TÜRKİYE CUMHURİYETİ
ANAYASA MAHKEMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
FEYZULLAH ÖZER BAŞVURUSU
(Başvuru Numarası: 2014/17343)
Karar Tarihi: 5/4/2018
Başkan
:
Burhan ÜSTÜN
Üyeler
Serruh KALELİ
Nuri NECİPOĞLU
Hicabi DURSUN
Hasan Tahsin GÖKCAN
Raportör
Murat ŞEN
Başvurucu
Feyzullah ÖZER
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, basın açıklamasına yapılan polis müdahalesi nedeniyle yaralanma meydana gelmesi ve buna ilişkin şikâyetin kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonuçsuz kalmasının işkence ve kötü muamele yasağı ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ihlal ettiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 5/11/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir:
7. Gezi Parkı olaylarında yaralanan Berkin Elvan'ın tedavi gördüğü hastanede vefat etmesi üzerine çeşitli sivil toplum örgütleri, siyasi parti, dernek, oda, sendika ve öğrenci grupları basın açıklaması yapmak üzere 12/3/2014 tarihinde Ankara Kızılay Güvenpark'ta toplanma çağrısı yapmıştır. Bu kapsamda 1967 doğumlu olan başvurucu da çağrıya uyarak basın açıklamasına katılmıştır.
8. Başvurucu çok sakin devam eden protesto gösterisi sürecinde polisin herhangi bir açıklama yapmadan katılımcılara müdahale ettiğini ileri sürmüştür. Başvurucu 14.15'te polisin şiddetli müdahalesinin başladığını ve alanda bulunanların şaşkınlık ve panikle kaçmaya başladığını belirtmiştir. Bu esnada Kızılay Meydanı'ndan Maltepe'ye doğru kaçmaya çalışan başvurucunun başına bir gaz fişeği isabet etmesi üzerine başvurucu ambulansla Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldırıldığı ifade edilmiştir.
9. Başvurucu 14/3/2014 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yaralanması ile ilgili olarak şikâyetçi olmuştur. Cumhuriyet savcısı başvurucunun aynı gün müşteki sıfatıyla beyanını almıştır. Başvurucu şikâyetinde Berkin Elvan'ın ölümüyle ilgili olarak Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikasının (TÜMBEL-SEN) basın açıklamasına katılmak için Kızılay Güvenpark'a gittiğini ancak polisin müdahalesi nedeniyle başına isabet eden gaz kapsülüyle yaralandığını belirtmiştir. Başvurucu, sorumlu polislerin cezalandırılmasını talep etmiştir.
10. Cumhuriyet Başsavcılığı 7/5/2014 tarihli kararı ile kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vermiştir.
11. Anılan karara yapılan itiraz, Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 29/8/2014 tarihli kararı ile reddedilmiştir. Karar, başvurucuya 30/9/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
12. Başvurucu 5/11/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
IV. İLGİLİ HUKUK
13. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un “Bireysel başvuru usulü” kenar başlıklı 47. maddesinin (5) ve (6) numaralı fıkraları şöyledir:
“(5) Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlâlin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayanlar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren onbeş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler. Mahkeme, öncelikle başvurucunun mazeretinin geçerli görülüp görülmediğini inceleyerek talebi kabul veya reddeder.”
V. İNCELEME VE GEREKÇE
14. Mahkemenin 5/4/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
15. Başvurucu; Gezi Parkı olayları esnasında yaralanan Berkin Elvan'ın vefatı üzerine 12/3/2014 tarihinde değişik sivil toplum kuruluşlarının basın açıklaması yapmak üzere Ankara Kızılay'da toplanma çağrısına uyarak gösteri yürüyüşüne katıldığını, sakin bir şekilde devam eden gösteriye polisin şiddetli bir şekilde müdahale ettiğini, herkesin panik içinde kaçmaya başladığını, bu esnada kaçarken başına gaz fişeği isabet ettiğini, ambulansla hastaneye kaldırıldığını, buna ilişkin şikâyetinin etkili soruşturulmayarak kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonuçsuz bırakıldığını belirterek işkence ve kötü muamele yasağı ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve soruşturmanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur.
16. Öte yandan başvurucu, sağlık raporu ile belgelendirdiği akut bronşit rahatsızlığı nedeniyle süresinde başvuru yapamadığını belirterek mazeretinin kabul edilmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme
17. 6216 sayılı Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa İçtüzüğü'nün (İçtüzük) 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası gereği bireysel başvurunun başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Başvurucu mücbir sebep veya ağır hastalık gibi haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvurusunu yapamadığı takdirde mazeretinin kalktığı tarihten itibaren on beş gün içinde ve mazeretini belgeleyen delillerle birlikte bireysel başvuruda bulunabilir.
18. Anayasa Mahkemesi, 6216 sayılı Kanun'un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile İçtüzük'ün 64. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca mücbir sebep veya ağır hastalık gibi “haklı mazeret” hâllerinin haklı olup olmadığını olayın özelliklerini dikkate alarak değerlendirmektedir (Yasin Yaman, B. No: 2012/1075, 12/2/2013, § 21).
19. Başvuru konusu olayda başvurucu hakkında düzenlenen sağlık raporundan başvurucuya akut bronşit hastalığı tanısı konulduğu ve kendisinin on günlük istirahatinin uygun görüldüğü, hastalığının ağır olup olmadığı hususunda bir tespit yapılmamakla birlikte hastalığın hastane veya sağlık kuruluşunda yatarak tedavisinin yapılmasını gerektirmemesi nedeniyle yatış işlemlerinin uygulanmadığı anlaşılmıştır. Sağlık raporuna konu hastalığın ağır bir hastalık olmamakla birlikte başvurucunun hastane veya sağlık kuruluşlarında yatarak tedavisinin yapılması yönünde kendisine bir tanının da konulmadığı görülmekle mazeret olarak ileri sürülen hastalığın haklı mazeret olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
20. Bu durumda nihai karar başvurucuya 30/9/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup bu tarihten itibaren en son 30/10/2014 tarihine kadar başvuru yapılması gerekirken 5/11/2014 tarihinde yapılan başvuruda süre aşımı bulunduğu sonucuna varılmaktadır.
21. Açıklanan gerekçelerle bireysel başvurunun diğer kabul edilebilirlik şartları yönünden incelenmeksizin süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 5/4/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.