TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
UMUT ORAN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/18926)
|
|
Karar Tarihi: 22/1/2015
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Alparslan ALTAN
|
Üyeler
|
:
|
Serdar ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Osman Alifeyyaz
PAKSÜT
|
|
|
Recep KÖMÜRCÜ
|
|
|
M. Emin KUZ
|
Raportör
|
:
|
Akif YILDIRIM
|
Başvurucu
|
:
|
Umut ORAN
|
Vekili
|
:
|
Av. Haluk PEKŞEN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvurucu, 10/6/1983 tarih ve 2839 sayılı Milletvekili
Seçimi Kanunu'nun 33. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Genel seçimlerde ülke genelinde, ara seçimlerde seçim
yapılan çevrelerin tümünde, geçerli oyların % 10'unu geçmeyen partiler
milletvekili çıkaramazlar.” hükmünün yürürlüğünün durdurulmasını ve
iptal edilmesini talep etmiştir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru, 3/12/2014 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan
yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi
neticesinde başvurunun Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı
tespit edilmiştir.
3. İkinci Bölüm Birinci Komisyonunca 5/12/2014 tarihinde,
kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme
gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
olaylar özetle şöyledir:
5. 2839 sayılı Kanun, 13/6/1983 tarih ve 18076 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
6. Başvurucu, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul ili
milletvekilidir.
7. Bireysel başvuru, 3/12/2014 tarihinde Anayasa Mahkemesine
doğrudan yapılmıştır.
B. İlgili Hukuk
8. 2839 sayılı Kanun'un 33. maddesinin birinci fıkrasının
birinci cümlesi şöyledir:
“Genel seçimlerde ülke genelinde, ara
seçimlerde seçim yapılan çevrelerin tümünde, geçerli oyların % 10'unu geçmeyen
partiler milletvekili çıkaramazlar.”
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
9. Mahkemenin 22/1/2015 tarihinde yapmış olduğu toplantıda,
başvurucunun 3/12/2014 tarih ve 2014/18926 numaralı bireysel başvurusu
incelenip gereği düşünüldü::
A. Başvurucunun İddiaları
10. Başvurucu, %10 gibi yüksek düzeyde bir ulusal seçim
barajına Avrupa Birliği ülkelerinde rastlanmadığını, bu durumun temsilde adalet
ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmadığını, ülkemizin ihtiyaçlarına cevap vermekten
uzak olduğunu ve ulusal seçim barajını düzenleyen 2839 sayılı Kanun'un 33.
maddesinin Anayasa’nın 10., 67. ve 90. maddelerine aykırılık teşkil ettiğini
belirterek, anılan hükmün yürürlüğünün durdurulmasını ve iptalini istemiştir.
B. Değerlendirme
11. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 'Bireysel başvuru hakkı'
kenar başlıklı 45. maddesinin (3) numaralı fıkrası şöyledir:
“Yasama işlemleri ile düzenleyici idari
işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılamayacağı gibi Anayasa
Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemler de
bireysel başvurunun konusu olamaz.”
12. Bir yasama işlemi olarak kanun,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesinin ürünüdür. Kanun, parlâmento kararı
dışında kalan ve Anayasanın yetki verdiği Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından Anayasa’da öngörülen kanun yapma usullerine uyularak yapılan
işlemlerdir (B. No. 2014/256,
25/6/2014, § 85).
13. Bireysel başvuru yolu, bireylerin
maruz kaldığı temel hak ihlallerinin tespit edildiği ve tespit edilen ihlalin
ortadan kaldırılması için etkin araçları içeren anayasal bir güvencedir. Ancak
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu, kamusal bir düzenlemenin soyut
biçimde Anayasa'ya aykırılığının ileri sürülmesini sağlayan bir yol olarak
düzenlenmemiştir. Bir yasama işlemi veya düzenleyici idari işlemin, temel hak
ve özgürlüğün ihlaline neden olması durumunda, bireysel başvuru yoluyla
doğrudan bu işlemlere değil ancak yasama veya düzenleyici idari işlemin
uygulanması mahiyetindeki işlem, eylem ve ihmallere karşı başvuru
yapılabilecektir (B. No. 16/4/2013, 2013/469, §§ 15, 17; B. No: 2013/1613,
2/10/2013, § 37).
14. 6216 sayılı Kanun’un 45. maddesinin (3) numaralı
fıkrasında, “yasama
işlemleri ile düzenleyici idari işlemler aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapılması” kabul edilmemiştir. Kanun koyucu hükümde “doğrudan” ifadesini
kullanarak, yalnızca ulusal hukuku değiştirmeyi veya toplumun menfaatinin
korunmasını amaçlayan ve “halk davası”
(actio popularis) olarak
adlandırılan başvuruların yapılmasını engellemek istemiştir.
15. Dolayısıyla bireylerin, kendi bireysel hakkının ihlal
edildiğini ileri sürmeksizin toplumun menfaatlerinin
ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunma hakkı
bulunmamaktadır (B.No: 2014/11438, 23/7/2014, § 20).
Benzer yönde değerlendirmeler içeren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları
için bkz. Klass ve Diğerleri/Almanya, B.No:
5029/71, 6/9/1978, § 33; Altuğ Taner Akçam/Türkiye, B.No: 27520/07, 25/10/2011, § 66).
16. Başvuru konusu olayda, başvurucu 2839 sayılı Kanun'un 33.
maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Genel seçimlerde ülke genelinde, ara seçimlerde seçim
yapılan çevrelerin tümünde, geçerli oyların % 10'unu geçmeyen partiler
milletvekili çıkaramazlar.” hükmünün ülkemizin ihtiyaçlarına cevap
vermekten uzak olduğunu, Anayasa’ya aykırı olan bu hükmün iptali gerektiğini
ileri sürmüştür. Bireysel başvuru yoluyla doğrudan yasama işlemine değil ancak
yasama işleminin uygulanması mahiyetindeki işlem, eylem ve ihmallere karşı
başvuru yapılabilecektir. Diğer bir deyişle bir yasama işleminin doğrudan ve
soyut olarak Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvuru
yapılamaz.
17. Açıklanan nedenlerle, yasama
işlemi aleyhine doğrudan bireysel başvuru yapıldığı anlaşıldığından,
başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin 'konu yönünden yetkisizlik' nedeniyle kabul
edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle, başvurunun “konu bakımından yetkisizlik” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama
giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 22/1/2015 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.