logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Tarhankule Hava Yolları Ticaret A.Ş. [2.B.], B. No: 2013/6785, 3/2/2016, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

TARHANKULE HAVA YOLLARI TİCARET A.Ş. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2013/6785)

 

Karar Tarihi: 3/2/2016

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

Raportör

:

Özgür DUMAN

Başvurucu

:

Tarhankule Hava Yolları Ticaret A.Ş.

Vekili

:

Av. Erkan KARASU

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, ticari hava taşımacılığı işletme ruhsatının askıya alınması ve iptali sonucunu doğuran 1/6/2007 tarihli ve 26539 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan mülga Ticari Hava Taşıma İşletmeleri Yönetmeliği'nin (SHY-6A) 43. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (j) bendinin Anayasa'nın 12., 13., 48., 49., 124. ve 125. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemine ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 6/9/2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır.Başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. İkinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca 25/2/2014 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

4. Bölüm tarafından 25/2/2014 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru belgelerinin bir örneği görüş için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü 11/7/2014 tarihinde Anayasa Mahkemesine sunmuştur.

6. Bakanlık tarafından Anayasa Mahkemesine sunulan görüş 25/7/2014 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanlarını 1/8/2014 tarihinde ibraz etmiştir.

III. OLAYLAR VE OLGULAR

A. Olaylar

1. Başvuru Tarihine Kadar Yaşanan Gelişmeler

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucu Şirket, ticari hava taşımacılığı faaliyetinde bulunmak ve 15/6/2007 tarihine kadar geçerli olmak üzere 16/6/2006 tarihinde geçici işletme ruhsatı almıştır.

9. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce (SHGM) 30-31/10/2007, 21-22/11/2007, 22-23/11/2007 tarihlerinde yapılan denetimler sonucu uçuş emniyeti bakımından sakıncalar bulunması ve emniyetli uçuşların gerçekleştirilemeyeceğinin değerlendirilmesi nedeniyle 13/12/2007 tarihinde başvurucu Şirketin işletme ruhsatının üç ay süreyle askıya alınmasına karar verilmiş ve mevcut eksikliklerin giderilmemesi hâlinde ruhsatın iptal edileceği başvurucu Şirkete bildirilmiştir.

10. Başvurucu işletme, ruhsatının askıya alınması işleminin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Ankara 1. İdare Mahkemesinde dava açmıştır.

11. Mahkemenin 24/4/2008 tarihli ve E.2008/440 sayılı kararı ile 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin (2) numaralı fıkrasındaki koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle yürütmenin durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir.

12. Başvurucunun bu karara karşı yaptığı itiraz, Ankara Bölge İdare Mahkemesinin 28/5/2008 tarihli ve 2008/2318 sayılı kararı ile reddedilmiştir.

13. Ankara 1. İdare Mahkemesi 30/12/2009 tarihli ve E.2008/440, K.2009/2066 sayılı kararında "...davacı şirketin 30-31.10.2007, 21-22.11.2007 ve 22-23.11.2007 tarihlerinde yapılan denetimlerde tespit edilen bulguların uçuş emniyeti açısından sakıncalar taşıması ve emniyetli uçuşlar gerçekleştirilemeyeceğinin değerlendirilmesi nedeniyle işletme ruhsatının 3 ay süreyle askıya alınmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir." gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.

14. Başvurucu kararı temyiz etmiş, Danıştay Onuncu Dairesinin 26/3/2013 tarihli ve E.2010/6375, K.2013/2734 sayılı ilamıyla hüküm onanmıştır.

15. 25/1/2008, 28/1/2008 ve 11/3/2008 tarihlerinde yapılan denetimlerde, giderilmemiş olan eksikliklerin uçuş emniyeti bakımından tehlike arz ettiği kanaatine varıldığının yetkililerce belirtilmesi üzerine SHGM, 18/3/2008 tarihinde başvurucunun geçici işletme ruhsatını iptal etmiştir.

16. Başvurucu, işletme ruhsatının iptaline dair idari işlem ile bu işlemin dayanağı mülga SHY-6A Yönetmeliği'nin 43. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (j) bendinin iptali istemiyle Danıştay Onuncu Dairesinde dava açmıştır.

17. Dairenin 26/3/2013 tarihli ve E.2008/3469, K.2013/2735 sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar gerekçesinin ilgili kısımları şöyledir:

"Yönetmeliğin dayanaklarından olan 2920 sayılı Yasanın 27. maddesinde, sivil havacılık işletmelerine yönelik denetimler sonucu tespit edilen eksiklik veya bulguların can ve mal emniyeti ile uçuş emniyetini doğrudan ilgilendirmesi halinde, Genel Müdürlüğün, herhangi bir süre vermeksizin ya da uyarı yapmaksızın, ilgili işletmenin faaliyetini doğrudan durdurmaya, dolayısıyla işletme ruhsatını askıya almaya yetkili olduğu hükme bağlanmış; aynı Yasanın 30. maddesinde de, ruhsat sahibi işletmede tespit edilen aykırılıkların uçuş emniyeti bakımından arz ettiği önem ve tehlikeye göre, ikili bir uygulamaya gidilmiş; aykırılığın uçuş emniyetini etkileyecek ağırlıkta olmaması halinde, öncelikle gerekçeli tebligat yapılarak süre verilmesi, verilen sürede aykırılık giderilmediği takdirde ise işletilen hatların bazılarına veya tümüne ilişkin iznin geçici olarak geri alınması yaptırım olarak düzenlenmiş iken; aykırılığın uçuş emniyetini etkilemesi halinde, ruhsatın derhal iptal edilmesi esası getirilmiş, böylelikle konunun can ve mal güvenliğiyle ilgisi gözetilerek, aykırılığın niteliğine ve ağırlığına göre, yaptırımı belirleme noktasında idareye takdir yetkisi tanınmıştır.

...

Bu itibarla, dava konusu düzenlemenin, yukarıda aktarılan yasa hükümlerine paralel olduğu sonucuna varılmakta olup; davalı Bakanlığın düzenleme yetkisi kapsamında getirdiği dava konusu kuralda mevzuata ve hizmet gereklerine aykırılık görülmemektedir.

...

Aktarılan bilgi ve belgeler çerçevesinde, davacı şirkete ait işletme ruhsatının askıya alınmasından sonra 25.1.2008, 28.1.2008 ve 11.3.2008 tarihlerinde yapılan denetimlerde tespit edilen giderilmemiş eksikliklerin uçuş emniyeti bakımından tehlike arz ettiği kanaatine varıldığından, işletme ruhsatının iptaline ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmemektedir.

..."

18. Başvurucu 6/9/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

2. Başvuru Tarihinden Sonra Yaşanan Gelişmeler

19. Başvurucu, işletme ruhsatının askıya alınmasına dair işleme karşı açtığı davanın reddine dair hükmün onanması üzerine karar düzeltme talebinde bulunmuş; Danıştay Onuncu Dairesinin 7/4/2015 tarihli ve E.2013/6573, K.2015/1596 sayılı ilamıyla karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.

20. Bu karar, başvurucu vekiline 21/8/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.

21. Başvurucu ayrıca işletme ruhsatının iptaline dair idari işlem ile bu işlemin dayanağı mülga SHY-6A Yönetmeliği'nin 43. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (j) bendinin iptali istemiyle açtığı davanın reddine dair kararı temyiz etmiştir.

22. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/5/2015 tarihli ve E.2013/4302, K.2015/1991 sayılı ilamıyla, temyiz edilen kararın dava konusu Yönetmelik'in 43. maddesinin 1 numaralı fıkrasının (j) bendi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının bozulmasına, davacı Şirkete ait işletme ruhsatının iptaline ilişkin 18/3/2008 tarihli işlem yönünden davanın reddine ilişkin kısmının ise onanmasına karar verilmiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısımları şöyledir:

"... Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın, davacı şirkete iç ve dış hatlarda tarifesiz seferlerle yolcu ve yük taşımacılığı yapmak üzere verilen işletme ruhsatının iptaline ilişkin 18/03/2008 olur tarihli ve 8990 sayılı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü işlemine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu,davacı tarafından dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır.

...

Bu itibarla, ruhsat iptali yaptırımının uygulanması için Yasanın önce gerekçeli tebligat yapılarak süre verilmesi şartını aradığı açıktır.

...

Dava konusu Yönetmeliğin 43. maddesinin (j) bendinde ise, bu Yönetmeliğin 40. maddesinde belirtilen denetim sonucunda uçuş emniyeti açısından sakınca görülmesi veya işletmecinin emniyetli uçuşlar sürdürebileceği konusunda Genel Müdürlükçe bir şüphe doğması halinde işletmeciye herhangi bir bildirimde bulunmaksızın işletmenin uçuşlarının durdurulacağı veya işletme ruhsatının askıya alınacağıveya iptal edileceği düzenlenmiştir. Bu haliyle dava konusu maddeyle,uçuş emniyeti açısından sakınca görülmesi veya işletmecinin emniyetli uçuşlar sürdürebileceği konusundabir şüphe doğması durumunda ruhsat sahibi işletmeye süre verilmeksizin doğrudan ruhsatın iptali konusunda davalı idareye yetki verilmiştir.

Bu durumda, dava konusu Yönetmeliğin dayanağı Yasanın 30. maddesi uyarınca ruhsat iptal edilmeden önce gerekçeli tebligat yapılarak süre verilmesi gerekirken, süre verilmeksizin ruhsatın iptaline imkan veren davakonusu düzenlemede hukuka ve dayanağı Yasaya uyarlık görülmemiştir."

23. Başvurucu bu karara karşı karar düzeltme talebinde bulunmuş olup Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) sisteminden ilişkilendirilen dosya içeriğine göre yargılama devam etmektedir.

B. İlgili Hukuk

24. 14/10/1983 tarihli ve 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu'nun 27. maddesi şöyledir:

"Türk sivil hava araçları ile faaliyette bulunan tüm kamu kurum ve kuruluşları ve gerçek ve özel hukuk tüzelkişileri Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün hava seyrüsefer güvenliğini sağlamak amacıyla yapacağı veya yaptıracağı teknik denetime tabidirler.

...

Sivil havacılık alanında faaliyet gösteren tüm işletmeler ve yeterlik belgesine sahip olması gereken personel, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından yürürlüğe konulan düzenlemeleri takip etmek, Genel Müdürlüğün verdiği talimatlara uymak, Genel Müdürlük yetkililerince talep edilen her türlü bilgi ve belgeyi vermek ve istenen ekipmana her zaman erişebilmelerini sağlamakla yükümlüdür.

(Ek fıkra: 10/11/2005 - 5431/32 md.) Genel Müdürlük tarafından görevlendirilen teknik denetçiler, denetimlerde;

a) Hava aracının uçuşa elverişli olmaması,

b) Mürettebatın o hava aracı tipi için gerekli nitelikleri taşımaması veya uçuşu yürütecek fiziksel ya da zihinsel kapasiteye sahip olmaması,

c) Operasyonun can ve mal emniyeti için tehlike oluşturması,

d) Tespit edilen eksiklik veya bulguların can ve mal emniyeti ile uçuş emniyetini doğrudan ilgilendirmesi,

Durumlarında işletmecinin ya da yeterlik belgesi gerektiren personelin uçuş operasyonunu ve/veya işletmecinin faaliyetini durdurmaya yetkilidir."

25. 2920 sayılı Kanun'un 30. maddesi şöyledir:

"Ruhsat sahibinin bu bölümde yer alan hükümlere aykırı davranması halinde; Ulaştırma Bakanlığı tarafından kendisine aykırılığın giderilmesi için yapılacak gerekçeli tebligat ve verilecek süre üzerineruhsat sahibi aykırılıkları gidermez ise, verilmiş sürenin sonunda işletilen hatların bazılarına veya tümüne ilişkin izin, geçici olarak geri alınabilir veya ruhsat derhal iptal edilir."

26. Mülga SHY-6A Yönetmeliği'nin 43. maddesinin (1) numaralı fıkrasının(j) bendi şöyledir:

"Bu Yönetmeliğin 40 ıncı maddesinde belirtilen denetim sonucunda uçuş emniyeti açısından sakınca görülmesi veya işletmecinin emniyetli uçuşlar sürdürebileceği konusunda Genel Müdürlükce bir şüphe doğması halinde işletmeciye herhangi bir bildirimde bulunmaksızın işletmenin uçuşları durdurulur veya işletme ruhsatı askıya alınır veya iptal edilir."

27. Bu Yönetmelik, 16/1/2013 tarihli ve 28823 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Ticari Hava Taşıma İşletmeleri Yönetmeliği'nin (SHY-6A) 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası ile yürürlükten kaldırılmıştır.

28. 6/1/1982 tarihli ve 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 24. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

"Danıştay ilk derece mahkemesi olarak:

c) (Değişik: 2/7/2012-6352/45 md.) Bakanlıklar ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere,

...

Karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ... karara bağlar."

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

29. Mahkemenin 3/2/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

30. Başvurucu, ticari hava taşımacılığı yapmak üzere verilen geçici işletme ruhsatının askıya alınması ve akabinde iptaline neden olan mülga SHY-6A Yönetmeliği'nin 43. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (j) bendinin temel hak ve özgürlükleri tehlikeye düşürdüğünü belirterek Anayasanın 12., 13., 48., 49., 124. ve 125. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle anılan Yönetmelik maddesinin iptal edilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme

31. Başvuru formu incelendiğinde başvurucunun, mülga SHY-6A Yönetmeliği'nin 43. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (j) bendinin anayasal haklarını ihlal ettiğini belirterek bu maddenin iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır.

32. Bakanlık görüş yazısında, makul sürede yargılanma iddiası yönünden daha önce görüş verildiğinden yeni bir görüş sunulmayacağı, diğer ihlal iddiaları yönünden ise başvurucunun açtığı davaların karar düzeltme ve temyiz aşamalarının devam etmekte olduğu belirtilerek başvuru yollarının tüketilip tüketilmediğinin gözetilmesi hususunda takdirin Anayasa Mahkemesine ait olduğu bildirilmiştir.

33. Başvurucu; Bakanlık görüşlerine karşı beyanında işletme ruhsatının iptali nedeniyle sahibi olduğu uçakların depolarda bekletildiğini ve önemli ölçüde zarara uğradığını, yargılamanın makul sürede sonuçlanmadığını, temyiz ve karar düzeltme aşamalarının tüketilmesi gereken etkin bir yol olmadığını belirterek adil yargılanma ve mülkiyet haklarının ihlal edildiğini belirtmiştir.

34. Ancak başvurucu başvuru formunda "Yönetmeliğin ilgili maddesinin (j) bendi açıkça meri kanunlara, Anayasa'ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırılık taşımaktadır... SHY-6A Yönetmeliğinin 43. maddesinin (j) bendinin temel hak ve özgürlükleri tehlikeye düşürdüğü hasebiyle iptaline karar verilmesi isteminden ibarettir..." şeklindeki ifadelerle talepte bulunmuştur. Başvurucu eksiklik bildirimi üzerine verdiği 30/10/2013 tarihli cevap dilekçesinde de "...Bizim şikayetlerimiz Ankara İdare Mahkemesi ve Danıştay aşamalarında bu mahkemelere yapılmıştır. Ancak bu mahkemeler Anayasa'ya aykırılık iddiamızı maalesef Başkanlığınız önüne getirmemiştir. Bu yüzden bize göre Anayasa'ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne açıkça aykırı olan SHY-6A Yönetmeliğinin 43/J maddesinin iptali için müracaat etmiş bulunuyoruz. İdari yargıda dosyalarımız hitam bulmamıştır, ancak bizim talebimiz SHY-6A Yönetmeliğinin 43/J maddesinin iptali istemidir. Klasik bir kişisel başvuru değildir. ... bu meyanda SHY-6A Yönetmeliğinin 43/J maddesinin iptaline karar verilmesini arz ve talep ederim." şeklinde beyanda bulunmuştur.

35. Görüldüğü üzere başvurucu, gerek başvuru formunda gerekse eksiklik bildirimi üzerine verdiği cevap dilekçesinde Bakanlık bildiriminde belirtilen somut davalara ilişkin şikâyetler ileri sürmemiş; başvurunun sadece anılan Yönetmelik maddesinin iptaline yönelik olduğunu belirtmiştir. Nitekim eksiklik bildirimi üzerine cevap dilekçesinde başvurucu, idari yargı mercilerinde açtığı davaların sonuçlanmadığını belirterek talep ve şikâyetinin anılan Yönetmelik maddesinin iptali isteminden ibaret olduğunu beyan etmiştir.

36. Başvurucunun, "yönetmeliğin iptali hususunun mahkemelerce Anayasa Mahkemesi önüne getirilmediği için başvuruda bulunduğu" ve "davaları henüz sonra ermediği için sadece yönetmelik maddesinin iptalini talep ettiği" şeklindeki beyan ve ifadelerinden iptalini talep ettiği Yönetmelik maddesinin başvurucunun tarafı olduğu davalarda somut olarak uygulanması söz konusu olmakla birlikte başvurucunun bu davaların bitmediğini, bu nedenle başvuru tarihi itibarıyla bu davalara yönelik olarak başvuruda bulunamayacağını gözeterek sadece soyut olarak yönetmelik maddesinin iptalini talep etmekle yetindiği anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle başvurucu, anılan Yönetmelik maddesinin uygulandığı somut davalara yönelik olarak bu başvuru bakımından ihlal iddiasında bulunmamış; salt soyut olarak bu Yönetmelik maddesinin iptalini talep etmekle doğrudan düzenleyici idari işlem aleyhine bireysel başvuruda bulunmuştur. Nitekim başvuru formu ve ekleri incelendiğinde başvurucunun somut davalar ile ilgili sav ve argümanları ileri sürmediği, iptalini talep ettiği Yönetmelik maddesinin hukuka aykırılığına dair açıklamalarda bulunduğu görülmektedir.

37. Somut başvuru, başvuru formundaki ve söz konusu dilekçedeki başvurucunun ifadelerinin açıklığı karşısında, iptali talep edilen kanun veya yönetmelik maddesinin somut bir olaya da uygulandığı diğer başvurulardan, başvurunun bilinçli olarak ve salt soyut bir biçimde Yönetmelik maddesinin iptali ile sınırlı tutulması nedeniyle ayrılmaktadır. Dolayısıyla başvurucunun başvuru formu ile eksiklik bildirimine cevap dilekçesindeki beyan ve ifadelerine göre bu başvuru bakımından somut uygulamaya bağlı bir talebinin söz konusu olmadığı, başvurunun soyut olarak yönetmeliğin iptali talebine yönelik olduğu açıktır.

38. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi bu aşamada yalnızca başvurucunun anılan Yönetmelik maddesinin iptali istemi ve şikâyetiyle sınırlı olarak inceleme yapacaktır.

39. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkı" kenar başlıklı 45. maddesinin (3) numaralı fıkrası şöyledir:

"Yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı gibi Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de bireysel başvurunun konusu olamaz."

40. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü ve 6216 sayılı Kanun'un 45. maddesinin (1) numaralı fıkraları uyarınca Anayasa'da güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiğini iddia eden herkese Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapma hakkı tanınmıştır.

41. 6216 sayılı Kanun'un 45. maddesinin (3) numaralı fıkrasında ise yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı kurala bağlanmıştır.

42. Anayasa'nın 124. maddesinde, Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin yönetmelik çıkarabilecekleri belirtilmiştir. İdarenin uygulama alanı en geniş düzenleyici işlemlerinden olan yönetmeliklerin konusu, kanunların ve tüzüklerin uygulanmasının sağlanması olup, bunlara aykırı hükümler içeremezler ve idari yargı denetimine tabidirler (AYM, E.2004/60, K.2005/33, 1/6/2005).

43. 2575 sayılı Kanun'un 23. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendine göre düzenleyici idari işlemlere karşı Danıştay nezdinde dava açılabileceği kurala bağlanmıştır. Nitekim somut olayda da başvurucunun anılan Yönetmelik maddesinin iptaline ilişkin olarak Danıştay Onuncu Dairesinde açılan davanın henüz sonuçlanmadığı görülmektedir.

44. Bireysel başvuru, temel hak ihlali iddialarının incelenmesi ve ihlalin tespiti hâlinde bunun ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere de karar verilmesine olanak sağlayan bir başvuru yoludur (Süleyman Erte, B. No: 2013/469, 16/4/2013, § 17). Bu kapsamda bireylere doğrudan düzenleyici idari işlemin iptalini isteme yetkisi tanınmamıştır.

45. Somut olayda ise başvurucu, idari yargı mercilerinde açtığı davaların henüz sonuçlanmadığını belirterek yalnızca ilgili Yönetmelik maddesi ile sınırlı olarak ve bu maddenin iptali istemiyle bireysel başvuruda bulunmuştur.

46. Bu durumda başvuru konusu olayda başvurucunun düzenleyici idari işlem aleyhine doğrudan bireysel başvuru yolunu tercih ettiği anlaşılmaktadır. Ancak yukarıda da belirtildiği üzere (bkz. § 39) bir düzenleyici idari işlemin, temel hak ve özgürlüğün ihlaline neden olması durumunda doğrudan düzenleyici idari işlem aleyhine değil; düzenleyici idari işlemin uygulanması mahiyetindeki işlem, eylem ve ihmallere karşı bireysel başvuru yapılabilir.

47. Açıklanan nedenlerle düzenleyici idari işlem aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapıldığı anlaşıldığından başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin konu yönünden yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına,

3/2/2016 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Tarhankule Hava Yolları Ticaret A.Ş. [2.B.], B. No: 2013/6785, 3/2/2016, § …)
   
Başvuru Adı TARHANKULE HAVA YOLLARI TİCARET A.Ş.
Başvuru No 2013/6785
Başvuru Tarihi 6/9/2013
Karar Tarihi 3/2/2016

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, ticari hava taşımacılığı işletme ruhsatının askıya alınması ve iptali sonucunu doğuran 1/6/2007 tarihli ve 26539 sayılı Resmî Gazete de yayımlanan mülga Ticari Hava Taşıma İşletmeleri Yönetmeliği nin SHY-6A) 43. maddesinin 1) numaralı fıkrasının j) bendinin Anayasa nın 12., 13., 48., 49., 124. ve 125. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemine ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kapsam dışı haklar Kapsam dışı (idari işlem) Konu Bakımından Yetkisizlik

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 2920 Türk Sivil Havacılık Kanunu 27
30
2575 Danıştay Kanunu 24
Yönetmelik 1/6/2007 Ticari Hava Taşıma İşletmeleri Yönetmeliği (SHY-6A) 43
16/1/2013 Ticari Hava Taşıma İşletmeleri Yönetmeliği 50
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi