TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
LÜTFİ ASLAN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2013/5531)
Karar Tarihi: 16/3/2016
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Hicabi DURSUN
Erdal TERCAN
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ
Raportör Yrd.
İsmail Emrah PERDECİOĞLU
Başvurucular
1. Lütfi ASLAN
2. Emre ASLAN
3. Latife ASLAN
Vekili
Av. Fikret ASLAN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, 8/5/2006 tarihinde İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tazminat davasının makul sürede sonuçlanmaması nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlali iddiası ile ilgilidir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru, 18/7/2013 tarihinde Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. Birinci Bölüm İkinci Komisyonunca 12/9/2013 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından 16/4/2015 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
5. Adalet Bakanlığına (Bakanlık) başvuru konusu olay ve olgular bildirilmiş, başvuru belgelerinin bir örneği görüş için gönderilmiştir. Bakanlığın 18/5/2015 tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen, başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve UYAP aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucular, 8/5/2006 tarihinde İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları davada, A.A.'nın 5/9/2005 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat etmesi nedeniyle kazada sorumlulukları bulduğunu iddia ettikleri kişiler aleyhine tazminata hükmedilmesi talebinde bulunmuşlardır.
8. İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/7/2006 tarihinde yetkisizlik kararı vermesi üzerine dava, Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2006/267 sayılı dosyasında devam etmiştir.
9. Başvurucular ayrıca Afyonkarahisar 1. Sulh Hukuk Mahkemesine sundukları 29/8/2006 tarihli dilekçe ile kazaya karışan araçları sigortalayan şirketler aleyhine tazminat davası açmışlar, Mahkeme 8/5/2007 tarihinde davanın, Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan E.2006/267 sayılı dava ile birleştirilmesine hükmetmiştir.
10. Başvurucular yine, Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesine sundukları 25/9/2008 tarihli dilekçe ile E.2006/267 sayılı dava dosyasında yasal faiz talebinde bulunulmadığını belirterek, yargılama sırasında alınan aktüerya raporuna göre hesaplanan tazminat üzerinden belirlenen faizin davalılardan tahsilini talep etmişler, dava, Mahkemenin E.2008/278 sayılı dosyasına kaydedilmiş ve E.2006/267 sayılı dosya ile birleştirilmiştir.
11. Başvurucular yargılama devam ederken 18/7/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır.
12. Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, 11/9/2014 tarihli ve E.2006/267, K.2014/500 sayılı kararı ile açılan tüm davalar yönünden başvurucu Emre Aslan'ın taleplerinin reddine, diğer başvurucuların taleplerinin kabulüne hükmetmiştir.
13. İlk Derece Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmiş olup temyiz incelemesi devam etmektedir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
14. Mahkemenin 16/3/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 18/7/2013 tarihli ve 2013/5531 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların İddiaları
15. Başvurucular, 8/5/2006 tarihinde İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları ve yetkisizlik kararı sonrasında Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden tazminat davasının makul sürede sonuçlanmadığını belirterek, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşler, tazminat talebinde bulunmuşlardır.
B. Değerlendirme
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
16. Başvuru formu ve eklerinin incelenmesi sonucunda açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
17. Başvurucular, 8/5/2006 tarihinde İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları ve yetkisizlik kararı sonrasında Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden tazminat davasının makul sürede sonuçlanmadığını belirterek, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
18. Medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin yargılamaların makul sürede sonuçlanmadığı yönündeki iddialar daha önce bireysel başvuru konusu yapılmış ve Anayasa Mahkemesince makul sürede yargılanma hakkının adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil olduğu kabul edilerek, bir davadaki yargılama süresinin makul olup olmadığının tespitinde davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususların dikkate alınacağı belirtilmiş (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 34–59) ve bu kapsamda yapılan incelemeler sonucu makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine yönelik kararlar verilmiştir (bkz. Gülseren Gürdal ve diğerleri, B.No:2013/1115, 5/12/2013; Semira Babayiğit ve diğerleri, B.No:2013/3283, 19/12/2013; Haydar İzgi, B.No:2012/673, 19/12/2013).
19. Başvuru konusu olay, Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan tazminat davasına ilişkindir. 1086 sayılı mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer alan usul hükümlerine göre yürütülen ve medeni hak ve yükümlülükleri konu alan somut yargılama faaliyetinin makul süre değerlendirmesi için başlangıcı, uyuşmazlığı karara bağlayacak yargılama sürecinin işletilmeye başlandığı tarih olup (Güher Ergun ve diğerleri, § 50) bu tarih somut başvuru açısından, 8/5/2006 tarihidir.
20. Sürenin bitiş tarihi ise, çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde yargılamanın sona erme tarihidir. Ancak devam eden yargılamalara ilişkin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasını içeren başvuruların yargılama faaliyetinin devamı sırasında da yapılabilmesi olanağı bulunduğundan, değerlendirmeye esas alınacak sürenin bitiş anı başvurunun karara bağlandığı tarihtir (Güher Ergun ve diğerleri, § 52).
21. Başvuruya konu yargılama sürecinin incelenmesinde, yargılamanın konusu davanın trafik kazasına dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu, öncelikle 8/5/2006 tarihinde İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde bir tazminat davası açıldığı, İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/7/2006 tarihli yetkisizlik kararı üzerine davanın Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmeye devam edildiği, başvurucuların ayrıca aynı olaydan dolayı 29/8/2006 tarihinde Afyonkarahisar 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde ve 25/9/2008 tarihinde Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminat davası açtıkları, bu davaların birleşerek Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldüğü, yargılama sonunda verilen 11/9/2014 tarihli karar ile başvurucu Emre Aslan yönünden davaların reddine, diğer başvurucular yönünden davaların kabulüne hükmedildiği, temyiz edilen bu kararın temyiz incelemesinin ise henüz sonuçlanmadığı anlaşılmıştır.
22. Başvurunun değerlendirilmesi sonucunda, başvuruya konu tazminat davasının hukuki meselenin çözümündeki güçlük, maddi olayların karmaşıklığı, delillerin toplanmasında karşılaşılan engeller, taraf sayısı gibi kriterler dikkate alındığında karmaşık olmaktan uzak olduğu anlaşılmıştır. Başvurucuların tutum ve davranışlarıyla ve usuli haklarını kullanırken özensiz davranmasıyla yargılamanın uzamasına önemli ölçüde sebep oldukları da söylenemez. Dolayısıyla somut başvuru açısından farklı karar verilmesini gerektirecek bir yön bulunmadığı ve yaklaşık on yıldır devam etmekte olan yargılama sürecinde makul olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.
23. Açıklanan nedenlerle, başvurucuların Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden
24. Başvuruculardan, Lütfi Aslan ve Latife Aslan adil yargılanma haklarının ihlal edilmesi nedeniyle ayrı ayrı 75.000,00 TL, Emre Aslan ise 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmişlerdir.
25. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında, Anayasa Mahkemesince bir ihlalin tespit edilmesi halinde yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hallerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebileceği belirtilmiştir.
26. Başvurucuların tarafı oldukları uyuşmazlığa ilişkin yaklaşık on yıldır devam eden yargılama süresi nazara alındığında, yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvuruculara ayrı ayrı net 15.500,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
27. Başvurucular tarafından yapılan ve dosyadaki belgeler uyarınca tespit edilen 198,35 TL harç ve 1.800,00 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.998,35 TL yargılama giderinin başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
28. Başvuruya konu yargılamanın yaklaşık on yıldır devam ettiği ve bu hususun makul sürede yargılanma hakkını ihlal ettiği gözetilerek, anayasal bir hakkın ihlal edildiği açık olan bir yargılama dosyasında, hukuka, adalete ve mahkemeye güven ilkesinin gördüğü zararın devam etmesinin önlenmesi amacıyla, yargılamanın mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılmasını teminen, kararın bir örneğinin ilgili Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurucuların, makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği yönündeki iddialarının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma haklarının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvuruculara ayrı ayrı net 15.500,00 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE,
Ç. Başvurucular tarafından yapılan 198,35 TL harç ve 1.800,00 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.998,35 TL yargılama giderinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
D. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,
E. Kararın bir örneğinin Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
16/3/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.