TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
HASAN ÖZKAN BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/1569)
|
|
Karar Tarihi: 19/7/2017
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör
|
:
|
Volkan
ÇAKMAK
|
Başvurucu
|
:
|
Hasan ÖZKAN
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, alınan eğitime uygun bir kadroya atanma talebinin
reddine dair işlemin iptali istemiyle başlatılan yargılama sürecinin uzunluğu
nedeniyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 3/2/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve
bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağını
bildirmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
8. Başvurucu, Zonguldak Adliyesinde mübaşir olarak görev
yapmaktadır. Başvurucu, almış olduğu lisans eğitime uygun olan Bakanlık
bünyesinde bir kadroya atanmak için başvuruda bulunmuştur. Adalet Bakanlığı
Personel Genel Müdürlüğünün 22/1/2007 tarihli işlemiyle başvurucunun talebi
reddedilmiştir.
9. Başvurucu ret işleminin iptali istemiyle 16/3/2007 tarihinde
dava açmıştır. Ankara 13. İdare Mahkemesi 28/3/2007 tarihli kararıyla davayı
yetki yönünden reddederek dosyayı, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde yetkili olan
Zonguldak İdare Mahkemesine (Mahkeme) göndermiştir.
10. Mahkeme 19/10/2007 tarihli kararıyla davanın reddine
hükmetmiştir. Bu karar, Danıştay Beşinci Dairesinin karar düzeltme aşamasında
verdiği 18/5/2010 tarihli kararla uyuşmazlığın çözümünde Ankara mahkemelerinin
yetkili olduğu gerekçesine yer verilerek usul hükümleri yönünden bozulmuştur.
11. Mahkeme 25/5/2011 tarihli kararıyla, 6/1/1982 tarihli ve
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 33. maddesi uyarınca uyuşmazlığın
çözümünde yetkili olduğu sonucuna vararak yetki kuralına ilişkin kısım yönünden
kararında ısrar etmiştir. Esasa ilişkin olarak 25/3/2004 tarihli ve 25413
sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren
Adalet Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği
uyarınca eğitim durumuna uygun kadrolara atanılabilmesi
için görevde yükselme eğitiminin, görevde yükselme ve unvan değişikliği
sınavlarına girilerek başarılı olunmasının zorunlu olduğunu ancak başvurucunun
salt radyo, televizyon ve sinema üzerine aldığı lisans eğitimini temel alarak
talepte bulunduğunu tespit etmiştir. Sonuç olarak almış olduğu eğitime uygun
bir kadroya atanabilmek için gerekli şartları yerine getirmemiş olan
başvurucunun talebinin reddine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı
gerekçesine yer vermek suretiyle davayı reddetmiştir.
12. Söz konusu karar, yetki kuralına dair verilen ısrar hükmü yönünden
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 26/11/2012 tarihli kararıyla
onanmıştır. Dosya aynı karar ile esası yönünden inceleme yapılması için
Danıştay Beşinci Dairesine gönderilmiştir. Daire 26/6/2013 tarihli kararıyla
Mahkemenin ret hükmünü onamış ve onama kararına yönelik karar düzeltme istemi de
aynı Dairenin 11/12/2013 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
13. Mahkemenin 19/7/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
14. Başvurucu, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini
ileri sürmüştür.
A. Kabul Edilebilirlik Yönünden
15. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
16. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak
davanın ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Selahattin Akyıl, B. No: 2012/1198,
7/11/2013, §§ 45, 47).
17. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
idari yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Selahattin Akyıl, § 41).
18. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık 6 yıl 9 aylık
yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
19. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
20. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı
fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
21. Başvurucu, tazminat talebinde bulunmamıştır.
22. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
23. Başvurucu tazminat talebinde bulunmamış olduğundan ihlalin
tespiti ile yetinilmesi gerekir.
24. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harçtan oluşan
yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. 206,10 TL harçtan oluşan yargılama giderinin BAŞVURUCUYA
ÖDENMESİNE,
D. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
E. Kararın bir örneğinin Zonguldak İdare Mahkemesine
(E.2011/850, K.2011/723) GÖNDERİLMESİNE,
F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
19/7/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.