TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
A. A. BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/1357)
Karar Tarihi: 22/6/2017
GİZLİLİK TALEBİ KABUL
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Nuri NECİPOĞLU
Kadir ÖZKAYA
Rıdvan GÜLEÇ
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Raportör
Abuzer YAZICIOĞLU
Başvurucu
A. A.
Vekili
Av. Murat Volkan DÜLGER
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, hakkında bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçundan yürütülen yargılama sonucunda yetersiz delillerle mahkûmiyet kararı verilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 3/2/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağını bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. 1985 doğumlu olan başvurucu, olay tarihinde tıp fakültesi öğrencisi olup hâlen İstanbul’da doktor olarak görev yaptığını belirtmektedir.
9. Başvurucu ile birlikte S.G., F.P., A.A.D, Ö.Ç. ve B.A. hakkında başlatılan soruşturma sonunda Alanya 4. Asliye Ceza Mahkemesinde (Mahkeme) E.2006/25 sayılı dosya ile başvurucu hakkında bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçundan dava açılmıştır.
10. Mahkemenin 20/3/2012 tarihli kararı ile sanıkların üzerilerine atılı suçtan 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/2-e., 43. ve 62. maddeleri gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
11. Sanıkların temyiz talebi üzerine Yargıtay 2. Ceza Dairesinin (Daire) 26/11/2013 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesinin gerekçeleri tekrar edilerek onama kararı verilmiştir. Karar, başvurucu tarafından 13/1/2014 tarihinde öğrenilmiştir.
12. Başvurucu 3/2/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
13. Bireysel başvuru süreci devam ederken başvurucunun 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308. maddesi kapsamındaki 17/2/2014 tarihli talebini değerlendiren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/4/2014 tarihli itirazı, ilgili Daireye sunulmuştur.
14. Dairenin 5/6/2014 tarihli kararı ile itirazın kabulü ve önceki onama ilamının başvurucu ve B.A. yönünden kaldırılması yönünde bozma kararı verilmiştir.
15. Bozma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama sonucunda Mahkeme 4/12/2014 tarihli kararı ile beraat kararı vermiştir. Katılanın temyiz talebi üzerine Yargıtaya gönderilen dosyanın derdest olduğu ve kesinleşmediği anlaşılmıştır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
16. Mahkemenin 22/6/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
17. Başvurucu; hakkında yapılan yargılamada delillerin doğru değerlendirilmediğini, suçla ilgisinin olmamasına rağmen masumiyet karinesi ihlal edilerek hakkında ceza verildiğini, herhangi bir suça iştiraki olmadığı hâlde cezaların şahsiliği ilkesinin gözetilmediğini, bu nedenlerle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve yeniden yargılama talebinde bulunmuştur.
B. Değerlendirme
18. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca bireysel başvuru yoluna başvurabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir (Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B. No: 2012/403, 26/3/2013, § 16).
19. Ceza yargılamasında tüketilmesi gereken son başvuru yolu temyizdir. 5271 sayılı Kanun’un 309. maddesine göre hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen kararların Yargıtayca bozulmasını isteme hakkı yalnızca Bakanlığa tanınmıştır (Menduh Ataç, B. No: 2013/1751, 13/6/2013, § 16). Yargıtay Cumhuriyet başsavcısının itiraz yetkisi, kişiler için doğrudan ulaşılabilir bir yol olmayıp olağanüstü bir kanun yolu niteliği taşıdığından tüketilmesi gereken bir yol değildir.
20. Somut olayda ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı, ilgili Yargıtay Ceza Dairesince incelenerek kabul edilmiştir. Olağanüstü bir kanun yolu olan Yargıtay Cumhuriyet başsavcısının itirazının -somut olayın özel koşullarında- geldiği aşama dikkate alındığında etkili bir yol olarak görülmesi gerekir.
21. İtirazı inceleyen ilgili Daire 5/6/2014 tarihli kararı ile itirazın kabulü ve başvurucu hakkındaki mahkûmiyet kararının onanmasına ilişkin kararın kaldırılması ile Mahkeme kararının bozulması yönünde karar vermiştir.
22. Bozma sonrası yeniden yapılan yargılamada, başvurucu hakkında beraat kararı verildiği ve dosyada kanun yolu inceleme sürecinin henüz tamamlanmadığı anlaşılmaktadır. Mevcut hâliyle bireysel başvuru inceleme sürecinde etkili hâle gelmiş olan olağanüstü kanun yolunun sonucunun beklenmesi, bireysel başvurunun ikincilliği ilkesine daha uygundur.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,
B. Başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
C. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 22/6/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.