logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Mehmet Kadife, B. No: 2013/4222, 16/3/2016, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MEHMET KADİFE BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2013/4222)

 

Karar Tarihi: 16/3/2016

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Burhan ÜSTÜN

Üyeler

:

Hicabi DURSUN

 

 

Erdal TERCAN

 

 

Kadir ÖZKAYA

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

Raportör Yrd.

:

İsmail Emrah PERDECİOĞLU

Başvurucu

:

Mehmet KADİFE

Vekilleri

:

Av. Senem BAŞBAY

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, 30/7/1998 tarihinde Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan alacak davası ile birleşen alacak ve tazminat davalarında yargılamanın makul sürede sonuçlanmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararlarının birçok kez Yargıtayca bozulduğu ve Yargıtay kararlarının gerekçesiz olduğu ileri sürülerek adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 13/6/2013 tarihinde Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumunun bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Birinci Bölüm İkinci Komisyonunca 13/9/2013 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Bölüm Başkanı tarafından 16/4/2015 tarihinde, kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru konusu olay ve olgular ile başvurunun bir örneği görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Adalet Bakanlığı 29/4/2015 tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen, başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve UYAP aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:

7. Başvurucu aleyhine 30/7/1998 tarihinde Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan alacak davasında, davacı Kooperatif, başvurucu ile 11/2/1994 tarihinde eser sözleşmesi akdettiklerini, başvurucunun sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini, Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde yaptırılan tespit sonucu alınan raporda inşaat seviyesinin %54 olduğunun ve başvurucuya fazla ödeme yapıldığının ortaya konulduğunu belirterek, fazla ödemenin reeskont faizi ile birlikte başvurucudan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dava dosyası Mahkemenin E.1998/493 sayılı dosyasına kaydedilmiştir.

8. Başvurucu ise 3/8/1998 tarihinde Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı alacak davasında, davalı Kooperatif ile 11/2/1994 tarihinde eser sözleşmesi akdettiklerini, sözleşme gereği yükümlüklerini titizlikle gerçekleştirmesine rağmen, davalının haksız olarak sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini belirterek, davaların birleştirilmesini ve sözleşmeden doğan alacaklarının faizi ile birlikte tahsilini istemiş, dava dosyası Mahkemenin E.1998/506 sayılı dosyasına kaydedilmiştir.

9. Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, davaların, E.1998/493 sayılı dosyada birleştirilmesine karar vermiş, 9/3/2000 tarihli ve E.1998/493, K.2000/80 sayılı kararı ile Kooperatif tarafından açılan davanın reddine, başvurucu tarafından açılan davanın ise fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve taleple bağlı kalınarak, talep edilen miktar doğrultusunda kabulüne hükmetmiştir.

10. Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının temyizi sonucu Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 13/11/2000 tarihli ve E.2000/2622, K.2000/4973 sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesinin kararını, yargılama sırasında bilirkişilerce yapılan tespitlerin taraflar açısından aşırı çelişkili sonuçlar ortaya koyduğunu, kararda, Kooperatifin bir kısım itirazlarına cevap verilmediğini, Yargıtay denetimine uygun ve Kooperatifin itirazlarını kapsayan yeni bir bilirkişi raporu alınarak karar verilmesi gerektiğini belirterek bozmuş, karar düzeltme istemini de 12/2/2001 tarihli ve E.2001/230, K.2001/830 sayılı ilamla reddetmiştir.

11. Başvurucu, Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde yeni bir dava açarak, aynı sözleşmeden doğan, önceki davaya konu edilmeyen bakiye alacaklarının tahsilini talep etmiş ve bu dava da Mahkemenin E.2002/471 sayılı dosyasına kaydedilmiştir.

12. Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyarak, 19/4/2002 tarihli ve E.2001/204, K.2002/130 sayılı kararı ile bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda yaptığı ek araştırmalar sonucu Kooperatif tarafından açılan davanın reddine, başvurucu tarafından açılan davanın kabulüne hükmetmiştir.

13. Temyiz incelemesi sonucu karar, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 18/11/2002 tarihli ve E.2002/3643, K.2002/5301 sayılı ilamı ile önceki bozma ilamına uygun işlem yapılması, ek bilirkişi raporu alınması gerekçesiyle bozulmuştur.

14. Başvurucu ayrıca, 4/8/1998 tarihinde Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde, aynı Kooperatif aleyhine açtığı tazminat davasında, Kooperatif ile akdettiği 11/2/1994 tarihli eser sözleşmesine istinaden 1998 yılı Mayıs ayına kadar yükümlülüklerini yerine getirmeye devam ettiğini, bu süreçte ödeme beklemeden masrafları karşılayarak işleri devam ettirdiğini, bu nedenle Kooperatiften büyük miktarda alacağının biriktiğini, buna rağmen sözleşmenin Kooperatifçe tek taraflı haksız feshedildiğini belirterek, oluşan zararlardan dolayı tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

15. Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, 25/12/2001 tarihli kararı ile başvurucu tarafından açılan davanın kısmen kabulüne hükmederek, başvurucu lehine tazminata hükmetmiştir.

16. Temyiz üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 15/10/2002 tarihli ilamı ile mevcut dosyanın, Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin, E.2001/204, K.2002/130 sayılı dosyası ile birlikte gönderilmesi için geri çevrilmesine karar vermiştir.

17. Eksikliğin giderilmesinin ardından dosyalar birlikte Yargıtay 15. Hukuk Dairesine gönderilmiş, temyiz incelemesi sonucu Daire, 21/1/2003 tarihli ve E.2002/6514, K.2003/300 sayılı ilamı ile Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde ve Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan davaların birleştirilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girerek inceleme yapılmasını doğru bulmayarak, Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25/12/2001 tarihli kararının bozulmasına hükmetmiştir.

18. Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi bozma kararı üzerine 17/7/2003 tarihinde, tazminat davasının Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen alacak davası ile birleştirilmesine hükmetmiştir.

19. Yargılama birleşen dosyalar üzerinden devam etmiş, Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, 2/12/2004 tarihli ve E.2003/172, K.2004/949 sayılı kararı ile toplanan delillerin, yapılan araştırmaların değerlendirilmesi neticesinde Kooperatif tarafından açılan alacak davasının reddine, başvurucu tarafından açılan ve birleştirilerek görülmeye devam edilen E.1998/506 sayılı alacak davasının kabulüne, yine başvurucu tarafından açılan ve E.2002/471 sayılı dosyasına kaydedilerek birleştirilen alacak davası ile Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ve birleştirilen tazminat davasının kabulüne hükmetmiştir.

20. Temyiz üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin, 11/7/2005 tarihli ve E.2005/1504, K.2005/4146 sayılı ilamı ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunmasının mutlak bozma nedeni olduğu, Mahkemece E.1998/506 ve E.2002/471 sayılı davalarda kısa kararda hüküm kurulmadığı, Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ve birleştirilerek görülen davada da kısa kararda faize hükmedilmediği, gerekçeli kararda ise tüm davalar hakkında karar verildiği, alınan bilirkişi raporlarında yine Kooperatifin bir takım itirazlarına cevap verilmediği, yeni bir bilirkişi raporu alınması gerektiği, ayrıca cezai şarta ilişkin hesaplamanın da tekrar yapılması gerektiği belirtilerek bozulmuş, karar düzeltme istemi de 20/2/2006 tarihli ve E.2005/7779, K.2006/875 sayılı ilam ile reddedilmiştir.

21. Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi bozma ilamı üzerine dosyayı tekrar incelemiş, 29/11/2007 tarihli ve E.2006/181, K.2007/453 sayılı kararı ile yaptırdığı araştırmalar, alınan yeni bilirkişi raporları doğrultusunda, Kooperatif tarafından açılan davanın reddine, başvurucu tarafından açılan davaların kısmen kabulüne hükmetmiştir.

22. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 15/5/2008 tarihli ve E.2008/133, K.2008/231 sayılı ilamı ile eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle kararın bozulmasına hükmetmiştir.

23. Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi bozma ilamı üzerine yaptığı yeniden inceleme sonucu, 26/10/2009 tarihli E.2009/117, K.2009/465 sayılı kararı ile kooperatif tarafından açılan davanın reddine, başvurucu tarafından açılan ve birleştirilerek görülen E.1998/506 sayılı alacak davasının kısmen kabulüne, E.2002/471 sayılı alacak davasının reddine ve yine Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılarak birleştirilen tazminat davasının kısmen kabulüne hükmetmiştir.

24. Kararın temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 10/6/2010 tarihli ve E.2010/434, K.2010/3343 sayılı ilamı ile “… 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin tüm, davacı-birleşen dosya davalısı kooperatifin aşağıdaki bendin dışında kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir….” gerekçesine dayanarak başvurucunun esasa ilişkin temyiz itirazlarını reddetmiştir. Ancak Yargıtay 15. Hukuk Dairesi aynı ilamında, yargılama masraflarına ilişkin hatalı hüküm kurulduğunu belirterek, bu yönden bozmaya hükmetmiştir.

25. Daire karar düzeltme istemini de 17/3/2011 tarihli ve E.2010/5218, K.2011/1631 sayılı ilam ile reddetmiştir.

26. Bozma ilamı sonrası Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, 9/5/2011 tarihli E.2011/314, K.2011/485 sayılı kararı ile “…birleşen Mahkememizin 1998/506 E. Sayılı dosyasından dolayı davacı yüklenicinin davalı Kooperatiften 6.638,95 TL alacaklı olması nedeniyle bu davasının kısmen kabul kısmen reddine, bu davaya ek olarak açılan ve dava dosyası ile birleşen Mahkememizin 2002/471 E. Sayılı dosyasında da davacı yüklenicinin başkaca bir alacağının bulunmadığı anlaşıldığından birleşen bu dosya yönünden de açılan davanın reddine karar verilmiş, verilen bu karar taraflarca temyiz olunmakla Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 10/06/2010 tarih ve 2010/434-3343 E.K. sayılı bozma ilamı ile mahkememiz kararı birleşen 1998/506 E. Sayılı dosyası yönünden vekalet ücreti ve yargılama giderleri konusunda kabul ve ret oranları ölçüsünde vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği nedeniyle bozulmuş, mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmuş, yapılan yargılama, hükmüne uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı ile mahkememizin 1998/506 E. Sayılı dosyasındaki kabul ve ret oranları da dikkate alınarak bu dosya yönünden de ücreti vekalet ve yargılama giderleri konusunda yeniden aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir …” gerekçesiyle yalnızca yargılama masrafları hususunda yeniden hüküm kurmuştur.

27. Anılan karar, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin, 29/2/2012 tarihli ve E.2011/4707, K.2012/1206 sayılı ilamı ile "… Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşmiş olan cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına ve özellikle hüküm fıkrasında asıl dava dosya numarasının 2011/314 Esas yerine, 2003/172 esas yazılmış olmasının maddi hataya dayalı olup mahkemece düzeltilebileceğine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA" ifadesiyle onanmıştır.

28. Aynı Daireye yapılan karar düzelme istemi de Kanun'da sayılan karar düzeltme nedenlerinden hiç birine uygun bulunmayarak, 18/3/2013 tarihli ve E.2012/4113, K.2013/1799 tarihli ilam ile reddedilmiştir.

29. Karar düzeltme talebinin reddine ilişkin ilam başvurucuya 16/5/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.

30. Başvurucu, 13/6/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. İlgili Hukuk

31. 12/1/2011 tarih ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 30. maddesi, 22/4/1926 tarih ve 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 355. ve devamı maddeleri.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

32. Mahkemenin 16/3/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucuların 13/6/2013 tarihli ve 2013/4222 numaralı bireysel başvuruları incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

33. Başvurucu, 30/7/1998 tarihinde Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde aleyhine açılan alacak davası ile birleştirilen kendisinin açtığı alacak ve tazminat davalarına ilişkin yargılama sürecinin makul sürede sonuçlanmadığını, yargılama boyunca Yargıtayca verilen bozma kararlarından dolayı İlk Derece Mahkemesince yapılan tespitlerin hiçe sayıldığını bu nedenle hakkaniyete uygun bir yargılamanın yapılamadığını ve yargılamanın esasına ilişkin itirazlarının kabul edilmediği Yargıtay onama ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine ilişkin ilamların gerekçesiz olduğunu belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş, yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesini uygun bulunmaz ise tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme

34. Başvuru dilekçesi ve ekleri incelendiğinde, başvurucunun, yargılama boyunca Yargıtayca verilen bozma kararlarından dolayı İlk Derece Mahkemesince yapılan tespitlerin hiçe sayıldığını bu nedenle hakkaniyete uygun bir yargılamanın yapılamadığını, ayrıca yargılamanın esasına ilişkin itirazlarının kabul edilmediği Yargıtay onama ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine ilişkin ilamların gerekçesiz olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi, başvurucuların ihlal iddialarına ilişkin nitelendirmesi ile bağlı olmayıp hukuki nitelendirmeyi bizzat yapar. Anılan ihlal iddiaları yargılama sürecinin ve yargılama sonunda verilen kararın adil olup olmadığına ilişkin olduğundan, yargılamanın sonucu itibarıyla adil olmadığı iddiası başlığı altında değerlendirilmiştir. Bununla birlikte başvurucunun, yargılamanın makul sürede sonuçlanmadığı iddiası ayrıca değerlendirilmiştir.

 1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

 a. Yargılamanın Sonucu İtibarıyla Adil Olmadığı İddiası Yönünden

35. Başvurucu, yargılama boyunca Yargıtayca verilen bozma kararlarından dolayı İlk Derece Mahkemesince yapılan tespitlerin hiçe sayıldığını bu nedenle hakkaniyete uygun bir yargılamanın yapılamadığını ve yargılamanın esasına ilişkin itirazlarının kabul edilmediği Yargıtay onama ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine ilişkin ilamların gerekçesiz olduğunu belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

36. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un geçici 1. maddesinin (8) numaralı fıkrası şöyledir:

 "Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler."

37. Anılan Kanun hükmü uyarınca Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisinin başlangıcı 23/9/2012 tarihi olup, Mahkeme, ancak bu tarihten sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılan bireysel başvuruları inceleyebilir. Niteliği itibarıyla kamu düzenine ilişkin olan bu başvuru şartını taşımayan bireysel başvuruların incelenebilmesi mümkün değildir (Doğan Yıldırım, B.No:2013/9831, 10/3/2015, § 23).

38. Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi için kesin bir tarihin belirlenmesi ve Mahkemenin yetkisinin geriye yürür şekilde uygulanmaması hukuk güvenliği ilkesinin gereğidir (Zafer Öztürk, B. No. 2012/51, 25/12/2012, § 18).

39. Somut olaya konu yargılama sürecinin incelenmesi neticesinde, başvurucunun, Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 26/10/2009 tarihli kararı üzerine temyiz talebinde bulunduğu, temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin, 10/6/2010 tarihli ilamı ile “…1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin tüm, davacı-birleşen dosya davalısı kooperatifin aşağıdaki bendin dışında kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir….” ifadesiyle yargılama sürecinin esasına ilişkin temyiz itirazlarını reddettiği, aynı konuda yapılan karar düzeltme talebini ise 17/3/2011 tarihli ilam ile reddettiği (bkz. § 24-25); zira anılan bozma ilamı sonrası İlk Derece Mahkemesinin yalnızca yargılama giderleri hususunda yeniden hüküm kurduğu belirlenmiştir (bkz. §26). Bu doğrultuda başvurucunun bireysel başvuruya konu ettiği söz konusu şikayetleri yönünden yargılamanın kesinleştiği tarihin, Anayasa Mahkemesinin zaman bakımından yetkisi dışında kalan, yargılamanın esasına ilişkin itirazlarına dair karar düzeltme isteminin Yargıtay 15. Hukuk Dairesince reddedildiği 17/3/2011 tarihi olduğu anlaşılmaktadır.

40. Açıklanan nedenle, bireysel başvuruya konu edilen şikayetlere ilişkin yargılama sürecinin, 23/9/2012 tarihinden önce kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “zaman bakımından yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

b. Yargılamanın Makul Sürede Sonuçlanmadığı İddiası Yönünden

41. Başvurucunun yargılamanın uzunluğuyla ilgili şikâyeti açıkça dayanaktan yoksun olmadığı gibi bu şikâyet için diğer kabul edilemezlik nedenlerinden herhangi biri de bulunmamaktadır. Bu nedenle, başvurunun bu bölümüne ilişkin olarak kabul edilebilirlik kararı verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

42. Başvurucu, 30/7/1998 tarihinde Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde aleyhine açılan alacak davası ile birleştirilen kendisinin açtığı alacak ve tazminat davalarına ilişkin yargılama sürecinin makul sürede sonuçlanmadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

43. Medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin yargılamaların makul sürede tamamlanmadığı yönündeki iddialar daha önce bireysel başvuru konusu yapılmış ve Anayasa Mahkemesince makul sürede yargılanma hakkının adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil olduğu kabul edilerek, bir davadaki yargılama süresinin makul olup olmadığının tespitinde davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususların dikkate alınacağı belirtilmiş (Güher Ergun ve diğerleri, B.No:2012/13, 27/2013, §§ 34–59) ve bu kapsamda yapılan incelemeler sonucu makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine yönelik kararlar verilmiştir (bkz. Gülseren Gürdal ve diğerleri, B.No:2013/1115, 5/12/2013; Semira Babayiğit ve diğerleri, B.No:2013/3283, 19/12/2013; Haydar İzgi, B.No:2012/673, 19/12/2013).

44. Başvuru konusu olayda, Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan ve birleştirilerek görülen alacak davalarının söz konusu olduğu görülmekle, 1086 sayılı mülga Kanun ile 6100 sayılı Kanun’da yer alan usul hükümlerine göre yürütülen ve medeni hak ve yükümlülükleri konu alan somut yargılama faaliyetinin makul süre değerlendirmesi için başlangıcı, uyuşmazlığı karara bağlayacak yargılama sürecinin işletilmeye başlandığı tarih olup (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 50-51) bu tarih somut başvuru açısından, 30/7/1998’dir.

45. Sürenin bitiş tarihi ise, çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde yargılamanın sona erme tarihi olup (Güher Ergun ve diğerleri, § 52), somut başvuru açısından söz konusu tarih ise karar düzeltme talebinin Yargıtay 15. Hukuk Dairesince reddedildiği 18/3/2013’tür.

46. Başvuruya konu yargılama sürecinin incelenmesinde, birleşen davalarla yargılamanın konusunun eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat davaları olduğu, İlk Derece Mahkemesinin, esasa ilişkin ilk kararını 9/3/2000 tarihinde verdiği, bu kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 13/11/2000 tarihli ilamı ile bilirkişilerce yapılan tespitlerdeki çelişkiler ve eksik inceleme gerekçesine dayanarak bozulduğu, karar düzeltme isteminin de 12/2/2001 tarihli ilamla reddedildiği; ardından yargılama boyunca İlk Derece Mahkemesince verilen 19/4/2002, 2/12/2004, 29/11/2007 tarihli kararların da Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 18/11/2002, 11/7/2005 ve 15/5/2008 tarihli ilamları ile esasa ilişkin sebeplerden dolayı bozulduğu; son bozma ilamı üzerine verilen 26/10/2009 tarihli İlk Derece Mahkemesi kararının da yargılama giderleri yönünden 16/6/2010 tarihli ilam ile bozulduğu; bu kez bozma üzerine verilen 9/5/2011 tarihli kararın onama ve karar düzeltme aşamalarından geçerek 18/3/2013 tarihinde kesinleştiği ve yargılamanın sonlandığı anlaşılmıştır.

47. Başvuruya konu birleştirilen alacak ve tazminat davalarının incelenmesinde; hukuki meselenin çözümündeki güçlük, yargılamanın niteliği, maddi olayların karmaşıklığı, delillerin toplanmasında karşılaşılan engeller gibi kriterler dikkate alındığında başvuruya konu yargılamanın karmaşık nitelikte olduğu anlaşılmışsa da somut başvuru açısından, daha önce verilen kararlar dışında farklı karar verilmesini gerektirecek bir yön bulunmadığı, söz konusu yaklaşık on beş yıllık yargılama sürecinde, makul olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.

48. Açıklanan nedenlerle, başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

3. 6216 Sayılı Kanunun 50. Maddesi Yönünden

49. Başvurucu, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğinin tespit edilmesi ile ihlalin giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesini, yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar görülmez ise 50.000,00 TL tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

50. 6216 sayılı Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında, Anayasa Mahkemesince bir ihlalin tespit edilmesi halinde yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hallerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebileceği belirtilmiştir.

51. Bu doğrultuda başvurucunun tarafı olduğu uyuşmazlığa ilişkin yaklaşık on beş yıllık yargılama süreci nazara alındığında, yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 21.800,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

52. Başvurucu tarafından yapılan ve dosyadaki belgeler uyarınca tespit edilen 198,35 TL harç ve 1.800,00 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.998,35 TL yargılama giderinin başvurucu ödenmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurucunun,

1. Yargılamanın sonucu itibarıyla adil olmadığı iddiasının “zaman bakımından yetkisizlik”

 nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlali iddiasının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

3. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

B. Başvurucuya net 21.800,00 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE,

C. Başvurucu tarafından yapılan 198,35 TL harç ve 1.800,00 TL vekâlet ücretinden oluşan 1.998,35 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,

D. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,

16/3/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Mehmet Kadife, B. No: 2013/4222, 16/3/2016, § …)
   
Başvuru Adı MEHMET KADİFE
Başvuru No 2013/4222
Başvuru Tarihi 13/6/2013
Karar Tarihi 16/3/2016

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, 30/7/1998 tarihinde Malatya Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan alacak davası ile birleşen alacak ve tazminat davalarında yargılamanın makul sürede sonuçlanmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararlarının birçok kez Yargıtayca bozulduğu ve Yargıtay kararlarının gerekçesiz olduğu ileri sürülerek adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Makul sürede yargılanma hakkı (hukuk) İhlal Manevi tazminat
Kanun yolu şikâyeti (hukuk) Zaman Bakımından Yetkisizlik

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu 30
818 Borçlar Kanunu 355
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi