TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ENVER OCAK BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/12314)
|
|
Karar Tarihi: 27/12/2017
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
|
|
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
M. Emin KUZ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Yusuf Enes KAYA
|
Başvurucu
|
:
|
Enver OCAK
|
Vekili
|
:
|
Av. Ali Şadi TOKLU
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; uzun tutukluluk nedeniyle kişi hürriyeti ve
güvenliği hakkının, yargılamanın adil bir şekilde yürütülmemesi nedeniyle adil
yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 9/7/2014 tarihinde
yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve
bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağını
bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma
kapsamında başvurucu;suç
işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, bir suçu gizlemek veya başka bir
suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, örgüte bilerek
veya isteyerek yardım etme, nitelikli yağma, ihaleye fesat karıştırma, suçluyu
kayırma, birden fazla kişi tarafından birlikte yağma ve tehdit suçlarından
9/1/2010 tarihinde tutuklanmıştır.
9. Adana Cumhuriyet Başsavcılığının E.2011/120 sayılı
iddianamesi ile başvurucu ve diğer şüpheliler hakkında kamu davası açılmıştır.
10. Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2011/54 sayılı dava
dosyası üzerinden bir süre devam eden yargılama, anılan Mahkemenin kapatılması
nedeniyle İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2014/74 sayılı dava dosyası
üzerinden yürütülmeye başlanmıştır.
11. İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi 19/6/2014
tarihli duruşmada başvurucunun tutukluluk hâlinin devamına karar vermiştir.
12. Bu karara yapılan itiraz, İskenderun 2. Ağır Ceza
Mahkemesinin 4/7/2014 tarihli kararıyla
reddedilmiştir.
13. Başvurucu 9/7/2014 tarihinde
bireysel başvuruda bulunmuştur.
14. Başvurucu, yargılama devam ederken 5/1/2015
tarihinde tahliye edilmiştir.
15. İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi 20/11/2015
tarihli kararıyla başvurucunun mahkûmiyetine ve hakkında yakalama kararı
çıkarılmasına karar vermiştir. Mahkûmiyet kararı temyiz edilmiş olup temyiz
incelemesi devam etmektedir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Mahkemenin 27/12/2017 tarihinde
yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkının İhlal
Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucunun İddiaları
17. Başvurucu, başvuru tarihi itibarıyla 4 yıl 7 aydır tutuklu
olduğunu, soyut ve matbu gerekçelerle tutukluluk hâlinin sürdürülmesine karar
verilmesinin Anayasa'nın 19. maddesinde yer alan kişi hürriyeti ve güvenliği
hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüş; tazminat ve tahliye talebinde bulunmuştur.
2. Değerlendirme
18. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi
şöyledir:
"Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun
yollarının tüketilmiş olması şarttır."
19. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkı" kenar
başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
"İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem,
eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının
tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir."
20. Yukarıda belirilen Anayasa ve
Kanun hükümleri gereğince Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru, iddia edilen
hak ihlallerinin derece mahkemelerince düzeltilmemesi hâlinde başvurulabilecek
ikincil nitelikte bir kanun yoludur. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği
gereği Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilmek için öncelikle
olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt,
B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 17).
21. Anayasa Mahkemesi, tutukluluğun kanunda öngörülen azami
süreyi veya makul süreyi aştığı iddiasıyla yapılan bireysel başvurular
bakımından bireysel başvurunun incelendiği tarih itibarıyla başvurucu tahliye
edilmiş ise asıl dava sonuçlanmamış da olsa -ilgili Yargıtay içtihatlarına atıf
yaparak- 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesinde öngörülen tazminat davası açma imkânının
tüketilmesi gereken etkili bir hukuk yolu olduğu sonucuna varmıştır (Erkam Abdurrahman Ak, B. No: 2014/8515, 28/9/2016,
§§ 48-62; İrfan Gerçek, B. No:
2014/6500, 29/9/2016,§§ 33-45).
22. Somut olayda bireysel başvuruda bulunduktan sonra 5/1/2015 tarihinde tahliyesine karar verilen başvurucunun
tutukluluğunun makul süreyi aştığına ilişkin iddiası,5271 sayılı Kanun'un 141.
maddesi kapsamında açılacak davada da incelenebilir. Bu madde kapsamında
açılacak dava sonucuna göre başvurucunun tutukluluğunun makul süreyi aştığının
tespiti hâlinde görevli mahkemece başvurucu lehine tazminata da
hükmedilebilecektir. Buna göre 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinde belirtilen
dava yolu, başvurucunun durumuna uygun telafi kabiliyetini haiz etkili bir
hukuk yoludur ve bu olağan başvuru yolu tüketilmeden yapılan bireysel
başvurunun incelenmesi bireysel başvurunun "ikincil niteliği" ile bağdaşmamaktadır.
23. Açıklanan nedenlerle başvurucunun tutukluluğunun makul
süreyi aştığı iddiasına ilişkin olarak yargısal başvuru yolları tüketilmeden
bireysel başvuru yapıldığı anlaşıldığından başvurunun bu kısmının başvuru yollarının tüketilmemiş olması
nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Adil Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine
İlişkin İddia
1. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü
24. Başvurucu; hakkındaki soruşturmanın hukuka aykırı bir
şekilde yürütüldüğünü, gerekli araştırmaların yapılmadığını,savunmasının alınmadığını ileri
sürmüştür.
2. Değerlendirme
25. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun
iddialarının özünün yargılamanın adil bir şekilde yürütülmesine ilişkin olduğu
görülmektedir. Başvurucunun şikâyetleri adil yargılanma hakkı kapsamında
incelenmiştir.
26. 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası
uyarınca bireysel başvuru yoluna başvurabilmek için olağan kanun yollarının
tüketilmiş olması gerekir (bkz. §§ 19-21).
27. Somut olayda başvuruya konu dosyanın temyiz incelemesinin
devam ettiği görülmüştür. Bu nedenle başvurucu, iddialarını ileri sürebileceği
olağan kanun yollarını tüketmeksizin bireysel başvuruda bulunmuştur.
28. Açıklanan nedenlerle başvurunun bu kısmının diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
29. Başvurucunun bireysel başvuru
formunda dile getirmediği makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine
ilişkin şikâyeti ile daha sonra hükümle birlikte verilen yakalama kararına
yönelik şikâyetini başvurudan yaklaşık iki yıl sonra ayrı bir dilekçeyle yeni
bir başvuru yapmaksızın ve harç ödemeksizin öne sürdüğü anlaşıldığından bu
şikâyetler yönünden ayrıca bir değerlendirme yapılmamıştır.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine
ilişkin iddianın başvuru yollarının
tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 27/12/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.