TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MEHMET KÖSEOĞLU BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2013/7858)
|
|
Karar Tarihi: 17/11/2014
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Serruh
KALELİ
|
Üyeler
|
:
|
Nuri NECİPOĞLU
|
|
|
Hicabi
DURSUN
|
|
|
Erdal TERCAN
|
|
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Raportör
|
:
|
Murat AZAKLI
|
Başvurucu
|
:
|
Mehmet KÖSEOĞLU
|
Vekili
|
:
|
Av. Sümeyra ÜNLÜ ÇELİK
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu, 15/3/1965 tarihinde İzmir Kadastro
Mahkemesinde açılan ve 2/1/2013 tarihinde asli müdahil olarak katıldığı
kadastro tespitine itiraz davasında makul sürede yargılama yapılmadığını
belirterek, mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri
sürerek, tazminat talep etmiştir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 7/10/2013 tarihinde İzmir 6. Sulh Ceza Mahkemesi
vasıtasıyla yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit
edilmiştir.
3. Birinci Bölüm Birinci Komisyonunca, 26/11/2013 tarihinde,
kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme
gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama
dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:
5. Ş.T. tarafından, H.D ve kırk dört davalı aleyhine
15/3/1965 tarihinde Bornova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde meni müdahale ve ecrimisil davası açılmıştır.
6. Mahkemece, 21/11/1972 tarih ve E.1965/173, K.1972/667
sayılı kararla Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Bornova Tapulama Mahkemesine
gönderilmesine karar verilmiştir.
7. Bornova Tapulama Mahkemesi, E.1973/113, K.1974/99 sayılı
kararla dosyanın Tapulama Müdürlüğüne gönderilmesine hükmetmiştir.
8. Başvurucunun murisi ile Ş.T. arasında 1976 yılında “Arsa Satışı Ön Sözleşmesi” düzenlenmiş,
bu sözleşmeye göre başvurucunun murisi, taşınmazı kısmen Ş.T.’den
satın almıştır.
9. Bornova Tapulama Müdürlüğü, kadastro tespiti
çalışmalarını tamamlayarak 1986 yılında, dosyayı Bornova Tapulama Mahkemesine
göndermiş, Mahkemece 21/11/1986 tarihinde, E.1986/13 sayılı dava dosyasında
yargılamaya başlanmıştır.
10. Orman İdaresi ve Maliye Hazinesi davalı olarak
yargılamaya katılmışlardır.
11. Bornova Tapulama Mahkemesinin 13/10/2003 tarihinde
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararıyla kapatılması üzerine,
yargılamaya İzmir Kadastro Mahkemesinin E.2013/14 sayılı dava dosyasında devam
edilmiştir.
12. Başvurucunun murisi 7/11/2012 tarihinde vefat etmiş olup
geride başvurucu ile murisin eşi kalmıştır.
13. Başvurucu, murisinin 1976 yılında taşınmazı Ş.T. isimli
kişiden kısmen satın aldığını ileri sürerek, 2/1/2013 hâkim havale tarihli
dilekçesi ile asli müdahil olarak davaya katılma talebinde bulunmuş, aynı
tarihte başvuru harcını yatırmıştır.
14. Başvurucu, 7/10/2013 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
15. İzmir Kadastro Mahkemesince, 29/4/2014 tarihinde, asli
müdahil başvurucunun davasının, asıl dava dosyasından tefrikine ve ayrı esasa
kaydedilmesine karar verilmiştir.
B. İlgili Hukuk
16. 12/1/2011 tarih ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu’nun 30. maddesi ile 65. maddesi, 21/6/1987 tarih ve 3402 sayılı Kadastro
Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrası, 28. maddesinin birinci fıkrası, 29.
maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları, 30. maddesinin birinci ve
ikinci fıkraları, 32. maddesinin birinci fıkrası ve 36. maddesinin birinci fıkrasının
son cümlesi.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
17. Mahkemenin 17/11/2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda,
başvurucunun 7/10/2013 tarih ve 2013/7858 numaralı bireysel başvurusu incelenip
gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
18. Başvurucu, 15/3/1965 tarihinde İzmir Kadastro
Mahkemesinde açılan ve 2/1/2013 tarihinde asli müdahil olarak katıldığı
kadastro tespitine itiraz davasında makul sürede yargılama yapılmadığını,
murisi tarafından taşınmazın 1976 yılında davacıdan ön satış sözleşmesi ile
satın alındığını, o tarihten beri taşınmazı kullanamadığını belirterek,
mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
19. Başvurucu, İzmir Kadastro Mahkemesinde açılan kadastro
tespitine itiraz davasının makul sürede sonuçlanmadığını belirterek, mülkiyet
ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
20. Anayasa ve Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) ortak koruma alanı dışında kalan bir hak
ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi
mümkün olmayıp (B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18), Sözleşme metni ile Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından ortaya çıkan ve adil yargılanma
hakkının somut görünümleri olan alt ilke ve haklar, Anayasa’nın 36. maddesinde
yer verilen adil yargılanma hakkının da unsurlarıdır. Anayasa Mahkemesi de
Anayasa’nın 36. maddesi uyarınca inceleme yaptığı birçok kararında, ilgili
hükmü Sözleşme’nin 6. maddesi ve AİHM içtihadı ışığında yorumlamak suretiyle,
Sözleşme’nin lafzi içeriğinde yer alan ve AİHM içtihadıyla adil yargılanma
hakkının kapsamına dâhil edilen ilke ve haklara, Anayasa’nın 36. maddesi kapsamında
yer vermektedir. Somut başvurunun dayanağını oluşturan makul sürede yargılanma
hakkı da yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca adil yargılanma hakkının
kapsamına dâhil olup, ayrıca davaların en az giderle ve mümkün olan süratle
sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğunu belirten Anayasa’nın 141.
maddesinin de Anayasa’nın bütünselliği ilkesi gereği, makul sürede yargılanma
hakkının değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır (B.
No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 38–39).
21. Davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu,
tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun
davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar, bir
davanın süresinin makul olup olmadığının tespitinde göz önünde bulundurulması
gereken kriterlerdir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 41–45).
22. Anayasa’nın 36. maddesi ve Sözleşme’nin 6. maddesi
uyarınca, medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin uyuşmazlıkların makul sürede
karara bağlanması gerekmektedir. Başvuru konusu olayda, taşınmaz mülkiyeti
hakkında İzmir Kadastro Mahkemesinde açılan kadastro tespitine itiraz
davasında, 3402 ve 6100 sayılı Kanun’larda yer alan
usul hükümlerine göre yürütülen somut yargılama faaliyetinin, medeni hak ve
yükümlülükleri konu alan bir yargılama olduğunda kuşku yoktur (B. No: 2012/13,
2/7/2013, § 49).
23. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara
ilişkin makul süre değerlendirmesinde, sürenin başlangıcı kural olarak,
uyuşmazlığı karara bağlayacak yargılama sürecinin işletilmeye başlandığı, başka
bir deyişle davanın ikame edildiği tarih olup, bu tarih somut başvuru açısından
15/3/1965 tarihidir.
24. Başvuru konusu davanın açılış tarihi 15/3/1965 olmakla
beraber, başvurucunun, vekili vasıtasıyla verdiği 2/1/2013 tarihli asli
müdahale dilekçesi sonrasında, asli müdahil sıfatıyla yargılamada yer almaya
başladığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, başvurucu açısından yapılacak makul süre
değerlendirmesinde dikkate alınacak sürenin başlangıç anı, davanın açıldığı
tarih değil, usulüne uygun olarak asli müdahale talebinde bulunulduğu 2/1/2013
tarihidir (B. No. 2012/367, 17/9/2013, § 25).
25. Sürenin bitiş tarihi ise, çoğu zaman icra aşamasını da
kapsayacak şekilde yargılamanın sona erme tarihidir. Ancak devam eden yargılamalara
ilişkin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasını içeren
başvuruların yargılama faaliyetinin devamı sırasında da yapılabilmesi olanağı
bulunduğundan, değerlendirmeye esas alınacak sürenin bitiş anı bireysel
başvurunun karara bağlandığı tarihtir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, § 52).
26. Başvuruya konu yargılama sürecinin incelenmesinde, Ş.T.
tarafından 15/3/1965 tarihinde Bornova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde meni
müdahale ve ecrimisil davası açılmış, Mahkemece,
21/11/1972 tarihli kararla Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Bornova Tapulama
Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bornova Tapulama Mahkemesi,
dosyanın Tapulama Müdürlüğüne gönderilmesine hükmetmiş, kadastro tutanaklarının
tamamlanmasından sonra 1986 yılında, dosya yeniden Bornova Tapulama Mahkemesine
gönderilmiştir. Bornova Tapulama Mahkemesinin 13/10/2003 tarihinde kapatılması
üzerine yargılamaya İzmir Kadastro Mahkemesinde devam edilmiştir.
27. Başvurucunun murisinin 7/11/2012 tarihinde vefat etmesi
üzerine başvurucu, 2/1/2013 hâkim havale tarihli dilekçesi ile asli müdahil
olarak davaya katılma talebinde bulunmuş, Mahkemece bu talebi yerine görülerek
yargılamaya devam edilmiştir. Mahkemece 29/4/2014 tarihinde, başvurucunun
davasının, asıl dava dosyasından tefrikine ve ayrı esasa kaydedilmesine karar
verilmiştir. Yargılamaya halen devam edilmektedir.
28. Başvurucunun asli müdahil olarak yargılamaya katılma
talebinde bulunduğu 2/1/2013 tarihinden itibaren, başvurunun karara bağlandığı
tarihe kadar yaklaşık iki yıldır yargılamanın sürdüğü anlaşılmıştır.
29. 6216 sayılı Anayasa
Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 48. maddesinin
(2) numaralı fıkrası şöyledir:
“Mahkeme, … açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul
edilemezliğine karar verebilir.”
30. Somut olayda, başvuruya konu
kadastro tespitine itiraz ve taşınmazın tescili davasında, yargılamanın,
başvurucunun asli müdahil olarak yargılamaya katıldığı tarihten itibaren
yaklaşık iki yıldır sürdüğü tespit edilmiştir. Başvurucunun yargılamaya
katıldığı tarihten itibaren yargılama süresi dikkate alındığında, İlk Derece
Mahkemesindeki yargılamada başvurucunun haklarını ihlal edecek şekilde bir
gecikme olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
31. Açıklanan nedenlerle,
başvurucunun yargılamanın makul süreyi aştığı yönündeki iddiaları konusunda,
açık ve görünür bir ihlal saptanmadığından, başvurunun, diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
32. Başvurucu ayrıca, uzun süren
yargılama nedeniyle taşınmazdan yararlanamadığını belirterek, Anayasa’nın 35.
maddesinde tanımlanan mülkiyet hakkının ihlal edildiğini iddia etmiş olup,
makul sürede yargılanma hakkının ihlali iddiasına ilişkin olarak yukarıda yer
verilen tespitler çerçevesinde mülkiyet hakkının ihlal edildiği yönündeki
iddianın ayrıca değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun “açıkça
dayanaktan yoksun olması” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına,
17/11/2014
tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar
verildi.