TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ZEHRA BOLEL VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2013/9884)
|
|
Karar Tarihi: 17/3/2016
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
M. Emin KUZ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
İsmail Emrah PERDECİOĞLU
|
Başvurucular
|
:
|
1. Zehra BOLEL
|
|
|
2. Aziz BOLEL
|
|
|
3. Berrin KAVAK
|
|
|
4. Yüksel KURT
|
Vekili
|
:
|
Av. Emel ARICAN
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvuru 26/3/2002 tarihinde Fethiye 1. Asliye Hukuk
Mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescil davasının makul sürede sonuçlanmaması
nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 27/12/2013 tarihinde Fethiye 1. Asliye Hukuk
Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede
başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. 13/4/2015 tarihinde aralarında konu
bakımından hukuki bağlantı bulunan 2014/7966 numaralı başvuru dosyasının
2014/7864 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmesine, 2014/7966
numaralı bireysel başvuru dosyasının kapatılmasına; 23/10/2015 tarihinde
2014/1770,2014/7864 numaralı bireysel başvuru dosyalarının usul ekonomisi
yönünden hukuki irtibat nedeniyle 2013/9884 numaralı bireysel başvuru dosyası
ile birleştirilmesine, 2014/1770, 2014/7864 numaralı bireysel başvuru dosyalarının
kapatılmasına, incelemenin 2013/9884 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası
üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
4. İkinci Bölüm Birinci Komisyonu tarafından 7/7/2015
tarihinde, başvurunun kabul edilebilir olduğuna ve esasının incelenmesi için
dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından 2/11/2015 tarihinde,
başvuruların kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına ve
birer örneğinin görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmesine karar verilmiştir.
6. Başvuru konusu olay ve olgular ile başvurunun bir örneği
görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Adalet Bakanlığının 9/11/2015
tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda
sunulan görüşlerine atfen, başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
7. Başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama
dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Muğla ili Fethiye ilçesi Kaya köyü Tunçpınarı
mevkiinde bulunan 1330 parsel numaralı taşınmazın tapulama tespiti sırasında
yarı hissesinin başvurucuların murisi Mehmet Kurt adına tespitine karar
verilmiştir.
9. Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Fethiye Orman İşletme
Müdürlüğü tarafından taşınmazın tespit malikleri aleyhine Fethiye Tapulama
Mahkemesinin E.1957/466 sayılı dosyasında tespite itiraz davası açılmıştır.
10. Fethiye Tapulama Mahkemesinde yapılan yargılama
neticesinde Mahkemenin E.1957/466, K.1971/3 sayılı kararı ile taşınmazın tespit
gibi, sunulan veraset ilamları uyarınca tespit maliklerinin mirasçıları adına
tapuya tesciline karar verilmiştir.
11. Belirtilen taşınmaz hakkında Orman Genel Müdürlüğüne
izafeten Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü tarafından taşınmaz malikleri aleyhine
Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2002/175 ve E.2002/699 sayılı dosyaları
ile sırasıyla 26/3/2002 ve 27/11/2002 tarihlerinde tapu iptali ve tescil
davaları açılmıştır.
12. Açılan bu davalarda Orman Genel Müdürlüğü tarafından,
dava konusu parselin bulunduğu köyde 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı Orman
Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları
Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin
Satışı Hakkında Kanun’un 10. ve 11. maddeleri ile Orman Sınırları Dışına
Çıkarılacak Yerler Hakkındaki Tüzüğün 28. maddesi uyarınca uygulama yapıldığı
ve dava konusu parselin bir kısmının kesinleşen orman tahdidi sınırları içinde
kaldığı ifade edilerek, belirtilen kısmın tapusunun iptaline ve orman vasfı ile
Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi talep
edilmiştir.
13. Mahkemece, 11/3/2003 tarihli ve E.2002/699, K.2003/181
sayılı kararla; her iki dava dosyasının taraflarının ve konularının aynı olduğu
gerekçesiyle birleştirilmesine, yargılamaya E.2002/175 sayılı dava dosyası
üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir.
14. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 29/5/2012 tarihli ve
E.2002/175, K.2012/295 sayılı kararla; taşınmazın bulunduğu yerde kadastro
uygulama çalışması yapıldığı, uygulama tutanaklarında taşınmazın davalı olarak
gösterildiği, kadastro uygulama çalışmasından sonra görevsizlik kararı
verilerek dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerektiği belirtilerek,
12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 1. ve 21/6/1987
tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddeleri gereğince Mahkemenin
görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden sonra dosyanın Fethiye Kadastro
Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
15. Görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
16. Yargılamaya devam eden Fethiye Kadastro Mahkemesinin,
20/2/2014 tarihli ve E.2014/13, K.2014/39 sayılı kararıyla; devredilen davanın
taşınmaz sınır ve yüz ölçümüne ilişkin olmadığı, orman tahdidine dayanan tapu
iptali ve tescil davalarının kadastro mahkemesinin görevine girmediği
gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine ve merci tayini için dosyanın Yargıtaya gönderilmesine karar verilmiştir.
17. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 6/11/2014 tarihli ve
E.2014/10604, K.2014/15281 sayılı ilâmıyla her ne kadar dava konusu taşınmaz
hakkında 3402 sayılı Kanun’un 22. maddesi gereğince uygulama tutanağı
düzenlenmiş ise de, davanın esasının mülkiyete ilişkin
tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın Asliye Hukuk
Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği belirtilerek, Fethiye 1.
Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
18. Fethiye Kadastro Mahkemesinin 19/12/2014 tarihli yazısı
ile dosya Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş olup, Mahkemenin
E.2014/701 sayılı dosyasında yargılama halen devam etmektedir.
19. Başvurucular, 27/12/2013, 6/2/2014 ve 30/5/2014
tarihlerinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır.
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
20. Mahkemenin 17/3/2016 tarihinde yapmış olduğu toplantıda,
başvurucuların 27/12/2013 tarihli ve 2013/9884 numaralı bireysel başvuruları
incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların İddiaları
21. Başvurucular Muğla ili Fethiye ilçesinde bulunan 1330
parsel numaralı taşınmazın yarı hissesinin murisleri adına tespit ve tapuya
tescil edildiğini, Orman İşletme Müdürlüğü tarafından taşınmazın orman vasfı
ile Maliye Hazinesi adına tapuya tescili istemiyle 26/3/2002 ve 27/11/2002
tarihlerinde Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin E.2002/175 ve E.2002/699
sayılı dosyalarında tapu iptali ve tescil davaları açıldığını, Mahkemece her
iki dava dosyasının birleştirildiğini, taşınmazın bulunduğu yerde kadastro
uygulama çalışmaları yapılması üzerine Mahkemece görevsizlik kararı verilerek
dava dosyasının Kadastro Mahkemesine gönderilmesine hükmedildiğini, anılan
Mahkemece de karşı görevsizlik kararı verildiğini, yargılamanın halen devam
ettiğini, makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek, adil yargılanma
haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
B. Değerlendirme
1. Kabul Edilebilirlik Yönünden
22. Başvuru formu ve eklerinin incelenmesi sonucunda açıkça
dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini
gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul
edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
23. Başvurucular, Muğla ili Fethiye ilçesinde bulunan 1330
parsel numaralı taşınmazın yarı hissesinin murisleri adına tespit ve tapuya
tescil edildiğini, Orman İşletme Müdürlüğü tarafından taşınmazın orman vasfı
ile Maliye Hazinesi adına tapuya tescili istemiyle 26/3/2002 ve 27/11/2002
tarihlerinde Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ve birleştirilerek
görülen davaların halen devam ettiğini, makul sürede yargılama yapılmadığını
belirterek, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
24. Medeni hak ve yükümlülüklere ilişkin yargılamaların makul
sürede sonuçlanmadığı yönündeki iddialar daha önce bireysel başvuru konusu
yapılmış ve Anayasa Mahkemesince makul sürede yargılanma hakkının adil
yargılanma hakkının kapsamına dâhil olduğu kabul edilerek, bir davadaki
yargılama süresinin makul olup olmadığının tespitinde davanın karmaşıklığı,
yargılamanın kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun davanın hızla sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususların dikkate alınacağı belirtilmiş (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13,
2/7/2013, §§ 34–59) ve bu kapsamda yapılan incelemeler sonucu makul sürede
yargılanma hakkının ihlal edildiğine yönelik kararlar verilmiştir (bkz. Gülseren Gürdal ve diğerleri,
B.No:2013/1115, 5/12/2013; Semira Babayiğit ve diğerleri, B.No:2013/3283,
19/12/2013; Haydar İzgi,
B.No:2012/673, 19/12/2013).
25. Başvuru konusu olay, Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde
açılan tapu iptali ve tescil davasına ilişkindir. 1086 sayılı mülga Hukuk Usulü
Muhakemeleri Kanunu ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer alan usul
hükümlerine göre yürütülen ve medeni hak ve yükümlülükleri konu alan somut
yargılama faaliyetinin makul süre değerlendirmesi için başlangıcı, uyuşmazlığı
karara bağlayacak yargılama sürecinin işletilmeye başlandığı tarih olup (Güher Ergun ve diğerleri, § 50) bu tarih
somut başvuru açısından 26/3/2002’dir.
26. Başvuruya konu dava, başvuruculardan Yüksel Kurt ve
Berrin Kavak yönünden miras bırakanlarından intikalle takip etmekte oldukları
bir uyuşmazlık olup, bu yönüyle makul süre değerlendirmesi bakımından dikkate
alınacak sürenin başlangıç anı, mirasçıların yargılamaya katıldıkları an değil,
somut olayda muris açısından değerlendirmeye esas alınan sürenin başlangıç
anıdır (Gülseren Gürdal ve diğerleri,
B. No: 2013/1115, 5/12/2013, § 51).
27. Sürenin bitiş tarihi ise, çoğu zaman icra aşamasını da
kapsayacak şekilde yargılamanın sona erme tarihidir. Ancak devam eden
yargılamalara ilişkin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasını
içeren başvuruların yargılama faaliyetinin devamı sırasında da yapılabilmesi
olanağı bulunduğundan, değerlendirmeye esas alınacak sürenin bitiş anı
başvurunun karara bağlandığı tarihtir (Güher Ergun ve Diğerleri, § 52).
28. Başvuruya konu yargılama sürecinin incelenmesinde,
yargılamanın konusunun, başvurucular adına tapuya tescil edilen taşınmazın tapu
kaydının iptali ile Orman Genel Müdürlüğü adına tescili istemine ilişkin olduğu
anlaşılmıştır.
29. Orman Genel Müdürlüğü tarafından, 26/3/2002 tarihinde
başvurucular ve arkadaşları aleyhine Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde
açılan davada, 1330 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı
adına tapuya tescili talep edilmiş, yargılama Mahkemenin E.2002/175 sayılı
dosyasında başlamıştır.
30. Yine Orman Genel Müdürlüğü tarafından 27/11/2002
tarihinde başvurucular ve arkadaşları aleyhine Fethiye 1. Asliye Hukuk
Mahkemesinde açılan davada 1330 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının iptali
ile davacı adına tapuya tescili talep edilmiş, yargılama Mahkemenin E.2002/699
sayılı dosyasında başlamıştır. Mahkemece 11/3/2003 tarihinde davanın konusunun
ve taraflarının aynı olduğu gerekçesiyle dava dosyalarının birleştirilmesine,
yargılamanın E.2002/175 sayılı dava dosyası üzerinden devamına karar
verilmiştir.
31. Mahkemece, tapu kayıtları getirtilmiş, taraflara tebligat
yapılmış, adresi tespit edilemeyen davalıların adresleri araştırılmış, davacı
vekiline, ölmüş olan davalılara ait veraset ilamlarını sunmaları için süre
verilmiştir. Veraset ilamlarının tamamlanmasından ve taraf teşkilinin
sağlanmasından sonra, 13/9/2007 tarihinde taşınmazın bulunduğu yerde keşif
yapılmasına karar verilmiştir. Keşiflerin defalarca ertelenmesinden sonra
28/11/2008 tarihinde keşif yapılmış ve bilirkişi raporu alınmıştır.
32. Mahkemece, 29/5/2012 tarihli duruşmada, taşınmazın
bulunduğu yerde kadastro uygulama çalışmalarının yapılması nedeniyle Mahkemenin
görevsizliğine ve dosyanın Fethiye Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar
verilmiştir. Görevsizlik kararı tüm davalılara tebliğ edildikten sonra, temyiz
edilmeksizin 30/1/2014 tarihinde kesinleşmiştir. Görevsizlik kararı üzerine
yargılamaya devam eden Fethiye Kadastro Mahkemesince karşı görevsizlik kararı
verilmiş, dosya merci tayini amacıyla Yargıtaya
gönderilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 6/11/2014 tarihli ilâmıyla Fethiye
1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiş
olup Mahkemenin E.2014/701 sayılı dosyasında yargılama halen devam etmektedir.
33. Mahkemece, davanın tensip zaptının tanzimi sonrasında,
yargılama sürecinde birçok duruşma yapılmış olup, belirtilen celseler arasında
genellikle üç aylık sürelerin bulunduğu, davanın esasına yönelik uyuşmazlığın
sona ermediği anlaşılmıştır.
34. Başvuruya konu davanın taraf sayısı ve mahiyeti nedeniyle
icrası gereken usul işlemlerinin niteliği başvuruya konu yargılamanın karmaşık
niteliğinin bulunduğunu ortaya koymakla birlikte, davaya bütün olarak
bakıldığında, yaklaşık on dört yıldır devam eden yargılama sürecinde makul
olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.
35. Açıklanan nedenlerle, başvurucuların Anayasa’nın 36.
maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma haklarının ihlal
edildiğine karar verilmesi gerekir.
3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden
36. Başvurucular, makul sürede yargılanma haklarının ihlali
nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesini talep etmişlerdir.
37. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanun'un “Kararlar”
kenar başlıklı 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
“Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa,
ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere
dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar
bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel
mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla
yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve
sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”
38. Başvurucuların tarafı olduğu uyuşmazlığa ilişkin yaklaşık
on dört yıldır devam eden yargılama süresi nazara alındığında, yargılama
faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan
manevi zararları karşılığında başvuruculardan Yüksel Kurt ve Berrin Kavak’a
mirasçıların sayısı da dikkate alınarak ayrı ayrı net 6.650,00 TL; başvurucular
Zehra Bolel ve Aziz Bolel’e
ayrı ayrı net 19.800,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
39. Başvurucu Zehra Bolel
tarafından yapılan 198,35 TL harçtan oluşan, diğer başvurucular Aziz Bolel, Yüksel Kurt ve Berrin Kavak tarafından ayrı ayrı
yapılan 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin ayrı ayrı başvuruculara
ödenmesine ve tüm başvuruculara 1.800,00 TL vekâlet ücretinin müştereken
ödenmesine karar verilmesi gerekir.
40. Başvuruya konu yargılamanın yaklaşık on dört yıldır devam
ettiği ve bu hususun makul sürede yargılanma hakkını ihlal ettiği gözetilerek,
anayasal bir hakkın ihlal edildiği açık olan bir yargılama dosyasında, hukuka,
adalete ve mahkemeye güven ilkesinin gördüğü zararın devam etmesinin önlenmesi
amacıyla, yargılamanın mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılmasını teminen, kararın bir örneğinin ilgili Mahkemesine
gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan
gerekçelerle;
A. Başvurucuların,
1.
Makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği yönündeki iddialarının KABUL
EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Anayasa’nın
36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma haklarının İHLAL
EDİLDİĞİNE,
B. Başvurucular Yüksel Kurt ve Berrin Kavak’a
ayrı ayrı net 6.650,00 TL, başvurucular Zehra Bolel
ve Aziz Bolel’e ayrı ayrı net 19.800,00 TL manevi
TAZMİNAT ÖDENMESİNE, başvurucuların tazminata ilişkin diğer taleplerinin
REDDİNE,
C. Başvurucu Zehra Bolel
tarafından yapılan 198,35 TL harçtan oluşan, diğer başvurucular Aziz Bolel, Yüksel Kurt ve Berrin Kavak tarafından ayrı ayrı
yapılan 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin ayrı ayrı BAŞVURUCULARA
ÖDENMESİNE ve belirtilen başvuruculara 1.800,00 TL vekâlet ücretinin MÜŞTEREKEN
ÖDENMESİNE,
D. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben
başvurucuların Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde
yapılmasına; ödemede gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten
ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,
E. Kararın
bir örneğinin Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
17/3/2016
tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.