logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(G.B. ve diğerleri [2.B.], B. No: 2014/19481, 24/5/2018, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

G.B. VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/19481)

 

Karar Tarihi: 24/5/2018

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GİZLİLİK TALEBİ KABUL

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Osman Alifeyyaz PAKSÜT

 

 

Celal Mümtaz AKINCI

 

 

Muammer TOPAL

 

 

M. Emin KUZ

Raportör

:

Hüseyin MECEK

Başvurucular

:

1. G.B.

 

 

2. A.I.

 

 

3. M.Z.

 

 

4. H.Z.

Vekili

:

Av. Abdulhalim YILMAZ

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, idari gözetim altında tutmanın hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının; tutulma koşulları nedeniyle de kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 15/12/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Başvurucular, Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün (İçtüzük) 73. maddesi uyarınca Kumkapı Geri Gönderme Merkezindeki (GGM/Merkez) tutulma koşullarının gayriinsani ve onur kırıcı olması nedeniyle tedbiren serbest bırakılmayı talep etmişlerdir. Bu talep 9/1/2015 tarihinde başvurucuların yaşamlarına ya da maddi ve manevi varlıklarına yönelik ciddi bir risk bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

5. Komisyonca adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.

6. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

7. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.

8. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

9. Başvuru formu, Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün (GİGM) sunduğu belgelerle Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden elde edilen bilgilere göre olaylar özetle şöyledir:

A. Başvurucuların Yakalanması, Sınır Dışı Etme ve İdari Gözetim Altına Alma Kararı Verilmesi

10. Başvurucular, Rusya Federasyonu Dağıstan Özerk Cumhuriyeti vatandaşıdır. Birinci başvurucu G.B. 1986 doğumlu olup sırasıyla 2008, 2012 ve 2013 doğumlu olan diğer başvurucular A.İ., M.Z ve H.Z.nin annesidir. İdari gözetim altına alındıkları sırada başvurucu çocuklar 6, 2 ve 1 yaşındadır.

11. Başvurucular 17/10/2014 tarihinde İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanından Türkiye’ye giriş yapmışlardır.

12. Başvurucular 18/10/2014 tarihinde saat 12.55’te Kilis'ten Suriye’ye yasal olmayan yollardan çıkış yapmak isterken Elbeyli Dağ Hudut Karakolunda görevli askerler tarafından yakalanmışlardır.

13. Kilis Valiliğinin 19/10/2014 tarihli kararıyla başvurucu G.B. hakkında idari gözetim kararı alınmıştır.

14. İstanbul Valiliği 23/10/2014 tarihinde başvurucu G.B.nin kamu düzeni ve güvenliği açısından tehdit oluşturduğu, kaçma ve kaybolma riski bulunduğu gerekçesiyle 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) ve (h) bentleri ile 57. maddesi uyarınca sınır dışı edilmesine, bir ay süreyle idari gözetim altında tutulmasına ve kırk sekiz saat içinde geri gönderme merkezine yerleştirilmesine karar verilmiştir. Başvurucu çocuklarla ilgilibir karar bulunmamaktadır.

15. Başvurucular 23/10/2014 tarihinde Kumkapı GGM’ye yerleştirilmişlerdir.

16. 27/10/2014 tarihinde başvurucuların çatışma bölgesine seyahat edecekleri değerlendirilerek “087-Genel Güvenlik” gerekçesiyle GİGM tarafından haklarında yurda giriş yasağı (tahdit) konulmuştur.

17. Başvurucu G.B. 7/11/2014 tarihinde verdiği uluslararası koruma talep dilekçesinin işleme konulmadan imha edildiğini, 13/11/2014 tarihli ikinci başvurusunun da işleme konulmadığını, nihayet 19/11/2014’te üçüncü kez uluslararası koruma talebinde bulunduğunu ifade etmektedir. Ancak EGM'nin 7/4/2016 tarihinde Anayasa Mahkemesine gönderdiği yazı ekindeki belgelerde 6/11/2014 tarihli uluslararası koruma talep dilekçesi bulunmaktadır. Başvurucuların uluslararası koruma talebi, gerekli şartları taşımadığı gerekçesiyle GİGM’nin 17/12/2014 tarihli kararıyla reddedilmiştir. Ret kararı 22/12/2014 tarihinde başvurucu G.B.ye tebliğ edilmiştir.

18. Başvurucu G.B. hakkında verilen idari gözetim kararı İstanbul Valiliğince 22/11/2014 tarihinde bir ay süreyle uzatılmıştır.

19. Başvurucuların idari gözetim kararına karşı 11/11/2014 ve 20/11/2014 tarihlerinde İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimliğine yaptıkları itirazlar, 21/11/2014 tarihli kararla reddedilmiştir.

20. Başvurucuların 26/11/2014 ve 2/12/2014 tarihli itirazları İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 2/12/2014 ve 9/12/2014 tarihli kararlarıyla reddedilmiştir.

21. Başvurucular 15/12/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır.

22. Başvuru tarihinden sonra İstanbul Valiliğinin 24/12/2014 ve 23/1/2015 tarihli kararlarıyla G.B. hakkında verilen idari gözetim kararı bir aylık sürelerle uzatılmıştır.

23. GİGM’nin 5/1/2015 tarihli yazısı üzerine başvurucular 22/1/2015 tarihinde uçakla Kumkapı GGM’den Gaziantep GGM’ye sevk edilmişlerdir.

24. Gaziantep Valiliğince 23/1/2015 tarihinde Başvurucu G.B. hakkında “sınır dışı etme, idari gözetim veya Türkiye’yi terke davet”;başvurucu çocuklar hakkında ise -ilk kez- idari gözetim kararı (annesi yanında refakatli) verilmiştir.

25. Yapılan itiraz üzerine Gaziantep 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 5/2/2015 tarihli kararıyla idari gözetim kararı kaldırılarak başvurucular serbest bırakılmıştır.

B. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılan Müracaat

26. Başvurucular 22/1/2015 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) tedbir talepli olarak müracaat etmişlerdir. AİHM 2. Bölüm Başkan Vekili, 23/1/2015 tarihli ve 4633/15 No.lu kararla tarafların çıkarları ve yargılama sürecinin iyi işlemesi gözetilerek AİHM İçtüzüğü’nün 39. maddesi uyarınca başvurucuların tutulma koşullarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) 3. maddesine uygun hâle getirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması lüzumunun Türk Hükûmetine bildirilmesine karar vermiştir.

IV. İLGİLİ HUKUK

A. Ulusal Hukuk

27. 6458 sayılı Kanun, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ile 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun ilgili maddeleri B.T. ([GK], B. No: 2014/15769, 30/11/2017, §§ 19-21) kararında açıklanmıştır.

B. Uluslararası Hukuk

28. Sözleşme'nin ilgili maddeleri, tutulma koşullarından dolayı kötü muamele yasağı, etkili başvuru ile kişi hürriyeti ve güvenliği haklarına dair AİHM'in uygulaması B.T. (aynı kararda bkz. §§ 23-38) kararında açıklanmıştır.

V. İNCELEME VE GEREKÇE

29. Mahkemenin 24/5/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Kötü Muamele Yasağının İhlal Edildiğine İlişkin İddialar

30. Başvurucular; GGM’nin çocukların beden ve ruh sağlıkları bakımından sağlıksız olduğunu, oyun alanı ve bahçesi bulunmasına rağmen dışarıya çıkarılmadıklarını, temiz hava ve yürüyüş yapma ihtiyaçlarının karşılanmadığını, koğuşta sigara içildiğini, tuvalet ve banyo temizliğinin düzenli yapılmadığını, çarşaf, yastık ve nevresimlerin değiştirilmediğini, binanın eski olmasından dolayı hamam böceği, tahtakurusu gibi haşerelerin dolaştığını, başka bir odaya nakledilmeden 13/11/2014’te ilaçlama yapıldığını, ilaç kokusu içinde odada tutulduklarını, binanın havalandırma ve aydınlatmasının kötü olduğunu, Merkezin aşırı kalabalık -kapasite 300 olmasına rağmen 500 civarında kişi- olduğunu, yaklaşık iki aydır yetişkinlerle aynı koşullarda tutulduklarını, özel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını, çocuklara uygun yemek verilmediğini, oyun alanı sağlanmadığını, Kumkapı GGM hakkında ulusal ve uluslararası insan hakları örgütlerinin raporları ve AİHM’in olumsuz nitelikte kararlarının bulunduğunu belirterek işkence ve kötü muamele yasağı ve bununla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkı ile aile hayatına ve özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.

31. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucular tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Yabancıların ülkeye girişleri, ülkede ikametleri ve ülkeden sınır dışı edilmeleriyle ilgili işlemler “medeni hak ve yükümlülük” veya bir “suç isnadı”nın esasının karara bağlanmasıyla ilgili olmadığından (Z.M. ve I.M., B. No: 2015/2037, 6/1/2016, §§ 62, 63) adil yargılanma hakkı yönünden inceleme yapılmamış; diğer iddialar isekötü muamele yasağı kapsamında değerlendirilmiştir.

32. Anayasa Mahkemesi birçok kararında idari gözetim altında tutulan yabancıların tutulma koşullarını kötü muamele yasağı kapsamında incelemiştir (Rıda Boudraa, B. No: 2013/9673 , 21/1/2015; K.A. [GK], B. No: 2014/13044, 11/11/2015; F.A. ve M.A., B. No: 2013/655, 20/1/2016; A.V. ve diğerleri, B. No: 2013/1649, 20/1/2016; F.K. ve diğerleri, B. No: 2013/8735, 17/2/2016; T.T., B. No: 2013/8810, 18/2/2016; A.S., B. No: 2014/2841, 9/6/2016; I.S. ve diğerleri, B. No: 2014/15824, 22/9/2016).

33. Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi şöyledir:

"Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır."

34. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un "Bireysel başvuru hakkı" kenar başlıklı 45. maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:

"İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir."

35. Anayasa Mahkemesi K.A. (aynı kararda bkz. §§ 80, 81) kararında olumsuz tutulma koşulları nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin etkili idari ve yargısal bir başvuru yolunun bulunmadığı sonucuna ulaşmıştır. Anayasa Mahkemesi, bu kanaate varırken tutulma koşullarından kaynaklanan ızdırap için tazminata hükmedildiğini gösteren herhangi bir adli veya idari yargı kararının bulunmadığı hususunu gözönünde bulundurmuştur.

36. Ancak Anayasa Mahkemesi, B.T. başvurusunda bu içtihadını gözden geçirerek başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle başvuruyu kabul edilemez bulmuştur. Anayasa Mahkemesi, idari gözetim altında tutulma yerlerinin yönetim, denetim ve işletilmesinin İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen bir kamu hizmeti olduğunu, 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesine göre idari işlem ve eylemlerden dolayı kişisel hakkı doğrudan muhtel olanlarca idari yargıda tam yargı davası açılabileceğini, teorik düzeyde mevcudiyeti tespit edilen bu yolun sırf -bilgi eksikliği nedeniyle- fiiliyatta hiç işletilmemesinin etkisiz olduğu biçiminde yorumlanamayacağını belirtmiş ve yabancının salıverilmesi hâlinde etkili hukuk mekanizmasının tam yargı davası olduğunu ifade etmiştir (B.T., §§ 45-58).

37. Başvuruya konu somut olayda bu ilkelerden ayrılmayı gerektiren bir husus bulunmamaktadır.

38. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

39. Bununla birlikte bu aşamada oluşan durum nedeniyle eldeki başvuru yönünden işbu kararın ardından açılması muhtemel idari davanın süresine ilişkin olarak bir hususun açıklığa kavuşturulması zorunluluğu hasıl olmuştur.

40. Öncelikle vurgulanmalıdır ki idari yargı yerlerinde açılacak davaların süresine ilişkin koşulları incelemek ve idari davaların süresinde açılıp açılmadığını değerlendirmek ilgili mahkemelerin takdirindedir. Öte yandan inceleme konusu başvuruda olduğu gibi B.T. kararındaki içtihat değişikliğinin Resmî Gazete'de yayımlandığı 16/2/2018 tarihinden önce tam yargı davası yolu tüketilmeden doğrudan Anayasa Mahkemesine yapılan müracaatların başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez bulunmasını müteakiben açılacak davalarda dava açma süresinin derece mahkemelerince bu kişilerin mahkemeye erişim hakkının ihlaline neden olmayacak biçimde değerlendirilmesi gerektiğine de işaret edilmelidir (B.T., § 59).

41. Kötü muamele yasağı yönünden başvuru yollarının tüketilmemesine istinaden kabul edilemezlik kararı verildiğinden anılan yasakla bağlantılı olarak Anayasa'nın 40. maddesinde düzenlenen etkili başvuru hakkının ihlal edildiği iddiasının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

B. Kişi Hürriyeti ve Güvenliği Hakkının İhlal Edildiğine İlişkin İddialar

42. Başvurucular; yaşı küçük üç başvurucu yönünden idari gözetim kararı ve sınır dışı etme kararı verilmediğini, 6458 sayılı Kanun'da ve Anayasa'nın 19. maddesinde öngörülen güvencelere aykırı olarak özgürlüklerinden yoksun bırakıldıklarını, gözetim altına alınırken hâkim önüne derhâl çıkarılmadıklarını, gözetim kararına karşı yasal hakları konusunda bilgilendirilmediklerini, gözetim altına alındıklarının yakınlarına haber verilmediğini, açıklanan ihlal iddialarına ilişkin olarak Türk hukukunda başvurabilecekleri ve tazminat talep edebilecekleri etkili bir yol bulunmadığını belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği ile etkili başvuru haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.

43. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucular tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, § 16). Anayasa'nın 19. maddesinin sekizinci fıkrasında; hürriyeti kısıtlanan kişiler için güvence altına alınan bir yargı merciine etkili başvuru hakkı, Anayasa’nın 40. maddesinin özel bir hâlini ifade ettiğinden 40. madde yönünden ayrıca bir değerlendirme yapılmamıştır.

44. Anayasa Mahkemesi 6458 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 11/4/2014'ten sonra idari gözetim altında bulundurulan yabancıların gerek idari gözetim kararının idarece resen sonlandırılması gerekse tutulanların sulh ceza hâkimliğine yaptıkları itiraz üzerine serbest bırakılmalarını müteakiben Anayasa Mahkemesine yapılan başvurularda; Anayasa'nın 19. maddesine ve 6458 sayılı Kanun'daki usule aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren ya da hakkında sınır dışı etme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya gözetim altına alınması uygulamasında tutma kararı verme işleminin koşulları, süresi, sürenin uzatılması, ilgiliye bildirilmesi, idari gözetim kararına karşı başvuru yolları gibi usul güvencelerine aykırılıktan dolayı bu başlık altında yapılan şikâyetlerden ötürü ihlal kararları vermiştir (K.A., I.S. ve diğerleri).

45. Ancak Anayasa Mahkemesi, idari gözetim altına alınan yabancıların kişi hürriyeti ve güvenliği hakkını ilgilendiren ihlal iddialarında B.T. başvurusuyla içtihat değişikliğine gitmiştir. Anılan başvuruda Anayasa Mahkemesi 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinin idari işlem veya eylem türleri yönünden herhangi bir ayrım yapılmadığından idari fonksiyona giren her türlü işlem veya eylem sebebiyle oluşan zararın tazmininin bu kurala dayanılarak açılacak tam yargı davasıyla istenebilmesi için yeterli bir yasal zemin oluşturduğunu, sırf -bilgi eksikliği nedeniyle- fiiliyatta bu yolun işletilmemesinin etkisiz olduğu biçiminde yorumlanamayacağını, hukuka aykırı biçimde tutulan yabancılar yönünden tam yargı davasının etkili bir hukuk mekanizması olduğunu belirtmiştir (B.T., §§ 52, 54).

46. Fakat kararda Anayasa Mahkemesi, 6458 sayılı Kanun'un 57. maddesine göre hukuki niteliği itibarıyla idari bir işlem olduğu hâlde yabancıyı özgürlüğünden yoksun bırakan mahiyetini de dikkate alan kanun koyucunun idari gözetim kararına karşı itiraz mercii olarak münhasıran sulh ceza hâkimliklerini tayin ettiğini, bu açıdan idare mahkemelerinin idari gözetim kararının hukuka uygunluğunun denetimi konusunda herhangi bir yetkisi bulunmadığından sulh ceza hâkimliğine itiraz edilmeden idari yargıda tam yargı davası açılamayacağını açıklamıştır (B.T., §§ 70, 71).

47. Öte yandan sulh ceza hâkiminin idari gözetim kararının hukuka uygun olduğuna hükmetmesi durumunda -idari yargı merciinin idari gözetim kararının hukukiliğini denetleme yetkisinin bulunmadığı gözetildiğinde- 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde öngörülen tam yargı davasının idari gözetim kararının hukuka aykırı olduğu şikâyetlerine bağlı tazminat istemi yönünden etkisiz hâle geleceği anlaşılmaktadır. Bu gibi hâllerde sulh ceza hâkiminin ret kararından itibaren süresi içinde doğrudan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulabilir (B.T., § 72).

48. Sulh ceza hâkiminin idari gözetim kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle itirazı kabul etmesi hâlinde tam yargı davası açılmasını engelleyici bir düzenleme bulunmadığından bu yol tüketilmeden Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulamaz (B.T., § 73).

49. Yukarıdaki açıklamaların ışığında Gaziantep 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 5/2/2015 tarihli kararıyla idari gözetimleri sona eren başvurucuların uğradıklarını öne sürdükleri maddi ve manevi zararlarının karşılanması bakımından başarı şansı sunma, yeterli giderim sağlama kapasitesini haiz ve ulaşılabilir olduğu görülen "tam yargı davası" yolu tüketilmeden yapılan başvurunun incelenmesinin bireysel başvurunun "ikincil niteliği" ile bağdaşmadığı sonucuna varılmıştır.

50. Açıklanan gerekçelerle başvurunun bu kısmının da, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

51. Başvurucuların bu karardan sonra idari yargıda açacakları dava süresi hususunda kötü muamele yasağının incelendiği kısımda yapılan açıklamaların (bkz. § 40) burada da geçerli olduğu ifade edilmelidir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Kamuya açık belgelerde başvurucuların kimliklerinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,

B. Başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

C. 6100 sayılı Kanun’un 339. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca başvurucunun yargılama giderlerini ödemekten TAMAMEN MUAF TUTULMASINA 24/5/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Kabul Edilemezlik vd.
Künye
(G.B. ve diğerleri [2.B.], B. No: 2014/19481, 24/5/2018, § …)
   
Başvuru Adı G.B. VE DİĞERLERİ
Başvuru No 2014/19481
Başvuru Tarihi 15/12/2014
Karar Tarihi 24/5/2018

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, idari gözetim altında tutmanın hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının; tutulma koşulları nedeniyle de kötü muamele yasağının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir .

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Kötü muamele yasağı Geri Gönderme Merkezinin fiziki koşulları Başvuru Yollarının Tüketilmemesi
Kötü muamele yasağı ile bağlantılı etkili başvuru hakkı İncelenmesine Yer Olmadığı
Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı İdari gözetim Başvuru Yollarının Tüketilmemesi

IV. İLGİLİ HUKUK



Mevzuat Türü Mevzuat Tarihi/Numarası - İsmi Madde Numarası
Kanun 6458 Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu 3
9
52
53
54
57
58
59
2577 İdari Yargılama Usulü Kanunu 2
5271 Ceza Muhakemesi Kanunu 91
141
142
Yönetmelik 1/6/2005 Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği 4
11
25
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi