TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MEHMET ALİ AYHAN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2013/7336)
|
|
Karar Tarihi: 18/11/2015
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh
KALELİ
|
|
|
Nuri NECİPOĞLU
|
|
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
Raportör
|
:
|
Okan TAŞDELEN
|
Başvurucu
|
:
|
Mehmet Ali AYHAN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1.
Başvuru, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) verdiği ihlal kararına rağmen
yargılamanın yenilenmesi talebinin kabul edilmemesinin adil yargılanma hakkını
ihlal ettiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2.
Başvuru, 19/9/2013 tarihinde Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı vasıtasıyla
yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi
neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel teşkil edecek bir
eksikliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3.
Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca 23/1/2014 tarihinde, başvurunun kabul
edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
4.
Başvuru dilekçesi ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve UYAP aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde
ilgili olaylar özetle şöyledir:
A. Başvuruya Konu Olaylar
5.
Başvurucu, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin E.1993/251 ve K.2004/34 sayılı
dosyasında anayasal düzeni cebren ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan
ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiştir.
6.
Başvurucu, belirtilen yargılamaya konu olaylara ilişkin olarak AİHM’e başvurmuştur. AİHM 3/11/2009 tarihli ve 20406/05
numaralı kararı ile gözaltında avukat yardımından faydalandırılmaması ve
yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle başvurucunun adil yargılanma hakkının ihlal
edildiğine hükmetmiştir.
7.
Başvurucu, AİHM’in söz konusu ihlal kararına
dayanarak yeniden yargılanma talebinde bulunmuştur.
8.
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin (4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanunu’nun 250. maddesi ile görevli) 29/9/2011 tarihli ek kararı ile
başvurucunun talebi temyiz yolu açık olmak üzere reddedilmiştir.
9.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 20/3/2013 tarihli ve E.2012/3962, K.2013/4304 sayılı ilamı
ile verilen kararın bir hüküm olmadığını ve talebin esassız olması nedeniyle
reddi mahiyetinde olduğunu belirterek itiraz incelemesi yapılmak üzere dosyayı
iade etmiştir.
10.
Başvurucunun itirazını inceleyen İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi 9/7/2013 tarihli
ve 2013/333 Değişik İş sayılı kararıyla yeniden yargılama talebinin itiraz
yoluna tabi olacak biçimde reddi kararını kaldırmıştır. Mahkeme, Yargıtay
denetimine izin verecek bir hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle dosyayı
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesine göndermiştir.
11.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı, duruşma günüyle birlikte
başvurucuya 22/8/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.
12.
Başvurucu 19/9/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
B. Başvuru Sonrası Gelişmeler
13. Başvurunun
yapılmasından sonra gerçekleşen işlemlere ilişkin başvurucu tarafından herhangi
bir bilgi sunulmamış olmakla birlikte UYAP üzerinden aşağıdaki bilgilere
ulaşılmıştır:
14.
İtiraz üzerine verilen karar sonrasında başvurucunun yeniden yargılama talebi
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2013/94 sayılı dosyasına kaydedilmiştir.
Mahkeme 10/10/2013 ile 28/1/2014 tarihleri arasında üç duruşma yapmıştır.
15.
Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması üzerine İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi
7/3/2014 tarihinde dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesine karar vermiştir.
16.
Dosya, İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesine devredilmiş ve 2014/173 esas numarası
almıştır. Mahkemenin 15/7/2014 tarihinde duruşma yapılmasına karar verdiği
fakat dosyanın sonraki bir tarihte başka bir mahkemeye devredildiği
anlaşılmaktadır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
17.
Mahkemenin 18/11/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun
19/9/2013 tarihli ve 2013/7336 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği
düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
18.
Başvurucu, AİHM’in kararına uyulmasının zorunluluk
olduğunu, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin
verdiği kararlar sonucunda adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri
sürmüş ve yeniden yargılama yolunun açılmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme
19.
Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:
“... Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun
yollarının tüketilmiş olması şarttır.”
20. 30/3/2011
tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri
Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru hakkı”
kenar başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
“(2) İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem,
eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının
tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir.”
21. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 6216 sayılı
Kanun’un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrasında, bireysel başvuruda
bulunulmadan önce ihlal iddiasının dayanağı olan işlem, eylem ya da ihmal için
kanunda öngörülmüş olan idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının
tüketilmiş olması gerektiği belirtilmiştir. Temel hak ihlallerini öncelikle
derece mahkemelerinin gidermekle yükümlü olması, kanun yollarının tüketilmesi
koşulunu zorunlu kılar (Necati Gündüz ve
Recep Gündüz, B. No: 2012/1027, 12/2/2013, §§ 19, 20).
22. Başvurucu, AİHM tarafından
verilmiş ihlal kararına dayanarak yaptığı yeniden yargılama talebinin Mahkemelerce
kabul edilmemesinin adil yargılanma hakkına aykırı olduğunu iddia etmektedir.
Somut olayda başvurucu, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin yeniden yargılama
talebinin reddi kararını, itiraz üzerine kaldırmasının ardından ve İstanbul 9.
Ağır Ceza Mahkemesinin davayı ele almaya başlamasının öncesinde bireysel
başvuruda bulunmuştur (bkz. §§ 9-13). Mahkeme, itiraz Mahkemesinin kararının
ardından duruşma açmış; yetkisinin kaldırılmasının ardından ise davayı görevli
Mahkemeye devretmiştir. Dolayısıyla başvurucunun yeniden yargılama talebi nihai
olarak karara bağlanmış değildir.
23. Kanunda öngörülmüş yargısal başvuru yollarının tamamı
tüketilmeden bireysel başvuru bireysel başvuru yapıldığı anlaşıldığından
başvurunun, başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan
gerekçelerle;
A. Başvurunun, başvuru
yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B.
Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına
18/11/2015
tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.