TÜRKİYE CUMHURİYETİ
|
ANAYASA MAHKEMESİ
|
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
ABDULKERİM TANIŞ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU
|
(Başvuru Numarası: 2014/17621)
|
|
Karar Tarihi: 9/1/2018
|
|
İKİNCİ BÖLÜM
|
|
KARAR
|
|
Başkan
|
:
|
Engin
YILDIRIM
|
Üyeler
|
:
|
Serdar
ÖZGÜLDÜR
|
|
|
Osman Alifeyyaz PAKSÜT
|
|
|
Recep
KÖMÜRCÜ
|
|
|
Recai AKYEL
|
Raportör
|
:
|
Özgür DUMAN
|
Başvurucular
|
:
|
1. Abdulkerim TANIŞ
|
|
|
2. Abdulkuddus YAŞAR
|
|
|
3. Abdullah
BAYKUT
|
|
|
4. Adil
YILDIZ
|
|
|
5. Ahmet
ABAY
|
|
|
6. Ahmet
ALTIN
|
|
|
7. Alaeddin
SÖNMEZ
|
|
|
8. Atilla
YETKİN
|
|
|
9. Aydın
ERTEN
|
|
|
10. Bayram
ARĞUN
|
|
|
11. Bülent
YETKİN
|
|
|
12. Cemil
ÖZDEMİR
|
|
|
13. Derviş
YAMAN
|
|
|
14. Emin
ABAY
|
|
|
15. Erkan
ACER
|
|
|
16. Eslihan YÖNDEN
|
|
|
17. Fatma
YÖNDEN
|
|
|
18. Felemez ARĞUN
|
|
|
19. Ferik
BALKAYA
|
|
|
20. Fesih
SAYAN
|
|
|
21. Fikret
BALKAYA
|
|
|
22. İhsan
GİZLENCİ
|
|
|
23. İsmail
SÖNMEZ
|
|
|
24. İsmet
ÇİFTÇİ
|
|
|
25. Kemal
ALTAY
|
|
|
26. Maşallah
BALKAYA
|
|
|
27. Mehmet
ÇALDIR
|
|
|
28. Mehmet
GÜRBÜZ
|
|
|
29. Mehmet
Asım DEMİR
|
|
|
30. Mehmet
Baki YILDIRGAN
|
|
|
31. Mehmet
Fesih KARAKAYA
|
|
|
32. Mehmet
Sabri AVCU
|
|
|
33. Muhammed
Hanifi YÖNDEN
|
|
|
34. Musa
ORAN
|
|
|
35. Mustafa
SAĞLAM
|
|
|
36. Müjde
ÖZAY
|
|
|
37. Necdet
YILDIRIM
|
|
|
38. Nimet
SALGUT
|
|
|
39. Niyazi
ACER
|
|
|
40. Nurten
YAZAL
|
|
|
41. Ramazan
YAVUZ
|
|
|
42. Recep
BAĞATOR
|
|
|
43. Recep
YÖNDEN
|
|
|
44.
Selahattin GÜRBÜZ
|
|
|
45. Selami
GİZLENCİ
|
|
|
46. Selbinez KÜÇÜK
|
|
|
47. Süphan ÖZKAN
|
|
|
48. Yavuz
TANIŞ
|
|
|
49. Yıldız
ÖZAY
|
|
|
50. Yılmaz
YÖNDEN
|
|
|
51. Yusuf
ŞAKAR
|
|
|
52. Zülküf SÖNMEZ
|
|
|
53. Petek
YILMAZ
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, alacağın yargılama sırasında değer kaybına
uğratılması nedeniyle mülkiyet hakkının; yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de
makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. 2014/17621, 2014/17622, 2014/17623, 2014/17624, 2014/17625,
2014/17626, 2014/17628, 2014/17630, 2014/17631 ve 2014/17634 numaralı bireysel
başvurular 10/11/2014 tarihinde; 2014/17697, 2014/17698, 2014/17699,
2014/17700, 2014/17701, 2014/17702, 2014/17703, 2014/17704, 2014/17705 ve
2014/17706 numaralı bireysel başvurular 12/11/2014 tarihinde; 2014/17817,
2014/17818, 2014/17819, 2014/17820, 2014/17821, 2014/17822, 2014/17823,
2014/17824 ve 2014/17826numaralı bireysel başvurular14/11/2014 tarihinde; 2014/18153,
2014/18154, 2014/18157, 2014/18159, 2014/18161, 2014/18162, 2014/18163,
2014/18164, 2014/18165, 2014/18166, 2014/18168 ve 2014/18169 numaralı bireysel
başvurular 19/11/2014 tarihinde; 2015/3245, 2015/3246, 2015/3355, 2015/3358 ve
2015/3659 numaralı bireysel başvurular ise 25/6/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvurular, başvuru formları ve eklerinin idari yönden
yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuşlardır.
4. 2014/17622-17626, 2014/17628, 2014/17630, 2014/17631,
2014/17634, 2014/17697-2014/17706, 2014/17817-2014/17824,2014/17826,
2014/18153, 2014/18154, 2014/18157, 2014/18159-2014/18166, 2014/18168,
2014/18169, 2015/3245, 2015/3246, 2015/3355, 2015/3358 ve 2015/3659 numaralı
bireysel başvuru dosyaları, aralarında konu yönünden hukuki irtibat bulunması
nedeniyle 2014/17621 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmiş olup
inceleme 2014/17621 numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden yürütülmüştür.
5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
(Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve
bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağını
bildirmiştir.
8. Bireysel başvuru tarihinden sonra başvuruculardan Kemal Özay
29/5/2016 tarihinde, Halil Yönden ise 17/7/2015 tarihinde vefat etmiştir.
Başvurucular vekili, mirasçılık belgesi sunmuş ve adı geçen başvurucuların
mirasçılarının başvuruya devam etmek istediklerini beyan etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
9. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar
özetle şöyledir:
A. Uyuşmazlığın Arka
Planı
10. Başvurucular; Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol
İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TEKEL) 1993 yılına ait tütün ürünü satmışlardır.
TEKEL, satın aldığı tütünler için kilosu ortalama 55.000-60.000 TL civarı bir
fiyat açıklamıştır. Satın alınan tütünler, daha sonra trenle TEKEL'in
Adana'daki ambarlarına aktarılmıştır. Adana'da ise yine TEKEL'in
görevlendirdiği heyet tarafından bu tütünlerin fiyatı yaklaşık on kat daha az
belirlenmiştir.
11. Başvurucuların iddiasına göre; satın alınan tütünler tren
ile nakledilirken çok uzun süre vagonlarda bekletilmiş, ayrıca ambarlara taşıma
sırasında gerekli özen gösterilmemiş ve üstelik ambarları su basmıştır.
12. İhtilaf konusu tütünler ile ilgili olarak ilk fiyatı
belirleyen eksperlerin rüşvet aldıkları ve alınan rüşvetin bir bölümünün de
terör örgütüne aktarıldığı iddiasıyla Diyarbakır Devlet 4 No.lu Güvenlik
Mahkemesinde ceza davası açılmıştır. İddianamede; sanıkların ihaleye fesat
karıştırma, rüşvet alma, rüşvet verme, 19/4/1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal
Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu'na aykırılık
suçlarından cezalandırılmaları talep edilmiştir. Devlet Güvenlik Mahkemelerinin
kapatılmasıyla yargılamaya Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam
edilmiştir. Mahkeme 27/11/2008 tarihinde Diyarbakır'ın Bismil ilçesindeki tütün
fiyat belirleme işlemleri yönünden sanıkların mahkûmiyetine, Muş'un Kızılağaç
nahiyesindeki tütün fiyat belirleme işlemleri yönünden ise sanıkların beraatine, diğer sanıklar yönünden ise zamanaşımı nedeniyle
davanın düşmesine karar vermiştir.
13. Karar temyiz edilmiş; Yargıtay 5. Ceza Dairesince 15/4/2013
tarihinde bazı sanıkların yargılama sırasında vefat etmesi, bazı sanıklar
yönünden ise zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle açılan davaların
düşmesine karar verilmiştir.
B. Başvurucuların
Açtıkları Tazminat Davası Süreci
14. Başvurucular; ilk fiyatın on katı daha az bir bedelin
belirlenmesi nedeniyle zarara uğradıklarını, bu zararın ise TEKEL tarafından
tütünlerin korunması için gerekli ve yeterli önlemlerin alınmamasından
doğduğunu belirterek TEKEL aleyhine 14/4/1995, 19/4/1995, 2/5/1995, 23/5/1995
ve 31/8/1995 tarihlerinde Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde ayrı ayrı tazminat
davaları açmışlardır. Başvurucuların açtıkları davalar, 29/6/1999 tarihinde
Mahkemenin E.1995/111 sayılı dosyasında birleştirilerek birlikte görülmüştür.
15. Başvurucular ayrıca, yargılamanın uzun sürmesine bağlı
olarak doğacak değer kaybının ödenmesini de talep etmişlerdir.
16. Mahkeme, Teknik Bilirkişi Kurulundan dava konusu ile ilgili
rapor almıştır. Bilirkişi Kurulunun 23/8/1996 tarihli raporunda; tütünlerin
yanlış nakil, bakım, istif gibi unsurlar nedeniyle bozulduğu kanaati
bildirilmiştir. Mahkeme, bu raporu hükme esas alarak -başvuru formu ve
eklerinde belirtilmeyen bir tarihte- davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak
Yargıtay 13. Hukuk Dairesince, ilk fiyatı belirleyen eksperler hakkında rüşvet
suçundan açılan ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği belirtilerek hükmün
bozulmasına karar verilmiştir.
17. Mahkeme, bozma ilamına uymuş ve ceza davasını bekletici
mesele yapmıştır. Ancak ceza davasının yaklaşık yirmi yıl boyunca
sonuçlanmadığını gözeten Mahkeme, bu ara karardan dönerek 18/4/2014 tarihinde davanın
kabulüne karar vermiştir. Mahkeme ek 1 Tablonun (2) numaralı sütununda
belirtilen alacakların dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile
birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar vermiştir. Kararın
gerekçesinde, davalının rüşvet verilerek ilk tütün fiyatının yüksek
belirlendiği iddiasının bir mahkûmiyet kararı söz konusu olmadığı için
ispatlanamadığı belirtilmiştir. Mahkeme, buna karşın alınan Bilirkişi Kurulu
raporuna göre tütünlerin yanlış istif, nakil ve saklama neticesinde kalitesinin
düştüğünün tespit edildiğine dikkat çekmiş; bu raporu hükme esas almıştır.
Mahkeme, başvurucuların alacağının güncellenmesi talebi yönünden ise
yargılamada geçen sürede enflasyon karşısında dava tarihine göre belirlenen
alacağın "gülünç hâle geldiğini" kabul etmiş ancak bu talebin olumlu
karşılanamayacağı sonucuna varmıştır.
18. Başvurucular 10/11/2014, 12/11/2014, 14/11/2014, 19/11/2014
ve 23/2/2015 tarihlerinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır.
19. Temyiz edilen hüküm, Dairenin 8/12/2014 tarihli ilamıyla
vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanmıştır. Karar düzeltme istemi de aynı
Dairenin 16/4/2015 tarihli ilamıyla reddedilmiştir.
20. Bakanlık, başvuruculardan bazılarının makul sürede
yargılanma hakkı yönünden İnsan Hakları Tazminat Komisyonuna (Komisyon)
başvurduklarını ifade etmiştir. Bunun üzerine Komisyona yapılan başvuruların
akıbeti Bakanlıktan sorulmuş, gelen yazı cevabı ekinde Komisyon kararları
gönderilmiştir. Buna göre Komisyon 27/10/2014, 20/11/2014 ve 18/3/2015
tarihlerinde daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) konu ile ilgili
bir başvurularının olmadığı gerekçesiyle başvurucuların tazminat taleplerinin
reddine karar vermiştir.
IV. İLGİLİ HUKUK
21. Konu hakkında ilgili hukuk için bkz. Ferda Yeşiltepe [GK], B. No: 2014/7621,
25/7/2017, §§ 25-31; ANO İnşaat ve Ticaret
Ltd. Şti. [GK], B. No: 2014/2267, 21/12/2017, §§ 32-43.
V. İNCELEME VE GEREKÇE
22. Mahkemenin 9/1/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Mülkiyet Hakkının İhlal
Edildiğine İlişkin İddia
1. Başvurucuların
İddiaları ve Bakanlık Görüşü
23. Başvurucular, TEKEL'e sattığı ürünlerin tam karşılığını
alamadıkları için tazminat davasını açtıklarını ve bu davanın lehlerine
sonuçlandığını belirtmişlerdir. Ancak başvurucular, yargılamanın uzun sürdüğünü
ve belirtilen süreçte ülkedeki yüksek enflasyon nedeniyle geç kavuştukları
alacaklarının değer kaybına uğradığından yakınmışlardır. Başvuruculara göre,
ister döviz kurları ve isterse de enfasyon oranlarına
göre karşılaştırma yapıldığında dava tarihine göre belirlenen alacağın değer
kaybına uğradığı açıkça ortadadır. Başvurucular, bu gerekçelerle mülkiyet
haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
24. Bakanlık görüşünde, mülkiyet hakkının ihlal edildiğine
ilişkin başvurucuların iddiaları yönünden bir görüş bildirilmemiştir.
2. Değerlendirme
25. İddianın değerlendirilmesinde dayanak alınacak Anayasa’nın
35. maddesi şöyledir:
“Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla
sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına
aykırı olamaz.”
a. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
26. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir nedeni de bulunmadığı anlaşılan
mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna
karar verilmesi gerekir.
b. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
i. Mülkün Varlığı
27. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğinden şikâyet eden bir kimse,
önce böyle bir hakkının var olduğunu kanıtlamak zorundadır (Mustafa Ateşoğlu ve diğerleri, B. No:
2013/1178, 5/11/2015, §§ 49-54).
28. Anayasa'nın 35. maddesiyle güvenceye bağlanan mülkiyet
hakkı, ekonomik değer ifade eden ve parayla değerlendirilebilen her türlü mal
varlığı hakkını kapsamaktadır (AYM, E.2015/39, K.2015/62, 1/7/2015, § 20). Bu
bağlamda mülk olarak değerlendirilmesi gerektiğinde kuşku bulunmayan menkul ve
gayrimenkul mallar ile bunların üzerinde tesis edilen sınırlı ayni haklar ve
fikrî hakların yanı sıra icrası kabil olan her türlü alacak da mülkiyet
hakkının kapsamına dâhildir (Mahmut Duran ve
diğerleri, B. No: 2014/11441, 1/2/2017, § 60).
29. Başvuru konusu olayda başvurucular, anılan Mahkeme kararıyla
hükmedilen alacaklarının mülk teşkil ettiğini ve bu alacakların ise davanın
açıldığı 1995 yılından ödemenin yapıldığı 2015 yılına kadar devam eden
dönemdeki yüksek enflasyon sebebiyle değer kaybına uğradığını belirterek
mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedirler. Başvurucular
zararlarının tazmini istemiyle dava açmışlar, yapılan yargılama neticesinde
başvurucuların dava tarihi itibarıyla davalı TEKEL'den alacakları olduğuna
hükmedilmiştir. Bu hüküm Yargıtayca onanmış ve karar
düzeltme istemi de reddedilmekle kesinleşmiştir. Bu bağlamda Mahkeme kararıyla
nihai olarak tespit edilmiş olan söz konusu alacakların belirli ve icra
edilebilir niteliği gereği mülkiyet hakkı kapsamında olduğu
değerlendirilmektedir.
30. Dolayısıyla Mahkeme kararıyla tespit edilen söz konusu
alacaklar yönünden başvurucuların Anayasa'nın 35. maddesi anlamında mülkiyet
haklarının mevcut olduğu kuşkusuzdur.
ii. Müdahalenin Varlığı ve
Türü
31. Başvuru konusu olayda başvurucuların alacaklarının değer
kaybına uğratılarak ödenmesinin mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiği
kuşkusuzdur. Başvurucuların alacaklarına geç kavuşmuş olmalarının mülkiyetten
yoksun bırakılması niteliği taşımadığı ve müdahalenin mülkiyetin kontrolü veya
düzenlenmesi amacıyla da yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda başvurucuların
mülkiyet haklarına yapılan müdahalenin "mülkiyetten barışçıl
yararlanma" ilkesine ilişkin birinci kural çerçevesinde incelenmesi
gerekir.
c. Müdahalenin İhlal
Oluşturup Oluşturmadığı
i. Genel İlkeler
32. Mülkiyet hakkına yönelik müdahalenin Anayasa'ya uygun
olabilmesi için kanuna dayanması, kamu yararı amacı taşıması ve ayrıca
ölçülülük ilkesi gözetilerek yapılması gerekmektedir(Recep Tarhan ve Afife Tarhan, B. No: 2014/1546, 2/2/2017, §
62). Ölçülülük ilkesi gereği kişilerin mülkiyet hakkının sınırlandırılması
hâlinde elde edilmek istenen kamu yararı ile bireyin hakları arasında adil bir
dengenin kurulması gerekmektedir. Bu adil denge, başvurucunun şahsi olarak
aşırı bir yüke katlandığının tespit edilmesi durumunda bozulmuş olacaktır (Arif Güven, B. No: 2014/13966, 15/2/2017,
§ 58). Müdahalenin ölçülülüğünü değerlendirirken Anayasa Mahkemesi; bir
taraftan ulaşılmak istenen meşru amacın önemini ve diğer taraftan müdahalenin
niteliğini, başvurucunun ve kamu otoritelerinin davranışlarını da gözönünde tutarak başvurucuya yüklenen külfeti dikkate
alacaktır (Arif Güven, § 60).
33. Anayasa Mahkemesi; kanun koyucunun bir hak olarak öngördüğü
veya kamu borcu hâline gelmiş ödemelerin geç yapılması nedeniyle mağdur
olunduğu iddiasıyla yapılan başvurularda, alacakta veya hakka konu bedelde
meydana gelen değer aşınmalarının başvurucular üzerinde orantısız bir yük
oluşturması hâlinde mülkiyet hakkının ihlaline karar vermiştir (Mehmet Akdoğan ve diğerleri, B. No:
2013/817, 19/12/2013; Akel Gıda San. ve Tic.
A.Ş., B. No: 2013/28, 25/2/2015;
Ferda Yeşiltepe, §§ 63-76). Anayasa Mahkemesi ayrıca, mahkemelerce
hükmedilen alacak veya tazminatların yargılamada geçen süre nedeniyle enflasyon
karşısında aşırı ölçüde değer kaybettiği başvurularda da ölçülülük yönünden
mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir (Abdulhalim Bozboğa, B. No:
2013/6880, 23/3/2016, §§ 48-66; ANO İnşaat
ve Ticaret Ltd. Şti., §§ 69-82).
ii. İlkelerin Olaya
Uygulanması
34. Başvurucuların tütün satış sözleşmesi çerçevesinde
zararlarının tazmini istemiyle açtıkları davalar Mahkemece 18/4/2014 tarihinde
kabul edilmiş, temyiz üzerine hüküm Yargıtay 13. Hukuk Dairesince 8/12/2014
tarihinde onanmıştır. Buna göre derece mahkemelerince; başvurucuların
tütünlerinin TEKEL tarafından yapılan nakil, istifleme ve muhafaza sırasında
zarar gördüğü tespit edilmiş ve uğradıkları zararın karşılığı olarak ekli (1)
numaralı tablonun (2) numaralı sütununda belirtilen alacaklarının TEKEL'den
tahsili gerektiği sonucuna varılmıştır. Ancak başvurucuların bu alacaklarının
tespit edilmiş olması tek başına başvurucuların mağdur sıfatlarını ortadan
kaldırmamaktadır. Başvurucuların mağdur sıfatlarının ortadan kalkması için
ileri sürülen ihlalin hem zamanı hem de mağdurun bu hakkı kullanamadığı süre gözönüne alınarak telafi edilmesi gerekmektedir.
35. Yukarıda da değinildiği üzere Anayasa Mahkemesinin daha önce
gerek norm denetimi kapsamında gerekse de bireysel başvuru kapsamında verdiği
çeşitli kararlarında alacakların da mülkiyet hakkı kapsamında olduğu,
alacakların geç ödenmesi hâlinde enflasyon oranları altında olmayan bir faiz
ödenmesinin gerek bireyin hakları ve gerekse kamu düzeni bakımından zorunlu
olduğu belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesi bu bağlamda kişilerin mülkiyet hakkı
kapsamında değerlendirilen alacaklarının makul olmayan bir sebeple geç ödenmesi
yüzünden değer kaybına uğratılmasının mülkiyet hakkının ihlaline yol açtığını
kabul etmiştir (bkz. §§ 32-33).
36. Başvuru konusu olayda derece mahkemelerince, başvurucuların
açtıkları dava tarihleri itibarıyla söz konusu alacağa hak kazandıkları
belirlenmiştir. Başvurucuların karar tarihinden sonra bu alacaklarının tahsil
edilemediği veya yargılama sonrası geç tahsil edildiği gibi bir şikâyetleri ise
bulunmamaktadır. Başvurucuların somut olay bakımından şikâyeti, yargılama
sürecinde ülkede yaşanan enflasyonist ortamda işletilen yasal faize rağmen
alacaklarının değer kaybettiğine ilişkindir. Dolayısıyla bu şikâyetle sınırlı
olarak alacağa hak kazanıldığı dava tarihleri ve alacağın icra edilebilir hâle
geldiği kararın verildiği tarih arasındaki döneme göre değerlendirme
yapılmalıdır.
37. Merkez Bankası verilerine göre belirtilen dönemde
(Nisan/1995-Nisan/2014) enflasyonda meydana gelen artış oranı %12.076,12'dir.
Bu itibarla söz konusu verilere göre alacağa hak kazanıldığı 1995 yılı Nisan
ayındaki 100 TL'nin davada verilen hükmün kesinleştiği 2014 yılı Nisan ayı
itibarıyla enflasyon karşısında değer kaybı giderilmiş karşılığı 12.176,12
TL'dir. Ekli (1) numaralı tabloda başvurucular lehine hükmedilen alacağın değer
kaybına ilişkin bilgiler ayrıntılı olarak gösterilmiştir. Buna göre uygulanan
yasal faize rağmen aynı dönemde enflasyonun yaklaşık %10.000-11.000 civarında
oranında arttığı, diğer bir deyişle başvurucuların alacaklarının %1'inden bile
daha az bir miktara düşerek enflasyon karşısında bu alacakların önemli ölçüde
değer kaybına uğradığı görülmektedir (bkz. ek 1 Tablo (6 ve 7) numaralı
sütunlar).
38. Diğer taraftan kural olarak kişilerin kamudan olan
alacaklarının herhangi bir yargısal sürece veya icra takibine gerek olmadan
ödenmesi beklenir. Somut olayda ise başvurucunun alacağının geç ödenmesinin
makul bir gerekçesi mevcut olmadığı gibi, derece mahkemelerinin geriye dönük
olarak tespit ettiği başvurucunun alacağını kamu makamlarının ancak yapılan
yargılama sonucu ödeyebildiği ve yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle yine kamu
makamlarının yarar sağlamış olduğu anlaşılmaktadır (Benzer yönde bkz. ANO İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti., § 80).
39. Sonuç olarak başvurucuların mülkiyet hakkı kapsamındaki
alacaklarının enflasyon karşısında önemli ölçüde değer kaybına uğratıldığı
anlaşılmakla başvuruculara şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet
yüklendiği kanaatine varılmıştır. Bu sebeple somut olay bakımından kamunun
yararı ile başvurucuların mülkiyet haklarının korunması arasında bulunması
gereken adil dengenin başvurucular aleyhine bozulduğu ve müdahalenin ölçülü
olmadığı değerlendirilmiştir.
40. Açıklanan nedenlerle Anayasa’nın 35. maddesinde güvence
altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
B. Makul Sürede
Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia
41. Başvurucular, makul sürede yargılanma haklarının ihlal
edildiğini ileri sürmüşlerdir.
1. Kabul Edilebilirlik
Yönünden
42. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine
karar verilmesini gerektirecek başka bir nedeni de bulunmadığı anlaşılan makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir
olduğuna karar verilmesi gerekir.
2. Esas Yönünden
43. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın
ikame edildiği tarih, sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği tarih, yargılaması
devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma
hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas
alınır (Güher Ergun ve diğerleri,
§§ 50, 52).
44. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
45. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda
verdiği kararlar dikkate alındığında somut olaydaki yaklaşık 20 yıllık yargılama
süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
46. Açıklanan nedenlerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
C. 6216 Sayılı Kanun'un
50. Maddesi Yönünden
47. 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (1) ve (2) numaralı
fıkraları şöyledir:
“(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun
hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı
verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması
gerekenlere hükmedilir…
(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından
kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama
yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında
hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya
genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama
yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı
ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar
verir.”
48. Başvurucular, maddi ve manevi tazminat talebinde
bulunmuşlardır.
49. Başvuruda mülkiyet ve makul sürede yargılanma haklarının
ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
50. Makul sürede yargılanma hakkının ihlali nedeniyle yalnızca
ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında
-yargılamadaki taraf sayısı ve başvurucular Halil Yönden ve Kemal Özay'ın
başvuru devam ederken vefatları nedeniyle mirasçı sayıları da gözetilerek-
başvuruculara ayrı ayrı ekli (2) numaralı tabloda gösterilen miktarlarda manevi
tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
51. Mülkiyet hakkının ihlali nedeniyle maddi zararları
karşılığında başvuruculara ayrı ayrı ekli (2) numaralı tabloda gösterilen
miktarlarda maddi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.
52. Dosyadaki belgelerden tespit edilen başvurucuların
yatırdıkları 206,10 TL harç bedelinin başvurucular Yıldız Özay ve Müjde Özay'a
müştereken ödenmesine; yine 206,10 TL harç bedelinin Eslihan
Yönden, Selbinez Küçük, Nurten Yazal,
Petek Yılmaz, Muhammed Hanifi Yönden, Fatma Yönden,
Yılmaz Yönden ve Recep Yönden'e müştereken
ödenmesine; 226,90 TL harç bedelinin başvurucular Mehmet Sabri Avcu, Cemil
Özdemir, Mehmet Asım Demir, Mehmet Çaldır ve Nimet Salgut'a
ayrı ayrı ödenmelerine; diğer başvuruculara ise yatırdıkları 206,10 TL
tutarındaki harç bedellerinin ayrı ayrı ödenmelerine karar verilmesi gerekir. Ayrıca
başvurucular kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden 1.980 TL vekâlet
ücretinin başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
VI. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. 1. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL
EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. 1. Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet
hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
2. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvuruculara ekli (2) numaralı tabloda belirtilen
miktarlarda ayrı ayrı manevi ve maddi tazminat ÖDENMESİNE,
D. 1. 206,10 TL harç bedelinin başvurucular Yıldız Özay ve Müjde
Özay'a MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE; ayrıca 206,10 TL harç bedelinin Eslihan Yönden, Selbinez Küçük,
Nurten Yazal, Petek Yılmaz, Muhammed Hanifi Yönden, Fatma Yönden, Yılmaz Yönden ve Recep Yönden'e MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE; 226,90 TL harç bedelinin
başvurucular Mehmet Sabri Avcu, Cemil Özdemir, Mehmet Asım Demir, Mehmet Çaldır
ve Nimet Salgut'a AYRI AYRI ÖDENMELERİNE; diğer
başvuruculara ise yatırdıkları 206,10 TL tutarındaki harç bedellerinin AYRI
AYRI ÖDENMELERİNE,
2. 1.980 TL vekâlet
ücretinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesine
(E.1995/111, K.2014/348) GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE
9/1/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
TABLO: EK 1
(ALACAĞIN DEĞER KAYBI İLE
İLGİLİ HESAP TABLOSU)
|
(1)
|
(2)
|
(3)
|
(4)
|
(5)
|
(6)
|
(7)
|
Sıra No.
|
Başvurucu
|
Asıl Alacak (TL)
|
Enflasyona Göre Güncellendiğinde Asıl Alacak (TL)
|
Değer Kaybını Telafi Edecek Fark (TL)
|
İşlemiş Faiz
|
Reel Değer Kaybı (TL)
|
Oransal Artış (%)
|
1.
|
Abdulkerim Tanış
|
121,62
|
14.808,60
|
14.687
|
665
|
14.022
|
11.530
|
2.
|
Abdulkuddus Yaşar
|
127,56
|
15.531,86
|
15.404
|
697
|
14.707
|
11.530
|
3.
|
Abdullah Baykut
|
223,96
|
27.269,64
|
27.046
|
1.224
|
25.822
|
11.530
|
4.
|
Adil Yıldız
|
105,29
|
12.820,24
|
12.715
|
575
|
12.139
|
11.530
|
5.
|
Ahmet Abay
|
131,23
|
15.978,72
|
15.847
|
717
|
15.130
|
11.530
|
6.
|
Ahmet Altın
|
138,73
|
15.012,24
|
14.874
|
742
|
14.131
|
10.186
|
7.
|
Alaeddin Sönmez
|
59,44
|
7.237,49
|
7.178
|
325
|
6.853
|
11.530
|
8.
|
Atilla Yetkin
|
119,33
|
14.529,76
|
14.410
|
652
|
13.759
|
11.530
|
9.
|
Aydın Erten
|
106,61
|
12.980,96
|
12.874
|
582
|
12.292
|
11.530
|
10.
|
Bayram Arğun
|
92,56
|
11.270,22
|
11.178
|
506
|
10.672
|
11.530
|
11.
|
Bülent Yetkin
|
104,05
|
12.669,25
|
12.565
|
568
|
11.997
|
11.530
|
12.
|
Cemil Özdemir
|
131,45
|
16.005,51
|
15.874
|
718
|
15.156
|
11.530
|
13.
|
Derviş Yaman
|
126,56
|
15.410,10
|
15.284
|
692
|
14.592
|
11.530
|
14.
|
Emin Abay
|
131,08
|
15.960,46
|
15.829
|
716
|
15.113
|
11.530
|
15.
|
Erkan Acer
|
153,53
|
18.113,41
|
17.960
|
834
|
17.126
|
11.155
|
16.
|
Felemez Arğun
|
92,13
|
11.217,86
|
11.126
|
504
|
10.622
|
11.530
|
17.
|
Ferik Balkaya
|
100,47
|
12.233,35
|
12.133
|
549
|
11.584
|
11.530
|
18.
|
Fesih Sayan
|
151,92
|
18.497,96
|
18.346
|
830
|
17.516
|
11.530
|
19.
|
Fikret Balkaya
|
113,43
|
13.811,37
|
13.698
|
620
|
13.078
|
11.530
|
20.
|
İhsan Gizlenci
|
103,44
|
12.594,98
|
12.492
|
565
|
11.926
|
11.530
|
21.
|
İsmail Sönmez
|
108,33
|
13.190,39
|
13.082
|
592
|
12.490
|
11.530
|
22.
|
İsmet Çiftçi
|
135,78
|
16.532,74
|
16.397
|
742
|
15.655
|
11.530
|
23.
|
Kemal Altay
|
42,24
|
5.143,19
|
5.101
|
231
|
4.870
|
11.530
|
24.
|
Maşallah Balkaya
|
111,83
|
13.616,56
|
13.505
|
611
|
12.894
|
11.530
|
25.
|
Mehmet Asım Demir
|
109,19
|
12.882,20
|
12.773
|
595
|
12.178
|
11.153
|
26.
|
Mehmet Baki Yıldırgan
|
128,44
|
15.639,01
|
15.511
|
702
|
14.809
|
11.530
|
27.
|
Mehmet Çaldır
|
137,41
|
16.731,21
|
16.594
|
750
|
15.843
|
11.530
|
28.
|
Mehmet Fesih Karakaya
|
107,53
|
13.092,98
|
12.985
|
588
|
12.398
|
11.530
|
29.
|
Mehmet Gürbüz
|
54,78
|
6.670,08
|
6.615
|
299
|
6.316
|
11.530
|
30.
|
Mehmet Sabri Avcu
|
75,62
|
9.207,58
|
9.132
|
413
|
8.719
|
11.530
|
31.
|
Musa Oran
|
75,24
|
9.161,31
|
9.086
|
411
|
8.675
|
11.530
|
32.
|
Mustafa Sağlam
|
122,48
|
14.913,31
|
14.791
|
669
|
14.121
|
11.530
|
33.
|
Necdet Yıldırım
|
135,08
|
16.447,50
|
16.312
|
738
|
15.574
|
11.530
|
34.
|
Nimet Salgut
|
106,96
|
11.574,35
|
11.467
|
572
|
10.895
|
10.186
|
35.
|
Niyazi Acer
|
93,95
|
11.439,46
|
11.346
|
514
|
10.832
|
11.530
|
36.
|
Ramazan Yavuz
|
139,82
|
17.024,65
|
16.884
|
764
|
16.120
|
11.529
|
37.
|
Recep Bağator
|
28,09
|
3.420,27
|
3.392
|
154
|
3.239
|
11.530
|
38.
|
Selahattin Gürbüz
|
35,68
|
4.344,44
|
4.309
|
195
|
4.114
|
11.530
|
39.
|
Selami Gizlenci
|
93,92
|
11.435,81
|
11.342
|
513
|
10.829
|
11.530
|
40.
|
Süphan Özkan
|
113,93
|
13.872,25
|
13.758
|
623
|
13.136
|
11.530
|
41.
|
Yavuz Tanış
|
59,03
|
6.387,75
|
6.329
|
316
|
6.013
|
10.186
|
42.
|
Yusuf Şakar
|
139,15
|
16.943,07
|
16.804
|
761
|
16.043
|
11.530
|
43.
|
Zülküf Sönmez
|
53,45
|
6.508,14
|
6.455
|
292
|
6.163
|
11.530
|
44.
|
Kemal Özay mirasçıları
|
137,82
|
16.259,95
|
16.122
|
749
|
15.373
|
11.155
|
45.
|
Halil Yönden mirasçıları
|
58,06
|
7.069,46
|
7.011
|
317
|
6.694
|
11.530
|
*Alacağa hak kazanıldığı dava tarihleri şöyledir: 8, 9, 11 ve 27
numaralı dosyada 19/4/1995; 25 numaralı dosyada 2/5/1995; 15 ve 44 numaralı
dosyalarda 23/5/1995; 6, 34 ve 41 numaralı dosyalarda 31/8/1995; diğer
dosyalarda ise 14/4/1995 tarihleri.
** Yargılama geçen değer kaybına esas alınan alacağın icra edilebilir
hale geldiği mahkeme karar tarihi ise 18/4/2014 tarihidir.
TABLO: EK 2
(MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
TABLOSU)
Sıra No.
|
Başvurucu
|
Maddi
Tazminat (TL)
|
Manevi
Tazminat (TL)
|
1
|
Abdulkerim Tanış
|
14. 022
|
17. 550
|
2
|
Abdulkuddus Yaşar
|
14. 707
|
17. 550
|
3
|
Abdullah Baykut
|
25. 822
|
17. 550
|
4
|
Adil
Yıldız
|
12. 139
|
17. 550
|
5
|
Ahmet
Abay
|
15. 130
|
17. 550
|
6
|
Ahmet
Altın
|
14. 131
|
17. 550
|
7
|
Alaeddin
Sönmez
|
6. 853
|
17. 550
|
8
|
Atilla
Yetkin
|
13. 759
|
17. 550
|
9
|
Aydın
Erten
|
12. 29
|
17. 550
|
10
|
Bayram Arğun
|
10. 672
|
17. 550
|
11
|
Bülent
Yetkin
|
11. 997
|
17. 550
|
12
|
Cemil
Özdemir
|
15. 156
|
17. 550
|
13
|
Derviş
Yaman
|
14. 592
|
17. 550
|
14
|
Emin Abay
|
15. 113
|
17. 550
|
15
|
Erkan
Acer
|
17. 126
|
17. 550
|
16
|
Felemez Arğun
|
10. 622
|
17. 550
|
17
|
Ferik Balkaya
|
11. 584
|
17. 550
|
18
|
Fesih
Sayan
|
17. 516
|
17. 550
|
19
|
Fikret Balkaya
|
13. 078
|
17. 550
|
20
|
İhsan Gizlenci
|
11. 926
|
17. 550
|
21
|
İsmail
Sönmez
|
12. 490
|
17. 550
|
22
|
İsmet
Çiftçi
|
15. 655
|
17. 550
|
23
|
Kemal
Altay
|
4. 870
|
17. 550
|
24
|
Maşallah Balkaya
|
12. 894
|
17. 550
|
25
|
Mehmet
Asım Demir
|
12. 178
|
17. 550
|
26
|
Mehmet
Baki Yıldırgan
|
14. 809
|
17. 550
|
27
|
Mehmet
Çaldır
|
15. 843
|
17. 550
|
28
|
Mehmet
Fesih Karakaya
|
12. 398
|
17. 550
|
29
|
Mehmet
Gürbüz
|
6. 316
|
17. 550
|
30
|
Mehmet
Sabri Avcu
|
8. 719
|
17. 550
|
31
|
Musa Oran
|
8. 675
|
17. 550
|
32
|
Mustafa
Sağlam
|
14. 121
|
17. 550
|
33
|
Necdet
Yıldırım
|
15. 574
|
17. 550
|
34
|
Nimet Salgut
|
10. 895
|
17. 550
|
35
|
Niyazi
Acer
|
10. 832
|
17. 550
|
36
|
Ramazan
Yavuz
|
16. 120
|
17. 550
|
37
|
Recep Bağator
|
3. 239
|
17. 550
|
38
|
Selahattin
Gürbüz
|
4. 114
|
17. 550
|
39
|
Selami Gizlenci
|
10. 829
|
17. 550
|
40
|
Süphan Özkan
|
13. 136
|
17. 550
|
41
|
Yavuz
Tanış
|
6. 013
|
17. 550
|
42
|
Yusuf Şakar
|
16. 043
|
17. 550
|
43
|
Zülküf Sönmez
|
6. 163
|
17. 550
|
|
Kemal Özay mirasçıları
|
|
|
44
|
Müjde
Özay
|
7. 687
|
8. 775
|
45
|
Yıldız
Özay
|
7. 687
|
8. 775
|
|
Halil Yönden mirasçıları
|
|
|
46
|
Eslihan Yönden
|
837
|
2. 194
|
47
|
Fatma
Yönden
|
837
|
2. 194
|
48
|
Muhammed
Hanif Yönden
|
837
|
2. 194
|
49
|
Nurten Yazal
|
837
|
2. 194
|
50
|
Petek
Yılmaz
|
837
|
2. 194
|
51
|
Recep
Yönden
|
837
|
2. 194
|
52
|
Selbinez Küçük
|
837
|
2. 194
|
53
|
Yılmaz
Yönden
|
837
|
2. 194
|