logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(İrfan Sarı [1.B.], B. No: 2014/1397, 30/6/2014, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

İRFAN SARI BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/1397)

 

Karar Tarihi: 30/6/2014

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Serruh KALELİ

Üyeler

:

Zehra Ayla PERKTAŞ

 

 

Burhan ÜSTÜN

 

 

Erdal TERCAN

 

 

Zühtü ARSLAN

Raportör

:

Yunus HEPER

Başvurucu

:

İrfan SARI

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvurucu, hakkında verilmiş mahkûmiyet kararlarının infazı sırasında hata yapılarak daha uzun süre cezaevine kapatıldığını, bu sebeple anayasal haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüş, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru, 24/1/2014 tarihinde Bafra Ağır Ceza Mahkemesi vasıtasıyla yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. Birinci Bölüm İkinci Komisyonunca 27/3/2014 tarihinde kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. Olaylar

4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

5. Başvurucu, Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesinin 10/6/2003 tarihli kararı ile kasten adam öldürmek suçundan 6 yıl 8 ay ve kasten adam öldürmeye teşebbüs suçundan 4 yıl 5 ay 10 gün ağır hapis cezası ile cezalandırılmış (birinci suç); temyiz üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 10/3/2004 tarihli ilamı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı onanarak kesinleşmiştir.

6. 26/9/2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun, 1/6/2005 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi dosyayı yeniden ele alarak başvurucunun adam öldürmeye teşebbüs suçundan almış olduğu cezayı 2 yıl 6 ay hapis cezasına indirmiş; İlk Derece Mahkemesinin kararı Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 13/6/2006 tarihli kararı ile onanarak kesinleşmiştir.

7. Başvurucu Edirne Ağır Ceza Mahkemesinin 14/3/2006 tarihli kararı ile şartla tahliye edilmiştir.

8. Başvurucu şartla tahliye süresi içinde 14/5/2008 tarihinde işlediği uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan (ikinci suç) Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesinin 31/3/2009 tarihli kararı ile 5 yıl hapis ve 1500 TL adli para cezası ile cezalandırılmış; verilen bu karar, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 29/6/2010 tarihli ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.

9. Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesinin 28/12/2011 tarihli ek kararı ile başvurucunun birinci suçunun bihakkın tahliye tarihinden önce ikinci suçu işlemesi nedeniyle Edirne Ağır Ceza Mahkemesinin şartla tahliye kararı kaldırılarak başvurucunun ikinci suçu işlediği tarih olan 14/5/2008 tarihinden bihakkın tahliye tarihine kadar olan kısmın aynen çektirilmesine karar verilmiştir.

10. Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesinin 28/12/2011 tarihli ek kararına başvurucu tarafından itiraz edilmesi üzerine Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 2/2/2012 tarihli kararı ile itirazı reddetmiş ve şartla tahliye kararının geri alınması kararı bu tarihte kesinleşmiştir.

11. İkinci suçun 29/6/2010 tarihinde kesinleşmesini müteakip bu suç nedeniyle hükmedilen hapis cezası infaz edilmekteyken birinci suç nedeniyle verilen şartla tahliye tarihinin geri alınması kararının 2/2/2012 tarihinde kesinleşmesi üzerine, başvurucu hakkında ikinci suç nedeniyle yapılan infaz işlemleri durdurularak birinci suç nedeniyle hükmedilen hürriyeti bağlayıcı cezanın infazına başlanmıştır.

12. Başvurucu, birinci suçun infaz işlemlerine 2/12/2012 tarihinden itibaren değil de ikinci suç için verilen mahkeme kararının kesinleştiği 29/6/2010 tarihinden başlanması halinde daha erken tahliye olacağı iddiasıyla hakkında düzenlenen müddetnameye itiraz etmiştir.

13. Bafra Ağır Ceza Mahkemesi 22/11/2013 tarihli kararı ile müddetnamenin usul ve yasaya uygun olduğunu belirtmiş ve itirazı reddetmiştir.

14. Bafra Ağır Ceza Mahkemesinin müddetnameye itirazın reddi kararına yapılan itiraz üzerine Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesi 7/1/2014 tarihinde itirazı reddetmiştir.

B. İlgili Hukuk

15. 13/12/2004 tarih ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107. maddesinin (13) numaralı fıkrasının (a) bendi şöyledir:

“(13) Koşullu salıverilme kararının geri alınması hâlinde hükümlünün;

a) Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren kalan cezasının aynen,

Ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir. Koşullu salıverilme kararının geri alınmasından sonra aynı hükmün infazı ile ilgili bir daha koşullu salıverilme kararı verilmez.”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

16. Mahkemenin 30/6/2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucunun 27/3/2014 tarih ve 2014/106 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

17. Başvurucu, hakkındaki kesinleşmiş mahkûmiyet kararlarının infazı sırasında hata yapıldığını, daha uzun süre cezaevinde kalacağını bu sebeple anayasal haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüş, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

B. Değerlendirme

18. 30/11/2011 tarih ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru usulü” kenar başlıklı 47. maddesinin (3) numaralı fıkrası şöyledir:

“(3) Başvuru dilekçesinde başvurucunun ve varsa temsilcisinin kimlik ve adres bilgilerinin, işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle ihlal edildiği ileri sürülen hak ve özgürlüğün ve dayanılan Anayasa hükümlerinin, ihlal gerekçelerinin, başvuru yollarının tüketilmesine ilişkin aşamaların, başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarih ile varsa uğranılan zararın belirtilmesi gerekir. Başvuru dilekçesine, dayanılan deliller ile ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem veya kararların aslı ya da örneğinin ve harcın ödendiğine dair belgenin eklenmesi şarttır.”

19. 6216 sayılı Kanun’un “Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik şartları ve incelenmesi” kenar başlıklı 48. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:

(1)Bireysel başvuru hakkında kabul edilebilirlik kararı verilebilmesi için 45 ila 47 nci maddelerde öngörülen şartların taşınması gerekir.

(2) Mahkeme, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi açısından önem taşımayan ve başvurucunun önemli bir zarara uğramadığı başvurular ile açıkça dayanaktan yoksun başvuruların kabul edilemezliğine karar verebilir.

20. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün bireysel başvuruların içeriğini düzenleyen “Bireysel başvuru formu ve ekleri” başlıklı 59. maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

“…

(2) Başvuru formunda aşağıdaki hususlar yer alır:

ç) Kamu gücünün ihlale neden olduğu iddia edilen işlem, eylem ya da ihmaline dair olayların tarih sırasına göre özeti.

d) Bireysel başvuru kapsamındaki haklardan hangisinin hangi nedenle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve delillere ait özlü açıklamalar.

e) Başvurucunun güncel ve kişisel bir temel hakkının doğrudan zedelendiği iddiasının dayanakları.

h) Başvurucunun talepleri.

…”

21. İçtüzüğün “Formun ve eklerinin hazırlanmasına ilişkin ilkeler” başlıklı 60. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:

“(1) Başvuru formu, İçtüzüğün 59 uncu maddesine uygun olarak düzenlenir ve aynı maddede belirtilen belgeler ya da onaylı örnekleri başvuru formuna eklenir.

(2) Başvuru formu okunaklı ve başvurunun esasına yönelik özlü bilgileri içerir şekilde hazırlanır. Başvuru formunun ekler hariç on sayfayı geçmesi hâlinde başvurucunun ayrıca başvuru formuna olayların özetini eklemesi gerekir.”

22. 6216 sayılı Kanun’un 47. maddesinin (3) numaralı, 48. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları ile İçtüzüğün 59. maddesinin ilgili fıkraları uyarınca Anayasa Mahkemesine başvuru konusu olaylarla ilgili delilleri sunmak suretiyle olaylar hakkındaki iddialarını ve dayanılan Anayasa hükmünün kendilerine göre ihlal edildiğine dair açıklamalarda bulunarak iddialarını kanıtlamak başvurucuya düşer (B. No: 2013/276, 9/1/2014, § 19).

23. Başvurucunun, kamu gücünün işlem, eylem ya da ihmali nedeniyle ihlal edildiğini ileri sürdüğü hak ve özgürlük ile dayanılan Anayasa hükümlerini, ihlal gerekçelerini, dayanılan deliller ile ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem veya kararların neler olduğunu başvuru dilekçesinde belirtmesi şarttır. Başvuru dilekçesinde kamu gücünün ihlale neden olduğu iddia edilen işlem, eylem ya da ihmaline dair olayların tarih sırasına göre özeti yapılmalı; bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklerden hangisinin hangi nedenle ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve deliller açıklanmalıdır (B. No: 2013/276, 9/1/2014, § 20).

24. Yukarıda belirtilen koşullar yerine getirilmediği takdirde Anayasa Mahkemesi başvuruyu açıkça dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemez bulabilir. İddiaların dayanaktan yoksun olmadığı konusunda Anayasa Mahkemesinin ikna edilmesi, başvurucu tarafından ileri sürülen iddiaların niteliğine bağlıdır. Başvurucunun başlangıçta, başvuru hakkında kabul edilemezlik kararı verilmesini önlemek için başvuru formu ve eklerinde iddialarını destekleyici belgeleri sunması, kamu gücünün ihlale neden olduğunu iddia ettiği hak ve özgürlüklere ilişkin gerekli açıklamaları yapması zorunludur (B. No: 2013/276, 9/1/2014, § 23).

25. Somut başvuruda başvurucu, işlemiş olduğu iki suçtan dolayı tanzim edilen müddetnamede hata yapıldığını ileri sürmüştür. Başvurucu, kendisi hakkında tanzim edilen müddetnamede hangi kanun hükümlerine aykırı davranıldığını, infazı yapılan mahkûmiyetlerinden hangisinin, niçin daha önce yapılması gerektiğini, infaz sırasında hata yapılması nedeniyle bireysel başvuru kapsamındaki hak ve özgürlüklerden hangisinin hangi nedenle ihlal edildiğini, buna ilişkin gerekçeler ile delillere ait açıklamaları başvuru dilekçesinde göstermemiş, gerekli açıklamaları yapmamıştır.

26. Bundan başka başvurucu şikâyetlerini, şikâyet ettiği maddi olayların ve Anayasa Mahkemesine sunmak istediği haksızlıkların anlaşılmasını objektif olarak imkânsız kılacak kadar karmaşık bir şekilde dile getirmiştir.

27. Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurularda başvurucuların başvurularını titizlikle hazırlama ve takip etme yükümlülükleri vardır. Bu yükümlülüğün bir gereği olarak başvurucu, Anayasa hükmünün ihlal edildiğine ilişkin açıklamalarda bulunmak suretiyle iddialarını kanıtlamak zorundadır. Başvurucu tarafından soyut şekilde anayasal haklarının ihlal edildiğinin ileri sürülmesi iddiaların ispatlandığı anlamına gelmez. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu, Anayasa’ya aykırılığının soyut biçimde ileri sürülmesini sağlayan bir yol olarak düzenlenmemiştir.

28. Somut başvuruda başvurucu yukarıda sayılan koşulları yerine getirmeyerek iddialarını temellendirmediğinden başvurusunun esasının incelenmesi imkânı bulunmamaktadır.

29. Açıklanan nedenlerle, başvurucu tarafından ileri sürülen ihlal iddialarının başvurucu tarafından kanıtlanamamış olması nedeniyle, başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle başvurunun, “açıkça dayanaktan yoksun olması” nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına, 30/6/2014 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim Birinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(İrfan Sarı [1.B.], B. No: 2014/1397, 30/6/2014, § …)
   
Başvuru Adı İRFAN SARI
Başvuru No 2014/1397
Başvuru Tarihi 22/1/2014
Karar Tarihi 30/6/2014
Resmi Gazete Tarihi 25/9/2014 - 29130

II. BAŞVURU KONUSU


Başvurucu, hakkında verilmiş mahkûmiyet kararlarının infazı sırasında hata yapılarak daha uzun süre cezaevine kapatıldığını, bu sebeple anayasal haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüş, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı İnfaz, koşullu salıverme Açıkça Dayanaktan Yoksunluk

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 5275 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun 107
  • pdf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi