logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Fatma Gül Oğuz ve Most Yapım Gösteri Hizmetleri A.Ş. [2.B.], B. No: 2014/10735, 8/6/2017, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

FATMA GÜL OĞUZ VE MOST YAPIM GÖSTERİ HİZMETLERİ A.Ş. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/10735)

 

Karar Tarihi: 8/6/2017

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

 

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

Raportör

:

Yakup MACİT

Başvurucular

:

1. Fatma Gül OĞUZ

 

 

2. Most Yapım ve Gösteri Hizmetleri A.Ş.

Vekili

:

Av. Gökçe KILIÇ GÜLSARAN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'ndan kaynaklanan haklara yapılan müdahalenin önlenmesi ve tazminat davasında, usul ve kanuna aykırı karar verilmesi; yargılamanın uzun sürmesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 26/6/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca E.2014/10737 sayılı başvuru dosyası, E.2014/10735 sayılı başvuru dosyasında birleştirilmiş, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucu Most Yapım ve Gösteri Hizmetleri A.Ş. (Şirket), dizi ve sinema alanında faaliyet gösteren bir prodüksiyon şirketidir. Başvurucu Fatma Gül Oğuz ise bir dönem ulusal bir kanalda yayımlanan S... adlı dizinin senaristidir.

9. D.Ş. isimli şahıs, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesine 31/12/2008 tarihinde açtığı davada, "Güvercin" isimli televizyon dizi projesini 2005 yılında başvurucu Şirket'e posta yoluyla gönderdiğini, Şirket yetkililerinin projeyle ilgilendiklerini belirterek yan hikâyeler talep ettiklerini, yan hikâyeleri zaman zaman normal veya elektronik posta yoluyla gönderdiğini, Şirket yetkililerinin kendisini İstanbul'a davet ettiklerini ancak kimseyle görüşemediğini, projeyi diğer yapımcılara gönderdiğinde hikâyenin benzerinin ulusal bir kanalda dizi olarak yayımlandığını belirttikerini, bu şekilde diziden haberdar olduğunu, başvurcuların projesini izinsiz olarak küçük değişiklikler yapmak suretiyle dizi hâline getirdiğini belirterek yapılan eser intihalininönlenmesini, maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

10. Mahkeme 25/11/2008 tarihinde, dava konusu senaryo taslağının belli bir fikri emek sarfedilmek suretiyle orjinal olarak oluşturulduğunu ve edebiyat eserleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini,bilirkişi rapor ve ek raporlarına göre S.. dizisinin "Güvercin" adlı film hikâyesinden yola çıkılarak işlenip uzatıldığı ve dizi hâline getirildiğinin tespit edildiğini belirterek senarist ve yapımcılardan oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda belirtilen 80.000 TL maddi tazminatile ihlalin ağırlığı, fiilin işleniş şekli dikkate alınarak takdiren 10.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar vermiştir.

11. Temyiz üzerine karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 28/6/2013 tarihli kararıyla onanmıştır.

12. Karar düzeltme talebi, aynı Dairenin 20/12/2013 tarihli kararıyla reddedilmiştir.

13. Ret kararı 27/5/2014 tarihinde başvuruculara tebliğ edilmiş ve 26/6/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

14. Mahkemenin 8/6/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

15. Başvurucu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

16. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

17. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği tarih, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).

18. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).

19. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında başvuru konusu davada yaklaşık 4 yıl 11 aylık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.

20. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

B. Diğer İhlal İddiaları

21. Başvurucular, yargılamada lehine olan delillerin ve uzman raporlarının dikkate alınmadığını, bilirkişi raporları arasında bariz çelişki ve eksiklikler olduğunu, maddi tazminat miktarına esas alınan bilirkişi raporunda zarar miktarını hangi kriterlere göre tespit edildiğinin belli olmadığını, Mahkemenin bu raporu araştırma yapmaksızın kabul ettiğini, meslek kuruluşlarından rayiç bedel sorulması yönündeki taleplerinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini, mahkemenin delilleri eksik ve hatalı değerlendirdiğini, uzman olmayan bilirkişi raporlarına dayanarak karar verdiğini belirterek Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.

22. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak derece mahkemeleri önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile derece mahkemelerince uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun esas yönünden adil olup olmaması bireysel başvuru incelemesine konu olamaz. Bunun tek istisnası, derece mahkemelerinin tespit ve sonuçlarının adaleti ve sağduyuyu hiçe sayan tarzda açık bir keyfîlik içermesi ve bu durumun kendiliğinden bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlükleri ihlal etmiş olmasıdır. Bu çerçevede kanun yolu şikâyeti niteliğindeki başvurular açıkça keyfîlik bulunmadıkça Anayasa Mahkemesince incelenemez (Necati Gündüz, Recep Gündüz, B. No: 2012/1027, 12/2/2013, § 26).

23. Başvurucuların ihlal iddialarının, yukarıda belirtilen içtihat kapsamında kanun yolu şikâyeti niteliğindedir. Somut olayda Mahkeme, başvurucu ve davalı tarafın iddia ve savunmalarını incelemiş, ilgili Kanun hükümlerini somut olay çerçevesinde değerlendirmek (bkz. § 10) suretiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Mahkemenin gerekçesi ve başvurucuların iddiaları incelendiğinde, iddiaların özünün Derece Mahkemeleri tarafından hukuk kurallarının ve delillerin değerlendirilmesinde ve yorumlanmasında isabet olmadığına ve esas itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.

24. Açıklanan nedenle başvurunun bu kısmının diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekmektedir.

C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden

25. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…”

26. Başvurucular, yeniden yargılama kararı verilmesi talebinde bulunmuşlardır.

27. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

28. Başvurucuların makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasıyla ilgili olarak herhangi bir tazminat talebinde bulunmadıkları anlaşıldığından başvurucular lehine manevi tazminata karar verilmesi mümkün değildir.

29. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 412,20 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.212,20 TL yargılama giderinin başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

2. Diğer ihlal iddialarının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Talep olmadığından başvurucular lehine manevi tazminata KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

D. 412,20 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.212,20 TL yargılama giderinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesine (E.2008/233, K.2011/51) GÖNDERİLMESİNE,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 8/6/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Fatma Gül Oğuz ve Most Yapım Gösteri Hizmetleri A.Ş. [2.B.], B. No: 2014/10735, 8/6/2017, § …)
   
Başvuru Adı FATMA GÜL OĞUZ ve MOST YAPIM GÖSTERİ HİZMETLERİ A.Ş.
Başvuru No 2014/10735
Başvuru Tarihi 26/6/2014
Karar Tarihi 8/6/2017
Birleşen Başvurular 2014/10737

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ndan kaynaklanan haklara yapılan müdahalenin önlenmesi ve tazminat davasında, usul ve kanuna aykırı karar verilmesi; yargılamanın uzun sürmesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı (bariz takdir hatası, içtihat farklılığı vs.-hukuk) Açıkça Dayanaktan Yoksunluk
Makul sürede yargılanma hakkı (hukuk) İhlal İhlalin tespiti

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 6216 Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun 50
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi