TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MURADİYE DEMİRÇELİK BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2013/3331)
|
|
Karar Tarihi: 15/10/2015
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
Engin YILDIRIM
|
|
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Gökçe GÜLTEKİN
|
Başvurucu
|
:
|
Muradiye DEMİRÇELİK
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru, “görev ekibi” kapsamına dâhil edilmeyerek uçuş
tazminatı ödenmemesi işleminin iptali ile uçuş tazminatlarının yasal faiziyle
birlikte ödenmesi istemiyle açılan davanın reddedilmesi nedeniyle mülkiyet
hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru 21/5/2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan
yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi
neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir
eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca 10/12/2013 tarihinde, kabul
edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve UYAP
aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
5. Etimesgut Asker Hastanesinde (İdare) sivil memur (hemşire)
olarak görev yapan başvurucu, Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığının 28/5/2008
tarihli emri ile uçuş ekibine dâhil edilerek uçuş tazminatı almakta iken 666
sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 28/2/1982 tarihli ve 2629 sayılı
Uçuş, Paraşüt, Denizaltı, Dalgıç ve Kurbağa Adam Hizmetleri Tazminat Kanunu’nda
yapılan değişiklik sonucunda “diğer personel” statüsünde değerlendirilmiştir.
6. Başvurucu 7/12/2011 tarihinde, 2011 yılının Kasım ayına
ilişkin 520,51 TL’ye tekabül eden kıstas aylığın %65’i oranındaki uçuş
tazminatını İdareye iade ettiğini belirtmiştir.
7. Başvurucu, “görev ekibi” statüsünde kabul edilme talebiyle
12/12/2011 tarihinde İdareye başvurmuş; İdare tarafından talep reddedilmiştir.
8. Başvurucu tarafından, anılan işlem ile uçuş tazminatı
verilmemesi işleminin iptali ve ödenmeyen uçuş tazminatının yasal faiziyle
birlikte ödenmesi istemiyle açılan davada, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM)
Üçüncü Dairesinin 29/11/2012 tarihli ve E.2012/377, K.2012/2435 sayılı
kararında, görev ekibi statüsünde kabul edilmeyen ve uçuş tazminatları diğer
personel statüsüne göre belirlenen başvurucunun uçuş ekibi statüsünden
çıkartılarak diğer personel statüsüne alınmasıyla önceki statüsüne göre önemli
oranda mali kaybının olduğu belirtilmiştir. Ancak başvurucunun bulunduğu görev
ve kadro için mevzuatın öngörmediği bir maddi imkândan yararlanmasının mümkün
olmadığı, başvurucu hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılığın
bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
9. Karar düzeltme istemi aynı Dairenin 11/4/2013 tarihli ve
E.2013/143, K.2013/472 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
10. Karar 26/4/2013 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir.
11.
Başvurucu 21/5/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. İlgili
Hukuk
12. 2629 sayılı Kanun’un 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK’nın 6. maddesiyle değişik “Tanımlar” kenar başlıklı 3. maddesinin
ilgili kısımları şöyledir:
“Bu Kanunun
uygulanmasında;
…
f)
Diğer personel: Hava vasıtası veya denizaltı vasıtaları içinde fiilen uçmak
veya dalmak suretiyle bu vasıtaların uçmasında veya dalmasında görev alanlar
dışında hangi meslek ve sınıftan olursa olsun, bu vasıtalarda bulunan veya
kontrol ve tecrübe maksatları için görevlendirilen personeldir.
g)
Görev ekibi: Uçmakta olan bir hava vasıtasının içindeki pilot, silah sistem
subayı, seyrüsefer subayı, taktik koordine subayı ve uçuş ekibinin dışında;
uçağa verilen görevin yapılması için uçakta bulunması gerekli olan ve
statüleri, Genelkurmay Başkanlığı, kuvvet komutanlıkları, Jandarma Genel
Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığınca onaylanan, hava vasıtalarının
uçurulması ile ilgili direkt bir sorumluluğu bulunmayan ve sadece ilgili
uçuşlarda bulunarak hava vasıtasına verilen görevin yerine getirilmesi için
uçakta bulunması gerekli olan kişilerdir.
…
o)
Uçucu: Pilot, silah sistem subayı, seyrüsefer subayı, taktik koordine subayı,
uçuş ekibi ve bunların adaylarıdır.
ö) Uçuş: pilot, silah sistem subayı, seyrüsefer subayı,
taktik koordine subayı, uçuş ekibi, görev ekibi ve bunların adayları tarafından
hava vasıtalarının içinde bulunmak suretiyle hava vasıtalarının uçurulması
faaliyetidir.
p) Uçuş
ekibi: Uçmakta olan bir hava vasıtasının içinde pilot ile beraber fiilen
uçarak, hava vasıtasının uçurulmasına katılmaları gerekli olan ve uçuş ekibi
sertifikası Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel
Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığınca onaylanan ve bu niteliğini
muhafaza eden, pilot, silah sistem subayı, seyrüsefer subayı ve taktik koordine
subayı dışında kalan kişilerdir...”
13. 2629 sayılı Kanun’un mülga 4. maddesi şöyledir:
“a)
Jet pilotlarına ve jet pilot adaylarına kıstas aylığın % 100'ü,
b)
Pervaneli pilot ve Pervaneli pilot adaylarına kıstas aylığın %
70'i,
c)
(Değişik: 30/7/1988-KHK-338/3 md. Aynen kabul:
18/6/1989-3570/3 md.) Silah sistem operatörlerine ve
silah sistem operatörü adaylarına kıstas aylığının % 90'ı,
d) Uçuş
ekibi personeline kıstas aylığın % 65'i,
Üzerinden
bu Kanuna ek cetvelde hizmet yılları (adaylar için birinci hizmet yılı)
karşılığında gösterilen oranda aylık uçuş tazminatı ödenir.”
14. 2629 sayılı Kanun’un 666 sayılı KHK’nın 6. maddesiyle
değişik “Uçuculara ödenecek tazminat” kenar başlıklı 4.
maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
“a) Jet pilot ve jet pilot adaylarına; uçuş hizmet yılı 15
yıl ve daha yukarı olanlar için kıstas aylığın % 130'u, uçuş hizmet yılı 15
yıldan az olanlar için ise kıstas aylığın % 116'sı,
…
d)
Taktik koordine subayı ve taktik koordine subayı adaylarına kıstas aylığın % 73'ü,
…
f) Uçuş
ekibi astsubayları ile adaylarına kıstas aylığın % 71'i,
g) Görev
ekibi subayları ile adaylarına kıstas aylığın % 71'i,
ğ) Görev ekibi astsubayları ile adaylarına kıstas aylığın %
70'i, üzerinden bu Kanuna ek cetvelde hizmet yılları (adaylar için birinci
hizmet yılı) karşılığında gösterilen oranda aylık uçuş tazminatı ödenir.”
15. 2929 sayılı Kanun'un 666 sayılı KHK’nın 6. maddesiyle
değişik “Diğer personele ödenecek tazminat” kenar
başlıklı 9. maddesi şöyledir:
“Hava
vasıtası veya denizaltı vasıtaları içinde fiilen uçmak veya dalmak suretiyle bu
vasıtaların uçmasında veya dalmasında görev alanlar dışında hangi meslek ve
sınıftan olursa olsun, bu vasıtalarda bulunan veya kontrol ve tecrübe
maksatları için görevlendirilen ve aylık uçuş veya dalış tazminatı almayan
personele her uçuş veya dalış saati başına, kıstas aylığın %1'i oranında
tazminat ödenir. Ancak bu şekilde görev yapanlara bir ay içinde ödenecek
tazminat miktarı, kıstas aylığın %10'unu geçemez.”
16. 13/7/2013 tarihli ve 6496 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile
2629 sayılı Kanun’un 4. maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent
eklenmiştir:
“ı)
(Ek: 13/7/2013-6496/26 md.) 14/7/1965 tarihli ve 657
sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olup Sağlık ve
Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında bulunan görev ekibi personeline kıstas
aylığın %50’si üzerinden bu Kanuna ek cetvelde hizmet yılları (adaylar için
birinci hizmet yılı) karşılığında gösterilen oranda aylık uçuş tazminatı
ödenir.”
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
17. Mahkemenin 15/10/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda,
başvurucunun 21/5/2013 tarihli ve 2013/3331 numaralı bireysel başvurusu
incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
18. Başvurucu, kıstas aylığın %65’i oranında uçuş tazminatı
almakta iken kanuni düzenleme sonucunda uçuş tazminat oranının düşürüldüğünü,
aynı ambulans uçak servisinde görev yapan doktorlar ve sağlık astsubayları için
%71 oranında uçuş tazminatı ödenirken sivil memurların (hemşire) diğer personel
statüsünde olması nedeniyle daha düşük oranda tazminat aldığını, Türk Silahlı
Kuvvetleri Hasta Tahliye Yönergesi’ne göre kendi
mesleğindeki personelin sağlık astsubayları ile birbirlerini ikame ettiğini,
yaptıkları görevler bakımından benzer konumdaki kişilerin aynı hukuki statüye
tabi tutulmaları ve görev tazminatının ödenmesinde unvanın değil, yapılan
görevin ölçü kabul edilmesi gerektiğini, her ne kadar 2013 yılında çıkarılan
6496 sayılı Kanun’la sivil memurlar için %50 oranında uçuş tazminatı ödenmesi
öngörülmüş ise de geçmişe yönelik iki yıllık tazminatlarının ödenmediğini ve
yeni Kanun’da daha düşük bir oranın (%70 yerine %50) belirlendiğini, kazanılmış
hakkının korunmadığını, sayılan bu hususlar nedeniyle Anayasa'da düzenlenen
eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüş; olumsuz idari işlemin iptalini
ve tazminat ödenmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme
19. Başvuru formu ve ekleri incelendiğinde başvurucunun, AYİM
Üçüncü Dairesinde açtığı davanın reddedilmesi nedeniyle Anayasa'nın 10.
maddesinde düzenlenen kanun önünde eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri
sürdüğü anlaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun ihlal iddialarına
ilişkin nitelendirmesi ile bağlı olmayıp hukuki nitelendirmeyi kendisi yapar.
Başvurucu her ne kadar eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüşse de
başvurucunun şikâyetlerinin bir bütün olarak mülkiyet hakkı kapsamında
değerlendirilmesi uygun görülmüştür.
20. Başvurucunun ihlal iddiasına konu olan mülkiyet hakkı,
Anayasa'nın 35. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (Sözleşme) Ek 1 No.lu
Protokol'ün 1. maddesinde düzenlenmiştir.
21. Anayasa'nın "Mülkiyet
hakkı" kenar başlıklı 35. maddesi şöyledir:
"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla
sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı
olamaz."
22. Sözleşme’ye Ek 1 No.lu Protokol'ün
1. maddesi şöyledir:
“Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına
saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı
sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel
ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir.
Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına
uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların
veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları
uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez.”
23. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 48. maddesinin (2) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Mahkeme, … açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul
edilemezliğine karar verebilir.”
24. Anayasa Mahkemesinin yerleşik hâle gelmiş içtihadına göre
Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanında yer alan mülkiyet hakkı; mevcut
mal, mülk ve varlıkları koruyan bir güvencedir. Bir kişinin hâlihazırda sahibi
olmadığı bir mülkün mülkiyetini kazanma hakkı, kişinin bu konudaki menfaati ne
kadar güçlü olursa olsun Anayasa ve Sözleşme'yle
korunan mülkiyet kavramı içerisinde değildir. Bu hususun istisnası olarak belli
durumlarda, bir "ekonomik değer" veya icrası mümkün bir "alacağı"
elde etmeye yönelik "meşru bir beklenti", Anayasa ve Sözleşme'nin
ortak koruma alanında yer alan mülkiyet hakkı güvencesinden yararlanabilir (Kemal Yeler ve Ali Arslan Çelebi, B. No:
2012/636, 15/4/2014, §§ 36, 37).
