logo
Bireysel Başvuru Kararları Kullanıcı Kılavuzu English

(Hamidiye Yılmaz [2.B.], B. No: 2014/19490, 20/3/2019, § …)
Kararlar Bilgi Bankasında yayınlanan karar metni
editöryal düzeltmelere tabi tutulmuş olabilir.
   


 

 

 

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

HAMİDİYE YILMAZ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2014/19490)

 

Karar Tarihi: 20/3/2019

 

İKİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

 

Başkan

:

Engin YILDIRIM

Üyeler

:

Recep KÖMÜRCÜ

 

 

Rıdvan GÜLEÇ

 

 

Recai AKYEL

 

 

Yıldız SEFERİNOĞLU

Raportör

:

Fatma Burcu NACAR YÜCE

Başvurucu

:

Hamidiye YILMAZ

Vekili

:

Av. Mehmet HASBİOĞLU

 

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvuru, yargı kararının geç icra edilmesi nedeniyle mülkiyet ve mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

II. BAŞVURU SÜRECİ

2. Başvuru 11/12/2014 tarihinde yapılmıştır.

3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.

4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

5. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, süresinde görüş bildirmemiştir.

III. OLAY VE OLGULAR

6. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:

7. Başvurucu, Beldibi Belediyesinde (Belediye) belirsiz süreli hizmet akdi ile geçici iş pozisyonunda çalışmakta iken 6/3/2007 tarihinde başvurucunun iş akdi feshedilmiştir. Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (iş mahkemesi sıfatıyla) açılan davada 31/5/2007 tarihli kararı ile davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, davacının süresi içerisinde başvurmasına rağmen işverence işe başlatılmaması hâlinde ödenmesi gereken tazminat miktarının takriben davacının altı aylık ücret tutarı olarak belirlenmesine karar vermiştir. Karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 31/3/2008 tarihli kararı ile onanarak kesinleşmiştir.

8. Başvurucu yasal süresi içinde davalı idareye başvurarak işe iadesini ve 4/4/2007 tarihli ve 5620 sayılı Kamuda Geçici İş Pozisyonlarında Çalışanların Sürekli İşçi Kadrolarına veya Sözleşmeli Personel Statüsüne Geçirilmeleri, Geçici İşçi Çalıştırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçirilmesini talep etmiştir. Başvurusu 2/7/2008 tarihli Beldibi Belediye Başkanlığı işlemi ile reddedilmiştir.

9. Başvurucu, iş akdinin feshedilmesi üzerine açtığı davada Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesince (iş mahkemesi sıfatıyla) feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verildiğini, yasal süresi içinde davalı idareye başvurarak işe iadesini istediğini, hem bu talebinin hem de 5620 sayılı Kanun hükümleri uyarınca daimî işçi kadrosuna geçirilmesine ilişkin talebinin kabul edilmediğini, yargı kararlarının göz ardı edildiğini, 5620 sayılı Kanun hükümlerinden yararlandırılmadığını ileri sürülerek işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle mahrum kaldığı özlük ve mali haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine ilişkin olarak Belediye Başkanlığını hasım mevkiinde göstermek suretiyle Muğla 1. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) iptal ve tam yargı davası açmıştır.

10. Mahkeme 9/5/2012 tarihli kararıyla dava konusu işlemin iptaline, başvurucunun bu işlem nedeniyle mahrum kaldığı özlük ve parasal haklarının dava tarihi olan 15/9/2008 gününden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte başvurucuya ödenmesine karar vermiştir. Kararda, başvurucunun 2005 ve 2006 yıllarında vizesi usulünce alınmış geçici iş pozisyonunda 180 günden fazla çalıştığı, 5620 sayılı Kanun hükümleri uyarınca daimî işçi pozisyonuna atanma şartlarını taşıdığı, her ne kadar Kanun'un yayımlandığı tarihte başvurucunun iş akdi fesh edilmiş ise de feshe karşı açılan davada feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verildiği gözönüne alındığında hukuken görevinde devam ettiğinin kabulü gerektiği gerekçesine dayanılmıştır.

11. Davalı idarenin temyiz istemi üzerine karar, Danıştay Onikinci Dairesinin 5/6/2014 tarihli ilamı ile onanmıştır. Karar düzeltme yoluna başvurulmamış ve karar 30/9/2014 tarihinde kesinleşmiştir.

12. Bu karar üzerine başvurucu, Marmaris Belediyesinden 8/10/2014 tarihli dilekçe ile 16/9/2008 tarihinden itibaren özlük ve yasal haklarının faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.

13. Beldibi Belediyesi, 12/1/2012 tarihli ve 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince kapanması sebebiyle Marmaris Belediyesine bağlanmıştır.

14. Marmaris Belediyesi başvurucunun daha önce Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31/5/2007 tarihli kararına dayanarak Beldibi Belediyesine 5/6/2008 tarihli dilekçe ile başvurarak işe başlatılması için talepte bulunduğunu, Belediye tarafından 2/7/2008 tarihli yazı ile başvurucunun işe başlatılmayacağı bildirilerek altı aylık ücret tutarında belirlenen işe başlatma tazminatı ve dört aylık çalışmadığı sürenin ücretinin başvurucuya ödendiğini belirtmiştir. Diğer yandan iş akdinin feshinden kaynaklı tüm hak ve alacaklarının tahsil edildiğini, sürekli işçi kadrosuna alınıp iş akdi fesh edilseydi bile sonucun değişmeyeceğini ve Muğla 1. İdare Mahkemesinin 9/5/2012 tarihli kararının Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararını ortadan kaldırmayacağını belirterek işe başlama ile ilgili talebi 7/11/2014 tarihli yazı ile reddetmiştir.

15. Başvurucu 11/12/2014 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

16. Marmaris Belediyesi, Başkanlığın 10/9/2015 tarihli ve 9161 sayılı oluru ile başvurucuya atamasının yapılacağını yazı ile bildirmiştir. Marmaris Halk Bankasında başvurucu adına açılan hesaba Muğla 1. İdare Mahkemesinin kararına istinaden 15/9/2008 ile 1/11/2015 tarihleri arasındaki süre için toplam 114.998,33 TL ücret tahakkuk ettirilmiştir. Yine 15/9/2008 tarihinden 30/9/2015 tarihine kadarki süre içinde 15.081,39 TL ikramiye tahakkuk ettirilerek brüt tutarlar üzerinden yasal kesintiler düşülerek kalan net tutara aylar itibarıyla yasal faiz uygulanarak 30/3/2016 tarihinde toplam 104.683,46 TL'nin yatırıldığı bildirilmiştir.

17. Başvurucu vekilinin 30/1/2019 tarihli dilekçesi ile Belediyenin 5/2/2019 tarihli yazısında; başvurucunun 2/11/2015 tarihinde işe başladığı, özlük haklarını ise 3/6/2016 tarihinde alabildiği belirtilmiştir.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

18. Mahkemenin 20/3/2019 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucunun İddiaları

19. Başvurucu; idari yargı mercilerince verilen iptal kararına rağmen işe başlatmadığını ve sürekli işçi kadrosuna geçirmediğini belirterek yargı kararının uzun süre icra edilmemesi ve yargı kararlarının uygulanmadığını belirterek çalışma, kamu hizmetine girme, maddi ve manevi varlığın ihlali ile yaşam haklarının ihlal edildiğini ileri sürmektedir.

B. Değerlendirme

20. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun ileri sürdüğü çalışma ve kamu hizmetine girme hakları Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ortak koruma alanında yer almadığından bu haklar yönünden ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir. Bu çerçevede başvurucunun yukarıda yer verilen şikâyetlerinin özünün kesinleşmiş yargı kararının uygulanmadığı hususuna ilişkin olduğu görüldüğünden belirtilen ihlal iddiası, niteliği gereği mahkemeye erişim ve mülkiyet hakları kapsamında incelenmiştir.

1. Kabul Edilebilirlik Yönünden

21. Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan mahkemeye erişim hakkı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2. Esas Yönünden

22. Başvurucu; ilgili idare aleyhine verilmiş, ekonomik değere ilişkin ve icra edilebilir yargı kararının geç icra edilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

23. Kamu kurum ve kuruluşları aleyhine verilmiş, icra edilebilir bir yargı kararının hiç icra edilmemesi ya da icranın makul süre içinde yapılmaması, kararın verildiği yargılamada sağlanmış olan mahkemeye erişim hakkı dâhil adil yargılanma hakkı güvencelerini anlamsız hâle getirir. Dolayısıyla böyle bir durum mahkemeye erişim hakkının ihlali sonucunu doğurur (Kenan Yıldırım ve Turan Yıldırım, B. No: 2013/711, 3/4/2014, §§ 37-54).

24. Öte yandan mahkeme kararına dayanan icra edilebilir bir alacak, mülkiyet hakkı kapsamında korunan ekonomik bir değer ifade eder. Kamu kurum ve kuruluşları aleyhine hükmedilmiş böyle bir alacağın hiç ödenmemesi ya da ödenmesinin uzun sürmesi suretiyle oluşan belirsizlik, mülkiyet hakkının ihlaline neden olur (Kenan Yıldırım ve Turan Yıldırım, §§ 55-75).

25. Anılan ilkeler ve Anayasa Mahkemesinin benzer başvurularda verdiği kararları dikkate alındığında somut olayda yukarıda belirtilen nitelikteki 30/9/2014 tarihinde kesinleşen yargı kararının üzerinden yaklaşık 1 yıl 8 ay geçtikten sonra 3/6/2016 tarihinde bütünüyle icra edilmiş olması nedeniyle mahkemeye erişim hakkı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmalıdır.

26. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkı ile Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

3. 6216 Sayılı Kanun'un 50. Maddesi Yönünden

27. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

 “Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir…”

28. Başvurucu, ihlalin tespiti ile maddi tazminat talebinde bulunmuştur.

29. Somut olayda mahkemeye erişim hakkı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.

30. Başvurucu maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de bu tazminat talebine konu özlük hakları bireysel başvuru sırasında ödenmiş olduğundan maddi tazminat talebinin reddi ile diğer yandan başvurucu manevi tazminat talebinde de bulunmadığından ihlalin tespitiyle yetinilmesi gerekir.

31. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 2.475 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.681,10 TL yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Mahkemeye erişim hakkı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkı ile Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Başvurucunun maddi tazminat talebinin REDDİNE,

D. 206,10 TL harç ve 2.475 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.681,10 TL yargılama giderinin BAŞVURUCUYA ÖDENMESİNE,

E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 20/3/2019 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

I. KARAR KİMLİK BİLGİLERİ

Kararı Veren Birim İkinci Bölüm
Karar Türü (Başvuru Sonucu) Esas (İhlal)
Künye
(Hamidiye Yılmaz [2.B.], B. No: 2014/19490, 20/3/2019, § …)
   
Başvuru Adı HAMİDİYE YILMAZ
Başvuru No 2014/19490
Başvuru Tarihi 11/12/2014
Karar Tarihi 20/3/2019

II. BAŞVURU KONUSU


Başvuru, yargı kararının geç icra edilmesi nedeniyle mülkiyet ve mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

III. İNCELEME SONUÇLARI


Hak Müdahale İddiası Sonuç Giderim
Adil yargılanma hakkı (Medeni Hak ve Yükümlülükler) Mahkemeye erişim hakkı (idare) İhlal İhlalin tespiti
Mülkiyet hakkı Tazminat (kamu kurumlarının tarafı olduğu uyuşmazlıklar) İhlal İhlalin tespiti
  • pdf
  • udf
  • word
  • whatsapp
  • yazdir
T.C. Anayasa Mahkemesi