TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
İBRAHİM TOKGÖZ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/1081)
|
|
Karar Tarihi: 18/4/2018
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Serruh KALELİ
|
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
Raportör
|
:
|
Hüseyin
TURAN
|
Başvurucu
|
:
|
İbrahim
TOKGÖZ
|
Vekili
|
:
|
Av. Naim
KARAKAYA
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, yakalama kararı nedeniyle kişi hürriyeti ve
güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 21/1/2014 ve 21/11/2014 tarihlerinde yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formları ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. 2014/18327 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyasının konu
ve kişi yönünden hukuki irtibat nedeniyle 2014/1081 başvuru numaralı bireysel
başvuru dosyası ile birleştirilmesine, 2014/18327 başvuru numaralı bireysel
başvuru dosyasının kapatılmasına, incelemenin 2014/1081 başvuru numaralı
bireysel başvuru dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
7. Başvurucu, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen
soruşturma kapsamında 15/9/2013 tarihinde kasten öldürme suçundan Antalya 12.
Sulh Ceza Mahkemesince adli kontrol altına alınmıştır.
8. Başvurucu hakkında verilen adli kontrol kararının
kaldırılması ve yakalama emri düzenlenmesi amacıyla 16/9/2013 tarihindeBaşsavcılık tarafından Antalya 1. Sulh Ceza
Mahkemesine itirazda bulunulmuştur.
9. Antalya1. Sulh Ceza Mahkemesince 18/9/2013 tarihinde4/12/2004
tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 94. maddesi gereğince
başvurucu hakkında yakalama emri düzenlenmesine karar verilmiştir.
10. Başvurucubu karara Antalya 6. Ağır
Ceza Mahkemesi nezdinde itirazda bulunmuş, itiraz mercince
23/9/2013 tarihinde itirazın reddine kesin olarakkarar
verilmiştir.
11. Başsavcılık tarafından hazırlanan iddianame ile kasten
öldürme suçundan başvurucu hakkındakamu davası
açılmıştır.
12. Başvurucu hakkındaki dava Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesine
tevzi edilmiş,11/11/2013 tarihinde iddianamenin kabulüne karar verilmiş ve
kovuşturma aşaması başlamıştır.
13. Aynı tarihte tensiben yapılan
inceleme sonucunda Mahkeme; başvurucu hakkında, soruşturma aşamasında verilen
yakalama kararlarının kaldırılmasına ve tutuklanmak üzere yeniden yakalama emri
çıkarılmasına karar vermiştir. Başvurucununitirazı
üzerine Antalya 3. Ceza Mahkemesinin 9/11/2013 tarihli kararıyla söz konusu
itirazın reddine karar verilmiştir.
14. Başvurucu Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 9/10/2014
tarihli duruşmasında da yakalama kararının kaldırılmasını talep etmiş ve
mahkemece bu talep reddedilmiştir.
15. Başvurucu bu karara itiraz etmiştir. İtirazı inceleyen
Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/10/2014 tarihli kararıyla itirazın reddine
karar verilmiştir.
16. Ret kararları 23/12/2013 ve 23/10/2014 tarihinde başvurucuyatebliğ edilmiştir.
17. Başvurucu 21/11/2014 ve 21/1/2014 tarihlerinde bireysel
başvuruda bulunmuştur.
18. Başvurucu 9/12/2016 tarihinde kendisi bizzat Antalya 2. Ağır
Ceza Mahkemesine gelerek ifade vereceğini beyan etmesi üzerine Mahkemece resen
duruşma açılmasınave savunmasının alınmasına karar
verilmiştir. Mahkemece "kasten öldürme
suçunu işlediğine ilişkin kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin
bulunması, müsnet suçun CMK.nun
100/3.maddesinde yer alan katalog suçlardan olması, müsnet
suç için kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırı,sanığın
tutuklu kalmadığı dikkate alındığında, tutuklama tedbirinin bu aşamada ölçülü
olması, sanığın uzun süre yargılamayakatılmayarak,
yakalama emrinin infazına engel olarak kaçması nedeniyle bu aşamada adli
kontrol tedbirinin yetersiz kalacağı" gerekçeleriyle başvurucu
hakkında tutuklama kararı verilmiştir.
19. Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/2/2017 tarihli
kararıyla başvurucunun tahliyesine karar verilmiştir. Yargılama sonucunda
16/5/2017 tarihinde başvurucunun beraatine karar
verilmiştir.
20. Dava, bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla
istinaf aşamasında derdesttir.
IV. İLGİLİ HUKUK
21. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Yakalanan kişinin mahkemeye götürülmesi" kenar
başlıklı 94. maddesi şöyledir:
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen
yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişi, en
geç yirmi dört saat içinde yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılır.
(2) Yakalanan kişi, en geç yirmi dört saat
içinde yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılamıyorsa, aynı süre içinde
yakalandığı yer adliyesinde, mevcut değil ise en yakın adliyede kurulu sesli ve
görüntülü iletişim sisteminin kullanılması suretiyle yetkili hâkim veya mahkeme
tarafından bu kişinin sorgusu yapılır veya ifadesi alınır.
22. 5271 sayılı Kanun'un "Yakalama
emri ve nedenleri" kenar başlıklı 98. maddesi şöyledir:
"(1) Soruşturma evresinde çağrı üzerine
gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli hakkında, Cumhuriyet savcısının istemi
üzerine sulh ceza hâkimi tarafından yakalama emri düzenlenebilir. Ayrıca,
tutuklama isteminin reddi kararına itiraz halinde, itiraz mercii tarafından da
yakalama emri düzenlenebilir.
(2) Yakalanmış iken kolluk görevlisinin
elinden kaçan şüpheli veya sanık ya da tutukevi veya ceza infaz kurumundan
kaçan tutuklu veya hükümlü hakkında Cumhuriyet savcıları ve kolluk kuvvetleri
de yakalama emri düzenleyebilirler.
(3) Kovuşturma evresinde kaçak sanık hakkında
yakalama emri re'sen veya Cumhuriyet savcısının
istemi üzerine hâkim veya mahkeme tarafından düzenlenir.
(4) Yakalama emrinde, kişinin açık eşkâli,
bilindiğinde kimliği ve yüklenen suç ile yakalandığında nereye gönderileceği
gösterilir."
V. İNCELEME VE GEREKÇE
23. Mahkemenin 18/4/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
24. Başvurucu; hakkında çıkarılan tutuklamaya yönelik yakalama
emrinin hukuki şartlarının oluşmadığını, bu kararın hürriyeti bağlayıcı bir
nitelikte olduğunu, söz konusu kararın varlığı devam ettiği müddetçe
özgürlüğünden yoksun kalma riski altında bulunduğunu, yakalama emrinin infaz
edilmeye başladığı anda kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edileceğini,
diğer koruma tedbirlerinin neden yeterli olamayacağının yakalama kararının
gerekçesinde ortaya konulmadığını ve yargılama açısından tüm delillerin
toplandığını, ayrıca yakalama kararına yapılan itirazın matbu ve basmakalıp
gerekçelerle reddedildiğini belirterek etkili başvuru, kişi hürriyeti ve
güvenliği ile adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
25. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun şikâyetinin özü, hukuki
şartların bulunmaması nedeniyle hakkında verilen yakalama kararının kişi
hürriyeti ve güvenliği hakkını ihlal edeceğine ilişkin olduğundan başvurunun
Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği
hakkı kapsamında incelenmesi gerekir.
26. Anayasa Mahkemesi, yakalama emirlerinin infaz edilmediği
dönemde temel hak ve hürriyetlere yönelik bazı etkileri bulunsa da bu dönemde
henüz kişilerin fiziksel özgürlükleri maddi olarak kısıtlanmamış olduğundan söz
konusu etkilerin kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik bir müdahale
olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını belirtilmiştir (Galip Öğüt [GK], B. No: 2014/5863, 1/3/2017, § 41). Aynı durum infaz
edilmemiş tutuklamaya yönelik yakalama kararı için de geçerlidir.
27. Somut olayda başvurucu hakkında 18/9/2013 tarihinde
Antalya1. Sulh Ceza Mahkemesince ve 11/11/2013 tarihinde Antalya 2. Ağır Ceza
Mahkemesince verilen yakalama kararları infaz edilememiştir. Başvurucu
9/12/2016 tarihinde bizzat Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesine gelerek hakkındaki
suçlamalara ilişkin olarak ifade vereceğini beyan etmesi üzerine resen duruşma
açılmış ve savunması alınmıştır. Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, kuvvetli suç
şüphesinin varlığını gösteren somut olguların varlığı ve tutuklama nedenlerinin
bulunduğu gerekçesiyle başvurucunun tutuklanmasına karar vermiştir. Dolayısıyla
yakalama kararına ilişkin olarak başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği
hakkına bir müdahalede bulunulmamıştır. Başvurucunun tutuklanmasının ise
bireysel başvuruya konu edilmediği görülmektedir.
28. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun iddiasına ilişkin olarak
bir ihlalin olmadığı açık olduğundan başvurunun bu kısmının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekmektedir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA
18/4/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.