TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
İKİNCİ BÖLÜM
KARAR
MEHMET EMİN DİNÇ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/14977)
Karar Tarihi: 7/3/2019
Başkan
:
Engin YILDIRIM
Üyeler
Recep KÖMÜRCÜ
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Yıldız SEFERİNOĞLU
Raportör
Yakup MACİT
Başvurucular
1. Mehmet Emin DİNÇ
2. Hayrunnisa DENKTAŞ
3. Müyesser DİNÇ
4. Fatımetuzzehra ÖZGÜMÜŞ
5. Semiha Şenay DİNÇ
6. Mehmet Ali KANTAR
7. Gülsüm İNSEL
8. Gülendam BÜYÜKIŞIKLAR
9. Mehmet AYTEKİN
10. Nuriye AYTEKİN
11. Berna KOCUR
12. Meral ÖRÜKLÜ
13. Mehmet Nuri BÜYÜKBAYRAK
14. Fatma Gamze BÜKTEL
15. Ülkü SAĞLAM
16. Nural BÜKTEL
17. Olcay EVREN
18. Ekrem Bülent EVREN
19. Süleyman AYTEKİN
20. Hasan KILINÇ
Vekili
Av. Şükrü ELBİR
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, kadastro tespiti ve müdahalenin önlenmesi davasında dava konusu taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlanması nedeniyle mülkiyet hakkının; yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 10/9/2014, 16/9/2014 ve 1/12/2014 tarihlerinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Başvuruculardan Mehmet Ali Kantar tarafından E.2014/14978 sayılı, Gülsüm İnsel tarafından E.2014/14979 sayılı, Gülendam Büyükışıklar, Mehmet Aytekin, Nuriye Aytekin tarafından E.2014/14980 sayılı, Berna Kocur, Meral Örüklü, Mehmet Nuri Büyükbayrak, Fatma Gamze Büktel, Ülkü Sağlam, Nural Büktel tarafından E.2014/14981 sayılı, Olcay Evren, Ekrem Bülent Evren tarafından E.2014/14982 sayılı, Süleyman Aytekin tarafından 2014/15445 sayılı, Hasan Kılınç tarafından 2014/18939 sayılı dosyalarda yapılan başvurular arasındaki hukuki ve fiilî irtibat nedeniyle dosyaların birleştirilmesine; incelemenin E.2014/14977 sayılı bireysel başvuru dosyası üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvurucuların murisleri tarafından 15/1/1953 tarihinde Afyon 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1953/85 Esas sayılı dosyasında el atmanın önlenmesi ve alacak davası açılmıştır.
8. Mahkeme 8/6/1955 tarihli kararla davayı reddetmiş; temyiz üzerine karar, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 21/6/1956 tarihli kararı ile bozulmuştur.
9. Bozma üzerine dosya, Mahkemenin 1957/383 esasına kaydedilmiş; Mahkeme, 9/5/1957 tarihli kararla önceki hükmünde direnmiş; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25/12/1957 tarihli kararı ile Mahkemenin direnme hükmü kaldırılmıştır.
10. Dosya, Mahkemenin 1958/323 esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam edilmiş; Mahkeme 24/4/1963 tarihli kararla görevsizliğine, dosyanın Afyon Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
11. Dosya, Afyon Kadastro Mahkemesinin 1963/244 esas sırasına kaydedilmiş, Mahkeme, 14/10/1971 tarihli kararla dava konusu bir kısım yerin mera olarak sınırlandırılmasına, bir kısmının davacılar adına tesciline, tecavüz edilen kısımlar için müdahalenin önlenmesine, alacak talebi için davacıların görevli mahkemede dava açmakta muhtariyetine hükmetmiştir.
12. Temyiz üzerine karar, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 16/6/1972 tarihli kararı ile bozulmuş; dosya, Afyon Kadastro Mahkemesinin 1973/1 Esas sırasına kaydedilmiş; Mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
13. Afyon Kadastro Mahkemesi 10/11/1981 tarihli kararla dava konusu bir kısım yerin mera olarak sınırlandırılmasına, bir kısmının davacılar adına tesciline, tecavüz edilen kısımlar için müdahalenin önlenmesine, alacak talebi için davacıların görevli mahkemede dava açmakta muhtariyetine hükmetmiştir.
14. Temyiz üzerine karar, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 30/3/1982 tarihli kararı ile bozulmuş; Mahkeme bozma ilamına uyarak verdiği 25/7/1989 tarihli kararla bir kısım dava konusu yerin Abdurrahman Ağa çocukları adına tesciline, bir kısım yerin 1926 tarihli ve 256 No.lu tapu kaydındaki malikleri adına tesciline hükmetmiştir.
15. Temyiz üzerine karar, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 20/11/1990 tarihli kararıyla bozulmuş, dosya Mahkemenin 1991/7 esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
16. Yargılama sırasında dava konusu taşınmazların bulunduğu Çobanlar ilçesindeki adliyenin faaliyete geçmesiyle dosya 31/3/1993 tarihinde Çobanlar Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, bu Mahkeme 16/12/1993 tarihinde davaya bakmakla Afyon Kadastro Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizliğine hükmetmiştir.
17. Afyon Kadastro Mahkemesinin de karşı yetkisizliğiyle dosya, merci tayini için Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
18. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 7/12/1995 tarihli Çobanlar Kadastro Mahkemesinin yetkili merci olduğuna yönelik karar vermesi üzerine bu Mahkemenin E.1994/1 sayılı dosyasında yargılamaya devam olunmuş, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun 9/6/2004 tarihli ve 278 sayılı kararıyla Çobanlar Adliyesinin kapatılması üzerine dosya, Afyonkarahisar Kadastro Mahkemesine devredilmiştir.
19. Dosya, Afyonkarahisar Kadastro Mahkemesinin 2004/3 Esas sırasına kaydedilmiş; Mahkeme 21/1/2013 tarihli kararıyla davayı kısmen kabul etmiştir.
20. Temyiz üzerine karar, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 5/5/2014 tarihli kararıyla onanmıştır.
21. Onama ilamı bir kısım başvurucuya 11/8/2014, 14/8/2014, 18/8/2014 19/8/2014, 20/8/2014, 21/8/2014, 28/8/2014 tarihlerinde tebliğ edilmiş; başvurucular 10/9/2014 ve 16/9/2014 tarihlerinde süresi içinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
22. Mahkemenin 7/3/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
23. Başvurucu Hasan Kılınç Yargıtay onama kararını tebellüğ ettiği 11/8/2014 tarihine göre süresinden sonra 1/12/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuş ise de başvuru konusu dosyanın davalısının karar düzeltme talebinde bulunduğu 31/10/2014 tarihinde bu talebinden feragat ettiği, kanun yolu incelemesinin devam ettiği inancıyla süreci beklediği, feragat dilekçesinin varlığını öğrendiğini beyan ettiği 14/11/2014 tarihine göre 1/12/2014 tarihinde süresi içinde başvurucunun bireysel başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.
A. Başvurucuların İddiaları
24. Başvurucular, Afyon Kadastro Mahkemesine açılan davada yargılamanın uzun sürdüğünü, dava süresince taşınmaz üzerindeki tasarruf haklarının kısıtlandığını belirterek Anayasa'nın 35. ve 36. maddelerinde düzenlenen mülkiyet ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşler ve tazminat talebinde bulunmuşlardır.
B. Değerlendirme
25. Başvurucular, davanın makul sürede sonuçlanmaması nedeniyle taşınmazın gelirinden faydalanamadıklarını belirterek mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş iseler de bu iddiaların özünün makul sürede yargılanma hakkına bağlı olduğu anlaşılmış; söz konusu iddialar makul sürede yargılanma hakkı kapsamında incelenmiştir.
26. Bireysel başvuru sonrasında, 31/7/2018 tarihli ve 30495 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 25/7/2018 tarihli ve 7145 sayılı Kanun'un 20. maddesiyle 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun'a geçici madde eklenmiştir.
27. 6384 sayılı Kanun'a eklenen geçici maddeye göre yargılamaların uzun sürmesi ve yargı kararlarının geç veya eksik icra edilmesi ya da icra edilmemesi şikâyetiyle Anayasa Mahkemesine yapılan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Anayasa Mahkemesi önünde derdest olan bireysel başvuruların başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle verilen kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren üç ay içinde yapılacak müracaat üzerine Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığı (Komisyon) tarafından incelenmesi öngörülmüştür.
28. Ferat Yüksel (B. No: 2014/13828, 12/9/2018) kararında Anayasa Mahkemesi yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı ya da yargı kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği iddiasıyla 31/7/2018 tarihinden önce gerçekleştirilen bireysel başvurulara ilişkin olarak Tazminat Komisyonuna başvuru imkânının getirilmesine ilişkin yolu, ulaşılabilir olma, başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesinin bulunup bulunmadığı yönlerinden inceleyerek bu yolun etkililiğini tartışmıştır.
29. Anılan kararda özetle öngörülen başvuru yolunun kişileri mali külfet altına sokmaması ve başvuruda kolaylık sağlaması nedenleriyle ulaşılabilir olduğu, düzenleniş şekli itibarıyla ihlal iddialarına makul bir başarı şansı sunma kapasitesinden mahrum olmadığı ve tazminat ödenmesine imkân tanıması ve/veya bu mümkün olmadığında başka türlü telafi olanakları sunması nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sağlama imkânına sahip olduğu hususunda değerlendirmelerde bulunulmuştur (Ferat Yüksel, §§ 27-34). Bu gerekçeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesi, ilk bakışta ulaşılabilir olan ve ihlal iddialarıyla ilgili başarı şansı sunma ve yeterli giderim sağlama kapasitesi olduğu görülen Tazminat Komisyonuna başvuru yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun ikincil niteliği ile bağdaşmayacağı sonucuna vararak başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle kabul edilemezlik kararı vermiştir (Ferat Yüksel, §§ 35, 36).
30. Somut başvuru yönünden de söz konusu karardan ayrılmayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
31. Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde BIRAKILMASINA 7/3/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.