25. Başvurunun konusu; kamu görevlisi olan başvurucunun kıstas
aylığın %65’i oranında aldığı uçuş tazminatının, yeni kanuni düzenleme uyarınca
düşürülmesi üzerine hakkında tesis edilen idari işlemin iptali ve uğradığı
kayıpların giderilmesi isteminin reddedilmesi nedeniyle maaşında meydana gelen
azalmanın karşılanmamasıdır.
26. Kamu görevlilerine yapılan parasal hak ödemelerinin
kesilmesi veya ödeme oranlarının düşürülmesi sonucunda bireyin maaşında meydana
gelen azalma, mülkiyet hakkı çerçevesinde incelenebilmektedir. Ancak mülkiyet
hakkını güvence altına alan Anayasa'nın 35. maddesinin belirli bir miktar maaş
almaya ilişkin olarak bireylere talep hakkı sağlamadığı da açıktır (Korkut Bahadır, B. No: 2014/4025,
11/12/2014, § 17).
27. AHİM de kamu görevlilerinin maaşlarının ya da emeklilik aylıklarının
düşürülmesine ilişkin başvuruları mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirmektedir
(Cichopek ve diğerleri/Polonya, B. No: 15189/10,
14/5/2013, § 130; Koufaki ve Adedy/Yunanistan,
B. No: 57665/12, 57657/12, 7/5/2013 § 32). Başvurucunun ihlal iddiasına konu
olan maaşında meydana gelen azalmanın, Anayasa'nın 35. maddesi ile Sözleşme’ye Ek 1 No.lu Protokol'ün 1. maddesinin güvencesi
kapsamında yer aldığı anlaşılmaktadır.
28. Başvuru konusu olayda başvurucu, Türk Hava Kuvvetleri
Komutanlığının 28/5/2008 tarihli emri ile uçuş ekibine dâhil edilerek %65
oranında uçuş tazminatı almakta iken 666 sayılı KHK ile 2629 sayılı Kanun’da
yapılan değişiklik sonucunda diğer personel statüsünde değerlendirilmiş ve
aylık uçuş tazminat oranı düşürülmüştür (bkz. § 15). Başvurucunun görev ekibi
statüsünde kabul edilme istemiyle İdareye yaptığı başvurunun reddedilmesi
üzerine açılan davada, AYİM Üçüncü Dairesinin 29/11/2012 tarihli kararıyla
başvurucunun, bulunduğu görev ve kadro için mevzuatın öngörmediği bir maddi imkândan
yararlanmasının mümkün olmadığı, başvurucu hakkında tesis edilen işlemde hukuka
aykırılığın bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ancak
görev ekibi statüsünde kabul edilmeyen ve uçuş tazminatları diğer personel
statüsüne göre belirlenen başvurucunun, uçuş ekibi statüsünden çıkartılarak
diğer personel statüsüne alınmasıyla önceki statüsüne göre önemli oranda mali
kaybının olduğu belirtilmiştir.
29. Kanun koyucu tarafından sonraki tarihte yeni bir düzenleme
yapılmış ve başvurucunun statüsünde bulunan personele kıstas aylığın %50’si
oranında uçuş tazminatı ödeneceği hüküm altına alınmıştır.
30. Mülkiyet hakkının kamu görevlilerine belirli bir tutarda
maaş ödenmesini garanti etmediği hususu göz önüne alındığında kamu hizmetinin
sağlanması maksadıyla türlü alanlarda istihdam edilen kamu görevlilerine
yapılan ödeme kalemlerini ve ödeme miktarlarını belirlemede yasama organının
geniş bir takdir yetkisine sahip olduğu, Anayasa’da belirlenen ilkeler ihlal
edilmediği sürece Anayasa Mahkemesinin kanun koyucunun bahsedilen takdir
yetkisine müdahalesinin mümkün olmadığı kabul edilmelidir. Buna göre
Anayasa’nın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının; Anayasa'nın sözüne ve
ruhuna uygun biçimde sınırlandırılması, Anayasa'nın bütünü dikkate alınmak
suretiyle bu hak için öngörülen ek güvencelere riayet edilmesi ve kamu yararı
dışında amaçlarla sınırlandırılmaması, ayrıca hakkın özüne dokunulmadan ve
ölçülülük ilkesine riayet edilerek sınırlandırılması gerekmektedir. Mülkiyet
hakkına ilişkin Anayasa Mahkemesi kararlarında söz konusu ölçütler çoğunlukla
birlikte uygulanmakta ve bireyin hakkıyla kamu yararı arasında kurulması
gereken adil dengeye vurgu yapılmaktadır (AYM, E.1999/33, K.1999/51,
29/12/1999). Bu durumda ihlal teşkil ettiği iddia edilen önlemin temelini
oluşturan kamu yararı karşısında bireye düşen fedakârlığın ağırlığı göz önünde
bulundurulmalıdır (Korkut Bahadır,
§ 37).
31. Anayasa'ya uygun olmak kaydıyla kanun koyucunun, kamu hizmetinin
yürütülmesine ilişkin koşulları belirleme ve kamu görevlilerinin statülerine
ilişkin yeni kurallar koyma ya da var olan kuralları değiştirme yetkisinin
olduğu kabul edilmelidir (AYM, E.2005/110, K.2005/111, 29/12/2005).
32. Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarında da belirtildiği
gibi sosyal devlet ilkesiyle yakından ilgisi olan ekonomik ve mali
politikalarda devlet tarafından üstlenilen sorumluluğun gereklerinin sağlıklı
bir şekilde yerine getirilebilmesi için birtakım düzenlemeler yapılması kaçınılmazdır.
Dolayısıyla devletin sosyal ve ekonomik politikalara ilişkin takdir yetkisi
geniştir (Korkut Bahadır, § 42).
33. Kamu görevlilerinin mali haklarına ilişkin hükümler içeren 666
sayılı KHK’nın kamu yararı amacını işaret eden genel gerekçesinin dokuzuncu
paragrafında, yapılan düzenlemeler ile kamu görevlilerinin mali hakları
açısından mevcut adaletsizliklerin giderilmesinin amaçlandığı belirtilmiştir.
34. Somut başvuru açısından Asker Hastanesinde sivil memur
olarak görev yapan başvurucunun, kıstas aylığın % 65’i oranında uçuş tazminatı
aldığı, 666 sayılı KHK ile 2629 sayılı Kanun’da yapılan değişiklik sonucunda
diğer personel statüsünde değerlendirilerek aldığı uçuş tazminatı oranının
düşürüldüğü, yeni kanuni düzenleme neticesinde ise (bkz. § 16) tümüyle uçuş
tazminatından veya maaş miktarının belirli bir asgari standardın altına
düşmemesine ilişkin güvenceden mahrum bırakılmış olmadığı, yalnızca Kanun’da
öngörülen kıstas aylığın %50’si oranında ödemeden yararlandırıldığı
anlaşılmıştır. Yeni durumun ise mülkiyet hakkına konu olan uçuş tazminatına
ilişkin oransal eksilmenin başvurucuya ödenmemesi ile sınırlı bir sonuç
doğurduğu, bu çerçevede ortaya çıkan yeni durumun başvurucuyu kişisel ve aşırı
bir yük altına sokmadığı, bireyin hakkıyla kamu yararı arasında kurulması
gereken adil dengenin korunduğu, başvurucuya yüklenen külfetin orantılı olduğu
sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak kamu otoritelerinin sahip olduğu geniş
takdir yetkisi de dikkate alındığında başvurucunun mülkiyet hakkına yapılan
müdahalenin Anayasa’yı ihlal ettiği söylenemez.
35. Açıklanan nedenlerle başvurucunun Anayasa’nın 35. maddesi
kapsamında yer alan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine yönelik iddiasının, açık
ve görünür bir ihlal tespit edilemediğinden açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan
gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça dayanaktan
yoksun olması nedeniyle KABUL
EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin
başvurucu üzerinde bırakılmasına
15/10/2015
tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.