TÜRKİYE
CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
CONCEPT OTOMOTİV
MÜHENDİSLİK İNŞAAT LTD. ŞTİ. BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/12348)
|
|
Karar Tarihi: 22/1/2015
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
M. Emin KUZ
|
Raportör
|
:
|
Akif YILDIRIM
|
Başvurucu
|
:
|
Concept Otomotiv Mühendislik İnşaat Limited Şirketi
|
Temsilcisi
|
:
|
Arif GÖKSEL BUĞDACI
|
Vekili
|
:
|
Av. Gülhan BAYAR BUĞDACI
|
I. BAŞVURUNUN
KONUSU
1. Başvurucu vekili, müvekkil
şirkete ait 34 BGC 99 plakalı araca usul ve yasaya aykırı olarak trafik idari
para cezasının kesildiğini, bu cezanın iptali için yargısal yollara
başvurduğunu, Mahkemenin, idarenin cevabi yazısını kendisine tebliğ etmeden
iptal başvurusunun reddine karar verdiğini belirterek, Anayasa'nın 36.
maddesinde tanımlanan adil yargılanma hakkı ile hukuk devleti, eşitlik ve
cezaların şahsiliği ilkelerinin ihlal edildiğini ileri sürmüş yeniden
yargılanma talebinde bulunmuştur.
II. BAŞVURU
SÜRECİ
2. Başvuru, 18/7/2014
tarihinde Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Dilekçe
ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde Komisyona
sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm İkinci
Komisyonunca, 26/11/2014 tarihinde kabul edilebilirlik
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine
karar verilmiştir.
III. OLAY VE
OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru formu ve eklerinde
ifade edildiği şekliyle ve UYAP aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler
çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
5. İstanbul Trafik Denetleme
Şube Müdürlüğünün 13/3/2014 tarih ve MA-05109735 seri
numaralı trafik idari para cezası karar tutanağı ile D-100 Kartal mevkiinde
yapılan radar uygulamasında hız sınırını aştığı tespit edilen başvurucuya ait
34 BGC 99 plakalı araca 356,00 TL idari para cezası kesilmiştir.
6. Trafik idari para cezası
karar tutanağında; aracın cinsi, rengi ve plakası, kabahatin işlendiği yer,
hangi kabahatin işlendiği, kabahatin nasıl tespit edildiği, tutanağı düzenleyen
görevlinin ad ve soyadı ile sicil numarası ve ceza tutarı ile ilgili bilgiler
yer almaktadır.
7. Anılan tutanak, başvurucuya 24/3/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
8. Başvurucunun trafik
ekiplerince düzenlenen idari para cezasının kaldırılması istemiyle İstanbul
Anadolu 23. Sulh Ceza Mahkemesine 4/4/2014 tarihinde
yapmış olduğu itiraz, Mahkemenin 2/6/2014 tarih ve 2014/287 Değişik İş sayılı
kararıyla kesin olarak reddedilmiştir.
9. Kararın gerekçesi şu şekilde
kaleme alınmıştır:
“…İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünden gelen
cevabi yazıda MA-05109735 seri sıra numaralı Trafik
İdari Para cezası karar tutanağı 13.03.2014 günü D-100 Kartal mevkiinde yapılan
radar uygulaması esnasında 34 BCG 99 plaka sayılı araç sürücüsünün araçlar için
50 km ( hususi otomobiller için 70 km ) km hız sınırı olan bölgede 102 km hız
ile araç kullandığı gerekçesiyle 2918 sayılı karayolları Trafik Kanununun
51/2-b (Hız ölçen teknik cihaz veya çeşitli usullerle yapılan tespit sonucu hız
sınırlarını %30’dan fazla aşmak ) maddesi gereğince 34 BGC 99 plaka sayılı
aracın tescil plakasına yine aynı kanunun 116. maddesi (sürücüsü tespit
edilemeyen araçlara tescil plakalarına göre ceza veya suç tutanağı düzenlenir)
hükmüne istinaden düzenlendiğini belirtmiştir.
13. 03.2014 tarih ve MA-05109735 seri sıra numaralı Trafik İdari
Para Cezası Karar tutanağı PTT tebligat sisteminde yapılan incelemede
19.03.2014 tarihinde ilgilisine gönderilmek üzere PTT Dağıtım merkezine teslim
edilmiş olup 24.03.2014 tarihinde ilgili posta görevlisi tarafından iş yerinde
daimi çalışana teslim edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Ayrıca cevabi yazıya
ekli olarak kalibrasyon doğrulaması yapılan Digital-Ally radarın çekim yaptığı 34 BCG 99 plaka sayılı
aracın fotoğrafı da eklenmiştir.
Dosya üzerinde
yapılan incelemeye göre düzenlenen idari para cezası karar tutanağı usul ve
yasaya uygun bulunmakla itirazın reddine karar vermek gerekmiştir…”
10. Anılan karar, başvurucu
vekiline 18/6/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
11. Bireysel başvuru, 18/7/2014 tarihinde yapılmıştır.
B. İlgili Hukuk
12. 13/10/1983 tarih ve 2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanunu'nun 51. maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
“Hız ölçen teknik cihaz veya çeşitli teknik usullerle
yapılan tespit sonucu hız sınırlarını yüzde ondan yüzde otuza (otuz dahil)
kadar aşan sürücülere … lira, yüzde otuzdan fazla aşan
sürücülere …. lira para
cezası uygulanır.”
13. 2918 sayılı Kanun’un 116.
maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Trafiği tehlikeye düşürecek, engel olacak şekilde veya
yasaklanmış yerlerde park etmiş araçlara veya trafik kural ve yasaklarına
aykırı davranışları belirlenmiş bulunan, karayolları ağırlık kontrol
mahallerinde işaret, ışık, ses veya görevlilerin ikazına rağmen tartı sistemine
girmeden seyrine devam eden ve sürücüsü
tespit edilemeyen araçlara tescil plakalarına göre ceza veya suç tutanağı
düzenlenir.”
14. 18/7/1997 tarih ve 23053 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan Karayolları Trafik
Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) 101. maddesinin ikinci fıkrası şöyledir:
“Araç sürülürken yapılan hız, radar ve benzeri teknik
cihazlarla ölçülebileceği gibi kronometre veya değişik
usullerle de ölçülerek tespit edilebilir.”
IV. İNCELEME VE
GEREKÇE
15. Mahkemenin 22/1/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun
18/7/2014 tarih ve 2014/12348 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun
İddiaları
16. Başvurucu, tarafına ait 34
BGC 99 plakalı araca İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü tarafından
gıyabında 356,00 TL idari para cezası kesildiğini, şirket çalışanı olmayan site
görevlisine usulsüz olarak tebliğ edilen tutanakta soyut bir açıklama dışında
cezanın hangi teknik verilere dayanılarak kesildiğini ortaya koyan hiçbir bilgi
bulunmadığı gibi herhangi bir belge ya da fotoğrafın da eklenmediğini, anılan
trafik cezasının iptali istemiyle açtığı davanın yargılamasının dosya üzerinden
yürütülmesi ve trafik cezasına dayanak teşkil eden belgelerin Mahkemece
tarafına tebliğ edilmemesi sebebiyle savunma hakkının kısıtlandığını, kararın
gerekçesinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen belgeler
arasında radarın çekim yaptığı 34 BCG 99 plakalı aracın fotoğrafının da
bulunduğu belirtilmesine rağmen tarafına ait aracın plakasının 34 BGC 99
olduğunu, ceza tutanağında belirtilen aracın plaka bilgileri ile yargılama
aşamasında mahkeme tarafından getirtilen aracın plaka bilgilerinin aynı
olmadığını belirterek, Anayasa'nın 36. maddesinde tanımlanan adil yargılanma
hakkı ile hukuk devleti, eşitlik ve cezaların şahsiliği ilkelerinin ihlal
edildiğini ileri sürmüş yeniden yargılanma talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
17. Başvurucu her ne kadar
başvuru dilekçesinde idari para cezasının iptal edilmesi talebine ilişkin yargılamanın
dosya üzerinden yürütülmesinden de şikayet etmiş ise
de, başvurucunun şikâyetlerinin esas itibarıyla Anayasa’nın 36. maddesinde
düzenlenen adil yargılanma hakkının unsurları olan silahların eşitliği ve
çelişmeli yargılama ilkelerinin ihlaline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu
nedenle somut başvuru, adil yargılanma hakkının belirtilen unsurları
çerçevesinde incelenmiş, duruşmalı yargılanma hakkı ve diğer iddialar yönünden
ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
18. “Hakkaniyete
uygun yargılanma”nın temel unsuru, yargılamanın “çelişmeli” olması ve taraflar arasında “silahların eşitliği”nin sağlanmasıdır (Rowe ve Davis/Birleşik Krallık [BD], B. No:
28901/95, 16/2/2000, § 60). Adil yargılanma hakkının
unsurlarından olan çelişmeli yargılama ilkesi taraflara dava malzemesi hakkında
bilgi sahibi olma ve yorum yapma hakkının tanınmasını ve bu nedenle tarafların
yargılamanın bütününe aktif olarak katılmasını gerektirmektedir. Bu anlamda,
mahkemece tarafların dinlenilmemesi, taraflara delillere karşı çıkma imkânı
verilmemesi, yargılama faaliyetinin hakkaniyete aykırı hale gelmesine neden
olabilecektir (Benzer yöndeki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı için
bkz. Ruiz-Mateos/Spain, § 63; Feldbrugge/Netherlands, B.
No. 8562/79, 29/05/1986, § 44).
19. Silahların eşitliği ilkesinin
tamamlayıcısı olan çelişmeli yargılanma hakkı, kural olarak bir hukuk ya da
ceza davasında tüm taraflara, gösterilen kanıtlar ve sunulan görüşler hakkında
bilgi sahibi olma ve bunlarla ilgili görüş bildirebilme imkânı vermektedir
(Benzer yöndeki AİHM kararları için bkz. J.J./Hollanda,
B. No: 9/1997/793/994, 27/3/1998, § 43; Vermeulen/Belçika,
B.No: 19075/91, 20/2/1996, § 33).
20. Adil yargılanma hakkının
unsurlarından biri de silahların eşitliği ilkesidir. Silahların eşitliği ilkesi
davanın taraflarının usuli haklar bakımından aynı
koşullara tabi tutulması ve taraflardan birinin diğerine göre daha zayıf bir
duruma düşürülmeksizin iddia ve savunmalarını makul bir şekilde mahkeme önünde
dile getirme fırsatına sahip olması anlamına gelir. Ceza davalarının yanı sıra
medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin hukuk davaları ve
idari davalarda da bu ilkeye uyulması gerekir (B. No: 2013/1134, 16/5/2013, § 32).
21. Belirtilmelidir ki, Anayasa
Mahkemesinin bireysel başvuru kapsamındaki görevi usul kurallarına uygunluğu
denetlemek değil, adil yargılanma hakkı kapsamındaki güvencelerin somut olayda
ihlal edilip edilmediğini denetlemektir.
22. Başvurucu, trafik idari para
cezasına dayanak teşkil eden belgelerin ceza tutanağının tebliği sırasında da
anılan cezanın iptal edilmesi amacıyla açtığı davanın yargılaması sırasında da
tarafına tebliğ edilmemesinin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini ileri
sürmektedir.
23. 2918 sayılı Kanun'un 51.
maddesinin ikinci fıkrasına göre, hız ölçen teknik cihaz veya çeşitli teknik
usullerle yapılan tespit sonucu hız sınırlarını yüzde ondan yüzde otuza (otuz dahil) kadar aşan sürücülere idari para cezası uygulanır.
Aynı Kanun’un 116. maddesi uyarınca, trafik kural ve yasaklarına aykırı
davranışları belirlenmiş bulunan ve sürücüsü tespit edilemeyen araçlara tescil
plakalarına göre ceza veya suç tutanağı düzenlenir. Yönetmelik’in 101.
maddesine göre de, araç sürülürken yapılan hız, radar ve benzeri teknik
cihazlarla ölçülerek tespit edilebilir.
24. Başvuru formu ve ekli
belgeler ile dosya kapsamından; 13/3/2014 tarihinde
D-100 Karayolu Kartal mevkiinde yapılan radar uygulaması esnasında 34 BGC 99
plaka sayılı araç sürücüsünün (başvurucu şirketin çalışanının), hususi
otomobiller için belirlenen hız sınırını aşarak araç kullandığı gerekçesiyle
2918 sayılı Kanun’un 51. ve 116. maddelerine istinaden, A-05109735 seri sıra
numaralı ‘trafik idari para cezası karar
tutanağı’ düzenlendiği anlaşılmaktadır. Tutanakta; aracın cinsi,
rengi ve plakası, kabahatin işlendiği yer, hangi kabahatin işlendiği, kabahatin
nasıl tespit edildiği, tutanağı düzenleyen görevlinin ad ve soyadı ile sicil
numarası ve ceza tutarı ile ilgili bilgiler yer almaktadır. Tebliğ evrakından,
bu tutanağın başvurucuya tebliğ edildiği ve başvurucunun bu tutanağın tebliği
ile hakkındaki idari para cezasından haberdar olduğu görülmektedir.
25. İstanbul İl Emniyet
Müdürlüğü tarafından Mahkemeye gönderilen cevabi yazıda, kalibrasyon doğrulaması yapılmış radarın 34 BGC 99 plakalı
araca yönelik çekim yaptığı ve araç fotoğrafının da bulunduğu belirtilmiş, buna
ilişkin belgeler Mahkemeye gönderilmiştir. Her ne kadar
başvurucu, tarafına ait aracın plakasının 34 BGC 99 olduğunu, ceza tutanağında
belirtilen aracın plaka bilgileri ile yargılama aşamasında mahkeme tarafından
getirtilen aracın plaka bilgilerinin aynı olmadığını belirtmiş ise de, Emniyet
Müdürlüğü tarafından gönderilen belgelerde ve ‘trafik
idari para cezası karar tutanağı’nda bahse konu aracın 34 BGC 99 olarak
belirtildiği, bu hususun Mahkeme kararına sehven 34 BCG 99 olarak geçtiği
anlaşılmaktadır.
26. Somut olayda, İstanbul İl
Emniyet Müdürlüğü tarafından trafik idari para cezasına dayanak teşkil eden
ceza tutanağı dışında sadece araç fotoğrafının Mahkemeye gönderildiği,
kabahatin nasıl tespit edildiğine ilişkin kısmından aracın hızının teknik
cihazlarla tespit edildiğinin belirtildiği, aracın belirtilen tarihte o
güzergâhta sürülmediğine dair bir iddianın bulunmadığı, başvurucunun, İstanbul
İl Emniyet Müdürlüğünün trafik ceza tutanağının içeriğinin tekrarından ibaret
yazı cevabının önceden kendisine tebliğ edilmemesi sebebiyle yargılamanın
sonucunu etkileyecek usuli bir imkândan mahrum
bırakılmadığı, Mahkemenin başvurucunun haberdar olduğu bilgi ve belgelere göre
karar verdiği anlaşılmıştır.
27. Diğer taraftan başvurucu,
eğer ilk derece yargılaması sırasında İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün yazısı
tebliğ edilmiş olsaydı mahkeme önünde dile getiremediği hangi ilave tezleri
ileri süreceğine ilişkin olarak da herhangi bir açıklamada bulunmamış olup,
somut olayda çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerinin ihlal
edilmediği anlaşılmaktadır.
28. Açıklanan nedenlerle,
başvurucunun çelişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerinin ihlal
edildiğine ilişkin başvurusunun, açık ve görünür bir ihlalin olmaması nedeniyle
“açıkça dayanaktan yoksun”
olduğundan kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan
gerekçelerle, başvurunun “açıkça dayanaktan
yoksun olması” nedeniyle KABUL
EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde
bırakılmasına, 22/1/2015 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.