. Bu nedenle başvurunun bu kısmının zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

b. Adil Yargılanma Hakkının İhlaline İlişkin İddia

37. Başvurucu; işkenceye dayalı ifadelerin hükme esas alındığından, delillerin hatalı değerlendirildiğinden, aynı suçtan birden fazla kez yargılandığından şikâyet etmektedir.

38. 6216 sayılı Kanun'un "Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik şartları ve incelenmesi" kenar başlıklı 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:

"Mahkeme, ... açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir."

39. 6216 sayılı Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca Anayasa Mahkemesi, açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.

40. Diğer yandan 6216 sayılı Kanun'un 47. maddesinin (3) numaralı, 48. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 59. maddesinin ilgili fıkraları uyarınca Anayasa Mahkemesine başvuru konusu olaylarla ilgili delilleri sunmak suretiyle olaylar hakkındaki iddialarını ve dayanılan Anayasa hükmününihlal edildiğine dair kendisine göre açıklamalarda bulunarak hukuki iddialarını kanıtlamak başvurucuya düşer (Veli Özdemir, B. No: 2013/276, 9/1/2014, § 19).

41. Bu kapsamda başvuru dilekçesinde, kamu gücünün ihlale neden olduğu iddia edilen işlem, eylem ya da ihmaline dair olayların tarih sırasına göre özeti yapılmalı; bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve deliller açıklanmalıdır (Veli Özdemir, § 20).

42. Bireysel başvuruların yapılma usulünü gösteren maddeler dikkate alındığında Anayasa Mahkemesinin başvurucuların talepleriyle bağlı olduğu ve formdaki iddialarla sınırlı bir inceleme yapması gerektiği açıktır. Anayasa Mahkemesinin, başvurucunun yerine geçerek genel ve soyut iddialardan hareketle resen her konuda hukuka uygunluğu denetleme ve temel hakların ihlal edildiğini tespit etme yükümlülüğü bulunmamaktadır (Sami Özbil, B. No: 2012/543, 15/10/2014, § 50). Dolayısıyla olay ve olguların hukuki nitelendirmesindeki takdir hakkı saklı kalmak şartıyla başvurucuların şikâyet etmediği bir konunun değerlendirilmesi ya da yorum yoluyla ihlal iddialarının genişletilmesi ve olaylar kısmında geçmekle birlikte şikâyet edilmeyen hususlara da teşmil edilmesi mümkün değildir.

43. Başvurucu, ana yargılamalar aşamasında işkenceye dayalı ifadelerinin hükme esas alındığını açıklamakta fakat uyarlama yargılamasında bu iddiasının ne şekilde değerlendirildiğine dair bir bilgi vermemektedir. Başvurucu, aynı suçtan iki kez yargılandığı iddiasını Mahkeme önünde dile getirdiğini belirtmekte ise de bu iddianın, sadece evrakta sahtecilik suçundan yargılama yapılan E.2000/28 sayılı dosyada Tunceli Ağır Ceza Mahkemesinin aldığı 30/11/2005 tarihli ek karar kapsamında ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır. Bununla birlikte E.2000/28 sayılı dosyada Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetki ve süre aşımı yönünden değerlendirme yapmasına olanak tanıyacak belgeler (nihai karar, tebligat belgesi vs.) sunulmamıştır (bkz. §§ 14-18). Başvurucunun nihai yargılamaya ilişkin olduğunu belirttiği mahkeme kararları ise Tunceli Ağır Ceza Mahkemesinin E.2002/70 sayılı dosyasında yapılan uyarlama yargılamasına yöneliktir (bkz. §§ 20-24).

44. Başvurucunun, sadece ismen belirttiği bir hakkının ya da Anayasa'nın ve Sözleşme'nin numaralarını belirttiği maddelerinde yer alan haklarının ihlal edildiğini soyut biçimde söylemesi yeterli değildir. Olaylar kısmında anlatılan bilgiler ile hak ihlallerinin en azından öz olarak örtüştürülmesi ve iddiaları destekleyici belgelerin başvuru formuna eklenmesi, ulaşılamayan belgelerin ise hangilerinin olduğunun gerekçesiyle birlikte belirtilmesi gerekir.

45. Mevcut başvuru bakımından anayasal hakların ne şekilde ihlal edildiğine ilişkin yeterli bir açıklama yapılmadığından ve ilgili belgeler sunulmadığından başvurucunun adil yargılanma hakkının ihlali iddiasının incelenmesi olanağı bulunmamaktadır.

46. Açıklanan nedenlerle başvurucunun şikâyetinin diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. İşkence yasağının maddi boyutunun ihlal edildiğine ilişkin iddianın zaman bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA

18/2/2016tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Halil İbrahim Artın [2.B.], B. No: 2013/2635, 18/2/2016, § …)
   
Başvuru Adı HALİL İBRAHİM ARTIN
Başvuru No 2013/2635
Başvuru Tarihi 15/4/2013
Karar Tarihi 18/2/2016

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, kolluk görevlilerince işkence yapılması, işkence altında alınan ifadelerin hükme esas alınması, delillerin değerlendirilmesinde hata yapılması ve aynı suçtan birden fazla yargılanılması nedenleriyle işkence yasağının ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kötü muamele yasağı Yakalama ve/veya gözaltı sırasında güç kullanımı Zaman Bakımından Yetkisizlik
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı (hukuka aykırı deliller, bariz takdir hatası vs.) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 6216 Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun geçici 1
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi