TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
NAİM ZEYREK BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/11681)
Karar Tarihi: 26/12/2017
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Hicabi DURSUN
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Raportör Yrd.
İsmail Emrah PERDECİOĞLU
Başvurucu
Naim ZEYREK
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, kamu görevine iade isteminin reddi üzerine açılan davada masumiyet karinesinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 15/7/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Komisyonca kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Bölüm Başkanı tarafından kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyleolaylar özetle şöyledir:
6. Başvurucu, Iğdır Meslek Yüksek Okulunda okutman olarak görevine devam ederken hakkında rüşvet aldığına ilişkin şikâyette bulunulması üzerine yapılan disiplin soruşturmasının ardından 20/12/2000 tarihinde kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmıştır. Aynı zamanda başvurucu hakkında rüşvet almak suçlamasıyla Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştır.
7. Yargılama sonunda Iğdır Ağır Ceza Mahkemesi 21/1/2010 tarihli kararı ile başvurucunun atılı suçu işlediğini sabit görmüştür. Bu kapsamda başvurucunun beş yıl hapis ve adli para cezası ile cezalandırılmasına, memuriyetten müebbeten mahrumiyetine ancak devamında bu cezalara ilişkin hüküm hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar vermiştir.
8. Başvurucu, Mahkeme kararının ardından yeniden göreve başlatılması istemiyle Yükseköğretim Kuruluna müracaat etmiş ancak bu talep 1/4/2010 tarihinde reddedilmiştir. Başvurucu ret işleminin iptali istemiyle Ankara 14. İdare Mahkemesinde 7/6/2010 tarihinde dava açmıştır.
9. Yargılama sonunda Ankara 14. İdare Mahkemesi (Mahkeme) 4/2/2011 tarihli kararı ile davayı reddetmiştir. Mahkeme gerekçesinde, kamu görevinden çıkarma cezasının iptali için Erzurum 1. İdare Mahkemesinde başvurucu tarafından açılan ve reddedilen davadan bahsedilmiştir. Bu kapsamda Mahkeme kamu görevinden çıkarma işleminin iptali için açılan söz konusu davada ret kararının kesinleştiğini, dolayısıyla görülmekte olan dava yönünden de idarenin iptali istenen işleminin hukuka aykırılık içermediğinin anlaşıldığını belirtmiştir. Mahkemece ayrıca Iğdır Ağır Ceza Mahkemesinin kararının da (Bkz. § 7) yalnızca o dava yönünden sonuç doğuracağı diğer hukuki işlemler üzerinde hukuki sonuç yaratmayacağı da açıkça vurgulanmıştır.
10. Temyiz incelemesi sonucu Danıştay Sekizinci Dairesi 17/5/2013 tarihinde onama kararı vermiş, karar düzeltme talebi de 13/5/2014 tarihinde reddedilmiştir.
11. Karar düzeltme isteminin reddine ilişkin ilam başvurucuya 16/6/2014 tarihinde tebliğ edilmiş, başvurucu 15/7/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
12. Mahkemenin 26/12/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiası
13. Başvurucu; HAGB kararının memuriyete dönmesine engel oluşturmadığını zira ortada somutlaşan bir ceza hükmü bulunmadığını, ayrıca denetim süresi geçtikten sonra açıklanması geri bırakılan hükmün tamamen ortadan kalkacağını ancak idari yargıda açtığı davada mahkemelerin bu hususları dikkate almadan hukuka aykırı karar verdiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
14. Anayasa Mahkemesi olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddiasının özü, delillerin yargılama makamlarınca eksik değerlendirilmesi sonucunda adil olmayan bir karar verildiğine ilişkindir. Bu nedenle anılan iddiaların adil yargılanma hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
15. Anayasa’nın 148. maddesinin dördüncü fıkrasında kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlara ilişkin şikâyetlerin bireysel başvuruda incelenemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda ilke olarak mahkemeler önünde dava konusu yapılmış maddi olay ve olguların kanıtlanması, delillerin değerlendirilmesi, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanması ile uyuşmazlıkla ilgili varılan sonucun adil olup olmaması bireysel başvuru konusu olamaz. Ancak bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklere müdahale teşkil eden, bariz takdir hatası veya açık bir keyfîlik içeren yorum, uygulama ve sonuçlar Anayasa Mahkemesinin denetim yetkisi kapsamındadır (Ahmet Sağlam, B. No: 2013/3351, 18/9/2013, § 42).
16. Somut olayda Mahkemenin, başvurucu tarafından kamu görevinden çıkarma işlemine karşı açılan ve reddedilen davaya atıfta bulunarak göreve iade istemini reddeden idari işlemin de hukuka aykırı olmadığı yönünde değerlendirme yaptığı görülmektedir. Ayrıca Mahkeme kararında; başvurucunun HAGB kararına konu fiili işlediği kabulünü içeren ifadelere yer verilmemiştir. Aksine ceza yargılamasından ayrı olarak idare hukuku hükümleri kapsamında toplanan delillere göre değerlendirme yapılmıştır. Ötesinde Mahkeme, HAGB kararının yalnızca o dava yönünden sonuç doğuracağının da açıkça altını çizmiştir. Bu kapsamda kararda geçen ifadelerden ceza yargılamasına konu somut olaya ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakta ve başvurucunun adil yargılanma hakkını ihlal edildiğinden söz edilemeyeceği kanaatine varılmaktadır.
17. Ankara 14. İdare Mahkemesinin gerekçesi ve başvurucunun iddiaları incelendiğinde iddiaların özünün derece mahkemelerince delillerin değerlendirilmesinde ve yorumlanmasında isabet olmadığına ve esas itibarıyla yargılamanın sonucuna ilişkin olduğu görülmektedir.
18. Açıklanan nedenlerle kanun yolu şikâyeti niteliğinde olan başvurunun bu kısmının da diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 26/12/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.