TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
HAYDAR DEMİRHAN VE SERDAR DEMİRHAN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/11821)
|
|
Karar Tarihi: 8/6/2017
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
|
|
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
Celal Mümtaz AKINCI
|
Raportör
|
:
|
Akif YILDIRIM
|
Başvurucu
|
:
|
1. Haydar DEMİRHAN
|
|
|
2. Serdar DEMİRHAN
|
Vekili
|
:
|
Av. Hatip MERCAN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ceza davasında tanık dinletme taleplerinin
gerekçesiz reddedilmesi ve hukuka aykırı delillere dayanılarak mahkûmiyet
kararı verilmesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 10/7/2014 ve 11/7/2014 tarihlerinde
yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan
ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. 2014/11987 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyasının
hukuki irtibat nedeniyle2014/11821 başvuru numaralı bireysel başvuru dosyası
ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
9. (Kapatılan) İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK 250.
madde ile görevli) 26/2/2013 tarihli ve E.2009/186,
K.2013/29 sayılı kararıyla suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve
uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından başvurucular hakkında mahkûmiyet
kararı verilmiştir.
10. Başvurucuların anılan kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay
10. Ceza Dairesinin 12/6/2014 tarihli ve E.2014/3459,
K.2014/4613 sayılı kararıyla anılan hükümonanmıştır.
Aynı dosyada yargılanan bir kısım sanık yönünden ise bozma kararı verilmiştir.
11. Yargıtayın kısmi bozmaya ilişkin
kararının ardından dosya, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2009/2 sayısına
kaydedilmiştir.
12. Başvurucular nihai karardan 12/6/2014
tarihinde haberdar olmuştur. Bireysel başvurular 10/7/2014
ve 11/7/2014 tarihlerinde yapılmıştır.
13. Bireysel
başvurular sonrasında İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi 16/2/2016
tarihli ve E.2009/2, K.2013/8 sayılı ek kararı ile başvurucular hakkında
infazın durdurulmasına ve yukarıda belirtilen davada yargılamanın yenilenmesine
karar vermiştir. Ek kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
"İstanbul (kapatılan) 12.Ağır Ceza
Mahkemesince 2009/186 Esas - 2013/29 sayılı kararıylasanıklardan
A. D. liderliğinde örgüt kapsamında sanıklar ...
Haydar, Serdar ... yönündenTCK 188/3-4-5, 220/1-2
maddeleri gereğince sanıkların cezalandırılması yoluna gidilmiş, yapılan temyiz
incelemesi sonucunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yargılamanın iadesi
yönünde talepte bulunan sanıklar Haydar Demirhan ve Serdar Demirhan yönünden
beraat mütalaasında bulunmuş Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2014/359 Esas -
2014/4613 Karar sayılı ilamıyla oy çokluğuyla (3/2 Başkan ile bir üyenin
muhalefeti ile)sanıklar Haydar Demirhan ve Serdar Demirhan yönünden yerel
mahkeme kararının onanmasına, [karar verilmiştir]. Sanıkların Anayasa
Mahkemesi ve CMK 'daki tutukluluk süreleri gözönüne alınarak 5 yılı dolmuş olduğundan bu sanıklar
yönünden tahliye yoluna gidilmiştir.
Sanıklar Haydar Demirhan ve Serdar Demirhan
vasilerinin talebiyle hükme esas alınan ve evde yapılan arama tutanağının sahte
olduğunu belirtmiş ev arama tutanağında ismi geçen S. T.nin imzasının sahteve bu hususta Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda
bulunmuş Cumhuriyet Savcılığı ilgili ev arama tutanağı bilirkiyiye
tevdii edilmiş 31/12/2012 tarihinde Adli Tıp Uzmanı
(Grafolog) C. A. imzası ile alınan bilirkişi raporunda ev arama tutanağındaki
S.T.ye atfen atılan imzanın S. T.nin eli ürünü olmadığının rapor edildiği
görülmüştür.
...
Sanıkların
cezalandırılmasına gidilen CMK 311/1-amaddesine göre duruşmada kullanılan ve
hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa yargılamanın iade nedeni
sayıldığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun emsal kararlarında da koşullarına
uymayan bir arama kararına istinaden yapılan aramanın hukuka aykırı olacağını
böyle bir arama ile elde edilen deliller yargılama neticesine hükme esas
alınamayacağı durumu karşısında CMK 318. [m]addesi
gereğince yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule değerolduğuna
karar verilmesi gerektiğinden CMK 312. maddesi gereğince sanıklar HAYDAR
DEMİRHAN VE SERDAR DEMİRHAN'ınileride mağduriyetine
yol açmama adına yapılan inceleme sonucunda yenileme isteminin CMK 321/2.
MADDESİNE GÖRE KABULÜNE veyeniden duruşma açılmasına,
... İNFAZIN DURDURULMASINA, infaz evrakının
geri alınmasına ve bu husustaİstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı İlamat ve İnfaz Masasına müzekkere
yazılmasına [karar verildi.]"
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
14. Mahkemenin 8/6/2017 tarihinde yapmış
olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların
İddiaları
15. Başvurucular mahkûmiyetlerine esas alınan telefon
görüşmelerinin yakın akrabalar arasında gerçekleşmesinden dolayı hukuka aykırı
delil niteliğinde olduğunu, soruşturma kaspamında
icra edilen arama neticesinde tutulan tutanağın altındaki imzanın işlem tanığı
S.T.ye ait olmadığını, bu durumun adli tıp uzmanı raporu ile ispatlandığını,
buna rağmen kararda bu hususlara hiç değinilmediğini ve arama tutanağı altında
imzası bulunan şahısların tanık olarak dinlenmesi taleplerinin gerekçesiz
biçimde reddedildiğini belirterek Anayasa'nın 22., 36.
ve 38. maddelerinde belirtilen haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüş;
yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuşlardır.
B. Değerlendirme
16. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (2) numaralı
fıkrası uyarınca bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurabilmek
için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir. Temel hak ve
özgürlüklere saygı, devletin tüm organlarının anayasal ödevi olup bu ödevin
yerine getirilmemesi nedeniyle ortaya çıkan hak ihlallerinin düzeltilmesi idari
ve yargısal makamların görevidir. Bu nedenle temel hak ve özgürlüklerin ihlal
edildiği iddialarının öncelikle derece mahkemeleri önünde ileri sürülmesi, bu
makamlar tarafından değerlendirilmesi ve bir çözüme kavuşturulması esastır (Ayşe Zıraman ve Cennet
Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, §
16).
17. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen hak
ihlallerinin derece mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek
ikincil nitelikte bir kanun yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği
gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle
olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Bu ilke uyarınca başvurucunun
şikâyetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne
uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve kanıtlarını zamanında bu
makamlara sunması, aynı zamanda bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için
gerekli özeni göstermiş olması gerekir (Ayşe
Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, § 17).
18. Somut olayda başvurucular hakkında verilmiş olan karar,
temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 12/6/2014
tarihli kararıyla onanarak kesinleşmiştir. Ancak başvurucular vasisinin
bireysel başvurudan sonra 8/1/2016 tarihli dilekçesi
ile olağanüstü kanun yolu niteliğinde olan yargılamanın yenilenmesi talebiyle
dosyanın devredildiği mahkemeye yaptığı başvuru kabul edilmiştir.
19. Yargılamanın yenilenmesi, olağanüstü bir kanun yolu olarak
düzenlenmişse de mahkemece yargılamanın yenilenmesine karar verilmesi hâlinde
yapılacak duruşma sonucunda dava hakkında yeniden hüküm verilecektir. Anılan
hükme karşı kanun yollarına başvurulması imkânı da bulunmaktadır. Dolayısıyla
bu süreçte adil yargılanma hakkına yönelik ihlal iddialarının öncelikle derece
mahkemelerince incelenmesinin beklenilmesi Anayasa Mahkemesinin ikincil
nitelikteki rolüne uygun olacaktır (Orhan
Eren, B. No: 2014/3003, 9/3/2017, § 34).
20. Açıklanan nedenlerle başvurunun başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul
edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru
yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yapılan yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
BIRAKILMASINA 8/6/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.