TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ALİ DEMİR VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/15871)
|
|
Karar Tarihi: 12/4/2017
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Burhan ÜSTÜN
|
Üyeler
|
:
|
Hicabi DURSUN
|
|
|
Hasan Tahsin
GÖKCAN
|
|
|
Kadir ÖZKAYA
|
|
|
Yusuf Şevki
HAKYEMEZ
|
Raportör Yrd.
|
:
|
Ceren Sedef
EREN
|
Başvurucular
|
:
|
1. Ali DEMİR
|
|
|
2. Nadir
DEMİR
|
|
|
3. Zekeriyya DEMİR
|
Vekili
|
:
|
Av. Fuat
ÇAMLIBEL
|
Başvurucular
|
:
|
4. Ahmet
DEMİR
|
|
|
5. Ahmet
DEMİR
|
|
|
6. Gündüz
DEMİR
|
|
|
7. Kazim DEMİR
|
|
|
8. Necat
DEMİR
|
|
|
9. Turan
DEMİR
|
|
|
10. Zulmat DEMİR
|
Vekili
|
:
|
Av. Hakan
GELERİ
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvurular 10/10/2014 tarihi ve devamında yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan
ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvuruların kabul edilebilirlik incelemesinin
Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. 2015/3824, 2015/4440, 2015/4536 sayılı bireysel başvuru
dosyaları konu yönünden hukuki irtibat nedeniyle 2014/15871 sayılı dosya
üzerinde birleştirilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
8. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
9. Başvurucular Ahmet Demir (T.C. Kimlik No:***********, Zulmat Demir, Kazim Demir, Nadir
Demir ve Zekeriyya Demir'in doğrudan kendilerinin;
başvurucular Necat Demir, Gündüz Demir ve Turan Demir'in ise babaları olan
murislerinin 19/1/1996 tarihinde Doğubayazıt Kadastro Mahkemesinde başvurucu
Ahmet Demir (T.C. Kimlik No:***********) aleyhine doğrudan; başvurucu Ali
Demir'in ise babası olan murisi aleyhine açtıkları kadastro tespitine itiraz
davasında yerel Mahkemece verilen karar Yargıtayca
bozulmakla dava yerel Mahkeme aşamasında derdest durumdadır.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
10. Mahkemenin 12/4/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
11. Başvurucular, makul sürede yargılanma ve mülkiyet haklarının
ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
A. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
12. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
B. Esas Yönünden
13. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın
ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13,
2/7/2013, §§ 50, 52).
14. Başvuruya konu dava, bir kısım başvurucuların murislerinden
intikalle takip etmekte oldukları bir uyuşmazlık olup bu yönüyle makul süre
değerlendirmesi bakımından dikkate alınacak sürenin başlangıç anı, mirasçının
yargılamaya katıldığı an değil somut olayda muris açısından değerlendirmeye
esas alınan sürenin başlangıç anıdır (Gülseren
Gürdal ve diğerleri, B. No: 2013/1115, 5/12/2013, § 51).
15. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
16. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda yaklaşık 21 yıllık yargılama
süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
17. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
18. Başvurucular, uzun süren yargılama nedeniyle taşınmazlarını
kullanamadıklarını belirterek Anayasa’nın 35. maddesinde tanımlanan mülkiyet
haklarının da ihlal edildiğini iddia etmişlerse de başvurucuların makul sürede
yargılanma haklarının ihlal edildiği yönünde yukarıda yer verilen tespitler
ışığında, mülkiyet haklarının ihlal edildiği yönündeki iddialarının ayrıca
değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
19. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu
ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası
şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
20. Başvurucular, manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
21. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
22. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında, şikâyet konusu davadaki taraf sayısı ve mirasçı sıfatlı
başvurucular murislerinin tüm mirasçılarının sayısı da dikkate alındığında
başvurucular Ahmet Demir (T.C. Kimlik No:***********), Zulmat
Demir, Kazim Demir, Nadir Demir, Ahmet Demir (T.C.
Kimlik No:***********) ve Zekeriyya Demir'e ayrı ayrı
net 23.400 TL; başvurucular Turan Demir ve Ali Demir'e ayrı ayrı net 2.900 TL;
başvurucu Necat Demir'e net 3.350 TL ve başvurucu Gündüz Demir'e ise net 2.350
TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
23. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin
başvurucular Ahmet Demir (T.C. Kimlik No:***********), Ahmet Demir (T.C. Kimlik
No:***********), Zulmat Demir, Kazim
Demir, Necat Demir, Gündüz Demir ve Turan Demir'e müştereken; 680,70 TL harç ve
1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.480,70 TL yargılama giderinin ise
başvurucular Ali Demir, Nadir Demir ve Zekeriyya
Demir'e müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvurucular Ahmet Demir (T.C. Kimlik No:***********), Zulmat Demir, Kazim Demir, Nadir
Demir, Ahmet Demir (T.C. Kimlik No:***********) ve Zekeriyya
Demir'e ayrı ayrı net 23.400 TL; başvurucular Turan Demir ve Ali Demir'e ayrı
ayrı net 2.900 TL; başvurucu Necat Demir'e net 3.350 TL ve başvurucu Gündüz
Demir'e ise net 2.350 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer
taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
2.006,10 TL yargılama giderinin başvurucular Ahmet Demir (T.C. Kimlik
No:***********), Ahmet Demir (T.C. Kimlik No:***********), Zulmat
Demir, Kazim Demir, Necat Demir, Gündüz Demir ve
Turan Demir'e MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE; 680,70 TL harç ve 1.800 TL vekâlet
ücretinden oluşan toplam 2.480,70 TL yargılama giderinin ise başvurucular Ali
Demir, Nadir Demir ve Zekeriyya Demir'e MÜŞTEREKEN
ÖDENMESİNE,
E. Ödemenin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Doğubayazıt Kadastro Mahkemesine
(E.2001/39) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 12/4/2017
tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.