TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
FARUK AKAR VE YALÇIN ALPAY BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/14382)
|
|
Karar Tarihi: 11/12/2018
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Muammer
TOPAL
|
|
|
M. Emin KUZ
|
|
|
Rıdvan GÜLEÇ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Zehra
GAYRETLİ
|
Başvurucular
|
:
|
1. Faruk
AKAR
|
|
|
2. Yalçın
ALPAY
|
Vekili
|
:
|
Av. Özlem
CANBABA
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, aynı suçtan iki kez yargılanmama ve cezalandırılmama
hakkı ile makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına
ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 14/8/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 5/6/2002 tarihli
iddianamesi ile sahte ihale belgeleri ve sahte hakediş
tanzim ederek ihtilasen zimmete para geçirme suçunu
işledikleri iddiasıyla başvurucular hakkında kamu davası açılmıştır. İstanbul
5. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/7/2002 tarihli kararıyla dosyanın daha önce
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinde yürütülen E.1998/73 sayılı dava dosyasıyla
aralarındaki fiilî ve hukuki irtibat nedeniyle birleştirilmesine karar
verilmiştir.
9. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/6/2007 tarihli
kararıyla başvurucuların beraatine karar verilmiştir.
10. Temyiz üzerine hüküm, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 24/11/2008
tarihli kararıyla bozulmuştur.
11. Bozma sonrasında İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin
16/7/2014 tarihli kararıyla başvurucuların zimmet suçundan hapis cezasıyla
cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
12. Karar temyiz edilmiş olup inceleme devam etmektedir.
13. Öte yandan İçişleri Bakanlığının 8/10/1999 tarihli emri ile
mülkiye müfettişleri tarafından Şişli Belediye Başkanlığında soruşturma
yapılmış ve 22/6/2001 tarihli fezlekeyle başvurucuların evrakta sahtecilik
suçunu işledikleri iddia edilmiştir. Görevi kötüye kullanma ve memurun resmî
evrakta sahteciliği suçlarını işledikleri iddiasıyla başvurucular hakkında
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmıştır. Mahkemenin 16/4/2009
tarihli kararıyla başvurucuların beraatine karar
verilmiştir. Bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
14. Mahkemenin 11/12/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
15. Başvurucular, makul sürede yargılanma haklarının ihlal
edildiğini ileri sürmüşlerdir.
16. Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018) kararında Anayasa Mahkemesi;
yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı ya da yargı kararlarının geç
veya eksik icra edildiği yahut icra edilmediği iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden
önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara ilişkin olarak Adalet Bakanlığı
İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığına (Tazminat Komisyonu) başvuru
imkânının getirilmesine ilişkin yolu ulaşılabilir olma, başarı şansı sunma ve
yeterli giderim sağlama kapasitesinin bulunup bulunmadığı yönlerinden
inceleyerek bu yolun etkililiğini tartışmıştır (Ferat Yüksel, §§ 26-35).
17. Ferat Yüksel kararında özetle anılan başvuru
yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması
nedenleriyle ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına
makul bir başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı, tazminat
ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi
olanakları sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama
imkânına sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-34). Bu gerekçeler
doğrultusunda Anayasa Mahkemesi, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal
iddialarıyla ilgilibaşarı şansı sunma ve yeterli
giderim sağlama kapasitesi olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu
tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil
niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş
olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36).
18. Mevcut başvuruda söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren
bir durum bulunmamaktadır.
19. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Aynı Suçtan İki Kez
Yargılanmama ve Cezalandırılmama Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
20. Başvurucular, aynı suçtan İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinde
yargılandıklarını ve beraat ettiklerini belirterek aynı suçtan iki kez
yargılanmama ve cezalandırılmama haklarının ihlal edildiğini ileri
sürmüşlerdir.
21. Anayasa’nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası ile 30/3/2011
tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri
Hakkında Kanun’un 45. maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre bireysel
başvurunun incelenebilmesi için kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia
edilen hakkın Anayasa’da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye’nin taraf olduğu Sözleşme'ye ek protokoller kapsamına da girmesi gerekir.
Anayasa ve Sözleşme’nin ortak koruma alanı dışında kalan hak ihlali iddiasını
içeren başvurular bireysel başvurunun kapsamında değildir (Onurhan Solmaz, B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18).
22. Sözleşme’ye ek 7 No.lu Protokol’ün
4. maddesi, hiç kimsenin bir devletin ceza yargılaması usulüne ve yasaya uygun
olarak kesin bir hükümle mahkûm edildiği ya da beraat ettiği bir suçtan dolayı
aynı devletin yargısal yetkisi altındaki yargılama usulleri çerçevesinde
yeniden yargılanamayacağını ve mahkȗm
edilemeyeceğini öngörmektedir. Söz konusu Protokol'ün uygun bulunmasıyla ilgili
10/3/2016 tarihli ve 6684 sayılı 11 Nolu Protokol ile
Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair
Kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 10/3/2016 tarihinde kabul edilerek
25/3/2016 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanmış ve
28/3/2016 tarihinde de Bakanlar Kurulunca onaylanması sonucunda 1/8/2016
tarihinde yürürlüğe girmiştir.
23. Sözleşme’ye ek 7 No.lu Protokol’ün
4. maddesinde aynı suçtan iki kez yargılanmama ve cezalandırılmama hakkı
tanınmış ise de başvuruya konu ihlal iddiası tarihi itibarıyla anılan Protokol
yürürlüğe girmemiştir. Bu itibarla başvurucuların hak iddiasının Anayasa ve
Sözleşme’nin ortak koruma alanının dışında kaldığı anlaşılmaktadır (benzer
yöndeki bir karar için bkz. İffet İnci
Gültekin, B. No: 2013/9585, 9/3/2016, § 42).
24. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul
edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez
olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi
nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
2. Aynı suçtan iki kez yargılanmama ve cezalandırılmama hakkının
ihlal edildiğine ilişkin iddianın konu
bakımından yetkisizlik nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA
11/12/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.