logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Remzi Kuş [1.B.], B. No: 2013/731, 8/5/2014, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

REMZİ KUŞ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2013/731)

 

Karar Tarihi: 8/5/2014

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Serruh KALELİ

Üyeler

:

Zehra Ayla PERKTAŞ

 

 

Burhan ÜSTÜN

 

 

Hicabi DURSUN

 

 

Zühtü ARSLAN

Raportör

:

Selami ER

Başvurucular

:

Remzi KUŞ

Vekili

:

Av. Tuba Rana TÜRKMEN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvurucu, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile yaptığı sözleşme ile bir daire satın almak için anlaştığını, ancak edimin zamanında ve tam yerine getirilmemesi üzerine sözleşmeyi feshederek tazminat istemiyle açtığı davada verilen ret kararı nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuştur.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 18/1/2013 tarihinde Samsun Tüketici Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Birinci Bölüm İkinci Komisyonunca 10/12/2013 tarihinde kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına ve dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

5. Başvurucu Ankara Turkuaz Toplu Konut Projesi kapsamında daire satın almak amacıyla 16/6/2006 tarihinde TOKİ ile sözleşme imzalayarak 111.572,25 TL peşin ödeme yapmıştır.

6. Başvurucu 3/12/2009 tarihli dilekçesiyle edimin geç ifa edildiği iddiasıyla sözleşmeyi feshederek ödemiş olduğu bedeli ihtirazı kayıtla 15/2/2010 tarihinde sözleşmenin 5. ve 9. maddelerine göre faizsiz olarak geri almıştır.

7. Başvurucu 5/7/2010 tarihinde sözleşmede yer alan faizsiz iade hükmünün haksız şart niteliğinde olduğu, denkleştirici adalet ve alternatif yatırım araçları gözetilerek faizsiz iadeden doğan zararlarının tazmini istemiyle Ankara 7. Tüketici Mahkemesi nezdinde dava açmıştır.

8. TOKİ, dava dilekçesine karşı beyanlarını 2/9/2010 tarihli dilekçeyle Mahkemeye sunmuştur. Başvurucu ise 7/1/2011 tarihli dilekçesiyle cevaba cevap dilekçesini Mahkemeye sunmuştur.

9. Mahkemece dava konusu deliller toplanmış ve 31/3/2011 tarihinde mahallinde bilirkişi nezaretinde keşif yapılmıştır. 5/7/2011 tarihli bilirkişi raporuyla bedelin iadesinde faiz ödenmemesi nedeniyle 59.144,27 TL zarar oluştuğu belirlenmiştir.

10. Başvurucu 4/7/2011 tarihli dilekçesiyle tazminat talebini 59.144,27 TL’ye yükseltmiştir.

11. Mahkeme, 25/10/2011 tarih ve E.2010/661, K.2011/1217 sayılı kararıyla ve başvurucunun geç ve ayıplı edim konusunda cezai şartın uygulanmasını talep etmeksizin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği, sözleşmenin 4. maddesine göre mülkiyetin devredildiği tarihe kadar alıcının bedel iadesi istemeye hakkı olduğu, geç teslim nedeniyle müspet zarar olan kira kaybının istenebileceği, ancak başvurucunun geç teslim nedeniyle tazminat talebinde bulunmadan doğrudan sözleşmeyi feshederek iade talebinde bulunduğu, sözleşmenin 5. ve 9. maddesine göre iadenin faizsiz olacağı, iyi niyet kurallarına aykırı, tüketici aleyhine sonuç doğuran hükümlerin haksız şart olarak sayılabileceği, sözleşmenin 5. ve 9. maddelerinin haksız şart niteliğinde olmadığı, başvurucunun sözleşmeyi feshettikten sonra denkleştirici adalet kurallarına göre uyarlama talep etmesinin mümkün olmadığı, bu nedenlerle bilirkişi raporunun hukuki niteleme ve kanaat bölümüne itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.

12. Karar, başvurucu tarafından temyiz edilmiş, temyiz incelemesini yapan Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 31/5/2012 tarih ve E.2012/5042, K.2012/14124 sayılı kararıyla ilk derece mahkemesi kararını onamıştır.

13. Başvurucunun karar düzeltme talebi de Yargıtay’ın aynı Dairesince 6/11/2012 tarih ve E.2012/19574, K.2012/24853 sayılı kararıyla reddedilmiş ve karar aynı tarihte kesinleşmiştir. Kesinleşen karar başvurucuya 25/12/2012 tarihinde tebliğ edilmiştir.

B. İlgili Hukuk

14. 23/2/1995 tarih ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Tanımlar” kenar başlıklı 3. maddesinin 4822 sayılı Kanunla değişik ilgili kısımları şöyledir:

“Bu Kanunun uygulamasında

e) Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi,

g) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri,

h) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi",

..”

15. 4077 sayılı Kanun’un “Sözleşmedeki haksız şartlar” kenar başlıklı 6. maddesinin 4822 sayılı Kanunla değişik ilgili kısımları şöyledir:

“Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır.

 Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir.

Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir.

Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez.

Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir.

6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10, 10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir ve sözleşmede bulunması gereken şartlardan bir veya birkaçının bulunmaması durumunda eksiklik sözleşmenin geçerliliğini etkilemez. Bu eksiklik satıcı veya sağlayıcı tarafından derhal giderilir.

Bakanlık standart sözleşmelerde yer alan haksız şartların tespit edilmesine ve bunların sözleşme metninden çıkartılmasının sağlanmasına ilişkin usul ve esasları belirler.

16. 11/1/2001 tarih ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Borçluların sorumluluğu” kenar başlıklı 163. maddesi şöyledir.

“Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir.

Borçluların sorumluluğu, borcun tamamı ödeninceye kadar devam eder.”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

17. Mahkemenin 8/5/2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 8/1/2013 tarih ve 2013/731 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

18. Başvurucu, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile yaptığı sözleşme ile bir daire satın almak için anlaştığını ve bedeli peşin ödediğini, edimin zamanında ve tam yerine getirilmemesi üzerine sözleşmeyi feshederek ödediği bedeli faizsiz geri aldığını, sözleşmede yer alan faizsiz iade hükmünün haksız şart niteliğinde olduğunu, denkleştirici adalet ve alternatif yatırım araçları gözetilerek faizsiz iadeden doğan zararlarının tazmini istemiyle açtığı davada verilen ret kararı nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuştur.

B. Değerlendirme

19. Başvurucu sözleşmeyi tek yanlı olarak feshettikten sonra peşin ödediği bedeli TOKİ’nin faizsiz iade etmesi ve sözleşme hükmünü haksız şart olarak kabul etmeyen Mahkeme kararı nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürse de, kendisinin mevcut bir mülküne kamu gücü kullanılarak doğrudan bir müdahalede bulunulmadığı, TOKİ ile yaptığı sözleşmenin özel hukuk ilişkisine dayalı bir sözleşme olduğu ve tarafların karşılıklı iradesi ile imzalandığı, başvuruya konu davanın bir tazminat davası olduğu, başvurucunun mülkiyet hakkına yönelik şikâyetinin Mahkeme kararının sonucuna yönelik olduğu ve Mahkemenin hatalı karar verdiği iddiasına dayandığı anlaşılarak başvurunun konusunun mülkiyet hakkını doğrudan ilgilendirmediği sonucuna ulaşılmış ve başvuru adil yargılanma hakkı yönünden incelenmiştir.

20. Anayasa'nın 148. maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:

'Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.'

21. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

'Mahkeme, …açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.'

22. 6216 sayılı Kanun'un 48. maddesinin (2) numaralı fıkrasında açıkça dayanaktan yoksun başvuruların Mahkemece kabul edilemezliğine karar verilebileceği belirtilmiştir. Anayasa'nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında ise açıkça dayanaktan yoksun başvurular kapsamında değerlendirilen kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği kurala bağlanmıştır.

23. Anılan kurallar uyarınca, ilke olarak derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda açık bir keyfilik içermesi ve bu durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş olmasıdır. Bu çerçevede, kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvurular bariz takdir hatası veya açıkça keyfilik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesince incelenemez (B. No: 2012/1027, § 26, 12/2/2013).

24. Başvuruya konu davada Mahkeme, dava konusu delilleri toplamış, yerinde keşif yapmış ve bilirkişi raporu almış, delillere ve bilirkişi raporuna itiraz etmek için taraflara süre ve imkân tanımış, gerekçesinde başvurucunun ve davalının görüş ve itirazlarına yer vererek (§ 9) bunları tartışmış ve usulüne uygun olarak yargılamayı tamamlamıştır. Mahkeme gerekçesinde açık ve net biçimde dava konusu sözleşmede yer alan hükmün neden haksız şart sayılamayacağını açıklayarak başvurucunun sözleşmeyi feshettikten sonra denkleştirici adalet kurallarına göre uyarlama talep etmesinin mümkün olmadığı (§ 12) sonucuna ulaşarak davayı reddetmiştir.

25. Başvuru konusu olayda Mahkemenin dava konusu sözleşmede yer alan hükmün haksız şart sayılıp sayılamayacağı konusundaki tespiti ve olayın taraflar arası sözleşme kapsamında yorumu kanunun öngördüğü usuller çerçevesinde hâkimin takdir yetkisi içindedir. Derece mahkemesinin bu tespit konusunda verdiği kararda bariz takdir hatası veya açıkça keyfilik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesinin bu takdire müdahalesi söz konusu olamaz.

26. Açıklanan nedenlerle, başvurucunun dava konusu sözleşmede yer alan hükmün haksız şart sayılması gerektiği iddiasının kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin olduğu, derece mahkemesi kararının bariz takdir hatası veya açık bir keyfilik de içermediği anlaşıldığından, başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurunun, “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Başvurucu tarafından yapılan yargılama giderlerinin başvurucu üzerine bırakılmasına,

 8/5/2014 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Remzi Kuş [1.B.], B. No: 2013/731, 8/5/2014, § …)
   
Başvuru Adı REMZİ KUŞ
Başvuru No 2013/731
Başvuru Tarihi 18/1/2013
Karar Tarihi 8/5/2014
Resmi Gazete Tarihi 18/7/2014 - 29064

II. BAŞVURU KONUSU


Başvurucu, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile yaptığı sözleşme ile bir daire satın almak için anlaştığını, ancak edimin zamanında ve tam yerine getirilmemesi üzerine sözleşmeyi feshederek tazminat istemiyle açtığı davada verilen ret kararı nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuştur.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Kanun yolu şikâyeti (hukuk) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 4077 Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 3
6
4822 Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 3
7
6098 Türk Borçlar Kanunu 163
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi