logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Hilal Özkök (2) [2.B.], B. No: 2013/5028, 14/1/2014, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HİLAL ÖZKÖK BAŞVURUSU (2)

(Başvuru Numarası: 2013/5028)

 

Karar Tarihi: 14/1/2014

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Alparslan ALTAN

Üyeler

:

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

 

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Engin YILDIRIM

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

Raportör

:

Bahadır YALÇINÖZ

Başvurucu

:

Hilal ÖZKÖK

Vekili

:

Av. Gökçe GARİPCAN OCAK

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvurucu, adına özel usulsüzlük cezaları kesilmesi nedeniyle anayasal haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 2/7/2013 tarihinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde belirlenen eksiklikler tamamlatılmış ve Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca, 11/11/2013 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

4. Başvuru dilekçesindeki ilgili olaylar özetle şöyledir:

5. Başvurucu, okul kantini işletmektedir.

6. 2010 yılının ilk beş ayına ilişkin kira ödemelerinden dolayı sorumlu sıfatı ile katma değer vergisini süresi içinde tevkif edip beyan etmediği gerekçesiyle başvurucuya, takdir komisyonu kararına dayanılarak 4/1/1961 tarih ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezaları uygulanmıştır.

7. Başvurucunun, anılan cezaların iptali istemiyle Balıkesir Vergi Mahkemesinde açtığı davada, Mahkeme, 16/12/2010 tarih ve E.2010/905, K.2010/1084 sayılı kararıyla cezaların iptaline karar vermiştir.

8. Davalı Edremit Vergi Dairesi Müdürlüğü (Müdürlük) tarafından yapılan itiraz üzerine Bursa Bölge İdare Mahkemesinin 27/9/2011 tarih ve E.2011/1635, K.2011/2108 sayılı kararıyla Vergi Mahkemesinin kararı bozulmuş ve davanın reddine karar verilmiştir.

9. Başvurucu tarafından bu karara karşı yapılan karar düzeltme talebi de aynı Mahkemenin 18/1/2012 tarih ve E.2011/3103, K.2012/156 sayılı kararıyla reddedilmiştir.

10. Müdürlük tarafından özel usulsüzlük cezasının ve yargı harçlarının tahsili amacıyla başvurucu adına 13/2/2012 tarihli ödeme emri düzenlenmiştir.

11. Başvurucunun, ödeme emrinin iptali istemiyle açtığı davayı Balıkesir Vergi Mahkemesi 25/6/2012 tarih ve E.2012/165, K.2012/494 sayılı kararıyla, daha öncesinde özel usulsüzlük cezasına açılan davanın reddedildiği ve kamu alacağının kesinleştiği gerekçesiyle reddetmiştir.

12. Başvurucu tarafından anılan karara yapılan itiraz da Bursa Bölge İdare Mahkemesinin 12/12/2012 tarih ve E.2012/3027, K.2012/3445 sayılı kararı ile reddedilmiştir.

13. Başvurucunun, bu karara karşı yapılan karar düzeltme talebine ait dilekçe Balıkesir Vergi Mahkemesinin 31/1/2013 tarih ve E.2012/165, K.2012/404, T.2012/508 sayılı kararı ile reddedilmiştir. Karar gerekçesi şöyledir:

“Dava dosyasının incelenmesinden, Balıkesir Vergi Mahkemesince tek hakimle verilen 25.06.2012 gün ve 2012/494 sayılı kararını ret kararını onayan Bursa Bölge İdare Mahkemesinin 12.12.2012 gün ve 2012/3445 sayılı kararının düzeltilerek bozulması istemiyle verilen dilekçenin Bursa Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı'na hitaben yazılması gerekirken, "DANIŞTAY BAŞKANLIĞINA/BURSA BÖLGE İDARE MAHKESİ BAŞKANLIĞINA" şeklinde hitaben yazılmış olduğu anlaşıldığından, karar düzeltme dilekçesi yeniden düzenlenmek üzere reddi gerekmiştir.

Açıklanan nedenlerle; davacı tarafından verilen karar düzletme dilekçesinin onbeş gün içinde yeniden düzenlenmek üzere reddine, karar düzeltme dilekçesinin on beş gün içinde yeniden düzenlenmemesi durumunda karar düzeltme isteminde bulunmamış sayılmasına karar verileceğinin davacıya tebliğine…”

14. Bu karar üzerine başvurucu 25/2/2013 tarihli karar düzeltme dilekçesi ile yeniden talepte bulunmuş, Bursa Bölge İdare Mahkemesi 15/5/2013 tarih ve E.2013/1505, K.2013/1614 sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin incelenmeksizin reddine karar vermiştir. Karar gerekçesi şöyledir:

“Dosyanın incelenmesinden; istemin, Mahkememizce itiraz istemi üzerine verilmiş kararın düzeltilmesine yönelik bulunduğu, dilekçenin, dilekçe ret kararı sonrası yenilenerek, mahkememize hitaben düzenlenmiş olduğu, ancak içeriğinde, inceleme yapılması ve istem hakkında karar verilmesi için dosyanın Danıştaya gönderilmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda; Mahkememize hitaben yazılmış dilekçeyle ve Mahkememizce verilmiş bir karar hakkında Danıştayca karar düzeltme incelemesinde bulunulması ve karar verilmesi hukuken mümkün olmayıp, istenilen biçimde, isteme konu kararın Temyiz merciine gönderilmesi gibi bir usul hükmü ve mahkememize yöneltilmiş bir talep de bulunmadığından bu aşamada, mevcut kararın düzeltilmesi isteminin incelenme olanağı da bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenle; İdari Yargılama Usulü Kanununa uygun bulunmayan davacı taraf karar düzeltme isteminin incelenmeksizin reddine…”

15. Karar başvurucu vekiline 6/6/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.

B. İlgili Hukuk

16. 4/1/1961 tarih ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 378. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmiş olması; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapılmış ve ödemeyi yapan tarafından verginin kesilmiş olması lazımdır.”

17. 21/7/1953 tarih ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 1. maddesi şöyledir:

“Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer'i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur.

Türk Ceza Kanununun para cezalarının tahsil şekli ve hapse tahvili hakkındaki hükümleri mahfuzdur.”

18. Aynı Kanun’un 58. maddesinin birinci fıkrası ise şöyledir:

“Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtirazın şekli, incelenmesi ve itiraz incelemelerinin iadesi hususlarında Vergi Usul Kanunu hükümleri tatbik olunur.”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

19. Mahkemenin 14/1/2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 2/7/2013 tarih ve 2013/5028 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

20. Başvurucu, Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğünün 8/10/2008 tarihli yazısında kantin kiralama işlemlerinin katma değer vergisinden istisna edildiğinin valiliklere bildirildiğini, emsal mahkeme kararlarında katma değer vergisi tarhiyatı işlemlerinin iptal edildiğini, vergi ve vergi cezası borcu nedeniyle aracının ve gayrimenkulünün haczedildiğini belirterek Anayasa’nın 10. maddesinde düzenlenen kanun önünde eşitlik ilkesinin ve 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş, tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

B. Değerlendirme

21. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

“... Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.”

22. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru hakkı” kenar başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

“İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir.”

23. Anılan Anayasa ve Kanun hükümlerine göre bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir. Temel hak ve özgürlüklere saygı, devletin tüm organlarının anayasal ödevi olup, bu ödevin ihmal edilmesi nedeniyle ortaya çıkan hak ihlallerinin düzeltilmesi idari ve yargısal makamların görevidir. Bu nedenle, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddialarının öncelikle derece mahkemeleri önünde ileri sürülmesi, bu makamlar tarafından değerlendirilmesi ve bir çözüme kavuşturulması esastır (B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 16).

24. Bu nedenle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen hak ihlallerinin derece mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek ikincil nitelikte bir kanun yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Bu ilke uyarınca, başvurucunun Anayasa Mahkemesi önüne getirdiği şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve kanıtlarını zamanında bu makamlara sunması ve aynı zamanda bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 17).

25. 2577 sayılı Kanun’un 54. maddesinde, Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar ile bölge idare mahkemelerinin itiraz üzerine verdikleri kararlara karşı bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde esas kararı vermiş olan daire, kurul veya bölge idare mahkemesinden kararın düzeltilmesinin istenebileceği belirtilmektedir.

26. Başvuru konusu olayda, başvurucu, ödeme emrinin iptali istemiyle açtığı davada verilen Mahkeme kararına itiraz etmiş ancak itirazı Bursa Bölge İdare Mahkemesince reddedilerek karar onanmıştır. Başvurucu Danıştay tarafından karara bağlanmasını talep ettiği karar düzeltme dilekçesini Mahkemeye sunmuş, Mahkeme ise bölge idare mahkemesinin itiraz üzerine verdiği kararlara karşı Danıştaydan karar düzeltme talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle başvurucunun dilekçesini reddetmiş, ancak başvurucunun aynı talep ile karar düzeltme dilekçesini yeniden Mahkemeye sunması üzerine, Bursa Bölge İdare Mahkemesi karar düzeltme isteminin incelenmeksizin reddine karar vermiştir.

27. Başvurucu, başvuru formunda; Bölge İdare Mahkemesinin karar düzeltme isteminin incelenmeksizin reddi kararına yönelik bir şikâyet ileri sürmemekte olup, kira ödemelerinden dolayı sorumlu sıfatı ile katma değer vergisini süresi içinde tevkif edip beyan etmediği gerekçesiyle adına kesilen vergi cezalarının anayasal haklarını ihlal ettiğini iddia etmektedir.

28. Bir kanun yoluna başvurulmuş olması tek başına bu yolun tüketildiği anlamına gelmez. Bir kanun yolunun tüketildiğinden söz edilebilmesi için öncelikle usulüne uygun bir başvuru yapılması, yapılan başvurunun sonucunun beklenmesi ve inceleme süresince öngörülmüş olan yöntem, biçim, süre ve diğer koşullara uygun hareket edilmesi gerekir. Başvurucunun, usule uygun olmayan şekilde yaptığı karar düzeltme talebine ait dilekçe hakkında önce dilekçenin reddine ve ardından yenilenen dilekçede de aynı hatanın farklı bir biçimde yapılması nedeniyle karar düzeltme talebinin incelenmeksizin reddine karar verilmiş olup, başvurucunun olağan kanun yollarını usulüne uygun bir şekilde tüketmeden bireysel başvuruda bulunduğu anlaşılmaktadır.

29. Açıklanan nedenlerle, ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş yargısal başvuru yollarının tamamı bireysel başvuru yapılmadan önce usulüne uygun şekilde tüketilmeden temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddiasının bireysel başvuru konusu yapıldığı anlaşıldığından, başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin “başvuru yollarının tüketilmemiş olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan nedenlerle;

Başvurunun, “başvuru yollarının tüketilmemesi” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 14/1/2014 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Hilal Özkök (2) [2.B.], B. No: 2013/5028, 14/1/2014, § …)
   
Başvuru Adı HİLAL ÖZKÖK (2)
Başvuru No 2013/5028
Başvuru Tarihi 2/7/2013
Karar Tarihi 14/1/2014
Resmi Gazete Tarihi 8/2/2014 - 28907

II. BAŞVURU KONUSU


Başvurucu, adına özel usulsüzlük cezaları kesilmesi nedeniyle anayasal haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Mülkiyet hakkı Vergi, kamu alacağı Başvuru Yollarının Tüketilmemesi

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 213 Vergi Usul Kanunu 378
6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun 1
58
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi