logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Mehmet Demirer [1.B.], B. No: 2013/7402, 10/3/2015, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

MEHMET DEMİRER BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2013/7402)

 

Karar Tarihi: 10/3/2015

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Serruh KALELİ

Üyeler

:

Burhan ÜSTÜN

 

 

Nuri NECİPOĞLU

 

 

Hicabi DURSUN

 

 

Hasan Tahsin GÖKCAN

Raportör Yrd.

:

Yusuf Enes KAYA

Başvurucu

:

Mehmet DEMİRER

Vekili

:

Av. Mustafa YAVUZ

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvurucu, Şanlıurfa Kadastro Mahkemesinin E.2013/72 sayılı dosyasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yargılamaya müdahil olarak katıldığı 3/10/1989 tarihinden, Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinin E.1993/5 sayılı dosyasındaki mülkiyetin tespiti davasının, yargılamaya müdahil olarak katıldığı 24/9/1996 tarihinden beri devam ettiğini, yargılamaların makul sürede sonuçlandırılamadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve tazminat talep etmiştir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 17/9/2013 tarihinde Şanlıurfa 3. Asliye Ceza Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde Komisyona sunulmasına engel eksiklik bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Birinci Bölüm Birinci Komisyonunca, 18/9/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesi Bölüm tarafından yapılmak üzere, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Bölüm Başkanı tarafından 21/11/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru konusu olay ve olgular ile başvurunun bir örneği görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Adalet Bakanlığının 1/12/2014 tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen, başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

6. Başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinde 22/5/1972 tarihinde açılan tapu iptali ve meni müdahale davası, kadastro çalışmalarını takiben görevsizlik kararı ile Bozova Kadastro Mahkemesine devredilmiştir. Bu dava Bozova Kadastro Mahkemesinin E.1976/120 sayılı dosyasına kaydedilmiştir.

8. Başvurucu, Bozova Kadastro Mahkemesinin E.1976/120 sayılı dosyasına kaydedilen kadastro tespitine itiraz davasına 3/10/1989 tarihinde, Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinin E.1993/5 sayılı dosyasına kaydedilen mülkiyetin tespiti davasına ise 24/9/1996 tarihinde müdahil olarak katılmıştır.

9. Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinin E.1993/5 sayılı dosyasına kaydedilen davada Mahkeme, 4/6/2007 tarihli duruşmada Bozova Kadastro Mahkemesindeki davanın sonucunun beklenmesine karar vermiştir.

10. Bozova Kadastro Mahkemesinin 24/4/1991 tarih ve E.1976/120, K.1991/77 sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.

11. Temyiz üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesi, E.1991/11592 ve K.1992/5004 sayılı ilâmıyla kararı kısmen onamış kısmen bozmuştur.

12. Bozmaya uyan Bozova Kadastro Mahkemesi, 22/6/2007 tarih ve E.1992/94, K.2007/1 sayılı kararı ile davayı kısmen kabul etmiştir.

13. Temyiz üzerine bu karar da Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 17/2/2009 tarih ve E.2008/2649, K.2009/818 sayılı ilâmıyla bozulmuştur.

14. Bozma ilamı sonrası Bozova 1. Kadastro Mahkemesinin E.2010/1 sayılı dosyasına kaydedilen dava, bu Mahkemenin kapatılması üzerine Şanlıurfa Kadastro Mahkemesine devredilmiş ve belirtilen Mahkemenin E.2013/72 sayılı dosyasına kaydedilmiş olup yargılama halen devam etmektedir.

15. Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinin E.1993/5 sayılı dosyasına kaydedilen davadaki yargılama da halen devam etmektedir.

16. Başvurucu, 17/9/2013 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

B. İlgili Hukuk

17. 12/1/2011 tarih ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30. maddesi ile 21/6/1987 tarih ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrası, 28. maddesinin birinci fıkrası, 29. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları, 30. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 32. maddesinin birinci fıkrası ve 36. maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi (Bkz. B. No: 2012/12, 17/9/2013, §§ 16-22), 22/11/2001 tarih ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 716. maddesi.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

18. Mahkemenin 10/3/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 17/9/2013 tarih ve 2013/7402 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

19. Başvurucu, Şanlıurfa Kadastro Mahkemesinin E.2013/72 sayılı dosyasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yargılamaya müdahil olarak katıldığı 3/10/1989 tarihinden, Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinin E.1993/5 sayılı dosyasındaki mülkiyetin tespiti davasının yargılamaya müdahil olarak katıldığı 24/9/1996 tarihinden beri devam ettiğini, yargılamaların makul sürede sonuçlandırılamadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme

20. Başvuru dilekçesi ve ekleri incelendiğinde, başvurucunun Bozova Kadastro Mahkemesindeki kadastro tespitine itiraz davası ile Bozova Asliye Hukuk Mahkemesindeki mülkiyetin tespiti davasının makul sürede sonuçlandırılamadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Bu nedenle başvurucunun iki ayrı yargılamaya konu ihlal iddiaları ayrı ayrı değerlendirilmiştir.

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

21. Başvuru formu ve eklerinin incelenmesi sonucunda açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

a. Kadastro Tespitine İtiraz Davasının Makul Sürede Tamamlanmadığı İddiası

22. Başvurucu, Şanlıurfa Kadastro Mahkemesinin E.2013/72 sayılı dosyasına kaydedilen kadastro tespitine itiraz davasının, yargılamaya müdahil olarak katıldığı 3/10/1989 tarihinden beri devam ettiğini belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

23. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün olmayıp (B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18), Sözleşme metni ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından ortaya çıkan ve adil yargılanma hakkının somut görünümleri olan alt ilke ve haklar, Anayasa’nın 36. maddesinde yer verilen adil yargılanma hakkının da unsurlarıdır. Anayasa Mahkemesi de Anayasa’nın 36. maddesi uyarınca inceleme yaptığı birçok kararında, ilgili hükmü Sözleşme’nin 6. maddesi ve AİHM içtihadı ışığında yorumlamak suretiyle, Sözleşme’nin lafzi içeriğinde yer alan ve AİHM içtihadıyla adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil edilen ilke ve haklara, Anayasa’nın 36. maddesi kapsamında yer vermektedir. Somut başvurunun dayanağını oluşturan makul sürede yargılanma hakkı da yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil olup, ayrıca davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğunu belirten Anayasa’nın 141. maddesinin de Anayasa’nın bütünselliği ilkesi gereği, makul sürede yargılanma hakkının değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 38–39).

24. Davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar, bir davanın süresinin makul olup olmadığının tespitinde göz önünde bulundurulması gereken kriterlerdir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 41–45).

25. Anayasa’nın 36. maddesi ve Sözleşme’nin 6. maddesi uyarınca, medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlıkların makul sürede karara bağlanması gerekmektedir. Başvuru konusu olayda taşınmaz mülkiyeti hakkında Bozova Kadastro mahkemesinde açılan ve bu mahkemenin kapatılması üzerine Şanlıurfa Kadastro Mahkemesine devredilen kadastro tespitine itiraz davasında, 3402 ve 6100 sayılı kanunlarda yer alan usul hükümlerine göre yürütülen somut yargılama faaliyetinin, medeni hak ve yükümlülükleri konu alan bir yargılama olduğunda kuşku yoktur (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 49).

26. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin makul süre değerlendirmesinde, sürenin başlangıcı kural olarak, uyuşmazlığı karara bağlayacak yargılama sürecinin işletilmeye başlandığı, başka bir deyişle davanın ikame edildiği tarih olup, başvuru konusu davanın açılış tarihi 22/5/1972 olmakla beraber, başvurucunun verdiği 3/10/1989 tarihli asli müdahale dilekçesi sonrasında, asli müdahil sıfatıyla yargılamada yer almaya başladığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, başvurucu açısından makul süre değerlendirmesi bakımından dikkate alınacak sürenin başlangıç anı, davanın açıldığı tarih değil, usulüne uygun olarak asli müdahale talebinde bulunulduğu 3/10/1989 tarihidir (B. No. 2012/367, 17/9/2013, § 25).

27. Sürenin bitiş tarihi ise, çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde yargılamanın sona erme tarihidir. Ancak devam eden yargılamalara ilişkin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasını içeren başvuruların yargılama faaliyetinin devamı sırasında da yapılabilmesi olanağı bulunduğundan, değerlendirmeye esas alınacak sürenin bitiş anı başvurunun karara bağlandığı tarihtir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 52).

28. Başvuruya konu yargılama sürecinin incelenmesinde, 22/5/1972 tarihinde Bozova Kadastro Mahkemesinde açılan E.1976/120 sayılı dava dosyasında başvurucunun 3/10/1989 tarihinde müdahil olarak davaya katıldığı, Bozova Kadastro Mahkemesince 24/4/1991 tarihinde davanın reddedildiği, bu kararın temyiz incelemesi sonucunda kısmen bozulup kısmen onandığı, bu karar üzerine yapılan yargılamada davanın kısmen kabulüne karar verildiği, bu kararın da temyiz incelemesi sonucunda bozulduğu, bozma üzerine Bozova Kadastro Mahkemesinin E.2010/1 sayılı dosyasına kaydedilen davanın, bu Mahkemenin kapatılması üzerine Şanlıurfa Kadastro Mahkemesinin E.2013/72 sayılı dava dosyasına kaydedildiği, yapılan duruşmalarda, müzekkere cevaplarının beklendiği ve taraf teşkilinin sağlanmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır. Yargılamanın halen Şanlıurfa Kadastro Mahkemesinde devam ettiği belirlenmiştir.

29. İlgili yargılama evrakının incelenmesinden, başvuruya konu yargılamanın kadastro mahkemesi önünde sürdüğü görülmekle, 3402 sayılı Kanun’da yer alan özel usul hükümleri ile medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlıkları konu alan yargılama faaliyetleri için geçerli genel usuli hükümler içeren 6100 sayılı Kanun’a tabi bir yargılama faaliyetinin söz konusu olduğu ve 3402 sayılı Kanun’da yer alan özel usul hükümleri ile 6100 sayılı Kanun’un 30. maddesinin, uyuşmazlıkların makul sürede çözümlenmesi gerekliliğini ortaya koyduğu anlaşılmaktadır (§ 17).

30. Kadastro mahkemesi nezdindeki yargılamaların makul sürede tamamlanmadığı yönündeki iddialar daha önce bireysel başvuru konusu yapılmış ve Anayasa Mahkemesi tarafından, özellikle 3402 sayılı Kanun’da yer alan ve yargılamada sürati temin etmeye hizmet eden özel usul hükümlerinin nazara alınmadığı göz önünde bulundurularak makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönünde kararlar verilmiştir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 54-64; B. No: 2012/12, 17/9/2013, §§ 53-62; B. No: 2013/1115, 5/12/2013, §§ 60-67; 2012/673, 19/12/2013, §§ 37-43).

31. Başvuruya konu davanın taraf sayısı ve mahiyeti nedeniyle icrası gereken usul işlemlerinin niteliği başvuruya konu yargılamanın karmaşık niteliğinin bulunduğunu ortaya koymakla birlikte, davaya bütün olarak bakıldığında, 3402 sayılı Kanun’da yer alan usul hükümlerine tabi bir yargılama sürecine ilişkin somut başvuru açısından farklı bir karar verilmesini gerektirecek bir yön bulunmadığı ve yirmi beş yılı aşkın bir süredir devam eden yargılama sürecinde makul olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.

32. Açıklanan nedenlerle, başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

 b. Mülkiyetin Tespiti Davasının Makul Sürede Tamamlanmadığı İddiası

33. Başvurucu Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinin E.1993/5 sayılı dosyasına kaydedilen mülkiyetin tespiti davasının yargılamaya müdahil olarak katıldığı 24/9/1996 tarihinden beri devam ettiğini belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

34. Yukarıda açıklandığı üzere, Anayasa’nın 36. maddesi ve Sözleşme’nin 6. maddesi uyarınca, medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlıkların makul sürede karara bağlanması gerekmektedir. Başvuru konusu olayda taşınmaz mülkiyeti hakkında Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan mülkiyetin tespiti davasında, 1086 sayılı mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile 6100 sayılı Kanunda yer alan usul hükümlerine göre yürütülen somut yargılama faaliyetinin, medeni hak ve yükümlülükleri konu alan bir yargılama olduğunda kuşku yoktur (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 49).

35. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin makul süre değerlendirmesinde, sürenin başlangıcı kural olarak, uyuşmazlığı karara bağlayacak yargılama sürecinin işletilmeye başlandığı, başka bir deyişle davanın ikame edildiği tarih olup, başvuru konusu davanın açılış tarihi 8/1/1993 olmakla beraber, başvurucunun verdiği 24/9/1996 tarihli asli müdahale dilekçesi sonrasında, asli müdahil sıfatıyla yargılamada yer almaya başladığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, başvurucu açısından makul süre değerlendirmesi bakımından dikkate alınacak sürenin başlangıç anı, davanın açıldığı tarih değil, usulüne uygun olarak asli müdahale talebinde bulunulduğu 24/9/1996 tarihidir (B. No. 2012/367, 17/9/2013, § 25).

36. Başvuruya konu yargılama sürecinin incelenmesinde, 8/1/1993 tarihinde Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan E.1993/5 sayılı dava dosyasında başvurucunun 24/9/1996 tarihinde müdahil olarak davaya katıldığı, yapılan yargılamada Şanlıurfa Kadastro Mahkemesinin E.2013/72 sayılı dosyasında görülmekte olan kadastro tespitine itiraz davasının sonucunun beklendiği ve yargılamanın halen Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinde devam ettiği anlaşılmıştır.

37. Kadastro mahkemesi nezdindeki yargılamaların makul sürede tamamlanmadığı yönündeki iddialar daha önce bireysel başvuru konusu yapılmış ve Anayasa Mahkemesi tarafından, özellikle 3402 sayılı Kanun’da yer alan ve yargılamada sürati temin etmeye hizmet eden özel usul hükümlerinin nazara alınmadığı göz önünde bulundurularak makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönünde kararlar verilmiştir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 54-64; B. No: 2012/12, 17/9/2013, §§ 53-62; B. No: 2013/1115, 5/12/2013, §§ 60-67; 2012/673, 19/12/2013, §§ 37-43).

38. Başvuruya konu davanın taraf sayısı ve mahiyeti nedeniyle icrası gereken usul işlemlerinin niteliği başvuruya konu yargılamanın karmaşık niteliğinin bulunduğunu ortaya koymakla birlikte, özellikle Kadastro Mahkemesindeki davanın sonucunun beklenmesinin yargılamanın süresi üzerinde etkili olduğu anlaşılmaktadır. Kadastro tespitine itiraz davalarının, mülkiyet tespitine ilişkin davalarda bekletici mesele yapılabileceği düşünülebilirse de Devletin, uyuşmazlıkların makul süre içinde nihai olarak sonuçlandırılmasını garanti edecek bir yargı sistemi oluşturma yükümlülüğü nazara alındığında, somut başvuru açısından farklı bir karar verilmesini gerektirecek bir yön bulunmadığı ve on sekiz yılı aşkın süredir devam eden yargılama sürecinde makul olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.

39. Açıklanan nedenlerle, başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden

40. Başvurucu, 100.000.00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

41. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Kararlar” kenar başlıklı 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

“Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”

42. Başvurucunun tarafı olduğu kadastro tespitine itiraz davasına ilişkin olarak iki dereceli yargılama prosedüründe yirmi beş yılı aşkın bir süredir devam eden yargılama süresi nazara alındığında, yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 18.700,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

43. Başvurucunun tarafı olduğu mülkiyetin tespiti davasına ilişkin olarak tek dereceli yargılama prosedüründe on sekiz yılı aşkın bir süredir devam eden yargılama süresi nazara alındığında, yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 18.700,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

44. Başvurucu tarafından maddi tazminat talebinde bulunulmuş olmakla beraber, tespit edilen ihlal ile iddia edilen maddi zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı anlaşıldığından, başvurucunun maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir.

45. Başvurucu tarafından yapılan ve dosyadaki belgeler uyarınca tespit edilen 198,35 TL harç ve 1.500,00 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.698,35 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

46. Başvuruya konu yargılamaların yirmi beş yılı ve on sekiz yılı aşkın bir süredir devam ettiği ve bu hususun makul sürede yargılanma hakkını ihlal ettiği gözetilerek, anayasal bir hakkın ihlal edildiği açık olan bir yargılama dosyasında, hukuka, adalete ve mahkemeye güven ilkesinin gördüğü zararın devam etmesinin önlenmesi amacıyla, yargılamaların mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılmasını teminen, kararın bir örneğinin ilgili Derece Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurucunun,

1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönündeki iddialarının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

2. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

B. Başvurucuya, kadastro tespitine itiraz davası yönünden net 18.700,00 TL, mülkiyetin tespitine ilişkin dava yönünden net 18.700,00 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE, başvurucunun tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,

C. Başvurucu tarafından yapılan 198,35 TL harç ve 1.500,00 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 1.698,35 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,

D. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,

E. Kararın bir örneğinin Şanlıurfa Kadastro Mahkemesine ve Bozova Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

10/3/2015 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Mehmet Demirer [1.B.], B. No: 2013/7402, 10/3/2015, § …)
   
Başvuru Adı MEHMET DEMİRER
Başvuru No 2013/7402
Başvuru Tarihi 17/9/2013
Karar Tarihi 10/3/2015

II. BAŞVURU KONUSU


Başvurucu, Şanlıurfa Kadastro Mahkemesinin E. 2013/72 sayılı dosyasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yargılamaya müdahil olarak katıldığı 3/10/1989 tarihinden, Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinin E. 1993/5 sayılı dosyasındaki mülkiyetin tespiti davasının, yargılamaya müdahil olarak katıldığı 24/9/1996 tarihinden beri devam ettiğini, yargılamaların makul sürede sonuçlandırılamadığını belirterek, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve tazminat talep etmiştir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Makul sürede yargılanma hakkı (hukuk) İhlal Manevi tazminat

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu 30
3402 Kadastro Kanunu 25
28
29
30
32
36
4721 Türk Medeni Kanunu 716
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi