Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Şevket Arslan ve Nuredin Doğan [2.B.], B. No: 2014/1202, 17/11/2014, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ŞEVKET ARSLAN VE NUREDİN DOĞAN BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/1202)

 

Karar Tarihi: 17/11/2014

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Alparslan ALTAN

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

Raportör Yrd.

:

Derya ATAKUL

Başvurucular

:

Şevket ARSLAN

 

 

Nuredin DOĞAN

Vekilleri

:

Av. Mustafa ERASLAN

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvurucular, silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu işledikleri iddiasıyla yargılandıkları davanın halen devam ettiğini ve makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşler ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 23/1/2014 tarihinde İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. İdari yönden yapılan ön incelemede başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir durumun bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. İkinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca, 10/6/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesi Bölüm tarafından yapılmak üzere, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

4. Başvurucu Şevket Arslan tarafından yapılan 2014/1202 numaralı bireysel başvuru dosyası ile başvurucu Nuredin Doğan tarafından yapılan 2014/1205 numaralı bireysel başvuru dosyası, aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle birleştirilmiş, incelemeye 2014/1202 numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden devam edilmiştir.

5. Bölüm tarafından 4/7/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

6. Başvuru konusu olay ve olgular ile başvurunun bir örneği, görüş için Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Adalet Bakanlığının 22/7/2014 tarihli yazısında, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen, başvuru hakkında görüş sunulmayacağı bildirilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

7. Başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir:

8. Başvurucular, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK. 250. madde ile yetkili) yürütülmekte olan soruşturma kapsamında 13/12/2009 tarihinde yakalanarak gözaltına alınmışlardır.

9. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesince (CMK. 250. madde ile görevli) 14/12/2009 tarih ve 2009/135 Sorgu sayılı karar ile başvurucuların "silahlı terör örgütüne üye olmak ve mala zarar vermek" suçlarından tutuklanmalarına karar verilmiştir.

10. Başvurucular hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 26/1/2010 tarih ve E.2010/102 sayısı ile "silahlı terör örgütüne üye olmak, mala zarar vermek ve terör örgütü propagandası yapmak" suçlarını işledikleri iddiasıyla iddianame düzenlenmiştir.

11. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. madde ile görevli), 11/2/2010 tarihli karar ile iddianamenin iadesine karar vermiştir.

12. Başsavcılığın, iddianamenin iadesi kararına itirazı üzerine, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince (CMK. 250. madde ile görevli) 24/2/2010 tarih ve 2010/176 Değişik İş sayılı karar ile itirazın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

13. Anılan karar üzerine, başvurucular hakkında Başsavcılıkça, 8/4/2010 tarih ve E.2010/350 sayısı ile "silahlı terör örgütüne üye olmak, kamu malına zarar vermek, mala zarar vermek ve terör örgütü propagandası yapmak" suçlarını işledikleri iddiasıyla iddianame düzenlenmiştir.

14. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. madde ile görevli), 13/4/2010 tarihli karar ile iddianamenin iadesine karar vermiştir.

15. Başsavcılığın itirazı üzerine, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince (CMK. 250. madde ile görevli) 26/4/2010 tarih ve 2010/391 Değişik İş sayılı karar ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

16. İddianamenin iadesi kararının kaldırılması üzerine yargılamaya başlayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK. 250. maddesi ile görevli), E.2010/118 sayılı dosya kapsamında 7/5/2010 tarihinde yaptığı tensiple başvurucuların tahliyesine karar vermiştir.

17. Mahkemece 15/9/2011 tarih ve E.2010/118, K.2011/146 sayılı karar ile “mala zarar verme” suçundan başvurucular hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine, başvuruculardan Nuredin Doğan’ın “silahlı terör örgütüne üye olmak, kamu malına zarar vermek ve terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından beraatine, Şevket Arslan’ın “silahlı terör örgütü üyesi olmak ve kamu malına zarar vermek” suçlarından beraatine, “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

18. Kararın savcılık makamı ve başvurucular tarafından temyizi üzerine dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş, Başsavcılıkça 24/7/2012 tarihli yazı ile kanun değişikliği nedeniyle başvurucuların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, dosya iade edilmiştir.

19. Mahkemece, 24/8/2012 tarih ve E.2010/118, K.2011/146 sayılı Ek karar ile başvuruculardan Şevket Arslan hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan kurulan 15/9/2011 tarihli mahkûmiyet hükmünün kaldırılmasına ve bu suçtan cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının ertelenmesine karar verilmiştir.

20. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, başvurucular hakkında 15/9/2011 tarihli hüküm ile verilen beraat kararlarının savcılık makamı tarafından temyiz edildiği gerekçesiyle anılan kararlara yönelik temyiz incelemesi yapılması için dosya yeniden Yargıtaya gönderilmiştir.

21. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 18/9/2013 tarih ve E.2012/260165 sayılı Tebliğname ile başvurucu Şevket Arslan hakkında verilen beraat kararlarının onanmasına, başvurucu Nuredin Doğan hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan verilen beraat kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

22. Temyiz incelemesi Yargıtayda devam etmektedir.

23. Başvurucular, 23/1/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır.

B. İlgili Hukuk

24. 26/9/2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151. maddesinin (1) numaralı fıkrası, 152. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi ile 314. maddesinin (2) numaralı fıkrası; 12/4/1991 tarih ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 7. maddesinin ikinci fıkrası.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

25. Mahkemenin 17/11/2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucuların 23/1/2014 tarih ve 2014/1202 numaralı bireysel başvuruları incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucuların İddiaları

26. Başvurucular, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 13/12/2009 tarihinde gözaltına alınarak 14/12/2009 tarihinde tutuklandıklarını, 7/5/2010 tarihinde tahliye edildiklerini ancak "silahlı terör örgütüne üye olmak, kamu malına zarar vermek, mala zarar vermek ve terör örgütü propagandası yapmak" suçlarını işledikleri iddiasıyla haklarında açılan kamu davasının halen devam ettiğini ve makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.

B. Değerlendirme

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

27. Başvuru formu ile eklerinin incelenmesi sonucunda, açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

28. Başvurucular, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca haklarında açılan kamu davasının halen devam ettiğini ve makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.

29. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün olmayıp (B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18), Sözleşme metni ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarından ortaya çıkan ve adil yargılanma hakkının somut görünümleri olan alt ilke ve haklar, Anayasa’nın 36. maddesinde yer verilen adil yargılanma hakkının da unsurlarıdır. Anayasa Mahkemesi de Anayasa’nın 36. maddesi uyarınca inceleme yaptığı birçok kararında, ilgili hükmü Sözleşme’nin 6. maddesi ve AİHM içtihadı ışığında yorumlamak suretiyle, Sözleşme’nin lafzi içeriğinde yer alan ve AİHM içtihadıyla adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil edilen ilke ve haklara, Anayasa’nın 36. maddesi kapsamında yer vermektedir. Somut başvurunun dayanağını oluşturan makul sürede yargılanma hakkı da yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca adil yargılanma hakkının kapsamına dâhil olup, ayrıca davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğunu belirten Anayasa’nın 141. maddesinin de Anayasa’nın bütünselliği ilkesi gereği, makul sürede yargılanma hakkının değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 38–39).

30. Davanın karmaşıklığı, yargılamanın kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun davanın hızla sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar, bir davanın süresinin makul olup olmadığının tespitinde göz önünde bulundurulması gereken kriterlerdir (B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 41–45).

31. Anayasa’nın 36. ve Sözleşme’nin 6. maddesi uyarınca kişilere, cezai alanda yöneltilen suçlamaların da (suç isnadı) makul sürede karara bağlanmasını isteme hakkı tanınmıştır. İsnat olunan fiil, ceza kanunlarında suç olarak nitelendirilmiş ve yargılama aşamasında ceza hukukunun kuralları uygulanmış ise ayrıca bir uygulanabilirlik incelemesi yapılmaksızın kendiliğinden adil yargılanma hakkının kapsamına girer (B. No: 2013/625, 9/1/2014, § 31). Başvuru konusu olayda, başvurucular hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak, kamu malına zarar vermek, mala zarar vermek ve terör örgütü propagandası yapmak" suçlarını işledikleri iddiasıyla soruşturma başlatılmıştır. Başvurucular hakkında isnat olunan suçlar 5237 sayılı Kanun’un 151. maddesinin (1) numaralı fıkrası, 152. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi ve 314. maddesinin (2) numaralı fıkrası ile 3713 sayılı Kanun’un 7. maddesinin ikinci fıkrasında hapis veya adli para cezasını gerektirir şekilde tanımlanmıştır. Bu çerçevede başvurucular hakkındaki suç isnadına dayalı yargılamanın Anayasa’nın 36. maddesinin güvence kapsamına girdiği konusunda kuşku bulunmamaktadır (B. No: 2012/625, 9/1/2014, § 32).

32. Ceza muhakemesinde yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken sürenin başlangıcı, bir kişiye suç işlediği iddiasının yetkili makamlar tarafından bildirilmesi veya isnattan ilk olarak etkilendiği arama ve gözaltı gibi bir takım tedbirlerin uygulanması anıdır. Somut başvuru açısından bu tarih, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başvurucuların gözaltına alındıkları 13/12/2009 tarihidir. Ceza yargılamasında sürenin sona erdiği tarih, suç isnadının nihai olarak karara bağlandığı, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul süre şikâyetiyle ilgili kararını verdiği tarihtir (B. No: 2013/695, 9/1/2014, § 35).

33. Başvuruya konu yargılama sürecinin incelenmesinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 13/12/2009 tarihinde gözaltına alınan, 14/12/2009 tarihinde tutuklanan başvurucular hakkında, 26/1/2010 tarihinde "silahlı terör örgütüne üye olmak, mala zarar vermek ve terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından iddianame hazırlandığı, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince iddianamenin iadesine karar verildiği, bu karara yapılan itirazın kısmen kabulü üzerine Başsavcılıkça bu defa başvurucular hakkında, 8/4/2010 tarihinde "silahlı terör örgütüne üye olmak, kamu malına zarar vermek, mala zarar vermek ve terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından iddianame hazırlandığı, Mahkemece tekrar iddianamenin iadesine karar verildiği, ancak bu karara yapılan itiraz üzerine, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince kararın kaldırılmasına hükmedildiği anlaşılmıştır. Anılan hüküm üzerine, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, 7/5/2010 tarihli tensiple başvurucuların tahliyesine karar verildiği, Mahkemece yapılan yargılamada başvurucuların savunmalarının alındığı, suça konu olayın görüntülerini içeren CD’lere ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve 15/9/2011 tarihli karar ile “mala zarar verme” suçundan başvurucular hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine, başvuruculardan Nuredin Doğan’ın “silahlı terör örgütüne üye olmak, kamu malına zarar vermek ve terör örgütü propagandası yapmak” suçlarından beraatine, Şevket Arslan’ın “silahlı terör örgütü üyesi olmak ve kamu malına zarar vermek” suçlarından beraatine, “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği tespit edilmiştir. Kararın savcılık makamı ve başvurucular tarafından temyizi üzerine dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş, Başsavcılıkça 24/7/2012 tarihli yazı ile kanun değişikliği nedeniyle başvurucuların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, dosya iade edilmiştir. Mahkemece, 24/8/2012 tarihli Ek karar ile başvuruculardan Şevket Arslan hakkında “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının ertelenmesine karar verilmiştir. Başvurular hakkında verilen beraat kararlarının savcılık makamı tarafından da temyiz edildiği gerekçesiyle anılan kararlara yönelik temyiz incelemesi yapılması için dosyanın 10/9/2012 tarihinde Yargıtaya gönderildiği, incelemenin Yargıtayda devam ettiği belirlenmiştir.

34. 4/12/2004 tarih ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun öngördüğü yargılama usullerine tabi mahkemeler nezdindeki yargılamaların makul sürede tamamlanmadığı yönündeki iddialar daha önce bireysel başvuru konusu yapılmış ve Anayasa Mahkemesi tarafından makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yönünde kararlar verilmiştir (B. No: 2012/625, 9/1/2014, §§ 23-41; B. No: 2013/695, 9/1/2014, §§ 24-40).

35. Başvurunun değerlendirilmesi neticesinde, başvuruya konu ceza davası; hukuki meselenin çözümündeki güçlük, maddi olayların karmaşıklığı, delillerin toplanmasında karşılaşılan engeller, taraf sayısı gibi kriterler dikkate alındığında karmaşık olmaktan uzaktır. Başvurucuların tutum ve davranışlarıyla ve usuli haklarını kullanırken özensiz davranmasıyla yargılamanın uzamasına önemli ölçüde sebep oldukları da söylenemez. Anılan davaya bütün olarak bakıldığında, somut başvuru açısından farklı bir karar verilmesini gerektirecek bir yön bulunmadığı ve söz konusu yaklaşık beş yıllık yargılama sürecinde makul olmayan bir gecikmenin olduğu sonucuna varılmıştır.

36. Açıklanan nedenlerle, başvurucuların Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden

37. Başvurucular, makul sürede yargılama yapılmadığı için ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmişlerdir.

38. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un “Kararlar” kenar başlıklı 50. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

 “Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”

39. Başvurucuların tarafı olduğu uyuşmazlığa ilişkin yaklaşık beş yıllık yargılama süresi nazara alındığında, yargılama faaliyetinin uzunluğu sebebiyle, yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvuruculara ayrı ayrı net 3.350,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

40. Başvurucular Şevket Arslan ve Nuredin Doğan tarafından ayrı ayrı yapılan 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin ayrı ayrı başvuruculara ödenmesine ve belirtilen başvuruculara 1.500,00 TL vekâlet ücretinin müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.

41. Başvuruya konu yargılamanın yaklaşık beş yıldır devam ettiği ve bu hususun makul sürede yargılanma hakkını ihlal ettiği gözetilerek, anayasal bir hakkın ihlal edildiği açık olan bir yargılama dosyasında, hukuka, adalete ve mahkemeye güven ilkesinin gördüğü zararın devam etmesinin önlenmesi amacıyla, yargılamanın mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılmasını teminen, kararın bir örneğinin ilgili Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Başvurucuların;

1. Makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği yönündeki iddialarının KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

2. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma haklarının İHLAL EDİLDİĞİNE,

B. Başvuruculara ayrı ayrı net 3.350,00 TL manevi TAZMİNAT ÖDENMESİNE, başvurucuların tazminata ilişkin diğer taleplerinin REDDİNE,

C. Başvurucular Şevket Arslan ve Nuredin Doğan tarafından ayrı ayrı yapılan 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin ayrı ayrı BAŞVURUCULARA ÖDENMESİNE ve belirtilen başvuruculara 1.500,00 TL vekâlet ücretinin müştereken ödenmesine,

D. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına; ödemede gecikme olması halinde, bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal faiz uygulanmasına,

E. Kararın bir örneğinin ilgili derece Mahkemelerine gönderilmesine,

17/11/2014 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Şevket Arslan ve Nuredin Doğan [2.B.], B. No: 2014/1202, 17/11/2014, § …)
   
Başvuru Adı ŞEVKET ARSLAN VE NUREDİN DOĞAN
Başvuru No 2014/1202
Başvuru Tarihi 23/1/2014
Karar Tarihi 17/11/2014
Birleşen Başvurular 2014/1205

II. BAŞVURU KONUSU


Başvurucular, silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu işledikleri iddiasıyla yargılandıkları davanın halen devam ettiğini ve makul sürede yargılama yapılmadığını belirterek, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşler ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Suç İsnadı) Makul sürede yargılanma hakkı (ceza) İhlal Manevi tazminat

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5237 Türk Ceza Kanunu 151
152
314
3713 Terörle Mücadele Kanunu 7
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi