logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Abdulkerim Tanış ve diğerleri [2.B.], B. No: 2014/17621, 9/1/2018, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

ABDULKERİM TANIŞ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/17621)

 

Karar Tarihi: 9/1/2018

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Serdar ÖZGÜLDÜR

 

 

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

 

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Recai AKYEL

Raportör

:

Özgür DUMAN

Başvurucular

:

1. Abdulkerim TANIŞ

 

 

2. Abdulkuddus YAŞAR

 

 

3. Abdullah BAYKUT

 

 

4. Adil YILDIZ

 

 

5. Ahmet ABAY

 

 

6. Ahmet ALTIN

 

 

7. Alaeddin SÖNMEZ

 

 

8. Atilla YETKİN

 

 

9. Aydın ERTEN

 

 

10. Bayram ARĞUN

 

 

11. Bülent YETKİN

 

 

12. Cemil ÖZDEMİR

 

 

13. Derviş YAMAN

 

 

14. Emin ABAY

 

 

15. Erkan ACER

 

 

16. Eslihan YÖNDEN

 

 

17. Fatma YÖNDEN

 

 

18. Felemez ARĞUN

 

 

19. Ferik BALKAYA

 

 

20. Fesih SAYAN

 

 

21. Fikret BALKAYA

 

 

22. İhsan GİZLENCİ

 

 

23. İsmail SÖNMEZ

 

 

24. İsmet ÇİFTÇİ

 

 

25. Kemal ALTAY

 

 

26. Maşallah BALKAYA

 

 

27. Mehmet ÇALDIR

 

 

28. Mehmet GÜRBÜZ

 

 

29. Mehmet Asım DEMİR

 

 

30. Mehmet Baki YILDIRGAN

 

 

31. Mehmet Fesih KARAKAYA

 

 

32. Mehmet Sabri AVCU

 

 

33. Muhammed Hanifi YÖNDEN

 

 

34. Musa ORAN

 

 

35. Mustafa SAĞLAM

 

 

36. Müjde ÖZAY

 

 

37. Necdet YILDIRIM

 

 

38. Nimet SALGUT

 

 

39. Niyazi ACER

 

 

40. Nurten YAZAL

 

 

41. Ramazan YAVUZ

 

 

42. Recep BAĞATOR

 

 

43. Recep YÖNDEN

 

 

44. Selahattin GÜRBÜZ

 

 

45. Selami GİZLENCİ

 

 

46. Selbinez KÜÇÜK

 

 

47. Süphan ÖZKAN

 

 

48. Yavuz TANIŞ

 

 

49. Yıldız ÖZAY

 

 

50. Yılmaz YÖNDEN

 

 

51. Yusuf ŞAKAR

 

 

52. Zülküf SÖNMEZ

 

 

53. Petek YILMAZ

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, alacağın yargılama sırasında değer kaybına uğratılması nedeniyle mülkiyet hakkının; yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. 2014/17621, 2014/17622, 2014/17623, 2014/17624, 2014/17625, 2014/17626, 2014/17628, 2014/17630, 2014/17631 ve 2014/17634 numaralı bireysel başvurular 10/11/2014 tarihinde; 2014/17697, 2014/17698, 2014/17699, 2014/17700, 2014/17701, 2014/17702, 2014/17703, 2014/17704, 2014/17705 ve 2014/17706 numaralı bireysel başvurular 12/11/2014 tarihinde; 2014/17817, 2014/17818, 2014/17819, 2014/17820, 2014/17821, 2014/17822, 2014/17823, 2014/17824 ve 2014/17826numaralı bireysel başvurular14/11/2014 tarihinde; 2014/18153, 2014/18154, 2014/18157, 2014/18159, 2014/18161, 2014/18162, 2014/18163, 2014/18164, 2014/18165, 2014/18166, 2014/18168 ve 2014/18169 numaralı bireysel başvurular 19/11/2014 tarihinde; 2015/3245, 2015/3246, 2015/3355, 2015/3358 ve 2015/3659 numaralı bireysel başvurular ise 25/6/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvurular, başvuru formları ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuşlardır.

4. 2014/17622-17626, 2014/17628, 2014/17630, 2014/17631, 2014/17634, 2014/17697-2014/17706, 2014/17817-2014/17824,2014/17826, 2014/18153, 2014/18154, 2014/18157, 2014/18159-2014/18166, 2014/18168, 2014/18169, 2015/3245, 2015/3246, 2015/3355, 2015/3358 ve 2015/3659 numaralı bireysel başvuru dosyaları, aralarında konu yönünden hukuki irtibat bulunması nedeniyle 2014/17621 numaralı bireysel başvuru dosyası ile birleştirilmiş olup inceleme 2014/17621 numaralı bireysel başvuru dosyası üzerinden yürütülmüştür.

5. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

6. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

7. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarına ve bu kapsamda sunulan görüşlerine atfen başvuru hakkında görüş sunulmayacağını bildirmiştir.

8. Bireysel başvuru tarihinden sonra başvuruculardan Kemal Özay 29/5/2016 tarihinde, Halil Yönden ise 17/7/2015 tarihinde vefat etmiştir. Başvurucular vekili, mirasçılık belgesi sunmuş ve adı geçen başvurucuların mirasçılarının başvuruya devam etmek istediklerini beyan etmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

9. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

A. Uyuşmazlığın Arka Planı

10. Başvurucular; Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TEKEL) 1993 yılına ait tütün ürünü satmışlardır. TEKEL, satın aldığı tütünler için kilosu ortalama 55.000-60.000 TL civarı bir fiyat açıklamıştır. Satın alınan tütünler, daha sonra trenle TEKEL'in Adana'daki ambarlarına aktarılmıştır. Adana'da ise yine TEKEL'in görevlendirdiği heyet tarafından bu tütünlerin fiyatı yaklaşık on kat daha az belirlenmiştir.

11. Başvurucuların iddiasına göre; satın alınan tütünler tren ile nakledilirken çok uzun süre vagonlarda bekletilmiş, ayrıca ambarlara taşıma sırasında gerekli özen gösterilmemiş ve üstelik ambarları su basmıştır.

12. İhtilaf konusu tütünler ile ilgili olarak ilk fiyatı belirleyen eksperlerin rüşvet aldıkları ve alınan rüşvetin bir bölümünün de terör örgütüne aktarıldığı iddiasıyla Diyarbakır Devlet 4 No.lu Güvenlik Mahkemesinde ceza davası açılmıştır. İddianamede; sanıkların ihaleye fesat karıştırma, rüşvet alma, rüşvet verme, 19/4/1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Kanunu'na aykırılık suçlarından cezalandırılmaları talep edilmiştir. Devlet Güvenlik Mahkemelerinin kapatılmasıyla yargılamaya Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilmiştir. Mahkeme 27/11/2008 tarihinde Diyarbakır'ın Bismil ilçesindeki tütün fiyat belirleme işlemleri yönünden sanıkların mahkûmiyetine, Muş'un Kızılağaç nahiyesindeki tütün fiyat belirleme işlemleri yönünden ise sanıkların beraatine, diğer sanıklar yönünden ise zamanaşımı nedeniyle davanın düşmesine karar vermiştir.

13. Karar temyiz edilmiş; Yargıtay 5. Ceza Dairesince 15/4/2013 tarihinde bazı sanıkların yargılama sırasında vefat etmesi, bazı sanıklar yönünden ise zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle açılan davaların düşmesine karar verilmiştir.

B. Başvurucuların Açtıkları Tazminat Davası Süreci

14. Başvurucular; ilk fiyatın on katı daha az bir bedelin belirlenmesi nedeniyle zarara uğradıklarını, bu zararın ise TEKEL tarafından tütünlerin korunması için gerekli ve yeterli önlemlerin alınmamasından doğduğunu belirterek TEKEL aleyhine 14/4/1995, 19/4/1995, 2/5/1995, 23/5/1995 ve 31/8/1995 tarihlerinde Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde ayrı ayrı tazminat davaları açmışlardır. Başvurucuların açtıkları davalar, 29/6/1999 tarihinde Mahkemenin E.1995/111 sayılı dosyasında birleştirilerek birlikte görülmüştür.

15. Başvurucular ayrıca, yargılamanın uzun sürmesine bağlı olarak doğacak değer kaybının ödenmesini de talep etmişlerdir.

16. Mahkeme, Teknik Bilirkişi Kurulundan dava konusu ile ilgili rapor almıştır. Bilirkişi Kurulunun 23/8/1996 tarihli raporunda; tütünlerin yanlış nakil, bakım, istif gibi unsurlar nedeniyle bozulduğu kanaati bildirilmiştir. Mahkeme, bu raporu hükme esas alarak -başvuru formu ve eklerinde belirtilmeyen bir tarihte- davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay 13. Hukuk Dairesince, ilk fiyatı belirleyen eksperler hakkında rüşvet suçundan açılan ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

17. Mahkeme, bozma ilamına uymuş ve ceza davasını bekletici mesele yapmıştır. Ancak ceza davasının yaklaşık yirmi yıl boyunca sonuçlanmadığını gözeten Mahkeme, bu ara karardan dönerek 18/4/2014 tarihinde davanın kabulüne karar vermiştir. Mahkeme ek 1 Tablonun (2) numaralı sütununda belirtilen alacakların dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde, davalının rüşvet verilerek ilk tütün fiyatının yüksek belirlendiği iddiasının bir mahkûmiyet kararı söz konusu olmadığı için ispatlanamadığı belirtilmiştir. Mahkeme, buna karşın alınan Bilirkişi Kurulu raporuna göre tütünlerin yanlış istif, nakil ve saklama neticesinde kalitesinin düştüğünün tespit edildiğine dikkat çekmiş; bu raporu hükme esas almıştır. Mahkeme, başvurucuların alacağının güncellenmesi talebi yönünden ise yargılamada geçen sürede enflasyon karşısında dava tarihine göre belirlenen alacağın "gülünç hâle geldiğini" kabul etmiş ancak bu talebin olumlu karşılanamayacağı sonucuna varmıştır.

18. Başvurucular 10/11/2014, 12/11/2014, 14/11/2014, 19/11/2014 ve 23/2/2015 tarihlerinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır.

19. Temyiz edilen hüküm, Dairenin 8/12/2014 tarihli ilamıyla vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanmıştır. Karar düzeltme istemi de aynı Dairenin 16/4/2015 tarihli ilamıyla reddedilmiştir.

20. Bakanlık, başvuruculardan bazılarının makul sürede yargılanma hakkı yönünden İnsan Hakları Tazminat Komisyonuna (Komisyon) başvurduklarını ifade etmiştir. Bunun üzerine Komisyona yapılan başvuruların akıbeti Bakanlıktan sorulmuş, gelen yazı cevabı ekinde Komisyon kararları gönderilmiştir. Buna göre Komisyon 27/10/2014, 20/11/2014 ve 18/3/2015 tarihlerinde daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) konu ile ilgili bir başvurularının olmadığı gerekçesiyle başvurucuların tazminat taleplerinin reddine karar vermiştir.

IV. İLGİLİ HUKUK

21. Konu hakkında ilgili hukuk için bkz. Ferda Yeşiltepe [GK], B. No: 2014/7621, 25/7/2017, §§ 25-31; ANO İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti. [GK], B. No: 2014/2267, 21/12/2017, §§ 32-43.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

22. Mahkemenin 9/1/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

1. Başvurucuların İddiaları ve Bakanlık Görüşü

23. Başvurucular, TEKEL'e sattığı ürünlerin tam karşılığını alamadıkları için tazminat davasını açtıklarını ve bu davanın lehlerine sonuçlandığını belirtmişlerdir. Ancak başvurucular, yargılamanın uzun sürdüğünü ve belirtilen süreçte ülkedeki yüksek enflasyon nedeniyle geç kavuştukları alacaklarının değer kaybına uğradığından yakınmışlardır. Başvuruculara göre, ister döviz kurları ve isterse de enfasyon oranlarına göre karşılaştırma yapıldığında dava tarihine göre belirlenen alacağın değer kaybına uğradığı açıkça ortadadır. Başvurucular, bu gerekçelerle mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.

24. Bakanlık görüşünde, mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin başvurucuların iddiaları yönünden bir görüş bildirilmemiştir.

2. Değerlendirme

25. İddianın değerlendirilmesinde dayanak alınacak Anayasa’nın 35. maddesi şöyledir:

“Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.

Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.

Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.”

a. Kabul Edilebilirlik Yönünden

26. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir nedeni de bulunmadığı anlaşılan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

b. Kabul Edilebilirlik Yönünden

i. Mülkün Varlığı

27. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğinden şikâyet eden bir kimse, önce böyle bir hakkının var olduğunu kanıtlamak zorundadır (Mustafa Ateşoğlu ve diğerleri, B. No: 2013/1178, 5/11/2015, §§ 49-54).

28. Anayasa'nın 35. maddesiyle güvenceye bağlanan mülkiyet hakkı, ekonomik değer ifade eden ve parayla değerlendirilebilen her türlü mal varlığı hakkını kapsamaktadır (AYM, E.2015/39, K.2015/62, 1/7/2015, § 20). Bu bağlamda mülk olarak değerlendirilmesi gerektiğinde kuşku bulunmayan menkul ve gayrimenkul mallar ile bunların üzerinde tesis edilen sınırlı ayni haklar ve fikrî hakların yanı sıra icrası kabil olan her türlü alacak da mülkiyet hakkının kapsamına dâhildir (Mahmut Duran ve diğerleri, B. No: 2014/11441, 1/2/2017, § 60).

29. Başvuru konusu olayda başvurucular, anılan Mahkeme kararıyla hükmedilen alacaklarının mülk teşkil ettiğini ve bu alacakların ise davanın açıldığı 1995 yılından ödemenin yapıldığı 2015 yılına kadar devam eden dönemdeki yüksek enflasyon sebebiyle değer kaybına uğradığını belirterek mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedirler. Başvurucular zararlarının tazmini istemiyle dava açmışlar, yapılan yargılama neticesinde başvurucuların dava tarihi itibarıyla davalı TEKEL'den alacakları olduğuna hükmedilmiştir. Bu hüküm Yargıtayca onanmış ve karar düzeltme istemi de reddedilmekle kesinleşmiştir. Bu bağlamda Mahkeme kararıyla nihai olarak tespit edilmiş olan söz konusu alacakların belirli ve icra edilebilir niteliği gereği mülkiyet hakkı kapsamında olduğu değerlendirilmektedir.

30. Dolayısıyla Mahkeme kararıyla tespit edilen söz konusu alacaklar yönünden başvurucuların Anayasa'nın 35. maddesi anlamında mülkiyet haklarının mevcut olduğu kuşkusuzdur.

ii. Müdahalenin Varlığı ve Türü

31. Başvuru konusu olayda başvurucuların alacaklarının değer kaybına uğratılarak ödenmesinin mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiği kuşkusuzdur. Başvurucuların alacaklarına geç kavuşmuş olmalarının mülkiyetten yoksun bırakılması niteliği taşımadığı ve müdahalenin mülkiyetin kontrolü veya düzenlenmesi amacıyla da yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda başvurucuların mülkiyet haklarına yapılan müdahalenin "mülkiyetten barışçıl yararlanma" ilkesine ilişkin birinci kural çerçevesinde incelenmesi gerekir.

c. Müdahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı

i. Genel İlkeler

32. Mülkiyet hakkına yönelik müdahalenin Anayasa'ya uygun olabilmesi için kanuna dayanması, kamu yararı amacı taşıması ve ayrıca ölçülülük ilkesi gözetilerek yapılması gerekmektedir(Recep Tarhan ve Afife Tarhan, B. No: 2014/1546, 2/2/2017, § 62). Ölçülülük ilkesi gereği kişilerin mülkiyet hakkının sınırlandırılması hâlinde elde edilmek istenen kamu yararı ile bireyin hakları arasında adil bir dengenin kurulması gerekmektedir. Bu adil denge, başvurucunun şahsi olarak aşırı bir yüke katlandığının tespit edilmesi durumunda bozulmuş olacaktır (Arif Güven, B. No: 2014/13966, 15/2/2017, § 58). Müdahalenin ölçülülüğünü değerlendirirken Anayasa Mahkemesi; bir taraftan ulaşılmak istenen meşru amacın önemini ve diğer taraftan müdahalenin niteliğini, başvurucunun ve kamu otoritelerinin davranışlarını da gözönünde tutarak başvurucuya yüklenen külfeti dikkate alacaktır (Arif Güven, § 60).

33. Anayasa Mahkemesi; kanun koyucunun bir hak olarak öngördüğü veya kamu borcu hâline gelmiş ödemelerin geç yapılması nedeniyle mağdur olunduğu iddiasıyla yapılan başvurularda, alacakta veya hakka konu bedelde meydana gelen değer aşınmalarının başvurucular üzerinde orantısız bir yük oluşturması hâlinde mülkiyet hakkının ihlaline karar vermiştir (Mehmet Akdoğan ve diğerleri, B. No: 2013/817, 19/12/2013; Akel Gıda San. ve Tic. A.Ş., B. No: 2013/28, 25/2/2015; Ferda Yeşiltepe, §§ 63-76). Anayasa Mahkemesi ayrıca, mahkemelerce hükmedilen alacak veya tazminatların yargılamada geçen süre nedeniyle enflasyon karşısında aşırı ölçüde değer kaybettiği başvurularda da ölçülülük yönünden mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir (Abdulhalim Bozboğa, B. No: 2013/6880, 23/3/2016, §§ 48-66; ANO İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti., §§ 69-82).

ii. İlkelerin Olaya Uygulanması

34. Başvurucuların tütün satış sözleşmesi çerçevesinde zararlarının tazmini istemiyle açtıkları davalar Mahkemece 18/4/2014 tarihinde kabul edilmiş, temyiz üzerine hüküm Yargıtay 13. Hukuk Dairesince 8/12/2014 tarihinde onanmıştır. Buna göre derece mahkemelerince; başvurucuların tütünlerinin TEKEL tarafından yapılan nakil, istifleme ve muhafaza sırasında zarar gördüğü tespit edilmiş ve uğradıkları zararın karşılığı olarak ekli (1) numaralı tablonun (2) numaralı sütununda belirtilen alacaklarının TEKEL'den tahsili gerektiği sonucuna varılmıştır. Ancak başvurucuların bu alacaklarının tespit edilmiş olması tek başına başvurucuların mağdur sıfatlarını ortadan kaldırmamaktadır. Başvurucuların mağdur sıfatlarının ortadan kalkması için ileri sürülen ihlalin hem zamanı hem de mağdurun bu hakkı kullanamadığı süre gözönüne alınarak telafi edilmesi gerekmektedir.

35. Yukarıda da değinildiği üzere Anayasa Mahkemesinin daha önce gerek norm denetimi kapsamında gerekse de bireysel başvuru kapsamında verdiği çeşitli kararlarında alacakların da mülkiyet hakkı kapsamında olduğu, alacakların geç ödenmesi hâlinde enflasyon oranları altında olmayan bir faiz ödenmesinin gerek bireyin hakları ve gerekse kamu düzeni bakımından zorunlu olduğu belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesi bu bağlamda kişilerin mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirilen alacaklarının makul olmayan bir sebeple geç ödenmesi yüzünden değer kaybına uğratılmasının mülkiyet hakkının ihlaline yol açtığını kabul etmiştir (bkz. §§ 32-33).

36. Başvuru konusu olayda derece mahkemelerince, başvurucuların açtıkları dava tarihleri itibarıyla söz konusu alacağa hak kazandıkları belirlenmiştir. Başvurucuların karar tarihinden sonra bu alacaklarının tahsil edilemediği veya yargılama sonrası geç tahsil edildiği gibi bir şikâyetleri ise bulunmamaktadır. Başvurucuların somut olay bakımından şikâyeti, yargılama sürecinde ülkede yaşanan enflasyonist ortamda işletilen yasal faize rağmen alacaklarının değer kaybettiğine ilişkindir. Dolayısıyla bu şikâyetle sınırlı olarak alacağa hak kazanıldığı dava tarihleri ve alacağın icra edilebilir hâle geldiği kararın verildiği tarih arasındaki döneme göre değerlendirme yapılmalıdır.

37. Merkez Bankası verilerine göre belirtilen dönemde (Nisan/1995-Nisan/2014) enflasyonda meydana gelen artış oranı %12.076,12'dir. Bu itibarla söz konusu verilere göre alacağa hak kazanıldığı 1995 yılı Nisan ayındaki 100 TL'nin davada verilen hükmün kesinleştiği 2014 yılı Nisan ayı itibarıyla enflasyon karşısında değer kaybı giderilmiş karşılığı 12.176,12 TL'dir. Ekli (1) numaralı tabloda başvurucular lehine hükmedilen alacağın değer kaybına ilişkin bilgiler ayrıntılı olarak gösterilmiştir. Buna göre uygulanan yasal faize rağmen aynı dönemde enflasyonun yaklaşık %10.000-11.000 civarında oranında arttığı, diğer bir deyişle başvurucuların alacaklarının %1'inden bile daha az bir miktara düşerek enflasyon karşısında bu alacakların önemli ölçüde değer kaybına uğradığı görülmektedir (bkz. ek 1 Tablo (6 ve 7) numaralı sütunlar).

38. Diğer taraftan kural olarak kişilerin kamudan olan alacaklarının herhangi bir yargısal sürece veya icra takibine gerek olmadan ödenmesi beklenir. Somut olayda ise başvurucunun alacağının geç ödenmesinin makul bir gerekçesi mevcut olmadığı gibi, derece mahkemelerinin geriye dönük olarak tespit ettiği başvurucunun alacağını kamu makamlarının ancak yapılan yargılama sonucu ödeyebildiği ve yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle yine kamu makamlarının yarar sağlamış olduğu anlaşılmaktadır (Benzer yönde bkz. ANO İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti., § 80).

39. Sonuç olarak başvurucuların mülkiyet hakkı kapsamındaki alacaklarının enflasyon karşısında önemli ölçüde değer kaybına uğratıldığı anlaşılmakla başvuruculara şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklendiği kanaatine varılmıştır. Bu sebeple somut olay bakımından kamunun yararı ile başvurucuların mülkiyet haklarının korunması arasında bulunması gereken adil dengenin başvurucular aleyhine bozulduğu ve müdahalenin ölçülü olmadığı değerlendirilmiştir.

40. Açıklanan nedenlerle Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

B. Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddia

41. Başvurucular, makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

42. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir nedeni de bulunmadığı anlaşılan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

43. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın ikame edildiği tarih, sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği tarih, yargılaması devam eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 50, 52).

44. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).

45. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olaydaki yaklaşık 20 yıllık yargılama süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.

46. Açıklanan nedenlerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

C. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden

47. 6216 sayılı Kanun’un 50. maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları şöyledir:

“(1) Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…

(2) Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hâllerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”

48. Başvurucular, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.

49. Başvuruda mülkiyet ve makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

50. Makul sürede yargılanma hakkının ihlali nedeniyle yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında -yargılamadaki taraf sayısı ve başvurucular Halil Yönden ve Kemal Özay'ın başvuru devam ederken vefatları nedeniyle mirasçı sayıları da gözetilerek- başvuruculara ayrı ayrı ekli (2) numaralı tabloda gösterilen miktarlarda manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

51. Mülkiyet hakkının ihlali nedeniyle maddi zararları karşılığında başvuruculara ayrı ayrı ekli (2) numaralı tabloda gösterilen miktarlarda maddi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.

52. Dosyadaki belgelerden tespit edilen başvurucuların yatırdıkları 206,10 TL harç bedelinin başvurucular Yıldız Özay ve Müjde Özay'a müştereken ödenmesine; yine 206,10 TL harç bedelinin Eslihan Yönden, Selbinez Küçük, Nurten Yazal, Petek Yılmaz, Muhammed Hanifi Yönden, Fatma Yönden, Yılmaz Yönden ve Recep Yönden'e müştereken ödenmesine; 226,90 TL harç bedelinin başvurucular Mehmet Sabri Avcu, Cemil Özdemir, Mehmet Asım Demir, Mehmet Çaldır ve Nimet Salgut'a ayrı ayrı ödenmelerine; diğer başvuruculara ise yatırdıkları 206,10 TL tutarındaki harç bedellerinin ayrı ayrı ödenmelerine karar verilmesi gerekir. Ayrıca başvurucular kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden 1.980 TL vekâlet ücretinin başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. 1. Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

2. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. 1. Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

2. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Başvuruculara ekli (2) numaralı tabloda belirtilen miktarlarda ayrı ayrı manevi ve maddi tazminat ÖDENMESİNE,

D. 1. 206,10 TL harç bedelinin başvurucular Yıldız Özay ve Müjde Özay'a MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE; ayrıca 206,10 TL harç bedelinin Eslihan Yönden, Selbinez Küçük, Nurten Yazal, Petek Yılmaz, Muhammed Hanifi Yönden, Fatma Yönden, Yılmaz Yönden ve Recep Yönden'e MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE; 226,90 TL harç bedelinin başvurucular Mehmet Sabri Avcu, Cemil Özdemir, Mehmet Asım Demir, Mehmet Çaldır ve Nimet Salgut'a AYRI AYRI ÖDENMELERİNE; diğer başvuruculara ise yatırdıkları 206,10 TL tutarındaki harç bedellerinin AYRI AYRI ÖDENMELERİNE,

 2. 1.980 TL vekâlet ücretinin BAŞVURUCULARA MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,

E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesine (E.1995/111, K.2014/348) GÖNDERİLMESİNE,

G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 9/1/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

TABLO: EK 1

(ALACAĞIN DEĞER KAYBI İLE İLGİLİ HESAP TABLOSU)

 

(1)

(2)

(3)

(4)

(5)

(6)

(7)

Sıra No.

Başvurucu

Asıl Alacak (TL)

Enflasyona Göre Güncellendiğinde Asıl Alacak (TL)

Değer Kaybını Telafi Edecek Fark (TL)

İşlemiş Faiz

Reel Değer Kaybı (TL)

Oransal Artış (%)

1.

Abdulkerim Tanış

121,62

14.808,60

14.687

665

14.022

11.530

2.

Abdulkuddus Yaşar

127,56

15.531,86

15.404

697

14.707

11.530

3.

Abdullah Baykut

223,96

27.269,64

27.046

1.224

25.822

11.530

4.

Adil Yıldız

105,29

12.820,24

12.715

575

12.139

11.530

5.

Ahmet Abay

131,23

15.978,72

15.847

717

15.130

11.530

6.

Ahmet Altın

138,73

15.012,24

14.874

742

14.131

10.186

7.

Alaeddin Sönmez

59,44

7.237,49

7.178

325

6.853

11.530

8.

Atilla Yetkin

119,33

14.529,76

14.410

652

13.759

11.530

9.

Aydın Erten

106,61

12.980,96

12.874

582

12.292

11.530

10.

Bayram Arğun

92,56

11.270,22

11.178

506

10.672

11.530

11.

Bülent Yetkin

104,05

12.669,25

12.565

568

11.997

11.530

12.

Cemil Özdemir

131,45

16.005,51

15.874

718

15.156

11.530

13.

Derviş Yaman

126,56

15.410,10

15.284

692

14.592

11.530

14.

Emin Abay

131,08

15.960,46

15.829

716

15.113

11.530

15.

Erkan Acer

153,53

18.113,41

17.960

834

17.126

11.155

16.

Felemez Arğun

92,13

11.217,86

11.126

504

10.622

11.530

17.

Ferik Balkaya

100,47

12.233,35

12.133

549

11.584

11.530

18.

Fesih Sayan

151,92

18.497,96

18.346

830

17.516

11.530

19.

Fikret Balkaya

113,43

13.811,37

13.698

620

13.078

11.530

20.

İhsan Gizlenci

103,44

12.594,98

12.492

565

11.926

11.530

21.

İsmail Sönmez

108,33

13.190,39

13.082

592

12.490

11.530

22.

İsmet Çiftçi

135,78

16.532,74

16.397

742

15.655

11.530

23.

Kemal Altay

42,24

5.143,19

5.101

231

4.870

11.530

24.

Maşallah Balkaya

111,83

13.616,56

13.505

611

12.894

11.530

25.

Mehmet Asım Demir

109,19

12.882,20

12.773

595

12.178

11.153

26.

Mehmet Baki Yıldırgan

128,44

15.639,01

15.511

702

14.809

11.530

27.

Mehmet Çaldır

137,41

16.731,21

16.594

750

15.843

11.530

28.

Mehmet Fesih  Karakaya

107,53

13.092,98

12.985

588

12.398

11.530

29.

Mehmet Gürbüz

54,78

6.670,08

6.615

299

6.316

11.530

30.

Mehmet Sabri Avcu

75,62

9.207,58

9.132

413

8.719

11.530

31.

Musa Oran

75,24

9.161,31

9.086

411

8.675

11.530

32.

Mustafa Sağlam

122,48

14.913,31

14.791

669

14.121

11.530

33.

Necdet Yıldırım

135,08

16.447,50

16.312

738

15.574

11.530

34.

Nimet Salgut

106,96

11.574,35

11.467

572

10.895

10.186

35.

Niyazi Acer

93,95

11.439,46

11.346

514

10.832

11.530

36.

Ramazan Yavuz

139,82

17.024,65

16.884

764

16.120

11.529

37.

Recep Bağator

28,09

3.420,27

3.392

154

3.239

11.530

38.

Selahattin Gürbüz

35,68

4.344,44

4.309

195

4.114

11.530

39.

Selami Gizlenci

93,92

11.435,81

11.342

513

10.829

11.530

40.

Süphan Özkan

113,93

13.872,25

13.758

623

13.136

11.530

41.

Yavuz Tanış

59,03

6.387,75

6.329

316

6.013

10.186

42.

Yusuf Şakar

139,15

16.943,07

16.804

761

16.043

11.530

43.

Zülküf Sönmez

53,45

6.508,14

6.455

292

6.163

11.530

44.

Kemal Özay mirasçıları

137,82

16.259,95

16.122

749

15.373

11.155

45.

Halil Yönden mirasçıları

58,06

7.069,46

7.011

317

6.694

11.530

 

*Alacağa hak kazanıldığı dava tarihleri şöyledir: 8, 9, 11 ve 27 numaralı dosyada 19/4/1995; 25 numaralı dosyada 2/5/1995; 15 ve 44 numaralı dosyalarda 23/5/1995; 6, 34 ve 41 numaralı dosyalarda 31/8/1995; diğer dosyalarda ise 14/4/1995 tarihleri.

** Yargılama geçen değer kaybına esas alınan alacağın icra edilebilir hale geldiği mahkeme karar tarihi ise 18/4/2014 tarihidir.

TABLO: EK 2

(MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TABLOSU)

Sıra No.

Başvurucu

Maddi Tazminat (TL)

Manevi Tazminat (TL)

1

Abdulkerim Tanış

14. 022

17. 550

2

Abdulkuddus Yaşar

14. 707

17. 550

3

Abdullah Baykut

25. 822

17. 550

4

Adil Yıldız

12. 139

17. 550

5

Ahmet Abay

15. 130

17. 550

6

Ahmet Altın

14. 131

17. 550

7

Alaeddin Sönmez

6. 853

17. 550

8

Atilla Yetkin

13. 759

17. 550

9

Aydın Erten

12. 29

17. 550

10

Bayram Arğun

10. 672

17. 550

11

Bülent Yetkin

11. 997

17. 550

12

Cemil Özdemir

15. 156

17. 550

13

Derviş Yaman

14. 592

17. 550

14

Emin Abay

15. 113

17. 550

15

Erkan Acer

17. 126

17. 550

16

Felemez Arğun

10. 622

17. 550

17

Ferik Balkaya

11. 584

17. 550

18

Fesih Sayan

17. 516

17. 550

19

Fikret Balkaya

13. 078

17. 550

20

İhsan Gizlenci

11. 926

17. 550

21

İsmail Sönmez

12. 490

17. 550

22

İsmet Çiftçi

15. 655

17. 550

23

Kemal Altay

4. 870

17. 550

24

Maşallah Balkaya

12. 894

17. 550

25

Mehmet Asım Demir

12. 178

17. 550

26

Mehmet Baki Yıldırgan

14. 809

17. 550

27

Mehmet Çaldır

15. 843

17. 550

28

Mehmet Fesih Karakaya

12. 398

17. 550

29

Mehmet Gürbüz

6. 316

17. 550

30

Mehmet Sabri Avcu

8. 719

17. 550

31

Musa Oran

8. 675

17. 550

32

Mustafa Sağlam

14. 121

17. 550

33

Necdet Yıldırım

15. 574

17. 550

34

Nimet Salgut

10. 895

17. 550

35

Niyazi Acer

10. 832

17. 550

36

Ramazan Yavuz

16. 120

17. 550

37

Recep Bağator

3. 239

17. 550

38

Selahattin Gürbüz

4. 114

17. 550

39

Selami Gizlenci

10. 829

17. 550

40

Süphan Özkan

13. 136

17. 550

41

Yavuz Tanış

6. 013

17. 550

42

Yusuf Şakar

16. 043

17. 550

43

Zülküf Sönmez

6. 163

17. 550

Kemal Özay mirasçıları

 

 

44

Müjde Özay

7. 687

8. 775

45

Yıldız Özay

7. 687

8. 775

Halil Yönden mirasçıları

 

 

46

Eslihan Yönden

837

2. 194

47

Fatma Yönden

837

2. 194

48

Muhammed Hanif Yönden

837

2. 194

49

Nurten Yazal

837

2. 194

50

Petek Yılmaz

837

2. 194

51

Recep Yönden

837

2. 194

52

Selbinez Küçük

837

2. 194

53

Yılmaz Yönden

837

2. 194

 

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Abdulkerim Tanış ve diğerleri [2.B.], B. No: 2014/17621, 9/1/2018, § …)
   
Başvuru Adı ABDULKERİM TANIŞ VE DİĞERLERİ
Başvuru No 2014/17621
Başvuru Tarihi 10/11/2014
Karar Tarihi 9/1/2018
Birleşen Başvurular 2014/17622, 2014/17623, 2014/17624, 2014/17625, 2014/17626, 2014/17628, 2014/17630, 2014/17631, 2014/17634, 2014/17697, 2014/17698, 2014/17699, 2014/17700, 2014/17701, 2014/17702, 2014/17703, 2014/17704, 2014/17705, 2014/17706, 2014/17817, 2014/17818, 2014/17819, 2014/17820, 2014/17821, 2014/17822, 2014/17823, 2014/17824, 2014/17826, 2014/18153, 2014/18154, 2014/18157, 2014/18159, 2014/18161, 2014/18162, 2014/18163, 2014/18164, 2014/18165, 2014/18166, 2014/18168, 2014/18169, 2015/3245, 2015/3246, 2015/3355, 2015/3358, 2015/3659

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, alacağın yargılama sırasında değer kaybına uğratılması nedeniyle mülkiyet hakkının; yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Mülkiyet hakkı Tazminat (kamu kurumlarının tarafı olduğu uyuşmazlıklar) İhlal Maddi tazminat
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Makul sürede yargılanma hakkı (hukuk) İhlal Manevi tazminat

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 818 Borçlar Kanunu 105
6098 Türk Borçlar Kanunu 122
3095 Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun 2
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi