TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MEHMET ÇELİK BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2013/7562)
|
|
Karar Tarihi: 8/5/2014
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Muammer TOPAL
|
|
|
M. Emin KUZ
|
Raportör
|
:
|
Yunus HEPER
|
Başvurucu
|
:
|
Mehmet ÇELİK
|
Vekili
|
:
|
Av. Mehmet Sadık LİMAN
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu, resmi belgede sahtecilik suçundan yargılandığı Askeri
Yargıtay 4. Dairesinin 2013/1 esas sayılı dosyasında, Askeri Yargıtay
Başsavcılığınca tebliğname düzenlenmeden Askeri
Yargıtay Daireler Kurulunca bozma kararı verilmesi nedeniyle adil yargılanma
hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 11/10/2013
tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari
yönden yapılan ön incelemesi neticesinde Komisyona sunulmasına engel bir
eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Birinci
Komisyonunca, 28/2/2014 tarihinde kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru formu ve eklerinde
ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu hakkında, resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığınca kamu davası açılmıştır.
6. Askeri Yargıtay 4.
Dairesinin 18/1/2013 tarih ve E.2013/1, K.2013/1 sayılı kararıyla başvurucu, resmi belgede sahtecilik suçundan beraat etmiştir.
7. Anılan karar, Askeri
Yargıtay Daireler Kurulunun 31/5/2013 tarih ve E.2013/68, K.2013/80 sayılı
ilamıyla bozulmuştur.
8. Başvurucunun Askeri Yargıtay
Daireler Kurulu kararına karşı itiraz yoluna başvurulmasına ilişkin 26/7/2013
tarihli talebi, Askeri Yargıtay Başsavcılığının 19/9/2013 tarih ve 2013/1773
sayılı kararı ile reddedilmiş ve karar başvurucuya 23/9/2013 tarihinde tebliğ
edilmiştir.
9. Başvurucunun 7/10/2013 tarihinde
tebliğname düzenlenmeksizin temyiz incelemesi
yapılmasının hukuka aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle Askeri Yargıtay
Başkanlığına yaptığı başvuru, Askeri Yargıtay Başkanlığının 10/10/2013 tarih ve
78113 sayılı yazısıyla reddedilmiş ve ret kararı başvurucuya 11/10/2013
tarihinde tebliğ edilmiştir.
10. Bozma üzerine yargılama
halen Askeri Yargıtay 4. Dairesinde devam etmektedir.
B. İlgili
Hukuk
11. 23/3/2005 tarih ve 5320
sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un
8. maddesi, 4/4/1929 tarih ve 1412 sayılı mülga Ceza Muhakemeleri Usulü
Kanunu’nun 305 ilâ 326. maddeleri, 26/9/2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanunu’nun 204. maddesi.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
12. Mahkemenin 8/5/2014
tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 11/10/2013 tarih ve 2013/7562
numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
13. Başvurucu, resmi belgede
sahtecilik suçundan Askeri Yargıtay 4. Dairesinde yargılandığı davada beraatına
karar verildiğini, kararın temyiz incelemesini yapan Askeri Yargıtay Daireler
Kurulu tarafından beraat kararının bozulduğunu, tebliğname
düzenlenmeksizin dava dosyasının Askeri Yargıtay Daireler Kuruluna gönderilmiş
olmasının Anayasa’nın 36. maddesinde tanımlanan adil yargılanma hakkının ihlâli
niteliğinde olduğunu ileri sürmüş ve ilgili daire kararının tedbiren
ortadan kaldırılması talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
14. Anayasa’nın 148. maddesinin
üçüncü fıkrasının son cümlesi şöyledir:
“Başvuruda
bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.”
15. 30/3/2011 tarih ve 6216
sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un
45. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
“İhlale
neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş
idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce
tüketilmiş olması gerekir.”
16. Anılan Anayasa ve Kanun
hükümleri uyarınca Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, “ikincil nitelikte bir kanun yolu” olup bu
yola başvurulmadan önce kural olarak olağan kanun yollarının tüketilmiş olması
şarttır.
17. Temel hak ve özgürlüklere
saygı, devletin tüm organlarının uyması gereken bir ilke olup bu ilkeye uygun
davranılmadığı takdirde, ortaya çıkan ihlale karşı öncelikle yetkili idari
mercilere ve derece mahkemelerine başvurulmalıdır.
18. Bireysel başvurunun ikincil
niteliği gereği, başvurucunun, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği
iddialarını öncelikle yetkili idari mercilere ve derece mahkemelerine usulüne
uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve kanıtları zamanında bu
mercilere sunması, aynı zamanda bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için
gerekli özeni göstermiş olması gerekir. Bu şekilde olağan denetim mekanizmaları
önünde ileri sürülüp takip edilmeyen temel hak ve özgürlüklerin ihlaline
ilişkin iddialar, Anayasa Mahkemesi önünde bireysel başvuru konusu yapılamaz
(B. No: 2012/1049, 16/4/2013, § 32).
19. Başvuru konusu olayda, resmi belgede sahtecilik suçu yönünden Mahkemenin verdiği
kararın, Askeri Yargıtay Daireler Kurulu tarafından bozulduğu ve yargılamanın
halen devam ettiği anlaşılmaktadır.
20. Açıklanan nedenlerle, derece
mahkemeleri önünde devam eden başvuru yolları tüketilmeden temel hak ve
özgürlüklerin ihlal edildiği iddiasının bireysel başvuru konusu yapıldığı
anlaşıldığından, başvurunun, diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden
incelenmeksizin “başvuru yollarının
tüketilmemiş olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan
gerekçelerle,
Başvurunun,
“başvuru yollarının tüketilmemiş olması”
nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 8/5/2014 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.