logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Erdal Tekin [2.B.], B. No: 2013/9117, 10/12/2014, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ERDAL TEKİN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2013/9117)

 

Karar Tarihi: 10/12/2014

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Alparslan ALTAN

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

Raportör

:

Şükrü DURMUŞ

Başvurucu

:

Erdal TEKİN

Vekili

:

Av. Orhan AYDIN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvurucu, tutukluluğun Kanun’da öngörülen azami süreyi aşması nedeniyle hukuka aykırı hale geldiğini, ayrıca makul süreyi aştığını ileri sürerek Anayasa’nın 19. maddesinde düzenlenen kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini iddia etmiş ve tazminat talebinde bulunmuştur.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 6/12/2013 tarihinde Ceyhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinde belirlenen eksiklikler tamamlatılmış ve Komisyona sunulmasına engel bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. İkinci Bölüm İkinci Komisyonunca, 21/1/2014 tarihinde başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Bölüm tarafından 12/2/2014 tarihinde, başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına ve bir örneğinin görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmesine karar verilmiştir

5. Başvuru konusu olay ve olgular 12/2/2014 tarihinde Adalet Bakanlığına bildirilmiştir. Adalet Bakanlığı, 21/3/2014 tarihli yazısı ile başvuruya ilişkin olarak görüş sunulmayacağını bildirmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve UYAP aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:

7. Başvurucu, Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında kasten öldürme suçundan 2/6/2008 tarihinde gözaltına alınmış, Ceyhan Sulh Ceza Mahkemesinin 3/6/2008 tarih ve 2008/141 sorgu sayılı kararı ile tutuklanmıştır.

8. Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığının 18/6/2008 tarihli, 2008/138 sayılı iddianamesi ile başvurucu hakkında tasarlayarak kasten öldürme suçundan kamu davası açılmıştır.

9. Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesince verilen 17/7/2009 tarih ve E.2008/228, K.2009/216 sayılı mahkûmiyet kararı Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 21/11/2011 tarihli ilamıyla bozulmuştur.

10. Bozma sonrası yapılan yargılamada Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesi 19/11/2013 tarihinde tutukluluk halinin devamına karar vermiştir.

11. Başvurucu, 6/12/2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.

12. Ceyhan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/11/2013 tarih ve E.2012/1 sayılı tutukluluğun devamına dair kararına yapılan 6/1/2014 tarihli itiraz üzerine, Ceyhan 1. Ağır Ceza Mahkemesi 7/1/2014 tarih ve E.2012/1 sayılı kararla itirazın reddine ve dosyanın itiraz mercii olan Ceyhan 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Ceyhan 2. Ağır Ceza Mahkemesi 13/1/2014 tarih ve 2014/2 Değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar vermiştir.

13. Ceyhan 1. Ağır Ceza Mahkemesi 13/5/2014 tarihli, E.2012/1, K.2014/157 sayılı kararla, başvurucunun tasarlayarak kasten öldürme suçundan 17 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve tutukluluk halinin devamına karar vermiştir.

14. Temyiz üzerine dosya Yargıtaya gönderilmiş olup dava hâlen temyiz aşamasında derdesttir.

B. İlgili Hukuk

15. 4/12/2004 tarih ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesi şöyledir:

(1) Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, tutuklama kararı verilemez.

 (2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir:

 a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.

 b) Şüpheli veya sanığın davranışları;

 1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,

 2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma,

 Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.

 (3) Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir:

 a) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;

 ...

 2. Kasten öldürme (Madde 81, 82, 83),

 ...

16. Anılan Kanun’un 102. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

“ Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı geçemez.”

17. 26/9/2004 tarihli 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 82. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi şöyledir:

 “(1) Kasten öldürme suçunun;

 a) Tasarlayarak,

 İşlenmesi hâlinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

18. Mahkemenin 10/12/2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 6/12/2013 tarih ve 2013/9117 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

 A. Başvurucunun İddiaları

19. Başvurucu, tutukluluk için öngörülen azami 5 yıllık sürenin aşılmış olması ve tutukluluk süresinin makul olmaması nedenleriyle Anayasa’nın 19. maddesinin üçüncü ve yedinci fıkralarının ihlal edildiğinin tespiti ile 10.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

 B. Değerlendirme

20. Başvurucunun azami tutukluluk süresinin aşıldığına ilişkin şikâyetinin Anayasa’nın 19. maddesinin üçüncü fıkrası, tutukluluk süresinin makul olmadığına ilişkin şikâyetinin ise aynı maddenin yedinci fıkrası kapsamında incelenmesi gerekir.

21. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

 Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.”

22. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru hakkı” kenar başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

 “İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir.”

23. Anılan hükümler uyarınca bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir. Temel hak ve özgürlüklere saygı, devletin tüm organlarının anayasal ödevi olup, bu ödevin ihmal edilmesi nedeniyle ortaya çıkan hak ihlallerinin düzeltilmesi idari ve yargısal makamların görevidir. Temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddialarının öncelikle derece mahkemeleri önünde ileri sürülmesi, bu makamlar tarafından değerlendirilmesi ve bir çözüme kavuşturulması esastır (B. No: 2012/254, 6/2/2014, § 30).

24. Bu nedenle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen hak ihlallerinin derece mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek ikincil nitelikte bir kanun yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Bu ilke uyarınca, başvurucunun Anayasa Mahkemesi önüne getirdiği şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve kanıtlarını zamanında bu makamlara sunması ve aynı zamanda bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir (B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 17).

25. Somut olayda, başvurucu yargılamayı yapan Ceyhan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/11/2013 tarih ve E.2012/1 sayılı tutukluluğun devamı kararına karşı itiraz kanun yoluna başvurmaksızın 6/12/2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvurucu, 19/11/2013 tarih ve E.2012/1 sayılı tutukluluğun devamına dair karara bireysel başvuru tarihinden sonra 6/1/2014 tarihinde itiraz etmiş, Ceyhan 2. Ağır Ceza Mahkemesi 13/1/2014 tarih ve 2014/2 Değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar vermiştir.

26. 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca, ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması, başka bir deyişle bireysel başvuru yapıldığı tarihte başvuru koşullarının tamamının sağlanmış olması gerekir. Bununla birlikte bir başvuru yolu yoksa ya da olan başvuru yolları etkili değilse Mahkeme somut olayın koşullarını dikkate alarak bir başvurunun incelenmesine karar verebilir (B. No: 2012/254, 6/2/2014, § 33). Başvuru konusu olay dikkate alındığında başvuru yollarının tüketilmesi kuralına istisna tanınmasını gerektiren bir durumun olmadığı görülmektedir.

27. Açıklanan nedenlerle, başvurucunun kanuni tutukluluk süresinin aşıldığı ve tutukluluk süresinin makul olmadığı yönündeki iddiaları ile ilgili olarak kanunda öngörülmüş yargısal başvuru yollarının tamamı tüketilmeden bireysel başvuru yapıldığı anlaşıldığından başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin “başvuru yollarının tüketilmemiş olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

 V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle, başvurunun “başvuru yollarının tüketilmemiş olması” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 10/12/2014 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(Erdal Tekin [2.B.], B. No: 2013/9117, 10/12/2014, § …)
   
Başvuru Adı ERDAL TEKİN
Başvuru No 2013/9117
Başvuru Tarihi 6/12/2013
Karar Tarihi 10/12/2014

II. BAŞVURU KONUSU


Başvurucu, tutukluluğun Kanun’da öngörülen azami süreyi aşması nedeniyle hukuka aykırı hale geldiğini, ayrıca makul süreyi aştığını ileri sürerek Anayasa’nın 19. maddesinde düzenlenen kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğini iddia etmiş ve tazminat talebinde bulunmuştur.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı Tutukluluk (süre) Başvuru Yollarının Tüketilmemesi

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu 100
102
5237 Türk Ceza Kanunu 82
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi