TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
MUSTAFA EKİCİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/13675)
|
|
Karar Tarihi: 8/9/2014
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Serruh KALELİ
|
Üyeler
|
:
|
Zehra Ayla PERKTAŞ
|
|
|
Nuri NECİPOĞLU
|
|
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Hasan Tahsin GÖKCAN
|
Raportör
|
:
|
Mehmet Sadık YAMLI
|
Başvurucu
|
:
|
Mustafa EKİCİ
|
Vekili
|
:
|
Av. Sabri ERGÜL
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvurucu, 10/8/2014 tarihinde Cumhurbaşkanı seçilen
Recep Tayyip Erdoğan’ın, seçim sonuçları 15/8/2014 tarihinde kesinleşmesine
rağmen Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanlığı görevinden ayrılmadığını, bu
durumda 27/8/2014 tarihinde bu partinin 1. Olağanüstü Kongresinin yapılmasının
hukuka aykırı olduğunu belirterek anayasal haklarının ihlal edildiğini ileri
sürmüştür.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru, 21/8/2014 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan
yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi
neticesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit
edilmiştir.
3. Birinci Bölüm Üçüncü Komisyonunca, başvurunun kabul
edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme
gönderilmesine karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. Olaylar
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle
olaylar özetle şöyledir:
5. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 10/8/2014 tarihinde 12.
Cumhurbaşkanı seçilmiş, buna ilişkin mazbata Yüksek Seçim Kurulu (YSK)
tarafından 15/8/2014 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına
verilmiştir. Cumhurbaşkanı seçimi sonuçları yayımlanmak üzere Başbakanlığa
gönderilmiş, ancak sonuçlar başvuru tarihi itibarıyla Resmi Gazete’de
yayımlanmamıştır.
6. Başvurucu, 18/8/2014 tarihinde Çankaya 4. İlçe Seçim
Kuruluna başvuruda bulunarak, Recep Tayyip Erdoğan’ın 10/8/2014 tarihinde 12.
Cumhurbaşkanı olarak seçilmekle parti genel başkanlığının boşaldığını ve ilgili
mevzuat uyarınca Adalet ve Kalkınma Partisi Olağanüstü Kongresinin 27/8/2014
tarihinde yapılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kongre işlemlerinin
durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
7. Çankaya 4. İlçe Seçim Kurulu, 19/8/2014 tarih ve 2014/185
sayılı kararıyla başvuruyu reddetmiştir. Kararın gerekçesinin ilgili kısmı
şöyledir:
“…Adalet ve Kalkınma Partisi 1. Olağanüstü Büyük Kongresinin
27 Ağustos 2014 tarihinde toplayacağını belirten Ak Parti Genel Başkan
Yardımcısı Teşkilat Başkanı Süleyman Soylu tarafından imzalı, 11/08/2014 havale
ve kayıt tarihli başvuru yazısının 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 21.
maddesinde öngörülen süreye uygun olduğu anlaşılmıştır.
Diğer taraftan, anılan Kanun'un 21. maddesi, gözetimle
görevlendirdiği İlçe Seçim Kurulu Başkanı Hakimin görev ve yetkisini de açıkça
belirlemiş bulunmaktadır.
Sözü edilen 21. madde hükmüne göre hakimin yapacağı iş
siyası parti tarafından verilen delege listesini inceleyip, onaylamaktan, yine
siyasi partinin düzenlediği gündem çerçevesinde seçim işlerini yapmaktan ve
gerek listelere gerekse seçim işlem ve tutanaklarına vaki itirazları kesin
karara bağlamaktan ibarettir. Sayılanlar dışında hakime verilmiş bir görev ve
tanınmış bir yetki mevcut olmadığı cihetle kongrenin hakim tarafından iptali
tasarrufunun da yasal dayanağı yoktur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, talebin REDDİNE….”
B. İlgili Hukuk
8. Anayasa’nın 101. maddesinin dördüncü fıkrası ile 102.
maddesinin dördüncü ve beşinci fıkraları şöyledir:
“Madde 101
…
Cumhurbaşkanı
seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeliği sona erer.
Madde 102
…
Cumhurbaşkanı göreve
başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder.
Cumhurbaşkanlığı
seçimine ilişkin usûl ve esaslar kanunla düzenlenir.”
9. 19/1/2012 tarih ve 6721 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi
Kanunu’nun 4. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile 20. maddesi şöyledir:
“Madde 4
…
(5) Cumhurbaşkanı
seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeliği sona erer.
Madde 20
(1) Cumhurbaşkanı
seçiminin kesin sonuçları, Yüksek Seçim Kurulu tarafından Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Makamına bildirilir, kamuoyuna ilân
edilir ve Resmî Gazetede yayımlanır.
(2) Seçilen
Cumhurbaşkanı adına, Yüksek Seçim Kurulu tarafından Cumhurbaşkanı seçildiğine
dair bir tutanak düzenlenir. ”
10. 22/4/1983 tarih ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun
14. ve 21. maddeleri.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
11. Mahkemenin 8/9/2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda,
başvurucunun 21/8/2014 tarih ve 2014/13675 numaralı bireysel başvurusu
incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucuların İddiaları
12. Başvurucu, Recep Tayyip Erdoğan’ın 10/8/2014 tarihinde
Cumhurbaşkanı seçildiğini ve buna ilişkin mazbatanın YSK tarafından 15/8/2014
tarihinde TBMM Başkanlığına verildiğini, 15/8/2014 tarihi itibariyle Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanlığı görevinin
hukuken sona erdiğini, bu nedenle de ilgili mevzuat uyarınca Adalet ve Kalkınma
Partisi 1. Olağanüstü Kongresinin 27/8/2014 tarihinde yapılmasının hukuka
aykırı olduğunu, buna ilişkin başvurduğu ilçe seçim kurulundan bir sonuç
alamadığını belirterek Anayasa’da güvence altına alınan siyasi faaliyette
bulunma hakkı ile insan haklarına saygılı, demokratik bir hukuk devletinde
yaşama hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve kongre işlemlerinin
durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
B. Değerlendirme
13. Başvuru formu ve ekleri incelendiğinde, başvurunun,
siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiği iddiasına dayandığı
görülmektedir. Başvurucu, her ne kadar insan haklarına saygılı, demokratik bir
hukuk devletinde yaşama hakkının da ihlal edildiğini ileri sürmüş ise de
başvuruya konu iddiaların özü, üyesi olduğu partinin olağanüstü kongresinin
hukuka aykırı şekilde yapıldığı iddiası ile ilgilidir. Anayasa Mahkemesi,
olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki tavsifi ile bağlı değildir. Bu
sebeple başvurucunun bütün iddiaları siyasi faaliyette bulunma hakkı
çerçevesinde değerlendirilmiştir.
14. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:
“Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve
özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin
kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine
başvurabilir. ...”
15. 30/3/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru hakkı” kenar başlıklı 45. maddesinin (1)
numaralı fıkrası şöyledir:
“Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve
özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf
olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal
edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir.”
16. Belirtilen hükümlere göre, Anayasa Mahkemesine yapılan
bir bireysel başvurunun esasının incelenebilmesi için, kamu gücü tarafından
ihlal edildiği iddia edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının
yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Türkiye’nin taraf olduğu ek
protokollerinin kapsamına da girmesi gerekir. Bir başka ifadeyle, Anayasa ve AİHS’in ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali
iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün
değildir (B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).
17. AİHS'in Türkiye'nin taraf olduğu Ek 1 Nolu Protokolünün 3. maddesi şöyledir:
"Yüksek Sözleşmeci Taraflar, yasama organının
seçilmesinde halkın kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak şartlar
içinde, makul aralıklarla, gizli oyla serbest seçimler yapmayı taahhüt
ederler."
18. Görüldüğü üzere AİHS kapsamında korunan siyasi hak,
doğrudan yasama organının seçimi ile ilgilidir. Bu bağlamda başvurucunun üyesi
olduğunu belirttiği bir siyasi partinin kongresinin hukuka aykırı şekilde
yapıldığı yönündeki iddiası yasama organının seçimi ile ilgili olmadığından
Anayasa ve AİHS’in ortak koruma alanında yer
almamaktadır. Bu nedenle ileri sürülen ihlal iddiasının bireysel başvuru
kapsamında incelenmesi mümkün değildir.
19. Açıklanan nedenlerle, başvurucunun başvuru dilekçesinde
ifade ettiği şekliyle ihlal edildiğini ileri sürdüğü hususlar, Anayasa ve AİHS
ile buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokollerin ortak koruma alanına
girmediğinden, başvurunun “konu bakımından
yetkisizlik” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi
gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle, başvurunun “konu bakımından yetkisizlik” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama
giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 8/9/2014 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.